Yazılar:
  • Adı Aşk
  • Edebifikir Kitap Pusulası: İstanbul
  • Üç İstanbul Tek Devrim
  • Yalnızlığın Mabedi
  • Geçmiş Zaman Sancısı
  • Küçüklüğümün Sayrılarevinde Yangın
EdebiFikir logo
eylem bir kız ismi değildir!
  • Anasayfa
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • İletişim
  • Kategoriler
    • Buz Gibi Ofsayt!
    • Deneme
    • Dergi
    • Edebifikir Haber Ajansı
    • Fikir
    • Günlük
    • Haber
    • Hatıra Saklama Ofisi
    • Haykırış
    • Hikâye
    • Hikmet
    • Karikatür
    • Mektup
    • Mısra Güzeli
    • Kitap
    • Nümayiş
    • Poetika
    • Portre
    • Söyleşi
    • Şiir
    • Sinema
    • Sorgulama
    • Video
  • Dosyalar
    • Cemil Meriç
    • İsmet Özel
    • Kitap Pusulası
    • Sezai Karakoç
    • Vasiyetim
    • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
    • Sözlük
    • 2119
    • 2050
    • Devrim
    • Yenilgi
  • Anasayfa
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • İletişim
  • Kategoriler
    • Buz Gibi Ofsayt!
    • Deneme
    • Dergi
    • Edebifikir Haber Ajansı
    • Fikir
    • Günlük
    • Haber
    • Hatıra Saklama Ofisi
    • Haykırış
    • Hikâye
    • Hikmet
    • Karikatür
    • Mektup
    • Mısra Güzeli
    • Kitap
    • Nümayiş
    • Poetika
    • Portre
    • Söyleşi
    • Şiir
    • Sinema
    • Sorgulama
    • Video
  • Dosyalar
    • Cemil Meriç
    • İsmet Özel
    • Kitap Pusulası
    • Sezai Karakoç
    • Vasiyetim
    • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
    • Sözlük
    • 2119
    • 2050
    • Devrim
    • Yenilgi

Müslüman Mahallesinde Salyangoz Satmak

Ahmet Özcan  |  09/10/2012  |  Kategori : Hikâye   |  Okunma:4.318

 

İki dakika farkla kaçırdığım vapurun ardından akşam saatinin mağdurlarından olmamak için hızlıca iskelenin içine daldım. Etrafa göz attığımda, elli yaşlarında birinin oturduğu sandalyenin yanındaki yer müsaitti,  oraya oturdum. Yanımda taşıdığım kitabı tam açıp okuyacaktım ki, yanımdaki amcanın saati sormasıyla her şey değişti.  Sohbete eğilimi olan bu amcanın 3 çocuk sahibi ve uzun süre ticaretle iştigal etmiş biri olduğunu öğrenmem iki dakika dahi sürmemişti. Farklı bir hayatı yoktu ama halinden memnundu, konuşmayı da seven biriydi. Sonrasında, sıra benden bahsetmeye gelmişti:

— Eee, ne iş yaparsın delikanlı?

— Çalışıyorum amca, reklam sektöründeyim.

— Hangi okulu bitirdin bakalım?

— Sanat Tarihi mezunuyum.

— Ne mezunu?

— Sanat Tarihi!

Bu aşamadan sonrası için geçecek sohbetle hayatım boyunca belki de onlarca kez karşılaşmıştım. Bazen bölümümü tanımlama gayretim bana ‘mezuniyet sonrası bölüm temsilcisiymişim’ hissiyatı verirdi. İşte o anlardan biri de bu sohbette cereyan etti:

 

— Oğlum, o bölüm ne öyle, sanat neyi?

— Tarihi.

— Nasıl bir bölüm o?

— Sanat eserleriyle alakalı olan bir bölüm, camiler, çeşmeler, eski el sanatı eserler… Bunların tarihiyle alakalı.

— (Hafif tebessümle) Anladım şimdi.

— Anlayacağın kişilerin tarihi değil de eserlerin tarihini işledik biz.

— Ne iş yapar onlar bakayım?

— Müzelerde, vakıflar bünyesinde ki kurumlarda çalışır genelde.

Derken sözüm bitmeden,

— Bırak onu sen bırak şimdi, iş oluyor mu, onu de bana?

Kırmama gayretiyle devam ettim:

— Yani bulanda olur; bulmayanda, nasip işte,

— Sen bulamamışın, işte reklamcı olmuşun!

Bu dakikadan sonra imdadıma vapur için açılan kapı yetişti, kibarca müsaade isteyip hızlıca vapura bindim, aksi halde cevap vermeye zorlandığım kısımla karşılaşacaktım. İçeri girdim ve kuytu bir yere oturdum ancak çok zaman geçmeden okuduğum bölümle dertlenmiş amca kibarca selam verip yanıma oturdu, kaldığımız yerden devam edecektik, kaçış yoktu. Neyse ki sohbet bir süre benim bölümümden uzaklaştı ama…

 

— Şimdi de bakayım, ne yapacaksın ilerde?

— Yapıyorum mesleğimi işte, artık mesleğim bu amca.

— Reklamcı?

— Evet, imkânım olsaydı okuduğum bölümle alakalı mesleğimi yapardım ama olmadı.

Amca hafif gülerek:

— Yavv olur mu? İyi ki yapmamışsın, seninki ‘Müslüman mahallesinde salyangoz satmak olurdu oğlum.’

Derken başımdan kaynar sular döküldü! Bu muhtereme verilecek en güzel cevabı biliyordum aslında, ama susmalı ve sakin olmalıydım, neticede bu ilk değildi.

