Kısa Bir Anın Fotoğrafı Yahut Modern Babil Efsanesi

Düzensiz bir çarşının kıyı bir yerinde çömelmiş duran çocuğun anlattıklarından önce gayet kendinde ve çevresine hâkim bir adam, ne oldu da savruldu ve cücük kadar kalan bir akılla yaşamaya koyuldu?

Bu adam o çocuğa ne söyledi, o çocuk bu adama ne anlattı?

Adam çocuğa “biraz vaktin var mı abisi?” dedi. Çocuk şöyle bir etrafına bakındı. Hatta biraz daha bakındı. Aslında biraz da bakınıyormuş gibi yapıp oyalandıktan sonra soruyu yanıtladı, “Yeterli mi?”

Adam zevzek biri değildi. Çocuğun bu feylozofça hareketini kavrar gibi davranmaya karar verdi. Belli ki onun da vakti vardı. Gözlerini şöyle bir çarşıya devirdi. Biraz gezdirdi onları. Belki de aklından patiska alıp diktirmek de geçti. Sonrasında patiska mı kaldı be herif diye kendini çekiştirdi filan. Kısacası o da zaman kahvesinin köpüğünü hüpletti. Hepitopu üç dakikalık bir zaman diliminde olup biten bu tuhaf, mışmişli davranış biçimi tüm çarşının yüzüne asılı kalan bozuk ve tamiri zor bir ifade gibiydi. Fakat sadece bu adam ve çocuğa has bir davranış olduğunu mışmişli bakışlarda anlayabilmeniz mümkündü.

Adam çocuğun kulağına eğilip şöyle dedi, “Sen çok şanslı bir çocuksun.”

Çocuk bir el yaptı, öteden hafif aksak bir niyetçi yılan gibi kıvrıldı, kıvrıldı ve adamın yamacına demirledi. Hoppala. Adam buna bir anlam veremedi. Çocuk niyetçiye sordu. “Tavşan görüyor mu?” Niyetçi cevapladı. “En az bizim kadar paşam”. Çocuk şöyle dedi, “Bana kör tavşan lâzım.” “Şanslı olduğunu düşünenler ya da şanslı olduklarına inanılan kişiler niye en az kendileri kadar gören bir tavşanın seçtiği bir kâğıda bel bağlasın ki?” diyerek sözünü sürdüren çocuk, niyetçiye ticari olarak sınıf atlatacak tüyoyu vermiş gibiydi. Niyetçi hımbıl adamın tekiydi. Çocuğun bu sözlerini ona birileri tercüme etmeliydi. Çünkü bu çarşıda herkes tek bir dili konuşur gibi yapardı. Daha kötüsü sonuçta yatmaktaydı. İnsanlar birbirlerini anlıyormuş gibi yaptıklarını unutacak kadar bir zamandan beri bu durum böyle. Bu da Modern Babil efsanesi işte. Peh!

Mehmet Erikli

 

DİĞER YAZILAR

3 Yorum

  • can , 28/06/2022

    Mehmet Erikli’nin senede 1-2 eser vermesi acaip canımızı sıkıyor. Ayda en az 1 eser vermesi gerekiyor. Daha çok Erikli yazısı görmek istiyoruz.

  • KöstekliSaatKösteği , 27/06/2022

    Öykücüler kralı öyküyü bırakmasın.
    Daha çok yazsın.
    Öyküceler kralı Mehmet Erikli.

  • Mehmet Erikli Sevdalısı , 27/06/2022

    Subhanallah! Mehmet Erikli mi?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir