Yazılar:
  • Revü Gülütü
  • Bilgi ve Düşünce Faaliyeti
  • Sırrı Fâş Eylemek
  • yekinen
  • Tarhana İçen Çocukların Sosyolojisi II
  • Batlamyus ve Bilimsel Gerçekler!
EdebiFikir logo
eylem bir kız ismi değildir!
  • Anasayfa
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • İletişim
  • Kategoriler
    • Buz Gibi Ofsayt!
    • Deneme
    • Dergi
    • Edebifikir Haber Ajansı
    • Fikir
    • Günlük
    • Haber
    • Hatıra Saklama Ofisi
    • Haykırış
    • Hikâye
    • Hikmet
    • Karikatür
    • Mektup
    • Mısra Güzeli
    • Kitap
    • Nümayiş
    • Poetika
    • Portre
    • Söyleşi
    • Şiir
    • Sinema
    • Sorgulama
    • Video
  • Dosyalar
    • Cemil Meriç
    • İsmet Özel
    • Kitap Pusulası
    • Sezai Karakoç
    • Vasiyetim
    • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
    • Sözlük
    • 2119
    • 2050
  • Anasayfa
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • İletişim
  • Kategoriler
    • Buz Gibi Ofsayt!
    • Deneme
    • Dergi
    • Edebifikir Haber Ajansı
    • Fikir
    • Günlük
    • Haber
    • Hatıra Saklama Ofisi
    • Haykırış
    • Hikâye
    • Hikmet
    • Karikatür
    • Mektup
    • Mısra Güzeli
    • Kitap
    • Nümayiş
    • Poetika
    • Portre
    • Söyleşi
    • Şiir
    • Sinema
    • Sorgulama
    • Video
  • Dosyalar
    • Cemil Meriç
    • İsmet Özel
    • Kitap Pusulası
    • Sezai Karakoç
    • Vasiyetim
    • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
    • Sözlük
    • 2119
    • 2050

Nun Edebiyat

EdebiFikir  |  27/02/2014  |  Kategori : Hikâye   |  Okunma:2.241

Nun Edebiyat Dergisinin 11. sayısı çıktı. İşte size Ocak-Şubat sayısından bir öykü…

***

Dönüyordu Dünya

Yazar, yeni bir hikâye yazabilmek ümidiyle gittiği çay salonunda, radyodan yükselen “Yaşamaya Gidelim” türküsü eşliğinde iki çay söylemişti. Elinde dolma kalem ki bu kalemle daha iyi yazdığı iddiasındadır daima, önünde kâğıt, ikinci çayın sahibini; yeni hikâyesini bekliyordu. Bu esnada dünya hâlâ itinayla dönüyordu;

Yeni gelinin duvağını açıyordu toy damat. Kurbağa yavrusu, ilk sineğini yakalamış, karasinek, altıncı yavrusunu da yitirmişti. Leylek hanım, güneye göç etmek, başka bir yerde bir delikanlı da ilk görev yeri olan bilmem ne adında bir köyün yolculuğu için valizini hazırlıyordu. Muhtar Emmi, dört yıl aradan sonra köylerine gelecek olan ilk öğretmen şerefine verecekleri şenliği planlıyordu köyün yaşlılarıyla birlikte.

Paçalı güvercin, ilk taklasını atmış, çocuk güvercinine takla atmayı öğretmiş olmanın mutluluğu ile zıplarken damdan düşmüş, kolunu kırmıştı. Bir doktor ilk ameliyatına giriyor olmanın heyecanıyla durmaksızın terliyor, hemşire küfürler ederek doktorun alnını siliyordu. Baba, ameliyata giren kızının derdine dayanamayıp gözyaşlarını adak adıyordu yaradanına. Mecnun, işte tam da bu anda doğuyordu yeniden. Ancak, yeniden doğmak için yanlış bir asırda olduğunu anlamış olacak ki, aldığı ilk nefesiyle son nefesinin arasında ancak bir “Leyla!” demelik süre vardı diyor görenler.

