Yazılar:
  • Demli Demlik
  • Edebiyat ve Utanç
  • Yeni Kitaplar, Yeni Ufuklar...
  • Mutlu Olma Sakın
  • Reel Politiğin Kâhini: Carl Schmitt
  • Tarih Nedir?
EdebiFikir logo
eylem bir kız ismi değildir!
  • Anasayfa
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • İletişim
  • Kategoriler
    • Buz Gibi Ofsayt!
    • Deneme
    • Dergi
    • Edebifikir Haber Ajansı
    • Fikir
    • Günlük
    • Haber
    • Hatıra Saklama Ofisi
    • Haykırış
    • Hikâye
    • Hikmet
    • Karikatür
    • Mektup
    • Mısra Güzeli
    • Kitap
    • Nümayiş
    • Poetika
    • Portre
    • Söyleşi
    • Şiir
    • Sinema
    • Sorgulama
    • Video
  • Dosyalar
    • Cemil Meriç
    • İsmet Özel
    • Kitap Pusulası
    • Sezai Karakoç
    • Vasiyetim
    • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
    • Sözlük
    • 2119
    • 2050
    • Devrim
    • Yenilgi
  • Anasayfa
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • İletişim
  • Kategoriler
    • Buz Gibi Ofsayt!
    • Deneme
    • Dergi
    • Edebifikir Haber Ajansı
    • Fikir
    • Günlük
    • Haber
    • Hatıra Saklama Ofisi
    • Haykırış
    • Hikâye
    • Hikmet
    • Karikatür
    • Mektup
    • Mısra Güzeli
    • Kitap
    • Nümayiş
    • Poetika
    • Portre
    • Söyleşi
    • Şiir
    • Sinema
    • Sorgulama
    • Video
  • Dosyalar
    • Cemil Meriç
    • İsmet Özel
    • Kitap Pusulası
    • Sezai Karakoç
    • Vasiyetim
    • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
    • Sözlük
    • 2119
    • 2050
    • Devrim
    • Yenilgi

Kasap Kalbî

Abdülkerim Kolat  |  12/09/2018  |  Kategori : Hikâye   |  Okunma:1.393

2

Parlak meslek hayatımın ilk günleri. 2016 yılı güzünde bir akşamüstü, Beşiktaş-Harbiye otobüsü ile işten eve dönüyordum. Güneş gözlüğümün sundurması altında birbirine sırt dönmüş yolcuları izlerken omuzuma dokunan elin sahibi çocukluk arkadaşım ve halen komşum olan olan Özgür’dü. Kucağındaki sandviçten ısırık almayı ihmal etmeden bizim sokağa açılan alaturka kasap dükkânını haber verdi. Şaşırmıştım. Çünkü semt sakinleri et ihtiyacını alışveriş merkezlerinin kasap reyonlarından karşılardı. Eski usul kasapları hatırlayanlar yok denecek kadar azdı. O ihtiyarların dilinde bir nostalji, kaynak kitaplıklarında bir fotoğraf olarak kalmıştı. Hatta itiraf etmeliyim ki, böyle bir yerden alışveriş yapmak, terziye elbise götürüp tamir ettirmek yahut ayakkabı tamircisine uğramak ayıp sayılır, köylülük olarak değerlendirilirdi.  Ne yalan söyleyeyim ben de bunlardandım.

Özgür’e kasabı kimin işlettiğini sordum. “Şu oto kivalamacıdan boşalan yevde biv sanat mevkezi vavdı hani adını unuttum, müşteri bulamayan, eski yazı yazma devslevi falan veviliv yazıyovdu kapısında hat yazısı işte anla canım”

“Evet, hatırlıyorum.”

“İşte bu, ovası kapanmış yevine de kasap açılmış adamım, kasabı açan da sanat mevkezinin sahibi, o kedi gibi mıv mıv yüvüyen adam yok mu, oymuş.”

“Vay canına! Sanattan kasaplığa nasıl bir geçiştir bu böyle?” diye söylenirken gülmekten kendimi alamamıştım.

“Sovma” dedi, “para nevedeyse millet ovaya kayıyo, ama bizim semti tanımadığı belli. İki kilo et satsın olduğum yeve bayılıvım.”

