Yazılar:
  • Sezai Karakoç'un Hatıraları - 2
  • Edebifikir Kitap Pusulası: Hatırat
  • Revü Gülütü
  • Bilgi ve Düşünce Faaliyeti
  • Sırrı Fâş Eylemek
  • yekinen
EdebiFikir logo
eylem bir kız ismi değildir!
  • Anasayfa
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • İletişim
  • Kategoriler
    • Buz Gibi Ofsayt!
    • Deneme
    • Dergi
    • Edebifikir Haber Ajansı
    • Fikir
    • Günlük
    • Haber
    • Hatıra Saklama Ofisi
    • Haykırış
    • Hikâye
    • Hikmet
    • Karikatür
    • Mektup
    • Mısra Güzeli
    • Kitap
    • Nümayiş
    • Poetika
    • Portre
    • Söyleşi
    • Şiir
    • Sinema
    • Sorgulama
    • Video
  • Dosyalar
    • Cemil Meriç
    • İsmet Özel
    • Kitap Pusulası
    • Sezai Karakoç
    • Vasiyetim
    • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
    • Sözlük
    • 2119
    • 2050
  • Anasayfa
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • İletişim
  • Kategoriler
    • Buz Gibi Ofsayt!
    • Deneme
    • Dergi
    • Edebifikir Haber Ajansı
    • Fikir
    • Günlük
    • Haber
    • Hatıra Saklama Ofisi
    • Haykırış
    • Hikâye
    • Hikmet
    • Karikatür
    • Mektup
    • Mısra Güzeli
    • Kitap
    • Nümayiş
    • Poetika
    • Portre
    • Söyleşi
    • Şiir
    • Sinema
    • Sorgulama
    • Video
  • Dosyalar
    • Cemil Meriç
    • İsmet Özel
    • Kitap Pusulası
    • Sezai Karakoç
    • Vasiyetim
    • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
    • Sözlük
    • 2119
    • 2050

Öldün ve Dirileceksin!

Abdülkerim Kolat  |  12/11/2013  |  Kategori : Hikâye   |  Okunma:3.034

2
ahmed arif

Kerim Kolat; çareyi yaratana sığınmakta buldu.

***

Üç yıldır yaşadığı bekâr evindeki odasının köşesinde bulunan masasına oturmuş, elindeki kalemi amaçsızca çeviriyordu. Güneşe hasret odanın; havası ağır, kokusu rahatsız ediciydi. Sararmış perdeler, pencerede iğreti duruyordu. Sol kolunu masaya dayayıp parmaklarıyla saçlarını arkaya doğru taradı. Kalemi biraz daha çevirdikten sonra iç çekerek yerinden doğruldu. Kalemi gelişigüzel fırlattı. Elleri pijamasının cebinde olduğu halde yere bakıp birkaç dakika hareketsiz kaldı. Ağlamaktan şişmiş gözleri bir esrarkeşi andırıyordu. Bir iç daha çekerek kanepesine uzandı. Gözleri tavanda, sağ kolu kanepeden aşağı sarkmış olarak mırıldandı kendine kendine; “Kardeşim benim. Nasıl da bir anda bırakıp gittin?”

Bu cümlenin ardından, geçen yıllar bir bir zihninden yüreğine akmaya başladı. İlkokul yıllarından tutun da üniversite bitene hatta üniversite bittikten sonra bile hiç ayrılmamışlar, yedikleri içtikleri bir gün olsun ayrı gitmemişti. Ne zaman dara düşse, ne zaman bir yeri incinse yanında hep Zafer’i bulmuştu. Ona büyük bir minnet borcu vardı. Bu yüzden elinden geldiği kadarıyla o da Zafer’i bir gün olsun yalnız bırakmamıştı. Aynı okullarda okumuşlar, hayat mücadelesine birlikte girişmişler, aynı annenin kızlarını sevmişlerdi.