Bir âşık, kahvehanede, başköşede kendisi için ayrılan tabureye oturmuş, elinde sazı, iki yıl önce kaybettiği eşine türküler yakıyor, aynı anda izbe sokağın sonundaki meyhanede bir fahişenin sesi yankılanıyordu; “Yeter artık!”

Yazar hikâyesini beklerken ümitsizce, bunca ahvâle dönüyordu dünya. Hatta yanı başında çay içen küçük bir çocuk vardı mesela. Yanakları al aldı ve elleri soğuktan buz tutmuştu. Çaycı tanır severdi bu keratayı. Kimi kimsesi yoktu keratanın ama çok büyük hayalleri vardı. Günün birinde öğretmen olacak, para kazanacak, kimsesiz çocuklara yardım edecekti. Nerde yatardı ki acaba geceler, ne yer ne içerdi? Okula gidiyor muydu, ödevlerini düzenli yapıyor, öğretmenlerince seviliyor muydu? Belki aşklanmıştı sınıfından bir kıza, ama yüzünü kaldırıp bir bakamıyordu bile ona… Anlayacağınız yazarın yanı başında büyük bir hikâye oturuyordu. Kalem yazarın körlüğüne dayanamayıp feryat etti, “Hadi be ihtiyar! İkinci çayın sahibi geldi. Gör artık onu ve çayını ver. Bak! Buz tutmuş elleri, ısıt avuçlarının arasında. Titreyen vücudunu koynuna sar. Hadi be ihtiyar…” Olmadı, göremedi. Oracıkta büyük bir hikâye başladı ve bitti. O ise bütün her şeyden bihaber, bir türlü gelmediği için kızdığı hikâyenin soğumuş çayını tek dikişte içti ve kalemi kâğıdı arkasında bırakıp çıktı çay ocağından.

Bir çocuk, ısınmak ümidiyle girdiği çay salonunda radyodan yükselen “Yaşamaya Geldim” türküsü eşliğinde, masanın üzerinde ağlayan bir kalem ve kâğıt buldu. Neden ağladıklarını sordu “Biz sahibimiz olmadan ne işe yararız, çöp olur gideriz ancak, ona ağlıyoruz.” Çocuk gülümsedi ve “Ben” dedi, “Dost olabilir miyim sizlerle?” Kalemi aldı ve yazmaya başladı kelimeleri; soğuk kış gecelerini ve yanan sobaları yazdı. Ölen anne babasını, yaşadığı evi, okulunu ve satamadığı mendilleri yazdı. Sonra insanları anlattı; güler yüzlüleri, hüzünlü olanları, ağlayanları, yüzüne bakmadan gelip geçenleri ve başını okşayanları anlattı birer birer. Çocuk yazdıkça yazdı… Ne kalem böyle bir hikâyeye şahit olmuş ne de kâğıt kendisine yüklenen kelimeleri kaldırabilmişti. Radyodan yeni bir şarkının sesleri yükseliyordu ve dünya hâlâ itinayla dönüyordu.

Ubeydullah

Tweet

Bir cevap yazın Cancel reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki Yazı

Kaza Mahalli

Sonraki Yazı

Edebifikir Söyleşileri

İlgili Yazılar

  • 1

    Gerçek Kesit

    Mehmet Emir
    I. Uyananlar uydu. Paçasın...
  • Maske

    Mükerrem Mete
    Görmek bu değildi. Perde yoktu...
  • 3

    Döküntü

    Enes Can
    Rızk Çay Ocağı’nın emektar...
  • 1

    Aklın Odaları ve Saklı Huzursuzluklar

    Mehmet Erikli
    Gece yarısı. Ayağına doğru bir...
Facebook
Twitter
YouTube
Instagram

