Yazılar:
  • Edebifikir Anketi: Muhammed Enis Özel
  • Üç Hâle: Beklemek, Beklemek, Beklemek
  • Bekle Bekle Nereye Kadar?
  • Beklemenin Ekleri
  • Serbest “Bekle”yiş Etkisi
  • Beklemek Zamana Şahitlik Etmektir
EdebiFikir logo
eylem bir kız ismi değildir!
  • Anasayfa
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • İletişim
  • Kategoriler
    • Buz Gibi Ofsayt!
    • Deneme
    • Dergi
    • Edebifikir Haber Ajansı
    • Fikir
    • Günlük
    • Haber
    • Hatıra Saklama Ofisi
    • Haykırış
    • Hikâye
    • Hikmet
    • Karikatür
    • Mektup
    • Mısra Güzeli
    • Kitap
    • Nümayiş
    • Poetika
    • Portre
    • Söyleşi
    • Şiir
    • Sinema
    • Sokağın Nabzı
    • Sorgulama
    • Video
  • Dosyalar
    • 2119
    • 2050
    • Beklemek
    • Cemil Meriç
    • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
    • Devrim
    • İsmet Özel
    • Kitap Pusulası
    • Sâdî Şirâzî
    • Sezai Karakoç
    • Sözlük
    • Vasiyetim
    • Yenilgi
  • Anasayfa
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • İletişim
  • Kategoriler
    • Buz Gibi Ofsayt!
    • Deneme
    • Dergi
    • Edebifikir Haber Ajansı
    • Fikir
    • Günlük
    • Haber
    • Hatıra Saklama Ofisi
    • Haykırış
    • Hikâye
    • Hikmet
    • Karikatür
    • Mektup
    • Mısra Güzeli
    • Kitap
    • Nümayiş
    • Poetika
    • Portre
    • Söyleşi
    • Şiir
    • Sinema
    • Sokağın Nabzı
    • Sorgulama
    • Video
  • Dosyalar
    • 2119
    • 2050
    • Beklemek
    • Cemil Meriç
    • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
    • Devrim
    • İsmet Özel
    • Kitap Pusulası
    • Sâdî Şirâzî
    • Sezai Karakoç
    • Sözlük
    • Vasiyetim
    • Yenilgi

Muz

Abdussamed Geçer  |  06/02/2013  |  Kategori : Hikâye   |  Okunma:

2
edebi fikir

Abdussamed Geçer, hayatı öyküleştirmeye devam ediyor.

***

Soğuk ve yağmurlu bir gündü. Caddelerde, sokaklarda insanlar telaş içinde bir oraya bir buraya koşuşturuyordu. Hışımla, buhar ve küfür savruluyordu ağızlardan. Su birikintilerinin üzerinden atlayışlar yapılıyordu. Yağmurdan kaçmak için durağa sığınan insanlar, büyük bir canavardan saklanıyormuşçasına bekleşiyorlardı.

Otobüs tıslayarak durağa yanaştı. Bir yığın insan telaşla otobüsün ön kapısına yöneldi. Şoför düğmeye bastı ve ön kapı açıldı. Yolcular tam binmek için adımlarını atacakken bir kadın, uzaktan topallayarak ve garip sesler çıkartarak kalabalığı yardıktan sonra otobüse bindi. Şoföre aldırmadan, garip sesler çıkarmaya devam ederek en arka koltuğa doğru ilerledi. Sol kolunda siyah bir çanta, sağ elinde yarısı yenmiş bir muz vardı.  Otobüsteki herkes bu garip kadının şişkin yüzüne, kırık ön dişlerine, tükürük birikmiş dudaklarına, kimi acıma duygusuyla, kimi de tiksintiyle bakıyordu. Kadın tüm bu bakışların ve duyguların arasından geçerek genç bir kızın yanına oturdu. Genç kızın suratı korkudan birden küçüldü. Kalkmak ister gibi olduysa da bundan hemen vazgeçti ve garip kadına sezdirmeden, yan yan bakarak hafif sağa doğru kaydı. Kendince, az da olsa bu garip kadının tehlikesinden uzaklaşmıştı.

Bir müddet sonra garip kadın, elindeki muzu yeni fark etmiş gibi muza bakarak gülümsedi. Mırıldanarak muzdan bir ısırık aldı ve muzu yanındaki genç kızın burnuna dayadı: “Hebe vehe?”

Burnunun ucunda bir anda beliren muzu gören genç kızın göz bebekleri büyüdü. Tam çığlık atacakken yutkundu; korkarak “Yok yok sağ ol” deyiverdi. Bu olumsuz cevapla garip kadın önüne döndü ve yolu seyre koyuldu.

