Yazılar:
  • Tarhana İçen Çocukların Sosyolojisi III
  • Sezai Karakoç'un Hatıraları - 2
  • Edebifikir Kitap Pusulası: Hatırat
  • Revü Gülütü
  • Bilgi ve Düşünce Faaliyeti
  • Sırrı Fâş Eylemek
EdebiFikir logo
eylem bir kız ismi değildir!
  • Anasayfa
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • İletişim
  • Kategoriler
    • Buz Gibi Ofsayt!
    • Deneme
    • Dergi
    • Edebifikir Haber Ajansı
    • Fikir
    • Günlük
    • Haber
    • Hatıra Saklama Ofisi
    • Haykırış
    • Hikâye
    • Hikmet
    • Karikatür
    • Mektup
    • Mısra Güzeli
    • Kitap
    • Nümayiş
    • Poetika
    • Portre
    • Söyleşi
    • Şiir
    • Sinema
    • Sorgulama
    • Video
  • Dosyalar
    • Cemil Meriç
    • İsmet Özel
    • Kitap Pusulası
    • Sezai Karakoç
    • Vasiyetim
    • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
    • Sözlük
    • 2119
    • 2050
  • Anasayfa
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • İletişim
  • Kategoriler
    • Buz Gibi Ofsayt!
    • Deneme
    • Dergi
    • Edebifikir Haber Ajansı
    • Fikir
    • Günlük
    • Haber
    • Hatıra Saklama Ofisi
    • Haykırış
    • Hikâye
    • Hikmet
    • Karikatür
    • Mektup
    • Mısra Güzeli
    • Kitap
    • Nümayiş
    • Poetika
    • Portre
    • Söyleşi
    • Şiir
    • Sinema
    • Sorgulama
    • Video
  • Dosyalar
    • Cemil Meriç
    • İsmet Özel
    • Kitap Pusulası
    • Sezai Karakoç
    • Vasiyetim
    • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
    • Sözlük
    • 2119
    • 2050

On Üçüncü Adım

Kübra Taşkıran  |  10/10/2012  |  Kategori : Hikâye   |  Okunma:1.979

 

Bir saat kırk iki dakika önce sokaklarını adımlamaya başlamıştı gecenin. Sokaklar gecenin damarları gibiydi. O ise antikorların savaş açtığı bir mikrop gibi hissediyordu kendini. Böyle hissetmeye başlaması dört yıl öncesine tekabül ediyordu.

Evet, tam dört yıl olmuştu hayattan beklentilerini siyah kurdeleli bir şişeye koyup denize bırakalı. Dalgaların şişeyi büyük bir istekle sahiplenmelerinin hemen ardından denize sırtını döndüğünde, batan güneşin önüne düşürdüğü gölgesiyle yoldaş olmaya karar vermişti. Gölgesi varken tek başınaymış gibi hissetmiyordu. Her karanlıkta gölgesinden bir parça olduğunu düşünmeye başlamıştı. Bu yüzden sevdi geceleri. Neredeyse doğduğundan beri böyle olduğuna inanacaktı, cebindeki fotoğrafın varlığını iki saniye bile olsa unutabilseydi.

Hava serindi. Yürümeye başladığında yağmur yağıyordu. Yağmurun ruhundaki kirleri temizleyeceğine inanıyordu. Yağmurda yürümek bir nevi aklanma seansıydı onun için. Seans biteli yaklaşık bir saat olmuştu. Sırılsıklam olan kıyafetleri nemli kalmaya yüz tutmuş olsalar da tenine değdikçe içini ürpertiyorlardı. Geceyle takım giyinmişti dört yılın her bugünü. Göğüs kafesinin altının da siyah olduğunu düşünmeyi seviyordu. Oraya da gölgesi düşmüştü. İçi kararmıştı ve kalbi de yas tutmalıydı. Ona göre beyin kıvrımları küflenmiş, hayata tutunan kolu fıtık olmuş, algıladığı her renge biraz siyah bulaşmıştı. Hatta gözündeki sarı nokta bile kararmış olabilirdi.

