Yazılar:
  • Edebiyat ve Utanç
  • Yeni Kitaplar, Yeni Ufuklar...
  • Mutlu Olma Sakın
  • Reel Politiğin Kâhini: Carl Schmitt
  • Tarih Nedir?
  • Yedi İklim - Mart 2021
EdebiFikir logo
eylem bir kız ismi değildir!
  • Anasayfa
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • İletişim
  • Kategoriler
    • Buz Gibi Ofsayt!
    • Deneme
    • Dergi
    • Edebifikir Haber Ajansı
    • Fikir
    • Günlük
    • Haber
    • Hatıra Saklama Ofisi
    • Haykırış
    • Hikâye
    • Hikmet
    • Karikatür
    • Mektup
    • Mısra Güzeli
    • Kitap
    • Nümayiş
    • Poetika
    • Portre
    • Söyleşi
    • Şiir
    • Sinema
    • Sorgulama
    • Video
  • Dosyalar
    • Cemil Meriç
    • İsmet Özel
    • Kitap Pusulası
    • Sezai Karakoç
    • Vasiyetim
    • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
    • Sözlük
    • 2119
    • 2050
    • Devrim
    • Yenilgi
  • Anasayfa
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • İletişim
  • Kategoriler
    • Buz Gibi Ofsayt!
    • Deneme
    • Dergi
    • Edebifikir Haber Ajansı
    • Fikir
    • Günlük
    • Haber
    • Hatıra Saklama Ofisi
    • Haykırış
    • Hikâye
    • Hikmet
    • Karikatür
    • Mektup
    • Mısra Güzeli
    • Kitap
    • Nümayiş
    • Poetika
    • Portre
    • Söyleşi
    • Şiir
    • Sinema
    • Sorgulama
    • Video
  • Dosyalar
    • Cemil Meriç
    • İsmet Özel
    • Kitap Pusulası
    • Sezai Karakoç
    • Vasiyetim
    • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
    • Sözlük
    • 2119
    • 2050
    • Devrim
    • Yenilgi

Dublin’e Uçtum, Bir Ekmek Eksik Aldım

Süleyman Mete  |  06/03/2013  |  Kategori : Hikâye   |  Okunma:2.506

Yazarımız Süleyman Mete, sizi öykü dünyasına çağırıyor. Bu dünyada her an her şey olabilir. Kendinizi sınırlamayın.

**

O gün gökyüzü sevgilisinden ayrılmış üniversiteli bir genç adam gibi içine kapanıktı. Ona baktıkça moralim bozuluyordu. İşte tam o gün, çantamdan ucuz deodorantımı çıkarıp bütün bedenime sıkmaya başladım. Bu alışılmış bir durum değildi, çünkü param yoktu ve açtım. Güzel kokarsam, kendimi biraz daha iyi hissederim diye düşünmüştüm.

Abim, banyodan çıktığında yüzünün sadece yarısını kurulamıştı. Bana bakarak “Günaydın, narin bedenini yataktan kaldırmayı başarmışsın” dedi. Oralı bile olmadım. Banyoya girip sadece ellerimi yıkadım ve sağ elimi kuruladım. Abim, masasına oturmuş Müslüm Gürses’i anma törenlerine başlamıştı. Müslüm Baba’nın “Hangimiz Sevmedik” şarkısını açıp, melodik bir şekilde “Hangimiz sevmedik be kardeşim!” dedi. Sorusuna  “Hangimiz sevildik be abi!” sorusuyla karşılık verdim, ses tellerimin arabesk dışavurumuyla. Sırtımı döndüm ve çakmak sesini duydum.

Midemiz, gürültüsüyle beraber en acıklı arabesk şarkılarından nağmeler savururken, abime “Ben ekmek almaya gidiyorum” dedim ve İrlanda’ya gittim. Uçaktan indim ve şehrin kalabalığına karıştım. “Ahh Dublin! Güzel kent. Belli ki sonbahar uğramamış ağaçlarına. Yeşilin atlara binip, kovalamış sarıları. Şövalyelerin nasıl da savuruyor saçlarını. Geldim işte. Göbek bağımı kesmeye ve yeşilinde kaybolmaya geldim.” dedim.