Otobüsteki herkes, bu garip davranışlı kadın hakkında çoktan fikir üretmeye başlamıştı. Kimine göre bir deliydi bu kadın. Fakat düzgün giyinmiş, elindeki çantayı ayakkabısına uydurabilmiş bu kadının tastamam bir deli olma ihtimali ne olabilirdi ki? Kimi de bu kadının sadece sağır biri olduğunu, bu kadar da korkmamak gerektiğini düşünüyordu. Peki, o kalabalığı yarışına, garip hareketlerine, elinde kalakalmış yarım muzuna ne demeliydi? Kimse düşüncelerinden emin olamıyordu. Bu yüzden, kadının birkaç davranışını daha beklediler tam bir karara varabilmek için. Çünkü hakikat, bekledikten sonra ortaya çıkan bir şeydi. Özellikle bu topraklarda.

Çok geçmeden, garip kadın genç kızın omzunu dürttü muzun dip tarafıyla. Genç kız teslim olmuş bir ifadeyle döndü. Kısık ve titrek bir sesle, “Efendim?” dedi. Garip kadın gülümsedi karşılık bulunca. Sağ işaret parmağını havaya kaldırdı, parmağı yukarıdayken elini pençe gibi yaptı ve sol avucunun içine parmaklarının beşini birden hızlı hızlı dokundurdu. Genç kız bu harekete anlam vermeye çalıştı fakat başaramadı. Acıklı ve korkulu bir ifadeyle, “Anlayamıyorum ki seni ama” dedi. Garip kadın aceleyle çantasını açtı, diplerini karıştırdı. Bir kâğıt ve kalem çıkarıp şunları yazarak genç kıza gösterdi: “Bu Perşembe kar yağdık.”

Genç kızdaki korkunun yerini, bu sevimli cümlenin tesiri ile birden şefkat duygusu aldı ve gülümsedi. “Evet, yağacakmış ben de dinledim haberlerde.” Garip kadın heyecanla kâğıda yeniden bir şeyler yazdı: “Soğuk olduk. Perşembe. Üşüdük.” Genç kız tekrar gülümsedi, “Doğru diyorsun çok üşüyeceğiz. Peki nereye gidiyorsun, gittiğin yeri biliyor musun?” Kadın kalemi tekrar aldı:

“Güzeltepe 15B park.”

“Nerede ineceğini biliyor musun peki?”

“Çengelköy 15B bindi.”

“Orada mı oturuyorsun?”

“Evet. Güzeltepe oturdu ben.”

“İyi bakalım.”

Garip kadın, sohbetten memnun kaldığını belli edercesine bir süre kırık dişlerini göstererek güldükten sonra gözlerini tekrar yola çevirdi. Eğik kafasıyla kendince hayallere dalmışken aniden tekrar çantasını açarak içinden bir deste fotoğraf çıkarttı ve genç kıza uzattı.

“Bunlar senin çocukların mı yoksa?”

“Hede.”

“Ne güzel, Allah bağışlasın. İkiz mi yoksa bunlar?”

Garip kadın, mutlulukla gözlerini kırpıştırdı.

“Hede beeede vefte hegh.” Genç kızın anlamadığını görünce kâğıdı tekrar eline aldı:

“Ben ikiz vardı. Ben koca vardı. Çocukları aldı Romanya kaçtı. Ben kaldı. Polis gitti ben polis bana ne dedi.”

Bazı anlar olur ki merhamet duygusu canınızı yakar. Yüzünüzdeki tebessümün birden acıklı bir hâle dönüşmesi ne şiddetli bir trajedidir. Gözleriniz önünüze kayar, bakışlarınız donuklaşır ve paslı bir testere göğsünüzü ortadan ikiye yarar. İşte genç kız tam da bunları yaşıyordu. Kadının gösterdiği fotoğraflar önünden geçtikçe gözleri nemleniyordu. Ufak bir nefret de doluyordu içine. Mantıklı bir izah veremiyordu bu duyduklarına. Yutkunarak,  titrek sesle:

“Nasıl geçiniyorsun peki?” diye sordu. Kadın yine yazmaya başladı:

“16 Ocak hastane temizlik başladı.”

“Gerçekten mi çok sevindim ne güzel.”

“Evet. Yemek sigorta servis.”

Birbirlerine bakıp gülüştüler.

Garip kadın ayağa kalkarak ineceğini anlatmaya çalıştı. Genç kız, kadının omzunu okşayarak: “Güle güle, dikkat et kendine” dedi. Garip kadın, elindeki yarım muzu genç kıza tekrar uzattı. Genç kız, kadının gözlerine baktı, gülümsedi ve muzu alarak, “Teşekkür ederim” dedi.

Kadın otobüsten indikten sonra yağmur birikintilerinin üzerinden sıçrayarak karşıya kaldırıma geçti ve o insan telaşının arasında kaybolup gitti. Sonra genç kız elindeki muza baktı, muzdan bir ısırık aldı, boğazı düğümlendi. Kafasını cama yaslayarak gözünün önünde duran yağmur damlalarına bakıp acıklı hayallere daldı.