“Neyse na’palım herkes kendisi bilir canım, iki aya kalmaz kapatır gider.” Diyerek önüme döndüm.

***

Ertesi gün ilk işim kasap dükkânını görmek oldu. Yanımda köpeğim Dolly de vardı. Kasabı karşıdan gören bir banka oturdum. Eski dönem dizilerindekinden farklı görünmüyordu. Kapısının üzerindeki tabelada beyaz üzerine kırmızı boyayla “KASAP NECİP” yazılmıştı. Hemen önünde eski ama temiz bir sandalye duruyordu. Siyah ve beyaz şeritli tentesi kaldırıma doğru indirilmişti. İzlemeyi bir süre daha sürdürdüm.

Derken dakikalar ilerledi ve çarşı hareketlenmeye başladı. Kasabın önünden geçen herkes önce durup tabelayı okuyor, durgun hareketlerle başını içeriye uzatıyor sonra da bir zombiyle karşılaşmış gibi endişeyle uzaklaşıyordu. Bir değil, iki değil, üç, beş, yedi…

Sorunun ne olduğunu öğrenmeliydim. Dolly’nin pençelerini de yanıma alarak yürüdüm. Yaklaştım, başımı uzattım. Kimsecikler görünmüyordu. Yavaşça içeri girdim. Burası Yeşilçam filmlerinde izlediğim kasap dükkânlarının aynısıydı; etlerin doğrandığı büyükçe bir tezgâh, kıymalıkların üzerinde dövüldüğü bir kütük, bir kenara itilmiş eski bir kasa ve duvarda asılı siyah beyaz bir fotoğraf. Burada yalnız olduğuma inanmak üzereydim ki, film o an koptu. Pirzolaların, bifteklerin, bilumum sakatatın dizili durması gereken yerde çeşitli renklerde kalpler duruyordu. Çeşitli boylarda, çeşitli yüzlere sahip yastık kalpler, çalar saatler ve daha birçoğu özenle sıralanmıştı. Bir korku filminin en pik sahnelerinden biriyle karşı karşıyaydım. Evet, Hattat Necip Bey aslında Kasap Necip’ti ve o bir psikopattı. Kaçmak üzere kapıya yöneldim. O da ne? Psikopat Necip kapıda dikilmiş gülümsüyor!

“Üzgünüm beyefendi, yanı başımdaki dükkân komşuma gidivermiştim. Hayırlı işler diledim, bir fincan kahve içtik, eskilerden sohbet ettik. Sanırım kalp almaya geldiniz. Benim yokluğumda seçiminizi yapmışsınızdır diye umuyorum. Buyurun hangisini arzu edersiniz.”

Burada, bu çılgının yanında bir saniye daha kalamazdım. Onu, yaşamımdaki ender korkulardan birini itekleyerek oradan uzaklaştım. Yetkililere şikâyette bulunmayı unutmadım tabiî. Birkaç gün geçmeden kasabın zabıtalar eliyle kapatıldığını duydum. Olması gereken de bu değil miydi? Kasap Necip’e ne oldu diye soracak olursanız, bilmiyorum. Onu bizim semtte bir daha gören olmadı.

Abdülkerim Kolat

Tweet

2 Yorum

  1. Orhun 12.09.2018 14:46:54

    Şikâyet etmemeliydi yetkililere.

    Cevapla
  2. Mopsant 12.09.2018 10:33:55

    Kolat öykücülüğü, Türk edebiyatındaki büyük bir boşluğu dolduruyor.

    Cevapla

Bir cevap yazın Cancel reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki Yazı

Orhan Özekinci: Son yıllarımı hep yenilmişlik duygusuna karşı yaşıyorum.

