Yazılar:
  • Sorgulama Dosyası: Ölüm deyince...
  • Ah Kılıcı - II
  • İlk Taşı Kim Atsın?
  • O Belde
  • Nutellanâme
  • Balığın Karnı
EdebiFikir logo
eylem bir kız ismi değildir!
  • Anasayfa
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • İletişim
  • Kategoriler
    • Buz Gibi Ofsayt!
    • Deneme
    • Dergi
    • Edebifikir Haber Ajansı
    • Fikir
    • Günlük
    • Haber
    • Hatıra Saklama Ofisi
    • Haykırış
    • Hikâye
    • Hikmet
    • Karikatür
    • Mektup
    • Mısra Güzeli
    • Kitap
    • Nümayiş
    • Poetika
    • Portre
    • Söyleşi
    • Şiir
    • Sinema
    • Sokağın Nabzı
    • Sorgulama
    • Video
  • Dosyalar
    • Cemil Meriç
    • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
    • Devrim
    • İsmet Özel
    • Kitap Pusulası
    • Sâdî Şirâzî
    • Sezai Karakoç
    • Sözlük
    • Vasiyetim
    • Yenilgi
    • 2119
    • 2050
  • Anasayfa
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • İletişim
  • Kategoriler
    • Buz Gibi Ofsayt!
    • Deneme
    • Dergi
    • Edebifikir Haber Ajansı
    • Fikir
    • Günlük
    • Haber
    • Hatıra Saklama Ofisi
    • Haykırış
    • Hikâye
    • Hikmet
    • Karikatür
    • Mektup
    • Mısra Güzeli
    • Kitap
    • Nümayiş
    • Poetika
    • Portre
    • Söyleşi
    • Şiir
    • Sinema
    • Sokağın Nabzı
    • Sorgulama
    • Video
  • Dosyalar
    • Cemil Meriç
    • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
    • Devrim
    • İsmet Özel
    • Kitap Pusulası
    • Sâdî Şirâzî
    • Sezai Karakoç
    • Sözlük
    • Vasiyetim
    • Yenilgi
    • 2119
    • 2050

Mutluluk Tedirgin Bir Kuştur

Celal Kuru  |  16/08/2018  |  Kategori : Hikâye   |  Okunma:

3

Karımın hazırladığı mükellef sofrada karnımı doyurdum.

Saatime baktım, sofraya oturalı yirmi sekiz dakika olmuş. Koltuğuma yaslanıp kumandayı elime aldım. Şuursuzca kanalları değiştirirken, kendimi televizyonda gördüm.

Bir sene önce arkadaşlarımla tartıştığım ve  âteşin bir şekilde  savunduğum düşüncelerim canlı yayın olarak veriliyordu.

Yarım saat sofrada oturup bir de ardından kırk beş dakikalık çay keyfi yapmak akıllara zarar bir şeydir. Okunması gereken bunca kitap, yazılması gereken bunca yazı varken, aklî melekelerini yitirmemiş bir insan böyle bir gaflete düşmez, zamanı hoyratça kullanamaz.

Nöbette uyuyakalan bir askerin kafasına inen dipçik darbesi gibi, söylediğim sözler beynime indi.

Bir yıl önceki hâlimle şimdiki hâlim arasında bir rabıta kuramadım. Herhangi bir şiirimde mısrâ olarak kullanabileceğim eski bir cümlemi mırıldandım: Herkes bana kırılıyor, ben kendime.

İzlediğim düşüncelerimle cedelleşirken, karım mutfaktan döndü.  Televizyonda uygunsuz şeyler izlerken babasına yakalanan bir ergen gibi elim ayağıma dolaşarak hemen kanalı değiştirdim.

Karım, hayatım çay hazır, yanına da ıslak kek yaptım, tam ağzına layık, diyerek kanepeye geçti. Yüzündeki tebessüm, sesindeki şefkat, bir anda az önceki canhıraş bir şekilde boğuştuğum fikir savaşımı unutturdu.

– Mutluluk, hafızadan kurtulmaktır.

Çaylarımızı yudumlayıp kekleri yerken, her ne kadar müthiş bir uyum, beraberlik gözükse de evde bir galip bir de mağlup vardı.