Rahattım. Yollarıma mayınlar döşemiş alacaklılarımın binlerce kilometre uzağındaydım. Zihnimi çomakla dürten tek şey nerede barınacağımdı. Az ileride, Penny Whistle’siyle sokağın ritmini oluşturan adamı gözüme kestirdim. Tam karşısına oturup, resitalini bitirmesini bekledim, çantamdan çıkardığım elmayı yerken. Güneş, kuzey yarım küredeki mesaisini bitirip, güneye gitmeye hazırlanırken bıraktı çalmayı. Yanına gittim hemen. Selam verip, diğer elmayı takdim ettim ve gülümsedim. Evden ekmek almaya gidiyorum diye çıkıp, buraya geldiğimi anlattım ve lafı uzatmadan kalmak için eve ihtiyacım olduğunu söyledim. Kafasıyla kendisini takip etmemi işaret etti. Ellerimi arkama bağladım ve yürümeye başladık.

Evine geldik ve bana kalacağım odayı gösterdi. Eşyalarımı yerleştirip salona döndüm. Kazandığı paraları sayıyor, rakamın her yükselişinde ağzı kulaklarına doğru koşuyordu. “Aç mısın?” dedi. “Sen olmasan hem açtım, hem açıktaydım Ryan” dedim. Kalktık, bir şeyler hazırlayıp yedik. Karnımın şişmesi, açıktan bir teşekkürün belirtisiydi.

Ryan, en büyük tutkusunun müzik olduğunu ve bu yüzden Endüstriyel Tasarım bölümünü bıraktığını anlattı uzun uzun. Sokak müzisyenliğinin, saçma sapan teorik bilgilerden çok daha anlamlı ve pratik olduğunu dile getirdi ve hiçbir ücret talep etmeden odayı notalarla ısıttı. O kadar güzel çalıyordu ki, sabaha kadar sesimi çıkarmadan dinledim.

Ryan’ın asistanı olarak işe başlamıştım artık. Çantasını taşıyor, o çalarken yanında duruyordum. Dublin’in bütün sokaklarını ezgilerimizle şereflendiriyor, kazancımızla keyfimizi taçlandırıyorduk. Artık para sayarken ağzımız kulaklarımıza beraber göz kırpıyordu. Günlerce, haftalarca farklı sokaklarda, farklı insanlara Penny’nin eşsiz tadını sunduk. İnsanlar gülüyordu, seviniyordu ve bunu bize hissettiriyordu.

O gün dışarıda yağmur yağıyordu ve işe gitmeme kararı aldık. Gidip güzel bir kafede yemek yiyip, bir şeyler içmeye karar verdik. Dışarı çıkıp, Ryan’ın her zaman gittiği yere oturduk. Siparişimizi verdik ve beklemeye koyulduk. İçimde anlamsız bir sıkıntı vardı. Bu havaları sevmiyordum. En son böyle bir havada eski kız arkadaşım “Flört – Bu Havalarda Dönme Bana” şarkısını yollamıştı. Moralim, sıfırın altında seyrediyordu. “Neyin var?” dedi Ryan. Farketmişti. “Bir şey yok” dedim. “Hadi anlat dostum” dedi. “Biliyor musun bizim oralarda her gün çok fazla insan doğuyor ve çok az yemek oluyor. Yağmur bazen deliler gibi toprağı döverken, bazen hiç uğramıyor. Her gün şehirler kalabalıklaşırken, insanlar daha fazla yalnızlaşıyor. Dertler çığ gibi büyürken, mutluluklar akarsular gibi kuruyor.” dedim. “Bak dostum, anlattıklarını çok iyi anlıyorum. Dilimiz, dinimiz, ırkımız farklı ama dertlerimiz aynı. Şimdi düşünmeyelim bunları. Biftekler kıvamında ha! Midenden gelen çığlıkları duyuyorum, ye hadi” dedi. Midemize en güzel hediyeleri sunup, geç vakte kadar dolaştık.

Ertesi gün malzemelerini hazırlayan Ryan’a selam verip yanına oturdum. “Almam gereken ekmekler var” deyip vedalaştım. İlk uçağa binip, mahallenin yolunu tuttum. Saat 12:30 gibi evin yanındaki fırından iki ekmek alıp, eve yöneldim. Kapıyı açıp, içeri girdim.

– Günaydın abi.

– Günaydın. Kaç ekmek aldın?

– 2 tane aldım. Yetmez mi?

– Yetmez. Gidip bir tane daha al.

– Tamam.

– Ha unutmadan 200 gram da peynir al.

…

Tweet

Bir cevap yazın Cancel reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki Yazı

Kesik

Sonraki Yazı

Anne Sütü İçin Kimliğin Var mı?

