Yazılar:
  • Yenilgi Yenilgi Büyüyen Yıllar Vardır
  • Yenileyen Yenilgi
  • Gölgeler Âlemi ve Yenilgi
  • "Başkalarının Talihsizlikleri Baldan Tatlıdır"
  • Müsâbaka
  • Yenmek(!) = Yenilmek(?)
EdebiFikir logo
eylem bir kız ismi değildir!
  • Anasayfa
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • İletişim
  • Kategoriler
    • Buz Gibi Ofsayt!
    • Deneme
    • Dergi
    • Edebifikir Haber Ajansı
    • Fikir
    • Günlük
    • Haber
    • Hatıra Saklama Ofisi
    • Haykırış
    • Hikâye
    • Hikmet
    • Karikatür
    • Mektup
    • Mısra Güzeli
    • Kitap
    • Nümayiş
    • Poetika
    • Portre
    • Söyleşi
    • Şiir
    • Sinema
    • Sorgulama
    • Video
  • Dosyalar
    • Cemil Meriç
    • İsmet Özel
    • Kitap Pusulası
    • Sezai Karakoç
    • Vasiyetim
    • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
    • Sözlük
    • 2119
    • 2050
    • Devrim
    • Yenilgi
  • Anasayfa
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • İletişim
  • Kategoriler
    • Buz Gibi Ofsayt!
    • Deneme
    • Dergi
    • Edebifikir Haber Ajansı
    • Fikir
    • Günlük
    • Haber
    • Hatıra Saklama Ofisi
    • Haykırış
    • Hikâye
    • Hikmet
    • Karikatür
    • Mektup
    • Mısra Güzeli
    • Kitap
    • Nümayiş
    • Poetika
    • Portre
    • Söyleşi
    • Şiir
    • Sinema
    • Sorgulama
    • Video
  • Dosyalar
    • Cemil Meriç
    • İsmet Özel
    • Kitap Pusulası
    • Sezai Karakoç
    • Vasiyetim
    • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
    • Sözlük
    • 2119
    • 2050
    • Devrim
    • Yenilgi

Domates Fiyatları

Melike Dadak  |  18/02/2016  |  Kategori : Hikâye   |  Okunma:2.358

1

Dilruba, takribi birkaç saat sonra ani bir kararla ilk tayyareye binip İstanbul’a göç etti. Vardığında celladına tebessüm etti. Vefa mahallesinde, büyük büyük dedesinden kalma izbe bir evleri vardı. Oraya ulaştı. İstanbul’un göbeğinde kerpiçten yapılmış bu eve adımını atar atmaz tüm elbiselerini dökündü. Yorgunluktan midesindeki kazınmışlığı hissetmiyordu bile.

Tüplü televizyonun üstünden, dantel oyalı örtünün televizyona gelen kısmını geriye doğru sardı. O kadar yorgundu ki, toza alerjisi olduğunu unutmuştu. Hapşırıkların ardı arkası kesilmiyordu. Evde yaptığı ufak çaplı temizliğin ardından, koltuklara serilmiş beyaz çarşafları kaldırdı, oturdu. Sehpada duran bantlanmış kumandayı alıp televizyonu açtı. Gündeme dair bir havadis almak istedi. Önüne gelen ilk kanalı takip etti. Haber programında, savaşın, domates fiyatlarını ne denli yükselttiği haberi, savaşın çocuklarından daha çok nitelik taşıması onu fazla etkilemedi. Bu tür mevzular tüm gelişmiş dünya ülkelerinde olağan şeylerdi.

Ani bir hareketle ve hedefini vurmaya kararlı bir asker edasıyla kumandayı aldı, televizyonu kapadı. Televizyonun havalandırmasından damlayan kanlara, oradan çıkıp kendini pencerelere çarpan kuşlar eşlik ediyordu. Diktatör olmayı geçirdi içinden. Ama sistemin çarkını döndüren bir şehrin sıradan bir insanıydı. Ne denli bunu başarabilirdi ki?

Sisteme çark olmak istemedi. Diktatör de… Daha İstanbul sınırlarına girmesi 3 saat sürmemişti.  O da evine kapandı. En iyi sığınak orasıydı. Günah kokan sokaklar, ıslık çalan rüzgârlarla camına vurarak onu taciz ediyordu. Bu şehir onda pencereden burnunu çıkartacak takat bırakmamıştı. Bir meşgale edinmeliydi. İlk önce ne kadar gereksiz işler varsa onlarla ilgilendi. Ama beyninin içindeki çarkların gıcırtısı dikkatini dağıtıyordu. Olmadı. Faydalı şeylerle meşgul olmak istedi. Eline ne zaman bir kitap alsa karabasan hissi zuhur ediyordu. Ne kadar faydalı bir şeye dokunsa, daha da şiddetli bir sancıya dönüşmeye başladı bu karabasan. Kollarından tutup çeken bir şeyler geziniyordu odanın içinde.

İstanbul ile Urfa arasında farkındalık farkı mı vardı, yoksa coğrafya mı? Metropolde binaların yükselmesine oranla insanların kalbini enaniyet tomurcukları kaplıyor diye geçirdi yüreğinden… Bu kadar stabilize edilmiş çok katlı rezidansların başka bir açıklamasını bekliyor, her şeye rağmen şehrin sokaklarına karışmak istiyordu. Kapının yanındaki portmantoda asılı olan sistemsavar maskesini taktı. Elbiselerini giyip dışarı çıktı. Arnavut kaldırım ve taş sokakları takip etti.  Çok değil birkaç sokak sonra mahalle bakkalının camına “happy new year” yazdığını gördü ve irkildi. Kış uykusuna yatmayı düşündü ama sırası değildi. Hiçbir şeyi ve hiç kimseyi görmemek için yedi numara gözlüklerini gözünden çıkardı.