 

 

 

Tweet

2 Yorum

  1. lifemercury 23.02.2013 11:05:11

    Harika! Hayatın içinden kısa, etkili ve sağlam bir enstantane, gerçekten çok sevdim. Hele kısa ve temiz yazımı, rafine oluşu çk daha başka bir lezzet. Bir tek sonundaki dokunuş kızın muzu yemesi (!) Acıklı hayallere dalması, sizce de biraz son son dayanamayıp süslemişsiniz gibi durmuyor mu? Ne dersiniz?

    Sevgiler….

    Cevapla
  2. recep geçer 13.02.2013 14:21:04

    güzeldi. güzel bir gözlemdi.

    Cevapla

recep geçer için bir cevap yazın Cancel reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki Yazı

Akşam Şiiri

Sonraki Yazı

Sezai Karakoç’un Gündeme Dair Konuşmaları

İlgili Yazılar

  • 8

    Yusuflar, Kuyular ve Elbette Leyla

    Sizden Gelenler
    Belediye, sosyal medya hesabından 3...
  • Ruhumu Beklerken

    Tahir Tarık Balıkçı
    Sen şimdi git, çünkü hep bende...
  • 2

    Yanık Bir Hikâye

    Sizden Gelenler
    Teknoloji nirvanaya da çıksa kablolu...
  • 2

    Kahramansız Hikâye

    Celal Kuru
    Güneş kalemimin üzerine doğarken,...
Facebook
Twitter
YouTube
Instagram

Son Yorumlar

  • Yusuflar, Kuyular ve Elbette Leyla için hasna para
  • Yusuflar, Kuyular ve Elbette Leyla için Kadir PARA
  • Edebifikir Anketi: Bülent Parlak için veda
  • Mihriban Eloğlu: Vasiyetim için Dr. Watson'u olmayan Sherlock
  • Edebifikir Anketi: Bülent Parlak için Hepimiz Ölecek Yaştayız
  • Kronik Can Sıkıntısı için sulhi ceylan’ın üç noktaları her yerde
  • Bu Kırgınlığı Ben Doğurmadım için okur biri
  • Rahime’nin Yüzgörümlüğüne Ağıt için düşün ki coğrafyanın en güzel yerindeyiz
  • Olmayışların Dal Büken Ağırlığı için Azorka
  • Boşluk ve Burukluk için zulmün çeşitleri vardır

Yazarlar

  1. Abdullah Karaca
  2. Adem Suvağcı
  3. Bahadır Dadak
  4. Bilal Can
  5. Celal Kuru
  6. Cüneyt Dal
  7. Davut Bayraklı
  8. Feyyaz Kandemir
  9. İbrahim Halil Aslan
  10. İbrahim Orhun Kaplan
  11. Mehmet Emir
  12. Mehmet Erikli
  13. Mehmet Raşit Küçükkürtül
  14. Mücahit Emin Türk
  15. Muhammed Furkan Kâhya
  16. Muhammet Emin Oyar
  17. Ömer Ertürk
  18. Ömer Can Coşkun
  19. Şadiye Sare Kaplan
  20. Sizden Gelenler
  21. Süleyman Mete
  22. Sulhi Ceylan

Son Eklenenler

  • Edebifikir Anketi: Muhammed Enis Özel

    EdebiFikir
    05.08.2022

  • Üç Hâle: Beklemek, Beklemek, Beklemek

    Sizden Gelenler
    04.08.2022

  • Bekle Bekle Nereye Kadar?

    İbrahim Orhun Kaplan
    03.08.2022

  • Beklemenin Ekleri

    Mehmet Emir
    02.08.2022

  • Serbest “Bekle”yiş Etkisi

    Sinem Çağlancı
    01.08.2022

Kategoriler

  • 2050
  • 2119
  • Beklemek
  • Buz Gibi Ofsayt!
  • Cemil Meriç
  • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
  • Deneme
  • Dergi
  • Devrim
  • Dosyalar
  • Edebifikir Haber Ajansı
  • Fikir
  • Genel
  • Günlük
  • Haber
  • Hatıra Saklama Ofisi
  • Haykırış
  • Hikâye
  • Hikmet
  • İsmet Özel
  • Karikatür
  • Kitap
  • Kitap Pusulası
  • Mektup
  • Mısra Güzeli
  • Nümayiş
  • Orada Neler Oluyor?
  • Poetika
  • Portre
  • Sâdî Şirâzî
  • Sezai Karakoç
  • Şiir
  • Sinema
  • Sokağın Nabzı
  • Sorgulama
  • Söyleşi
  • Sözlük
  • Vasiyetim
  • Video
  • Yenilgi

Sayfalar

  • Ana Sayfa
  • Derin Yapılanma
  • Dosyalar
  • İletişim
  • Racon
  • Sen de Yaz

Seçmeler

  • Kalbin Kıblesi

    By Ömer Ertürk
    Edebifikir, minimal öyküyü...
  • Anasayfa
  • İletişim
Copyright 2017 - Tüm hakları Edebifikir.com'a aittir...