Yazılar:
  • Sorgulama Dosyası: Ölüm deyince...
  • Ah Kılıcı - II
  • İlk Taşı Kim Atsın?
  • O Belde
  • Nutellanâme
  • Balığın Karnı
EdebiFikir logo
eylem bir kız ismi değildir!
  • Anasayfa
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • İletişim
  • Kategoriler
    • Buz Gibi Ofsayt!
    • Deneme
    • Dergi
    • Edebifikir Haber Ajansı
    • Fikir
    • Günlük
    • Haber
    • Hatıra Saklama Ofisi
    • Haykırış
    • Hikâye
    • Hikmet
    • Karikatür
    • Mektup
    • Mısra Güzeli
    • Kitap
    • Nümayiş
    • Poetika
    • Portre
    • Söyleşi
    • Şiir
    • Sinema
    • Sokağın Nabzı
    • Sorgulama
    • Video
  • Dosyalar
    • Cemil Meriç
    • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
    • Devrim
    • İsmet Özel
    • Kitap Pusulası
    • Sâdî Şirâzî
    • Sezai Karakoç
    • Sözlük
    • Vasiyetim
    • Yenilgi
    • 2119
    • 2050
  • Anasayfa
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • İletişim
  • Kategoriler
    • Buz Gibi Ofsayt!
    • Deneme
    • Dergi
    • Edebifikir Haber Ajansı
    • Fikir
    • Günlük
    • Haber
    • Hatıra Saklama Ofisi
    • Haykırış
    • Hikâye
    • Hikmet
    • Karikatür
    • Mektup
    • Mısra Güzeli
    • Kitap
    • Nümayiş
    • Poetika
    • Portre
    • Söyleşi
    • Şiir
    • Sinema
    • Sokağın Nabzı
    • Sorgulama
    • Video
  • Dosyalar
    • Cemil Meriç
    • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
    • Devrim
    • İsmet Özel
    • Kitap Pusulası
    • Sâdî Şirâzî
    • Sezai Karakoç
    • Sözlük
    • Vasiyetim
    • Yenilgi
    • 2119
    • 2050

Çaktırma Bacinik

Yunus Emre Özsaray  |  01/04/2019  |  Kategori : Hikâye   |  Okunma:

2

“Göreve atılmak için kim var denildiği zama…” diyordu ki zil çaldı, sesini gürültü yuttu hocanın. Hâlâ bir şeyler anlatmaya devam ediyordu da millet çoktan tüymüştü sınıftan… Bir uğultu, yer yer duyulan saçma sapan çığlıklar arasında yürürken; “Yarınki konvoya geliyon de mi?” diye sordu Mehmet… “Gelirim de bi bayrak ayarlasak var ya. O zaman kim tutar bizi” dedim. Elini yumruk yapıp başparmağıyla Bruce Lee gibi burnuna hızlı hızlı iki defa dokunduktan sonra, suratıma sinsi sinsi baktı. “Oğlum babası il teşkilatında, konvoya katılacağız dersek bez bayrak alır bize” dedi.  “ Almaz oğlum dedim, tövbe almaz. Kızlar istese alır da biz istesek almaz.” “Deneyeceğiz şansımızı…” dedi. Denemeliydik şansımızı. Alırsa bayrağı, konvoyda acayip havalı olurduk. Nasıl olsa birinin yanına gittiğimizde “Abi biz de sizinle gelebilir miyiz?” dersek yok demezlerdi ya. Alırlardı bizi arabalarına. Ondan sonra gel keyfim gel, dalgalandır bayrağı, gez şehri baştan sona. Ne güzel dolaşıyordu geçen hafta sonu Hayrettin. Beyaz takım giymiş, arabanın üzerine çıkmıştı. Elinde kocaaaman bir bez bayrak vardı. Amma havalıydı haa. Bir de parti balkonundan avazı çıktığınca bağırarak şiir okumuştu ya… Yahu ne bilir Hayrettin şiir okumayı. Okuyamadı da zaten, eline yüzüne bulaştırdı.