Kanser olduğunu öğrendiği gün; “Kader kardeşim. Yazılmışsa kitaba bu dert, çekmek de var gamı da tasayı da sabret” diyerek ne kadar da güzel tebessüm etmişti. Ne kadar güçlü, ne kadar sabırlı ve ne kadar cesurdu.

Ağırlaşan göz kapakları birdenbire yükünü bırakıverdi yanaklarına. Ağladı ve ağladı dakikalarca. Gözyaşları kurudukça yaktı yanaklarını, arkasında yenileri yürüdü geldi.  Ne olursa olsun, onun gün gelip de öleceğini hiç mi hiç düşünmemişti Orhan. Hastalanır ama bir gün iyileşir umuduyla onu doktor doktor gezdirdi kendi elleriyle, yüreğiyle. Beraber yaşadıkları bu köhne evin içinde o hastadır diye kimseye sigara bile içirmemişti halbuki kendisi tiryakiydi.

Ve artık Zafer yoktu. “Kardeşim, arkadaşım dostum dert ortağım artık öldü.” diyerek hıçkırmaya başladı yeniden.

Sağ koluyla gözlerini silerek pencereye yöneldi. Perdeyi hızlıca çekip birkaç nefes bulmaktı ümidi. Sokaklarda kimsecikler yoktu. Birkaç kedi çöp konteynerlerinin sağına ve soluna pusu atmış, yalanıyorlardı. Rüzgâr, çöpçülerden arta kalan kâğıt parçaları, pet şişe ve dökülen yaprakları savuruyordu. Uzaklardan ambulans sesleri işitiliyor derinden, ağır ağır ve acı. Karşıdaki evin ışıkları söndü. Yalnızlığı daha da artmıştı. Çünkü bu pencerenin sahibi, yetmişlik dede de uyudu ise, zaman ve şehir ve mekân da ölmüştür artık diye düşündü.

Pencereyi açmasıyla birlikte içeriye yürüyen soğuk rüzgâr, yüzünü ve çıplak kollarını sardı. İliklerine kadar üşüdü.

“Zafer de üşüyor muydu şuan ?” dedi, yüreği yüreğine değmişti.

Sonbahar rüzgârlarının delicesine dövdüğü ağaçların yapraktan yoksun, çelimsiz dalları çekti dikkatini sonra.

Çok değil birkaç ay öncesinde dallarından kiraz fışkıran bu dallar da günü gelmiş ve ölmüştü her yaşayan gibi.

Gözyaşlarını yeniden kuruladı. Burnunu çekti. Üşüdü. Pencereden uzanıp, odasına doğru sarkan birkaç dalı avuçlarına alarak konuştu.

“Dün yaşıyordun bugün ölüsün. Yarın yeniden dirilip yaşayacak ve meyveler vereceksin. Zafer de öldü. Ama bir gün o da dirilecek, meyveler verecek.”

Camı kapadı, birden eli kitaplığının üst katındaki Kur’an-ı Kerim’e gitti.

Okuduğu âyetin ferahlığı ile sabahlamıştı: “Her nefis ölümü tadacaktır. Sizi bir imtihan olarak kötülük ve iyilikle deneyeceğiz. Hepiniz de sonunda bize döndürüleceksiniz.”

 

 

 

Tweet

2 Yorum

  1. Mukerrem 13.11.2013 13:51:58

    Çok guzel olmuş abim :)

    Cevapla
  2. Serdar 12.11.2013 18:42:10

    Allah sonumuzu hayretsin insallah.

    Cevapla

Bir cevap yazın Cancel reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki Yazı

İslam Felsefesi – Tarih ve Problemler

Sonraki Yazı

Aşk Mektupları

İlgili Yazılar

  • 1

    Gerçek Kesit

    Mehmet Emir
    I. Uyananlar uydu. Paçasın...
  • Maske

    Mükerrem Mete
    Görmek bu değildi. Perde yoktu...
  • 3

    Döküntü

    Enes Can
    Rızk Çay Ocağı’nın emektar...
  • 1

    Aklın Odaları ve Saklı Huzursuzluklar

    Mehmet Erikli
    Gece yarısı. Ayağına doğru bir...
Facebook
Twitter
YouTube
Instagram

