Yazılar:
  • Demli Demlik
  • Edebiyat ve Utanç
  • Yeni Kitaplar, Yeni Ufuklar...
  • Mutlu Olma Sakın
  • Reel Politiğin Kâhini: Carl Schmitt
  • Tarih Nedir?
EdebiFikir logo
eylem bir kız ismi değildir!
  • Anasayfa
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • İletişim
  • Kategoriler
    • Buz Gibi Ofsayt!
    • Deneme
    • Dergi
    • Edebifikir Haber Ajansı
    • Fikir
    • Günlük
    • Haber
    • Hatıra Saklama Ofisi
    • Haykırış
    • Hikâye
    • Hikmet
    • Karikatür
    • Mektup
    • Mısra Güzeli
    • Kitap
    • Nümayiş
    • Poetika
    • Portre
    • Söyleşi
    • Şiir
    • Sinema
    • Sorgulama
    • Video
  • Dosyalar
    • Cemil Meriç
    • İsmet Özel
    • Kitap Pusulası
    • Sezai Karakoç
    • Vasiyetim
    • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
    • Sözlük
    • 2119
    • 2050
    • Devrim
    • Yenilgi
  • Anasayfa
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • İletişim
  • Kategoriler
    • Buz Gibi Ofsayt!
    • Deneme
    • Dergi
    • Edebifikir Haber Ajansı
    • Fikir
    • Günlük
    • Haber
    • Hatıra Saklama Ofisi
    • Haykırış
    • Hikâye
    • Hikmet
    • Karikatür
    • Mektup
    • Mısra Güzeli
    • Kitap
    • Nümayiş
    • Poetika
    • Portre
    • Söyleşi
    • Şiir
    • Sinema
    • Sorgulama
    • Video
  • Dosyalar
    • Cemil Meriç
    • İsmet Özel
    • Kitap Pusulası
    • Sezai Karakoç
    • Vasiyetim
    • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
    • Sözlük
    • 2119
    • 2050
    • Devrim
    • Yenilgi

Döngü

Sizden Gelenler  |  16/11/2016  |  Kategori : Hikâye   |  Okunma:2.317

loops

İş merkezinden çıkan genç, seri adımlarla bir an önce ulaşması gerektiği yere gitmek üzere dolmuş durağına doğru yol aldı. Aslında yürümek istiyordu. Kafasını, darma duman olmuş içini toparlamak adına düşünmeye ihtiyacı vardı ve bunu en iyi yürürken başarıyordu. Saatine baktı, yürürse yetişemeyeceğini anladı, derin bir of çekti. İsteksiz adımlarla durağın yolunu tuttu. Durağa yaklaşınca neredeyse kalkmak üzere olan dolmuşun şoförüne kendisini beklemesini işaret etti. Islık öttürmeyi bilmemesine en çok böyle zamanlarda hayıflanıyordu. Koştu. Nefes nefese bindiği dolmuşun her zaman yaptığı gibi en arkasına oturdu.

Ardından kendisinin teslim olduğu ya da kendisini zorla esir alan düşüncelerine gömüldü. İçinden “benden adam olmaz” dedi bunu der demez de dudağına bıkmış birisinin mimik hareketlerini andıran alaylı ifade yayıldı. Ne zaman sürekli dönüp saplandığı meselenin, manevi hayatında meydana getirdiği kısır döngüyü irdelese kendisine bu sözü söylerdi. Sanki içinde iki kişi yaşıyormuş da artık biri diğerinin davranışlarından, yanlışlarından sıkılmış onunla aynı ortamda kalmak istemiyormuşçasına haykırıyor ve isyan bayrağını çekiyordu. Bir yandan içindeki bu tarifi imkânsız tartışmanın gürültüsüyle uğraşan genç bir yandan da etrafını gözlemliyor, belki de kendini bu düşüncelerden alıkoyacak bir oyuncak arıyordu. Değil mi ki annesi küçükken onu hep böyle susturur, oyuncaklarını önüne koyarak ne için ağladığını unuttururdu.

Derken dolmuş yavaşladı. Biri inecek galiba diye düşündü. Ön tarafta oturan 70 yaşlarında bir dedenin söylene söylene dolmuştan indiği fark etti. İçindeki gürültüyü bastırıp dış dünyaya döndüğünde daha önce şoförle arasında nasıl bir konuşmanın geçtiğini anlamadığı yaşlı adamın: “Ne binecem be bundan sonra taksiye biner giderim. Paraya kıymamak için canımdan mı olacam” dediğini duydu.

O bunu derken genç, bu adamın ağır aksak inişini süzüyordu. Gözü, yaşlı adamın süveterinde, sağ kolunun dirsek kesimindeki deliğe takıldı. Kendine dönüp “Bu adam da ben gibi söylediği ile yaşadığı birbirini tutmuyor” dedi. Bir müddet daha geçmişti ki içeri büyük bir hızla en fazla 11 yaşlarında bir erkek çocuğunun girdiğini ve yaşlı adamın kalktığı yere oturduğunu gördü. Bu durum ona içindeki dehşetli tartışmayı unutturan olayı, düşündürdüklerini kesintiye uğratarak, onu elinden oyuncakları alınmış bir çocuk haline sokan ilk düşüncelerine geri götürdü.

Daha kendi içindeki döngüyü kavrayamamış olan genç adamın aklı, dolmuştaki döngüye takıldı. İçindeki ikili yine konuşmaya başlamıştı işte. Biri diğerine bilmiş bir tavır ve hafif bir tebessümle “yine bir kısır döngü” diyerek olaya nokta koymaya yeltendi ki ikisi aynı anda bir şeyi fark etti. Uzun bir aradan sonra ilk defa içindeki ikilinin düşüncelerinde tevhidi sezdi. Kendini toparladı, duruşunu düzeltti. Nasıl ki namaz için bir ön hazırlık safhası olarak abdest varsa onun için tefekkür adına da böyle bir şey olması gerekirdi. Bu da en azından duruşunu düzeltmek olmalıydı. Durdu ve düşündü. Dolmuş içindeki bu döngünün kısır döngü değil gayet doğurgan bir döngü olduğunu fark etti. İçinde birlik olan seslerin “Nasıl?” diye sorduğunu işitti. Genç adam içine döndü ve büyük bir heyecanla konuşmaya başladı.

Kendini söylediklerine kaptırmış, nerde olduğunu unutmuştu. Farklı bir düzlemde içine bir elbise biçmiş, onu karşısına almıştı. Konuşmaya devam ediyor sanki dolmuştakilerden farklı bir iklimi soluyordu.

Düşündükçe içindeki zaman ve mekân kavramının genişlediğini hissetti ve bundan büyük bir haz duydu. Artık gerisini bu düşünceden yola çıkarak kavrayacağına kanaat getirdiği iç dünyasını ikna etmeyi bir yana bırakıp sadece düşünmeye devam etti.

İç dünyasında kısır olarak tanımladığı manevi döngüyü düşündü. O halde bu da doğurgan bir döngü olmalıydı. Manevi hayatındaki döngüyü, bir çeliğin kabuğunu çatlatmak için onu döven bir çekice benzetti. Evet, çekiç sürekli inip kalkacak ve aynı mekânda aynı görevi yapacaktı lâkin eda edilen vazifelerde zaman farkı vardı. Öyle ki çekiç belki 99 defa çeliğin tepesine inecek, 100. defada istediğini elde edip kabuğunu çatlatacaktı. Bu durumda çeliğin kabuğunu çatlatan sadece 100. vuruş değil o inip kalkan 99 vuruşun ayrı ayrı her bir katkısı idi. Yani manevi hayatımızdaki her bir döngü çekicin her bir vuruşta çelikte bıraktığı etkiyle aynı mahiyetteydi. O bu düşüncelere dalmışken şoförün sesi ile irkildi.

– Sen nerede inecektin yavrum?

– Ah! Burada…

Alelacele hareket ederek toparlandı. Ve şaşılası bir çeviklikle dolmuştan indi. İnerken dolmuş şoförünün tebessüm ettiğini gördü. O da tebessüm etti. Artık orta denecek yaşı çoktan geçmiş olan dolmuş şoförünün içinden “Ah gençlik hangi mevsimsin sen?” diye söylendiğine emindi. Hatta bu konuda herkesle iddiaya bile girebilirdi. Başını salladı, uzun bir “aman” çekerek omuz silkti ve eski düşüncelerine geri döndü.

Bu arada eve giden toprak yola girmiş, küçük adımlarla ilerliyordu. Aklındaki düşünceleri eve varmadan bir sonuca bağlamak istercesine tüm meseleyi tekrar ele aldı. Bu sefer etrafında kimsenin olmamasının verdiği rahatlıktan dolayı kendi kendine mırıldanmaya başladı:

– Önemli olan çeliği çatlatan 100. vuruşu, yaşayacağımız zaman zarfına sığdırabilmektir.  Sığdıramasak bile o çekici, o örsün üstüne indirip kaldırmaktan imtina etmeden yaşamak ve bu çabayla ölmek gerekir.

Ah şu tefekkür nasıl bir lezzetti. Doğrudan ummana açılan bir kapı değil de, hep dehlizden dehlize açılan, her yeni dehlizde ummana ait farklı emareler barındıran bir kapı gibiydi.