İnsaaan bu su misaliii
Kıvrım kıvrım bakar ya
Bir yandan bakan benim
Öbür yanda Sakarya

Her şeyi bilirdi Hayrettin. Şiiri de en iyi o okur(!), defterin arkasına Nike amblemi, Harley Davidson motorsiklet çizmeyi de bilirdi. Ha bir de sınıfa tuhaf müzik kasetleri getirmeyi. Neydi sahi, Metallica, Karakan, Grup Vitamin… Hayrettin ve arkadaşları teneffüste basketbol oynayıp sınıfa döndüklerinde hep bir ağızdan;

“Karakaaaan en büyük,
Cehennemden çıkan çılgın Türk”

diye bağırırlardı. Türkü çığırırdık Mehmet’le birlikte, gıcık olurlardı.  Ferdi’den arka sokakları da söylerdi Mehmet. O Ferdi’den arka sokakları söylerken Hayrettin bahçede kızlarla basketbol oynar, hocalarla pikniğe gitmek için plan yapar, “Ulan İsmail, lan İsmail, İsmaaaail” diye saçma sapan bağırarak sınıfın kapısından içeri dalardı. İşin garibi güzel de Kur’an-ı Kerim okuyordu ha… Bir Abdulsamet taklidi yapıyordu ki görme gitsin. Biz bakıyorduk ağzının içine… Nerden ne zaman öğrendiyse… Mehmet onun bu haline hayret ediyor “Yavvv her ayak var la göbelde” diyordu. Hakikaten de öyleydi. Kırk ayak gibiydi, ayakları da birbirine dolaşmıyordu.

Teneffüs zili çalınca hemen yanına gittik Hayrettin’in. Basketbol topunu almış bahçeye çıkmaya hazırlanıyordu. Artist artist baktı. “Hayrettin dedim, şu bez bayraklardan bize iki tane alsan olmaz mı? Babana söylesen verirler.” “Oğlum herkes bayrak istiyor, babam işin cılkını çıkardın deyip duruyor bana” dedi. “ Ulan Hayrettin, işin cılkı bize gelince mi çıkıyor? Altı üstü iki bayrak, kızlar istese alırsın değil mi?” dedim. Birden aklına bir şey gelmiş gibi gülümsedi. “Tamam lan, iki bayrak getireceğim size” dedi. Of Hayrettin’e bak dedim içten içe. “Hayrettin, yanları altın rengi rozet de ayarlasana.” “Yok hacı, onu herkese vermiyorlar, az yaptırmışlar.” dedi. İyi öyle olsun madem, bayrak alacağız ya, daha ne isteriz diye içimden geçirdim. “Delikanlı adammışsın Hayrettin, biz seni yanlış tanımışız.”

Hayrettin topu koridorda bacaklarının arasında dolaştırmaya çalışarak ilerlerken biz bayrağı alacak olmanın sevinciyle biraz Hayrettinleşmiştik bile…  “Karakaaan en büyük, Cehennem’den çıkan çılgın Türk” diye hoplaya zıplaya sınıfa döndük, sırayı yan çevirip para oynamaya başladık.

Okuldan çıkış saati gelmişti. Hayrettin’in yanına gittik. “Yarın unutma bizi haa, söz verdin” dedim. “Okey no problem”  dedi gülerek. Gıcık oluyordum Hayrettin’in bu hallerine. Hayrettin uzadı gitti. Mehmet’le eve doğru yürümeye başladık.