Bundan sonrası benim açımdan çok iyi bir sonla bitmiyor, zaten gerisini de anlatmaya lüzum yok ama yine özetle söyleyeyim,  amcanın kalbini hiç kırmadım. Sonrasında, haklı olduğunu hissetmesi gereken cevapları verdim ona. Bu duygulara ihtiyacı vardı onun ve inanıyorum ki niyeti de kötü değildi.

Aslında Sanat Tarihi mezunları Müslüman mahallesinde salyangoz satmak için yetişmez. Ancak sanat eserleri, kavram ve idrak noktasında ne zaman zihinlerde doğru yer edinir ve ne zaman bu tekel belli bir kesimin entelektüel algısından sıyrılırsa, işte o zaman işimiz kıymetli olur.

Hadiseye benim tarafımdan bakarsak, bölümümle alakalı hiçbir şey öğrenmediğimi farz etsek bile; insanları idare etmeyi öğrendiğim kesin.

Edebifikir
Tweet

Bir cevap yazın Cancel reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki Yazı

Sanat, Sanat İçin midir?

Sonraki Yazı

Senin Demeçlerin Say’makla Bitmez Fazıl

İlgili Yazılar

  • Küçüklüğümün Sayrılarevinde Yangın

    Sizden Gelenler
    Muhtekir ve obur kış mevsimi...
  • 1

    Habibe

    Ömer Can Coşkun
    Bak kızım... Ak yazması, ucunda...
  • 6

    Dut Ağacı

    Celal Kuru
    Yazar: Merhabalar. Yeni yazdığım...
  • 1

    Mesai

    Cüneyt Dal
    Sokağın başında bekliyorum. Bu ara...
Facebook
Twitter
YouTube
Instagram

Edebifikir Radyo

Son Yorumlar

  • Edebifikir Kitap Pusulası: İstanbul için tahattur
  • Edebifikir Kitap Pusulası: İstanbul için Muhammed Furkan
  • Edebifikir Kitap Pusulası: İstanbul için Künhüne vâkıf birisi
  • Geçmiş Zaman Sancısı için İhsanbul
  • Yahyâ’ya Mektup – 4 için körlük
  • Midye Karanlığı için Bilmesendeolur
  • Mutlu Olma Sakın için bu havaya bir attar dükkanı
  • Midye Karanlığı için EdebiFikir
  • Midye Karanlığı için sümeyye
  • Midye Karanlığı için Dilşad

Çok Okunanlar

  • Ayrılık Sevdaya Dahil
  • Türkçe Sözlükleri
  • Doğruluk ve Gerçeklik
  • Poetika Kelimesinin Tanımı ve Mahiyeti
  • Niçin Sevdiniz?
  • Suyum Unum Buğdayım
  • Ölüm Risalesi
  • “İyi de çocuk pencereden de düşebilir!”
  • Herkese Selam Sana Hasret
  • Genç Werther’in Acıları

Yazarlar

  1. Abdullah Karaca
  2. Adem Suvağcı
  3. Bahadır Dadak
  4. Bilal Can
  5. Celal Kuru
  6. Cüneyt Dal
  7. Davut Bayraklı
  8. Feyyaz Kandemir
  9. İbrahim Halil Aslan
  10. Mehmet Erikli
  11. Mehmet Raşit Küçükkürtül
  12. Mücahit Emin Türk
  13. Muhammed Furkan Kâhya
  14. Muhammet Emin Oyar
  15. Ömer Ertürk
  16. Ömer Can Coşkun
  17. Sizden Gelenler
  18. Süleyman Mete
  19. Sulhi Ceylan

Son Eklenenler

  • Adı Aşk

    EdebiFikir
    18.04.2021

  • Edebifikir Kitap Pusulası: İstanbul

    Muhammed Furkan Kâhya
    16.04.2021

  • Üç İstanbul Tek Devrim

    EdebiFikir
    15.04.2021

  • Yalnızlığın Mabedi

    Sulhi Ceylan
    14.04.2021

  • Geçmiş Zaman Sancısı

    Sizden Gelenler
    09.04.2021

Çok Okunanlar

  • Ayrılık Sevdaya Dahil
  • Türkçe Sözlükleri
  • Doğruluk ve Gerçeklik
  • Poetika Kelimesinin Tanımı ve Mahiyeti
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Niçin Sevdiniz?
  • Derin Yapılanma
  • Suyum Unum Buğdayım
  • Ölüm Risalesi

Kategoriler

  • 2050
  • 2119
  • Buz Gibi Ofsayt!
  • Cemil Meriç
  • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
  • Deneme
  • Dergi
  • Devrim
  • Dosyalar
  • Edebifikir Haber Ajansı
  • Fikir
  • Genel
  • Günlük
  • Haber
  • Hatıra Saklama Ofisi
  • Haykırış
  • Hikâye
  • Hikmet
  • İsmet Özel
  • Karikatür
  • Kitap
  • Kitap Pusulası
  • Mektup
  • Mısra Güzeli
  • Nümayiş
  • Orada Neler Oluyor?
  • Poetika
  • Portre
  • Sezai Karakoç
  • Şiir
  • Sinema
  • Sorgulama
  • Söyleşi
  • Sözlük
  • Vasiyetim
  • Video
  • Yenilgi

Sayfalar

  • Ana Sayfa
  • Derin Yapılanma
  • Dosyalar
  • İletişim
  • Racon
  • Sen de Yaz

Seçmeler

  • 7

    Tanışma: Kıvılcımın Cızırtısı

    By İbrahim Halil Aslan
    Kaybolmamıştım. Hangi yenilgiden...
  • Anasayfa
  • İletişim
Copyright 2017 - Tüm hakları Edebifikir.com'a aittir...