 

Ümit Özyavuz

 

 

220-901  
210-260  
CAS-002  
CAP  
000-106  
70-533  
OG0-093  
PR000041  
70-980  
CISM  
350-029  
100-105  ,
PMP  
70-480  
640-916  
70-980  
MB5-705  
70-534  
NSE4  
N10-006  
AWS-SYSOPS  
70-463  
2V0-620  
OG0-091  
300-070  
300-115  
300-075  
200-101  
3002  
74-678  
400-101  
9L0-012  
MB6-703  
70-243  
300-115  
EX300  
70-532  
70-413  
JN0-102  
000-017  
SY0-401  
HP0-S42  
070-461  
200-101  
70-533  
70-411  
350-001  
C_TFIN52_66  
70-483  
300-115  
220-902  
MB5-705  
MB2-707  
EX200  

Tweet

Bir cevap yazın Cancel reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki Yazı

Edebifikir Söyleşileri

Sonraki Yazı

Ancak Dünyanın Hitlerleri Gece Çalışır

İlgili Yazılar

  • 6

    Dut Ağacı

    Celal Kuru
    Yazar: Merhabalar. Yeni yazdığım...
  • 1

    Mesai

    Cüneyt Dal
    Sokağın başında bekliyorum. Bu ara...
  • 3

    Bodur

    Celal Kuru
    Bodur, çirkinliğin tarihi yeniden...
  • 1

    Gerçek Kesit

    Mehmet Emir
    I. Uyananlar uydu. Paçasın...
Facebook
Twitter
YouTube
Instagram

Edebifikir Radyo

Son Yorumlar

  • Sermest Gezegeni Radyo Programı için EdebiFikir
  • Sermest Gezegeni Radyo Programı için Nagehan
  • yekinen için furkan
  • Hayat Denen Soru İşareti için bu fotoğraflar
  • Bu Yazı Sadece Öğretmenler İçin Yazılmadı! için canevinden
  • Yenilgi Yenilgi Büyüyen Yıllar Vardır için Reel okur
  • Yenilgi Yenilgi Büyüyen Yıllar Vardır için Obsidyen
  • Gölgeler Âlemi ve Yenilgi için Periferi
  • Yenilgi Yenilgi Büyüyen Yıllar Vardır için Ömer asaf
  • Yenilgi Yenilgi Büyüyen Yıllar Vardır için okur

Çok Okunanlar

  • Ayrılık Sevdaya Dahil
  • Doğruluk ve Gerçeklik
  • Türkçe Sözlükleri
  • Poetika Kelimesinin Tanımı ve Mahiyeti
  • Niçin Sevdiniz?
  • Suyum Unum Buğdayım
  • Ölüm Risalesi
  • “İyi de çocuk pencereden de düşebilir!”
  • Herkese Selam Sana Hasret
  • Genç Werther’in Acıları

Yazarlar

  1. Abdullah Karaca
  2. Adem Suvağcı
  3. Bahadır Dadak
  4. Bilal Can
  5. Celal Kuru
  6. Cüneyt Dal
  7. Davut Bayraklı
  8. Feyyaz Kandemir
  9. İbrahim Halil Aslan
  10. Mehmet Erikli
  11. Mehmet Raşit Küçükkürtül
  12. Mücahit Emin Türk
  13. Muhammed Furkan Kâhya
  14. Muhammet Emin Oyar
  15. Ömer Ertürk
  16. Ömer Can Coşkun
  17. Sizden Gelenler
  18. Süleyman Mete
  19. Sulhi Ceylan

Son Eklenenler

  • Demli Demlik

    Davut Bayraklı
    07.03.2021

  • Edebiyat ve Utanç

    EdebiFikir
    06.03.2021

  • Yeni Kitaplar, Yeni Ufuklar…

    Cüneyt Dal
    05.03.2021

  • Mutlu Olma Sakın

    Sulhi Ceylan
    04.03.2021

  • Reel Politiğin Kâhini: Carl Schmitt

    Muhammed Furkan Kâhya
    03.03.2021

Çok Okunanlar

  • Ayrılık Sevdaya Dahil
  • Doğruluk ve Gerçeklik
  • Türkçe Sözlükleri
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Poetika Kelimesinin Tanımı ve Mahiyeti
  • Derin Yapılanma
  • Niçin Sevdiniz?
  • Suyum Unum Buğdayım
  • Ölüm Risalesi

Kategoriler

  • 2050
  • 2119
  • Buz Gibi Ofsayt!
  • Cemil Meriç
  • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
  • Deneme
  • Dergi
  • Devrim
  • Dosyalar
  • Edebifikir Haber Ajansı
  • Fikir
  • Günlük
  • Haber
  • Hatıra Saklama Ofisi
  • Haykırış
  • Hikâye
  • Hikmet
  • İsmet Özel
  • Karikatür
  • Kitap
  • Kitap Pusulası
  • Mektup
  • Mısra Güzeli
  • Nümayiş
  • Orada Neler Oluyor?
  • Poetika
  • Portre
  • Sezai Karakoç
  • Şiir
  • Sinema
  • Sorgulama
  • Söyleşi
  • Sözlük
  • Vasiyetim
  • Video
  • Yenilgi

Sayfalar

  • Ana Sayfa
  • Derin Yapılanma
  • Dosyalar
  • İletişim
  • Racon
  • Sen de Yaz

Seçmeler

  • Edebifikir Söyleşileri

    By EdebiFikir
    Davetlisiniz… Sulhi Ceylan, 31 Mart...
  • Anasayfa
  • İletişim
Copyright 2017 - Tüm hakları Edebifikir.com'a aittir...