Seçimlere de az kalmıştı, bu yüzden şehir bayram yeri gibi olmuştu. Sokaklar parti arabalarıyla dolup taşıyor, balkonlardan bayraklar sallanıyordu. Mahalleye gelmiştik Mehmet’le birlikte… “Bacinik” dedi, “Yarın kayfaltıyı yiyince hemen çıkak.” Bu ara bacinik demeyi öğrenmişti nerden öğrendiyse. Herhalde Kör Halit’in oğlu Rıza’dan öğrenmişti. En çok o kullanıyordu bacinik lafını. Mustafa’yla bisikletlere binip sevdiği kızın sokağında dolaşmak için gittiklerinde, kız balkondayken ona bakacağız diye birbirlerine çarpmışlardı da Rıza; “Çaktırma Bacinik gül gül” diye seslenmişti Mustafa’ya… Herhalde Mehmet de ondan öğrenmişti bu sözü… “Tamam bacinik” dedim gülerek…

Sabah erken uyandım, annem kahvaltıyı hazırlamıştı, alelacele bir şeyler yiyip kendimi dışarı attım. Mehmet’le bakkalın orada buluştuk. Minibüse binip çarşıya indik. Partinin önü kalabalıklaşmaya başlamıştı. Arabalar, birer ikişer cadde boyuna gelecek, parti önünden cadde boyuna yürünüp arabalara binilecekti. Gözlerimiz Hayrettin’i arıyordu. Meydan yavaş yavaş kalabalıklaşmaya başlamıştı. Konvoyun hareket vakti gelmişti ama Hayrettin ortalıkta yoktu. “Ulan Hayrettin, eğer bizi kandırdıysan var ya…” “Gömeriz bacinik.” dedi Mehmet. “Yemin olsun, okula gidince anasından emdiği sütü burnundan getireceğim” dedim. Bekledik, gelmedi, Küfürler ettik. Neyse de artık bayraksız olacaktı. Yürüyerek konvoyun kalkacağı yere geldik…

– “Abi arabada yer mi?” dedi Mehmet

– “Bayrağın var mı?” dedi adam.

– “Abi boş yer var mı?” dedim.

Eliyle yok diye işaret etti bir adam.

– “Abi?” dedi Mehmet

– “Atlayın arkaya” dedi bir ihtiyar.

Şehri dolaşmaya başlamıştık. Müzik son ses açıktı. “Yollara çıkılsın bayraklar alıp” yahu bayraklar alıp da yok ki bayrak. “Abi şu senin bayrağı versen de biz sallasak biraz… Düşürmeyin haaa…” O gün akşama kadar dolaşmıştık şehri… Acayip eğlenceliydi… Ama asıl eğlence Pazartesi olacaktı. Okulun arka bahçesinde Hayrettin’i bir köşeye çekecek, “Yer misin yemez misin…” Hayrettin yalvaracaktı, yapmayın bacinikler diyecekti. O yalvardıkça ben Hayrettin’e “Çaktırma bacinik gül gül” deyip biraz daha biraz daha vuracaktım. Kızlar bunu gördükçe bize hayran olacaklardı. Hayrettin rezil olacaktı.

Olmadı. Çünkü Hayrettin öldü. Okula gittiğimizde bahçede kimsenin ağzını bıçak açmıyordu. Kızlar ağlıyordu. Herkes şaşkın şaşkın birbirine bakıyordu. Öğrendiğimize göre hafta sonu evlerinin balkonundan düşmüş. Balkonda ipte sallanan bayrakları almak istemiş. Konvoya gidecekmiş. Babasından istemiş de “partiden al!” diye, adam “Olmaz!” deyince kızmış balkondakileri almak istemiş.

Kocaman bayraklarmış. Bezmiş bayraklar. İki taneymiş. Dengesini kaybetmiş. Mehmet hüngür hüngür ağlamaya başlamıştı. Kızlar bize bakıyordu. Çaktırma bacinik diyordum, sesim Mehmet’in sesine karışırken. Çaktırma…

Yunus Emre Özsaray

Tweet

2 Yorum

  1. Hayyyretbişi 01.04.2019 23:28:52

    Hikayenin ortasında hayrettin benim diyesim geldi sonuna gelince öldüm kendimi nasıl yıkayıp kefenleyeceğiö cenazemi kendi kendime nasıl kaldıracağm kara kara onu düşünüyorum. Kendimi nasıl bilirdim onu da bilmiyorum
    naptın bacinik(yazara söylüyom)

    Cevapla
  2. Why 01.04.2019 16:28:39

    Bir şey soracağım, neden?

