Yazılar:
  • Edebifikir Kitap Pusulası: İstanbul
  • Üç İstanbul Tek Devrim
  • Yalnızlığın Mabedi
  • Geçmiş Zaman Sancısı
  • Küçüklüğümün Sayrılarevinde Yangın
  • Peri Masalı Felakete Dönüşürse
EdebiFikir logo
eylem bir kız ismi değildir!
  • Anasayfa
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • İletişim
  • Kategoriler
    • Buz Gibi Ofsayt!
    • Deneme
    • Dergi
    • Edebifikir Haber Ajansı
    • Fikir
    • Günlük
    • Haber
    • Hatıra Saklama Ofisi
    • Haykırış
    • Hikâye
    • Hikmet
    • Karikatür
    • Mektup
    • Mısra Güzeli
    • Kitap
    • Nümayiş
    • Poetika
    • Portre
    • Söyleşi
    • Şiir
    • Sinema
    • Sorgulama
    • Video
  • Dosyalar
    • Cemil Meriç
    • İsmet Özel
    • Kitap Pusulası
    • Sezai Karakoç
    • Vasiyetim
    • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
    • Sözlük
    • 2119
    • 2050
    • Devrim
    • Yenilgi
  • Anasayfa
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • İletişim
  • Kategoriler
    • Buz Gibi Ofsayt!
    • Deneme
    • Dergi
    • Edebifikir Haber Ajansı
    • Fikir
    • Günlük
    • Haber
    • Hatıra Saklama Ofisi
    • Haykırış
    • Hikâye
    • Hikmet
    • Karikatür
    • Mektup
    • Mısra Güzeli
    • Kitap
    • Nümayiş
    • Poetika
    • Portre
    • Söyleşi
    • Şiir
    • Sinema
    • Sorgulama
    • Video
  • Dosyalar
    • Cemil Meriç
    • İsmet Özel
    • Kitap Pusulası
    • Sezai Karakoç
    • Vasiyetim
    • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
    • Sözlük
    • 2119
    • 2050
    • Devrim
    • Yenilgi

Kibrit Çöpünden Vapur İskeleleri

Sizden Gelenler  |  29/01/2016  |  Kategori : Hikâye   |  Okunma:3.530

4

Üçüncü ve Son Bölüm 

Tek-düze hayatımdan şikâyet ettiğimden değil, Osman’dan hâlâ haber yoktu. Odanın gidişatını etkileyen bir şey değildi bu, hep aynı kahvaltı, aynı poğaça ve manzara. Bu kayboluşun bir nedeni vardı ya da yoktu bilmiyorum ama bir gün son bulacağını ümit ediyordum. O gözyaşının bir sebebi vardı, fizik daha fazlasını anlamama yardımcı olmuyordu. Kahvaltılık bir şeyler almak için yurttan çıktığımda Osman’ı ilk gördüğüm yerde bir kalabalık dikkatimi çekti. Bir an içim ürperdi, aynı sahne ile karşılaşacağımdan korktum. Osman’ı aralarına almalarının yanında, oraya gitmekten de ürküyordum biraz. Saat sabahın yedisinde kim kimi niye sıkıştırır diye düşünürken bir ambulans yaklaştı. Sesinden bildim. Çünkü saat sabahın yedisi ve bu saat dayak yemek için çok erkendi.

Çok şükür, Osman o kalabalığın arasında çıkmadı, biri bayılmış. Bayılan hakkında en ufak endişe duymadan geri dönüp fırına gittim doğruca. Sert sert basıyordum yerlere, bir hatırayı ezer gibi. Geçmişime arka kapı gibi bırakılan bir adam olup çıkmıştı Osman, üzerime sinmişti. On poğaça aldım ve çabucak yurda döndüm. Sekreter hanım yine bana bakıyordu. Bu kadının sürekli bana acıyarak baktığını hissediyordum. Odaya gitmeden önce lavabonun aynasında kendime baktım. Geri döndüm, poğaçaları yedik. Derken ismim anons edildi.

Gittim. Müdür beyin beni beklediğini söylediler. Bu bir icabet değildi. Osman’ın nerede olduğunu bilip bilmediğimi sordu, cevap verdim. Fazla uzatmadık, odadan çıktım. Sekreter hanım bana bakmıyordu.