Yürüdü, yürüdü, yürüdü…

Canından geçince evine döndü. Göremediği için kapıları şaşırdı ama sonunda buldu. Dilruba’nın canını bir şeyler sıkıyordu, ama nedenini bilmiyordu. Gözlüklerini taktığında uyandığını hissetti. Ailesi tarafından üç ayılıkken terk edilmiş olduğuna ağladı.

Melike Dadak

Tweet

1 Yorum

  1. Ebu Mübeyyen 18.02.2016 13:46:16

    hoşe.

    Cevapla

Bir cevap yazın Cancel reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki Yazı

Biçimsel Ahlak

Sonraki Yazı

Derisini Değiştiren Yılanın Hayreti – 5

İlgili Yazılar

  • 6

    Dut Ağacı

    Celal Kuru
    Yazar: Merhabalar. Yeni yazdığım...
  • 1

    Mesai

    Cüneyt Dal
    Sokağın başında bekliyorum. Bu ara...
  • 3

    Bodur

    Celal Kuru
    Bodur, çirkinliğin tarihi yeniden...
  • 1

    Apartman Odalarına Düşen Kar Taneleri

    Sizden Gelenler
    Pencere kenarındaki kanepeye elindeki...
Facebook
Twitter
YouTube
Instagram

Edebifikir Radyo

Son Yorumlar

  • Yenilgi Yenilgi Büyüyen Yıllar Vardır için Obsidyen
  • Gölgeler Âlemi ve Yenilgi için Periferi
  • Yenilgi Yenilgi Büyüyen Yıllar Vardır için Ömer asaf
  • Yenilgi Yenilgi Büyüyen Yıllar Vardır için okur
  • Sermest Gezegeni Radyo Programı için .
  • Sermest Gezegeni Radyo Programı için Feyza
  • Sermest Gezegeni Radyo Programı için Abdullah
  • Mihrinaz için buradayımhep
  • Yenmek(!) = Yenilmek(?) için genel okuyucu
  • Dut Ağacı için hayri pıtır

Çok Okunanlar

  • Ayrılık Sevdaya Dahil
  • Doğruluk ve Gerçeklik
  • Türkçe Sözlükleri
  • Poetika Kelimesinin Tanımı ve Mahiyeti
  • Niçin Sevdiniz?
  • Suyum Unum Buğdayım
  • Ölüm Risalesi
  • “İyi de çocuk pencereden de düşebilir!”
  • Herkese Selam Sana Hasret
  • Genç Werther’in Acıları

Yazarlar

  1. Abdullah Karaca
  2. Adem Suvağcı
  3. Bahadır Dadak
  4. Bilal Can
  5. Celal Kuru
  6. Cüneyt Dal
  7. Davut Bayraklı
  8. Feyyaz Kandemir
  9. İbrahim Halil Aslan
  10. Mehmet Erikli
  11. Mehmet Raşit Küçükkürtül
  12. Mücahit Emin Türk
  13. Muhammed Furkan Kâhya
  14. Muhammet Emin Oyar
  15. Ömer Ertürk
  16. Ömer Can Coşkun
  17. Sizden Gelenler
  18. Süleyman Mete
  19. Sulhi Ceylan

Son Eklenenler

  • Yenilgi Yenilgi Büyüyen Yıllar Vardır

    Celal Kuru
    27.02.2021

  • Yenileyen Yenilgi

    Mehmet Emir
    26.02.2021

  • Gölgeler Âlemi ve Yenilgi

    Davut Bayraklı
    25.02.2021

  • “Başkalarının Talihsizlikleri Baldan Tatlıdır”

    Sulhi Ceylan
    24.02.2021

  • Müsâbaka

    Ömer Can Coşkun
    23.02.2021

Çok Okunanlar

  • Ayrılık Sevdaya Dahil
  • Doğruluk ve Gerçeklik
  • Türkçe Sözlükleri
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Poetika Kelimesinin Tanımı ve Mahiyeti
  • Derin Yapılanma
  • Niçin Sevdiniz?
  • Suyum Unum Buğdayım
  • Ölüm Risalesi

Kategoriler

  • 2050
  • 2119
  • Buz Gibi Ofsayt!
  • Cemil Meriç
  • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
  • Deneme
  • Dergi
  • Devrim
  • Dosyalar
  • Edebifikir Haber Ajansı
  • Fikir
  • Günlük
  • Haber
  • Hatıra Saklama Ofisi
  • Haykırış
  • Hikâye
  • Hikmet
  • İsmet Özel
  • Karikatür
  • Kitap
  • Kitap Pusulası
  • Mektup
  • Mısra Güzeli
  • Nümayiş
  • Orada Neler Oluyor?
  • Poetika
  • Portre
  • Sezai Karakoç
  • Şiir
  • Sinema
  • Sorgulama
  • Söyleşi
  • Sözlük
  • Vasiyetim
  • Video
  • Yenilgi

Sayfalar

  • Ana Sayfa
  • Derin Yapılanma
  • Dosyalar
  • İletişim
  • Racon
  • Sen de Yaz

Seçmeler

  • Nesir Şairin Nesi Olur?

    By Mehmet Raşit Küçükkürtül
    Mehmet Raşit küçükkürtül, neşir ile...
  • Anasayfa
  • İletişim
Copyright 2017 - Tüm hakları Edebifikir.com'a aittir...