    Cevapla

Bir cevap yazın Cancel reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki Yazı

Burhan Dede

Sonraki Yazı

Soğuk Beton

İlgili Yazılar

  • 2

    O Belde

    Tahir Tarık Balıkçı
    Ben, abim, yani Rimbaud, ablam yani...
  • 5

    Balığın Karnı

    Sizden Gelenler
    “Kendisini (büyük bir) balık...
  • 3

    Gösteri Toplumu Tımarhanesi

    Enes Can
    Önceki bölümden:...
  • 3

    Çünkü Kötülük Gözlerden Bulaşır

    Şadiye Sare Kaplan
    İki gün önce çamurlu yağan...
Facebook
Twitter
YouTube
Instagram

Son Yorumlar

  • Sorgulama Dosyası: Ölüm deyince… için Tahir Tarık
  • Ah Kılıcı – II için A.b
  • Ah Kılıcı – II için ca-hill
  • Ah Kılıcı – II için Yolcu
  • Ah Kılıcı – II için gizli örgüt
  • Ah Kılıcı – II için Dıngıl Osman Tezvaran
  • Ah Kılıcı – II için A.b
  • 15 Maddede Ali Emîrî Efendi için Seçil
  • Ahmet Haşim: Müslüman Saati için Seçil
  • Ahmet Haşim: Müslüman Saati için Burak

Yazarlar

  1. Abdullah Karaca
  2. Adem Suvağcı
  3. Bahadır Dadak
  4. Bilal Can
  5. Celal Kuru
  6. Cüneyt Dal
  7. Davut Bayraklı
  8. Feyyaz Kandemir
  9. İbrahim Halil Aslan
  10. İbrahim Orhun Kaplan
  11. Mehmet Emir
  12. Mehmet Erikli
  13. Mehmet Raşit Küçükkürtül
  14. Mücahit Emin Türk
  15. Muhammed Furkan Kâhya
  16. Muhammet Emin Oyar
  17. Ömer Ertürk
  18. Ömer Can Coşkun
  19. Şadiye Sare Kaplan
  20. Sizden Gelenler
  21. Süleyman Mete
  22. Sulhi Ceylan

Son Eklenenler

  • Sorgulama Dosyası: Ölüm deyince…

    EdebiFikir
    17.05.2022

  • Ah Kılıcı – II

    EdebiFikir
    15.05.2022

  • İlk Taşı Kim Atsın?

    Sulhi Ceylan
    13.05.2022

  • O Belde

    Tahir Tarık Balıkçı
    12.05.2022

  • Nutellanâme

    Adem Suvağcı
    10.05.2022

Kategoriler

  • 2050
  • 2119
  • Buz Gibi Ofsayt!
  • Cemil Meriç
  • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
  • Deneme
  • Dergi
  • Devrim
  • Dosyalar
  • Edebifikir Haber Ajansı
  • Fikir
  • Genel
  • Günlük
  • Haber
  • Hatıra Saklama Ofisi
  • Haykırış
  • Hikâye
  • Hikmet
  • İsmet Özel
  • Karikatür
  • Kitap
  • Kitap Pusulası
  • Mektup
  • Mısra Güzeli
  • Nümayiş
  • Orada Neler Oluyor?
  • Poetika
  • Portre
  • Sâdî Şirâzî
  • Sezai Karakoç
  • Şiir
  • Sinema
  • Sokağın Nabzı
  • Sorgulama
  • Söyleşi
  • Sözlük
  • Vasiyetim
  • Video
  • Yenilgi

Sayfalar

  • Ana Sayfa
  • Derin Yapılanma
  • Dosyalar
  • İletişim
  • Racon
  • Sen de Yaz

Seçmeler

  • 4

    Gizlesem de Âşikâr Etsem de Cânımsın Benim

    By EdebiFikir
    Ey nihâl-i işve bir nevres fidânımsın...
  • Anasayfa
  • İletişim
Copyright 2017 - Tüm hakları Edebifikir.com'a aittir...