İki omuzumun üstünde kafa değil,  düşmüş bir kale taşıyordum. O düşmüş kalenin iki neferini karımın gözlerine raptettim. Karımın gözlerinde muzaffer bir edâ. Ne de olsa kendini değişmezliğin kalesi olarak gören adamın kalelerini düşürmüş,  yıkılmaz sanılan gurur dağını yıkmış, kimsenin söz geçiremediği huysuz, âsi yönlerini hizaya getirmişti.

Bir yıldır yaşadığım dönüşümden ötürü çok munis bir adam olmuştum. Artık ne kimse bana kırılıyordu ne de ben kendime.

– Mutluluk, kırılmaktan vazgeçmektir.

Karım, muzip bir gülümsemeyle elimden kumandayı alıp sevdiği diziyi açtı. Gözlerindeki ışıltı benim de iştahımı kabarttı. Gözlerimi televizyona çevirdiğimde, bet bir ses, bilgiç tavırlarla geçmişte yaptığım bir konuşmayla karşılaştım. İradesiz bir şekilde seyretmeye başladım.

Düşünsene, evleniyoruz, düğünümüzde gelin/damat oyunu oynuyoruz, sonra sahil kenarına gidip mutluluk fotoğrafı çekiliyoruz, kadraja sürekli gülümseyerek girmeye çalışıyoruz. Düğünlere gidip çılgınca halay çekiyor, onu sosyal medyada paylaşıyoruz. Bir insan halay çekebilecek ve onu sosyal medyada paylaşabilecek kadar nasıl mutlu olabilir?

Bazılarımız da tuttuğu takım gol atınca, sevdiği dizinin günü gelince, peşinden gittiği siyasetçinin nutuklarıyla mutlu oluyor.

Ya da sevdiğimiz bir kitabı, hikâyeyi şiiri okurken kendimizi mutlu hissediyoruz. Oysa ben, dünya üzerinde salt mutluluğun olabileceğine inanmıyorum.

Mutlu olarak gördüğümüz insanlar ya düşünmüyorlar, mutsuzluklarının farkında değiller ya da mutluluk rolü oynuyorlar.

Karım beni dürtüklemeye başladı. Hayatım, reklamlar girdi hâlâ baygın baygın televizyona bakıyorsun, iyi misin?

Aşırı hızlı giden bir aracın ani fren yapması gibi sağa sola yalpalıyorum. Şaşkın bir vaziyette etrafıma bakınıyor, gözlerimi bir radar gibi nesnelerin üzerinde gezdirip mütereddit bir şekilde konuşmaya başlıyorum:

Gördüğün şu çaydanlık, şu bardaklar, şu masa, masa örtüsü, halı, vazo, içindeki çiçek,  koltuk takımı ve renk uyumuna dikkat ettiğimiz perdeler her biri bir ahenk içerisinde değil mi?

Karım, eski hastalıklarımın depreşeceğini, tekrar kovuğuma çekileceğimi düşünmüş olsa gerek, kuşkulu bir şekilde kafasını sallayıp beni tasdik ederken, son cümlemi kuruyorum:

Oysa biz, biz insanoğlu, bir başımıza iken eksiğiz, iki kişi iken fazla. 

Bu sözlerimden huzursuz olan karım ortamı yumuşatmak için salondaki antika gramofona kırk beşlik bir plak yerleştirdi. Düğünümüzde dans ettiğimiz şarkıydı bu. Beni dansa davet etti. Ben de kendimi rolüme kaptırdım.

– Mutluluk, tedirgin bir kuştur.

Celal Kuru

Ayasofya, 24

Tweet

3 Yorum

  1. ŞİRAZE 25.12.2019 14:45:36

    ‘Mutlu olarak gördüğümüz insanlar ya düşünmüyorlar, mutsuzluklarının farkında değiller ya da mutluluk rolü oynuyorlar.’

    Cevapla
  2. Hû Kuşu 25.12.2019 14:44:43

    ‘Oysa biz, biz insanoğlu, bir başımıza iken eksiğiz, iki kişi iken fazla.’