İlgili Yazılar

  • 6

    Dut Ağacı

    Celal Kuru
    Yazar: Merhabalar. Yeni yazdığım...
  • 1

    Mesai

    Cüneyt Dal
    Sokağın başında bekliyorum. Bu ara...
  • 3

    Bodur

    Celal Kuru
    Bodur, çirkinliğin tarihi yeniden...
  • 1

    Gerçek Kesit

    Mehmet Emir
    I. Uyananlar uydu. Paçasın...
Facebook
Twitter
YouTube
Instagram

Edebifikir Radyo

Son Yorumlar

  • Sermest Gezegeni Radyo Programı için EdebiFikir
  • Sermest Gezegeni Radyo Programı için Nagehan
  • yekinen için furkan
  • Hayat Denen Soru İşareti için bu fotoğraflar
  • Bu Yazı Sadece Öğretmenler İçin Yazılmadı! için canevinden
  • Yenilgi Yenilgi Büyüyen Yıllar Vardır için Reel okur
  • Yenilgi Yenilgi Büyüyen Yıllar Vardır için Obsidyen
  • Gölgeler Âlemi ve Yenilgi için Periferi
  • Yenilgi Yenilgi Büyüyen Yıllar Vardır için Ömer asaf
  • Yenilgi Yenilgi Büyüyen Yıllar Vardır için okur

Çok Okunanlar

  • Ayrılık Sevdaya Dahil
  • Doğruluk ve Gerçeklik
  • Türkçe Sözlükleri
  • Poetika Kelimesinin Tanımı ve Mahiyeti
  • Niçin Sevdiniz?
  • Suyum Unum Buğdayım
  • Ölüm Risalesi
  • “İyi de çocuk pencereden de düşebilir!”
  • Herkese Selam Sana Hasret
  • Genç Werther’in Acıları

Yazarlar

  1. Abdullah Karaca
  2. Adem Suvağcı
  3. Bahadır Dadak
  4. Bilal Can
  5. Celal Kuru
  6. Cüneyt Dal
  7. Davut Bayraklı
  8. Feyyaz Kandemir
  9. İbrahim Halil Aslan
  10. Mehmet Erikli
  11. Mehmet Raşit Küçükkürtül
  12. Mücahit Emin Türk
  13. Muhammed Furkan Kâhya
  14. Muhammet Emin Oyar
  15. Ömer Ertürk
  16. Ömer Can Coşkun
  17. Sizden Gelenler
  18. Süleyman Mete
  19. Sulhi Ceylan

Son Eklenenler

  • Edebiyat ve Utanç

    EdebiFikir
    06.03.2021

  • Yeni Kitaplar, Yeni Ufuklar…

    Cüneyt Dal
    05.03.2021

  • Mutlu Olma Sakın

    Sulhi Ceylan
    04.03.2021

  • Reel Politiğin Kâhini: Carl Schmitt

    Muhammed Furkan Kâhya
    03.03.2021

  • Tarih Nedir?

    EdebiFikir
    02.03.2021

Çok Okunanlar

  • Ayrılık Sevdaya Dahil
  • Doğruluk ve Gerçeklik
  • Türkçe Sözlükleri
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Poetika Kelimesinin Tanımı ve Mahiyeti
  • Derin Yapılanma
  • Niçin Sevdiniz?
  • Suyum Unum Buğdayım
  • Ölüm Risalesi

Kategoriler

  • 2050
  • 2119
  • Buz Gibi Ofsayt!
  • Cemil Meriç
  • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
  • Deneme
  • Dergi
  • Devrim
  • Dosyalar
  • Edebifikir Haber Ajansı
  • Fikir
  • Günlük
  • Haber
  • Hatıra Saklama Ofisi
  • Haykırış
  • Hikâye
  • Hikmet
  • İsmet Özel
  • Karikatür
  • Kitap
  • Kitap Pusulası
  • Mektup
  • Mısra Güzeli
  • Nümayiş
  • Orada Neler Oluyor?
  • Poetika
  • Portre
  • Sezai Karakoç
  • Şiir
  • Sinema
  • Sorgulama
  • Söyleşi
  • Sözlük
  • Vasiyetim
  • Video
  • Yenilgi

Sayfalar

  • Ana Sayfa
  • Derin Yapılanma
  • Dosyalar
  • İletişim
  • Racon
  • Sen de Yaz

Seçmeler

  • 4

    Fütûhât-ı Mekkiyye

    By EdebiFikir
    “Ey kardeşlerim, dostlarım!...
  • Anasayfa
  • İletişim
Copyright 2017 - Tüm hakları Edebifikir.com'a aittir...