Sonraki Yazı

Selçuklular Özel Sayısı Üzerine Düşünceler

İlgili Yazılar

  • 6

    Dut Ağacı

    Celal Kuru
    Yazar: Merhabalar. Yeni yazdığım...
  • 1

    Mesai

    Cüneyt Dal
    Sokağın başında bekliyorum. Bu ara...
  • 3

    Bodur

    Celal Kuru
    Bodur, çirkinliğin tarihi yeniden...
  • 1

    Gerçek Kesit

    Mehmet Emir
    I. Uyananlar uydu. Paçasın...
Facebook
Twitter
YouTube
Instagram

Edebifikir Radyo

Son Yorumlar

  • Sermest Gezegeni Radyo Programı için EdebiFikir
  • Sermest Gezegeni Radyo Programı için Nagehan
  • yekinen için furkan
  • Hayat Denen Soru İşareti için bu fotoğraflar
  • Bu Yazı Sadece Öğretmenler İçin Yazılmadı! için canevinden
  • Yenilgi Yenilgi Büyüyen Yıllar Vardır için Reel okur
  • Yenilgi Yenilgi Büyüyen Yıllar Vardır için Obsidyen
  • Gölgeler Âlemi ve Yenilgi için Periferi
  • Yenilgi Yenilgi Büyüyen Yıllar Vardır için Ömer asaf
  • Yenilgi Yenilgi Büyüyen Yıllar Vardır için okur

Çok Okunanlar

  • Ayrılık Sevdaya Dahil
  • Doğruluk ve Gerçeklik
  • Türkçe Sözlükleri
  • Poetika Kelimesinin Tanımı ve Mahiyeti
  • Niçin Sevdiniz?
  • Suyum Unum Buğdayım
  • Ölüm Risalesi
  • “İyi de çocuk pencereden de düşebilir!”
  • Herkese Selam Sana Hasret
  • Genç Werther’in Acıları

Yazarlar

  1. Abdullah Karaca
  2. Adem Suvağcı
  3. Bahadır Dadak
  4. Bilal Can
  5. Celal Kuru
  6. Cüneyt Dal
  7. Davut Bayraklı
  8. Feyyaz Kandemir
  9. İbrahim Halil Aslan
  10. Mehmet Erikli
  11. Mehmet Raşit Küçükkürtül
  12. Mücahit Emin Türk
  13. Muhammed Furkan Kâhya
  14. Muhammet Emin Oyar
  15. Ömer Ertürk
  16. Ömer Can Coşkun
  17. Sizden Gelenler
  18. Süleyman Mete
  19. Sulhi Ceylan

Son Eklenenler

  • Demli Demlik

    Davut Bayraklı
    07.03.2021

  • Edebiyat ve Utanç

    EdebiFikir
    06.03.2021

  • Yeni Kitaplar, Yeni Ufuklar…

    Cüneyt Dal
    05.03.2021

  • Mutlu Olma Sakın

    Sulhi Ceylan
    04.03.2021

  • Reel Politiğin Kâhini: Carl Schmitt

    Muhammed Furkan Kâhya
    03.03.2021

Çok Okunanlar

  • Ayrılık Sevdaya Dahil
  • Doğruluk ve Gerçeklik
  • Türkçe Sözlükleri
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Poetika Kelimesinin Tanımı ve Mahiyeti
  • Derin Yapılanma
  • Niçin Sevdiniz?
  • Suyum Unum Buğdayım
  • Ölüm Risalesi

Kategoriler

  • 2050
  • 2119
  • Buz Gibi Ofsayt!
  • Cemil Meriç
  • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
  • Deneme
  • Dergi
  • Devrim
  • Dosyalar
  • Edebifikir Haber Ajansı
  • Fikir
  • Günlük
  • Haber
  • Hatıra Saklama Ofisi
  • Haykırış
  • Hikâye
  • Hikmet
  • İsmet Özel
  • Karikatür
  • Kitap
  • Kitap Pusulası
  • Mektup
  • Mısra Güzeli
  • Nümayiş
  • Orada Neler Oluyor?
  • Poetika
  • Portre
  • Sezai Karakoç
  • Şiir
  • Sinema
  • Sorgulama
  • Söyleşi
  • Sözlük
  • Vasiyetim
  • Video
  • Yenilgi

Sayfalar

  • Ana Sayfa
  • Derin Yapılanma
  • Dosyalar
  • İletişim
  • Racon
  • Sen de Yaz

Seçmeler

  • Yaşamdan Sahneler -I

    By İbrahim Halil Aslan
    İbrahim Halil Aslan, farklı sahillere...
  • Anasayfa
  • İletişim
Copyright 2017 - Tüm hakları Edebifikir.com'a aittir...