    Cevapla
  3. RİDAKSU 17.08.2018 08:41:00

    evet celal im bunlar güzel ama reklamlar…FİLM YEN BAŞLIYOR

    Cevapla

Bir cevap yazın Cancel reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki Yazı

ad’a and

Sonraki Yazı

Edebifikir İnsan Kalma Beyannamesi

İlgili Yazılar

  • 2

    O Belde

    Tahir Tarık Balıkçı
    Ben, abim, yani Rimbaud, ablam yani...
  • 5

    Balığın Karnı

    Sizden Gelenler
    “Kendisini (büyük bir) balık...
  • 3

    Gösteri Toplumu Tımarhanesi

    Enes Can
    Önceki bölümden:...
  • 3

    Çünkü Kötülük Gözlerden Bulaşır

    Şadiye Sare Kaplan
    İki gün önce çamurlu yağan...
Facebook
Twitter
YouTube
Instagram

Son Yorumlar

  • Sorgulama Dosyası: Ölüm deyince… için Tahir Tarık
  • Ah Kılıcı – II için A.b
  • Ah Kılıcı – II için ca-hill
  • Ah Kılıcı – II için Yolcu
  • Ah Kılıcı – II için gizli örgüt
  • Ah Kılıcı – II için Dıngıl Osman Tezvaran
  • Ah Kılıcı – II için A.b
  • 15 Maddede Ali Emîrî Efendi için Seçil
  • Ahmet Haşim: Müslüman Saati için Seçil
  • Ahmet Haşim: Müslüman Saati için Burak

Yazarlar

  1. Abdullah Karaca
  2. Adem Suvağcı
  3. Bahadır Dadak
  4. Bilal Can
  5. Celal Kuru
  6. Cüneyt Dal
  7. Davut Bayraklı
  8. Feyyaz Kandemir
  9. İbrahim Halil Aslan
  10. İbrahim Orhun Kaplan
  11. Mehmet Emir
  12. Mehmet Erikli
  13. Mehmet Raşit Küçükkürtül
  14. Mücahit Emin Türk
  15. Muhammed Furkan Kâhya
  16. Muhammet Emin Oyar
  17. Ömer Ertürk
  18. Ömer Can Coşkun
  19. Şadiye Sare Kaplan
  20. Sizden Gelenler
  21. Süleyman Mete
  22. Sulhi Ceylan

Son Eklenenler

  • Sorgulama Dosyası: Ölüm deyince…

    EdebiFikir
    17.05.2022

  • Ah Kılıcı – II

    EdebiFikir
    15.05.2022

  • İlk Taşı Kim Atsın?

    Sulhi Ceylan
    13.05.2022

  • O Belde

    Tahir Tarık Balıkçı
    12.05.2022

  • Nutellanâme

    Adem Suvağcı
    10.05.2022

Kategoriler

  • 2050
  • 2119
  • Buz Gibi Ofsayt!
  • Cemil Meriç
  • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
  • Deneme
  • Dergi
  • Devrim
  • Dosyalar
  • Edebifikir Haber Ajansı
  • Fikir
  • Genel
  • Günlük
  • Haber
  • Hatıra Saklama Ofisi
  • Haykırış
  • Hikâye
  • Hikmet
  • İsmet Özel
  • Karikatür
  • Kitap
  • Kitap Pusulası
  • Mektup
  • Mısra Güzeli
  • Nümayiş
  • Orada Neler Oluyor?
  • Poetika
  • Portre
  • Sâdî Şirâzî
  • Sezai Karakoç
  • Şiir
  • Sinema
  • Sokağın Nabzı
  • Sorgulama
  • Söyleşi
  • Sözlük
  • Vasiyetim
  • Video
  • Yenilgi

Sayfalar

  • Ana Sayfa
  • Derin Yapılanma
  • Dosyalar
  • İletişim
  • Racon
  • Sen de Yaz

Seçmeler

  • Güz

    By Rainer Maria Rilke
    Düşer yapraklar, düşer sanki...
  • Anasayfa
  • İletişim
Copyright 2017 - Tüm hakları Edebifikir.com'a aittir...