Son Yorumlar

  • Bana Verilen Armağan için dönem bitiyor ve ben
  • Şimdi ya Sonra Belki de Dün için Ketebet
  • En Sevdiğimiz Kitap İsimleri için Ambrosia
  • Sırrı Fâş Eylemek için Nagehan
  • Revü Gülütü için Nesnâs
  • Revü Gülütü için Yarı donuk hevesimi ellerine veriyorum
  • Tarhana İçen Çocukların Sosyolojisi II için Kardeş
  • Sırrı Fâş Eylemek için Meclis-i Mebusan
  • Bir Başka Açıdan “Yedinci Gün” için zeynep
  • yekinen için m. fatih

Çok Okunanlar

  • Ayrılık Sevdaya Dahil
  • Doğruluk ve Gerçeklik
  • Türkçe Sözlükleri
  • Poetika Kelimesinin Tanımı ve Mahiyeti
  • Niçin Sevdiniz?
  • Suyum Unum Buğdayım
  • Ölüm Risalesi
  • “İyi de çocuk pencereden de düşebilir!”
  • Herkese Selam Sana Hasret
  • Genç Werther’in Acıları

Yazarlar

  1. Abdullah Karaca
  2. Adem Suvağcı
  3. Bahadır Dadak
  4. Bilal Can
  5. Celal Kuru
  6. Cüneyt Dal
  7. Davut Bayraklı
  8. Feyyaz Kandemir
  9. İbrahim Halil Aslan
  10. Mehmet Erikli
  11. Mehmet Raşit Küçükkürtül
  12. Mücahit Emin Türk
  13. Muhammed Furkan Kâhya
  14. Muhammet Emin Oyar
  15. Ömer Ertürk
  16. Ömer Can Coşkun
  17. Sizden Gelenler
  18. Süleyman Mete
  19. Sulhi Ceylan

Son Eklenenler

  • Sezai Karakoç’un Hatıraları – 2

    Sizden Gelenler
    19.01.2021

  • Edebifikir Kitap Pusulası: Hatırat

    Abdurrahman Mıhçıoğlu
    18.01.2021

  • Revü Gülütü

    Sizden Gelenler
    16.01.2021

  • Bilgi ve Düşünce Faaliyeti

    Salih Mirzabeyoğlu
    15.01.2021

  • Sırrı Fâş Eylemek

    Sulhi Ceylan
    14.01.2021

Çok Okunanlar

  • Ayrılık Sevdaya Dahil
  • Doğruluk ve Gerçeklik
  • Türkçe Sözlükleri
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • Poetika Kelimesinin Tanımı ve Mahiyeti
  • Niçin Sevdiniz?
  • İletişim
  • Suyum Unum Buğdayım

Kategoriler

  • 2050
  • 2119
  • Buz Gibi Ofsayt!
  • Cemil Meriç
  • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
  • Deneme
  • Dergi
  • Dosyalar
  • Edebifikir Haber Ajansı
  • Fikir
  • Günlük
  • Haber
  • Hatıra Saklama Ofisi
  • Haykırış
  • Hikâye
  • Hikmet
  • İsmet Özel
  • Karikatür
  • Kitap
  • Kitap Pusulası
  • Mektup
  • Mısra Güzeli
  • Nümayiş
  • Orada Neler Oluyor?
  • Poetika
  • Portre
  • Sezai Karakoç
  • Şiir
  • Sinema
  • Sorgulama
  • Söyleşi
  • Sözlük
  • Vasiyetim
  • Video

Sayfalar

  • Ana Sayfa
  • Derin Yapılanma
  • Dosyalar
  • İletişim
  • Racon
  • Sen de Yaz

Seçmeler

  • 1

    Çaykolik Sohbetleri 1 Ekim’de Başlıyor

    By EdebiFikir
    Bir duvarın dibine sinip başını...
  • Anasayfa
  • İletişim
Copyright 2017 - Tüm hakları Edebifikir.com'a aittir...