Son Yorumlar

  • Sırrı Fâş Eylemek için Meclis-i Mebusan
  • Bir Başka Açıdan “Yedinci Gün” için zeynep
  • yekinen için m. fatih
  • Kütüphanemizde duran ama okumadığımız kitaplar bize ne öğretir? – 5 için kütüphanesinden uzak üniversiteli
  • yekinen için Meclis-i Şuara
  • Birilerinin Suyu ve Ateşi Olmak için Nesnâs
  • Tarhana İçen Çocukların Sosyolojisi II için Halil Kütahyavi
  • Konuşan Tarih 4 için ihsan
  • Gerçek Kesit için google---
  • Birilerinin Suyu ve Ateşi Olmak için Muhtaç

Çok Okunanlar

  • Ayrılık Sevdaya Dahil
  • Doğruluk ve Gerçeklik
  • Türkçe Sözlükleri
  • Poetika Kelimesinin Tanımı ve Mahiyeti
  • Niçin Sevdiniz?
  • Suyum Unum Buğdayım
  • Ölüm Risalesi
  • “İyi de çocuk pencereden de düşebilir!”
  • Herkese Selam Sana Hasret
  • Genç Werther’in Acıları

Yazarlar

  1. Abdullah Karaca
  2. Adem Suvağcı
  3. Bahadır Dadak
  4. Bilal Can
  5. Celal Kuru
  6. Cüneyt Dal
  7. Davut Bayraklı
  8. Feyyaz Kandemir
  9. İbrahim Halil Aslan
  10. Mehmet Erikli
  11. Mehmet Raşit Küçükkürtül
  12. Mücahit Emin Türk
  13. Muhammed Furkan Kâhya
  14. Muhammet Emin Oyar
  15. Ömer Ertürk
  16. Ömer Can Coşkun
  17. Sizden Gelenler
  18. Süleyman Mete
  19. Sulhi Ceylan

Son Eklenenler

  • Revü Gülütü

    Sizden Gelenler
    16.01.2021

  • Bilgi ve Düşünce Faaliyeti

    Salih Mirzabeyoğlu
    15.01.2021

  • Sırrı Fâş Eylemek

    Sulhi Ceylan
    14.01.2021

  • yekinen

    Feyyaz Kandemir
    13.01.2021

  • Tarhana İçen Çocukların Sosyolojisi II

    Bilal Can
    12.01.2021

Çok Okunanlar

  • Ayrılık Sevdaya Dahil
  • Doğruluk ve Gerçeklik
  • Türkçe Sözlükleri
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • Poetika Kelimesinin Tanımı ve Mahiyeti
  • Niçin Sevdiniz?
  • İletişim
  • Suyum Unum Buğdayım

Kategoriler

  • 2050
  • 2119
  • Buz Gibi Ofsayt!
  • Cemil Meriç
  • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
  • Deneme
  • Dergi
  • Dosyalar
  • Edebifikir Haber Ajansı
  • Fikir
  • Günlük
  • Haber
  • Hatıra Saklama Ofisi
  • Haykırış
  • Hikâye
  • Hikmet
  • İsmet Özel
  • Karikatür
  • Kitap
  • Kitap Pusulası
  • Mektup
  • Mısra Güzeli
  • Nümayiş
  • Orada Neler Oluyor?
  • Poetika
  • Portre
  • Sezai Karakoç
  • Şiir
  • Sinema
  • Sorgulama
  • Söyleşi
  • Sözlük
  • Vasiyetim
  • Video

Sayfalar

  • Ana Sayfa
  • Derin Yapılanma
  • Dosyalar
  • İletişim
  • Racon
  • Sen de Yaz

Seçmeler

  • 1

    Kadın Şairi

    By EdebiFikir
    Celâl Sahir bir dönemin idölüdür;...
  • Anasayfa
  • İletişim
Copyright 2017 - Tüm hakları Edebifikir.com'a aittir...