Yurttan çıkıp biraz yürümek istedim. Caddeyi takip ediyordum. Fırıncı Recep Abi’ye selam verdim, bana seslendi. Osman geldi, dedi. Kıl köklerimin bile duyamadım deyip Recep abiye yaklaştıklarını hissettim. Osman gelmiş, kitabını müsait bir zaman ona götürecekmişim, kendisi biraz meşgulmüş. Yine aklım karıştı. Odama, sekreterin beni göremeyeceği bir hızla döndüm. Kafamın içinden onlarca kitap geçiyordu o anlarda. Osman’ın yarım bıraktığı kitap olduğundan emindim. O gözyaşını dökerken elinde olan kitaptı. Odadan içeri hızla daldım, Ufuk’la Kaan çıkmışlardı. Sakinleşmeye çalıştım, zihnim bulanıyordu. Tek hamlede ranzanın üstüne çıkıp yatağın üstündeki kitabı aldım elime. Şöyle bir içine baktım, bir not olmalıydı, bir kâğıt, ibare, çiçek, kalem açacağından bir çöp bile olabilirdi. Hiçbir şey düşmedi. Ya sadece kitabı istediyse hakikaten? Çok saçmaydı. Birinci sayfadan itibaren göz ucuyla bakmaya başladım, altı çizili kelimeler vardı. Bazı sayfalarda bir-iki tane, bazen sayfalarca yoktu. Baştan başladım. Her altı çizili kelimeyi not ediyordum. Bir kitap ancak bu kadar sürükleyici olurdu. Toplamda 12 kelime, 569 sayfa. Bu davetiye benim için düzenlenmişti. Yer belirlenmişti, buluşma tarihi, kitabın basım tarihiyle aynı.

Altı ay bekledim. İlk başlarda her gün kitabı elime alıp kelimeleri kontrol ediyorum. Haftalar geçti. Ezberlemiştim. Ara sıra heyecanımı kaybetmiş olsam da kendimi toparlıyordum. Sadece birkaç dakika süren bir arkadaşlığın buraya nasıl geldiğini bilmiyordum. Kitabı yastığımın altında tutuyordum hep. Üç ay böyle geçti. Sabahları Fırıncı Recep abiye, sonra okula gidiyordum. Recep abi Osman’ı sormayı kesti, ben de bahsi kestim. Okuldan sonra bazen kütüphaneye gidiyordum. Bazen de eski sokaklara gidip oturacak bir yerler bakıyordum. Birkaç kere buluşacağımız yere gitmeyi düşündüm, vazgeçtim. Olması gerektiği gibi olacaktı ya da olmayacaktı. Hayır Osman’ın istediği gibi olacaktı. Her şey öyle oluyordu.

***

Buluşma gününün üzerinden 3 ay geçti. Osman haber göndermedi. Recep abi dükkânı sattı. Odaya yeni bir çocuk geldi, ismi Mehmet. Kaan ve Ufuk yaşamaya devam ediyor.

Okulu bırakma kararı alıp ayrılacağımı müdüre bildirmek için odasına doğru yürüdüm. Sekreter hanım yine bana baktı. Müdürün odasını geçip danışmaya yürüdüm.

– Osman içeride, dedi.

Ayaklarımın altında bir obruk oluştu ve düşmem üç saniye sürdü. Obruk kırk beş metre olmalıydı, bu da fiziğin hayatıma kattığı bir anlam. Yukarı tırmanıp müdür odasına gitmem bir dakikamı aldı. Kapıyı çalmadan girecek, Osman’ı görecek, sonra sırtımı dönüp çıkacaktım. Aklımdaki müziğe en uygun sahne buydu. Vazgeçtim, odaya gittim. Sırt çantamı aldım, valizimi asansöre koyup aşağı yolladım. Müdür beyin odasına kapıyı çalıp girdim. Yavaşça yaklaştım, eğilip kitabı masanın üzerine koyarken ufak bir bakış attım Osman’a. Hoşçakalın müdür bey dedim, dışarı çıktım. Bir hafiflik vardı üzerimde. Sekreter hanım bana gülümsüyordu. Çıkarken yangın alarmının ufak kırmızı düğmesine bastım. Başımla sekreter hanımı selamlayıp tüm yurtları terk ettim. Bir eylül günü, yeni bir kafes numarası alana kadar.

Bilal Taş

220-901
210-260
CAS-002
CAP
000-106
70-533
OG0-093
PR000041
70-980
CISM
350-029
100-105  ,
PMP
70-480
640-916
70-980
MB5-705
70-534
NSE4
N10-006
AWS-SYSOPS
70-463
2V0-620
OG0-091
300-070
300-115
300-075
200-101
3002
74-678
400-101
9L0-012
MB6-703
70-243
300-115
EX300
70-532
70-413
JN0-102
000-017
SY0-401
HP0-S42
070-461
200-101
70-533
70-411
350-001
C_TFIN52_66
70-483
300-115
220-902
MB5-705
MB2-707
EX200

Tweet

4 Yorum

  1. İsmivar 05.02.2016 01:22:03

    Az önce bu öykünün üçüncü ve son bölümü olduğunu öğrendiğimde bir sn bile kaybetmeden ilk bölümünü okumaya başladım. Sürükleyici olması gayet iyiydi. Bir çırpıda okudum hepsini. Yeni öyküleri de heyecanla bekliyorum.

    Cevapla
  2. Zahra Sadat 29.01.2016 21:46:06

    Kaleminize sağlık Bilal Taş.. Yeni öykülerinizi okumak isteriz.

    Cevapla
  3. No Name 29.01.2016 21:25:53

    Efendim, yazarın soy adını yanlış yazdığım için kendimi kınıyorum. Giyotin farzdır bana.

    Cevapla
  4. No Name 29.01.2016 21:19:55

    Bilal Can geleceğin öykür’leri arasında ilk 7’ye rahat girer

    Cevapla

Zahra Sadat için bir cevap yazın Cancel reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki Yazı

Sanat ve…

Sonraki Yazı

Anneannem: Irmakla Akıp Gelen

İlgili Yazılar

  • Küçüklüğümün Sayrılarevinde Yangın

    Sizden Gelenler
    Muhtekir ve obur kış mevsimi...
  • 1

    Habibe

    Ömer Can Coşkun
    Bak kızım... Ak yazması, ucunda...
  • 6

    Dut Ağacı

    Celal Kuru
    Yazar: Merhabalar. Yeni yazdığım...
  • 1

    Mesai

    Cüneyt Dal
    Sokağın başında bekliyorum. Bu ara...
Facebook
Twitter
YouTube
Instagram

Edebifikir Radyo

Son Yorumlar

  • Geçmiş Zaman Sancısı için İhsanbul
  • Yahyâ’ya Mektup – 4 için körlük
  • Midye Karanlığı için Bilmesendeolur
  • Mutlu Olma Sakın için bu havaya bir attar dükkanı
  • Midye Karanlığı için EdebiFikir
  • Midye Karanlığı için sümeyye
  • Midye Karanlığı için Dilşad
  • Kitap Ödüllü Absürt Test için Galip
  • Edebifikir Anketi: Yunus Emre Özsaray için Abdullah Yalın
  • Kitap Ödüllü Absürt Test için ihsan

Çok Okunanlar

  • Ayrılık Sevdaya Dahil
  • Türkçe Sözlükleri
  • Doğruluk ve Gerçeklik
  • Poetika Kelimesinin Tanımı ve Mahiyeti
  • Niçin Sevdiniz?
  • Suyum Unum Buğdayım
  • Ölüm Risalesi
  • “İyi de çocuk pencereden de düşebilir!”
  • Herkese Selam Sana Hasret
  • Genç Werther’in Acıları

Yazarlar

  1. Abdullah Karaca
  2. Adem Suvağcı
  3. Bahadır Dadak
  4. Bilal Can
  5. Celal Kuru
  6. Cüneyt Dal
  7. Davut Bayraklı
  8. Feyyaz Kandemir
  9. İbrahim Halil Aslan
  10. Mehmet Erikli
  11. Mehmet Raşit Küçükkürtül
  12. Mücahit Emin Türk
  13. Muhammed Furkan Kâhya
  14. Muhammet Emin Oyar
  15. Ömer Ertürk
  16. Ömer Can Coşkun
  17. Sizden Gelenler
  18. Süleyman Mete
  19. Sulhi Ceylan

Son Eklenenler

  • Edebifikir Kitap Pusulası: İstanbul

    Muhammed Furkan Kâhya
    16.04.2021

  • Üç İstanbul Tek Devrim

    EdebiFikir
    15.04.2021

  • Yalnızlığın Mabedi

    Sulhi Ceylan
    14.04.2021

  • Geçmiş Zaman Sancısı

    Sizden Gelenler
    09.04.2021

  • Küçüklüğümün Sayrılarevinde Yangın

    Sizden Gelenler
    08.04.2021

Çok Okunanlar

  • Ayrılık Sevdaya Dahil
  • Türkçe Sözlükleri
  • Doğruluk ve Gerçeklik
  • Poetika Kelimesinin Tanımı ve Mahiyeti
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Niçin Sevdiniz?
  • Derin Yapılanma
  • Suyum Unum Buğdayım
  • Ölüm Risalesi

Kategoriler

  • 2050
  • 2119
  • Buz Gibi Ofsayt!
  • Cemil Meriç
  • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
  • Deneme
  • Dergi
  • Devrim
  • Dosyalar
  • Edebifikir Haber Ajansı
  • Fikir
  • Genel
  • Günlük
  • Haber
  • Hatıra Saklama Ofisi
  • Haykırış
  • Hikâye
  • Hikmet
  • İsmet Özel
  • Karikatür
  • Kitap
  • Kitap Pusulası
  • Mektup
  • Mısra Güzeli
  • Nümayiş
  • Orada Neler Oluyor?
  • Poetika
  • Portre
  • Sezai Karakoç
  • Şiir
  • Sinema
  • Sorgulama
  • Söyleşi
  • Sözlük
  • Vasiyetim
  • Video
  • Yenilgi

Sayfalar

  • Ana Sayfa
  • Derin Yapılanma
  • Dosyalar
  • İletişim
  • Racon
  • Sen de Yaz

Seçmeler

  • 3

    15 Temmuz

    By Ömer Can Coşkun
    Her zamankinden farklıydı İdris Abi....
  • Anasayfa
  • İletişim
Copyright 2017 - Tüm hakları Edebifikir.com'a aittir...