Saatin gelmesi için dolanıp durmuştu bu kadar zaman ve sonunda beş dakika kalmıştı. Adımlarını sıklaştırdı. Gecikmek istemiyordu. Geleneği bozamazdı. Yanından geçen arabaların seslerini duymamak için sağır, farlarını görmemek için kör olmayı diledi. Ama her adımında arabaların her biri içine itinayla ördüğü duvara çarpıp tüm dünyanın dengesini şaşırtan depremlere neden oluyorlardı. Sevemedi hiç arabaları.

Neyse ki az kalmıştı. On üç adım sonra dört yılda dördüncü ziyaretini gerçekleştirmiş olacağı banka varacaktı. Öldüğünde bu on üç adımlık mesafeye gömülmeyi vasiyet edecekti. Ruhunu zaten buraya gömmüştü. Cansız bedeni ise en çok buraya yakışırdı. Banka yetişti. Dört yıl önceki gibi oturdu. Hava hâlâ serindi. Saat 22.55 oldu. Adam gözlerini yola dikti.

On üçüncü adımın sabitlendiği noktada bir kadın ve kadının sol avucunun içindeki minik elin sahibi küçük bir kız çocuğu beliriverdi. Adam sinemaya geciktiği için bankta onları bekliyordu. Kadın gülüşünü cennetten çalmış gibiydi. Gamzeleri tam içine kıvrılıp huzur uykusu çekilmelikti. Küçük kız ise şimdiden kadına meydan okuyordu. Rüzgârda savrulan saçları mutluluğun destanını yazıyordu gökyüzüne. Adam hiç sıkılmadan sonsuza kadar bu destanı okuyabilirdi. Kadın adama bakıp gülüyordu, küçük kız bir an önce adama sarılabilmek için annesinin elini çekiştiriyordu, adam kollarını açmış bekliyordu. Ani bir fren sesi kucakladı adamı. Küçük kız ve kadın on üçüncü adımın orada yatıyordu. Fren sesine karışan bir “baba” fısıltısı bir yıldızdan bir yıldıza çarpıp büyüyerek tüm geceyi kapladı. Ay şahitti. Adamın kolları banka düşmüştü, sonra elleri yumruk olup boğazına oturdu. Kırmızılar içinde yatan iki meleğe baktı tüm şehir. Adam için asıl gece o zaman başlamıştı.

Eli cebindeki fotoğraftaydı. Kadın ve küçük kız da cebindeki o fotoğrafta. Yanakları ıslanmıştı. Kirpiğinden bir damla daha süzüldü hıçkırık denizine ve o denizde boğdu adam kendisini. Aynı filmi aynı bankta dördüncü izleyişi olmuştu. Dördüncü kez kızının ve karısının ölüşünü izlemişti. İçi acıyordu, gece de ona acıdı. İki mezardı o gecenin hâsılatı. Adam iki mezar toprağını omzunda taşımaya başlamıştı.

Saat 23.02 oldu. Ölümün soğukluğu sarmaladı bu her metrekaresi acı tüten şehri. Hava daha da serinledi. Seyrek de olsa yoldan hâlâ arabalar geçiyordu. Adam arabaları duymaktan vazgeçti. Tüm şehir sustu. Rüzgârın aralarına girdiği yaprakların arkasından gelen sesleri dinledi. Kızını kokladı, karısını gördü o seslerde. Gözlerini kapadı adam. Bankın demirinde gezinen karıncanın içi burkuldu. Dört yıllık hüzün bulut oldu, yoğunlaştı, toprağa karıştı. Adam nerede olduğunu unuttu, zaten dünya da dört yıl önce onu bu bankta unutmuştu.

Şikâyet etmedi. Karıncayı bankta yalnız bırakıp evine uyumaya gitti. Yarın mezarlığa gidecekti, tıpkı dört yıl önceki gibi. Cebindeki fotoğrafı başucuna koydu.  Alarmını kurup yattı. Geç kalmak istemiyordu.

Hayatta birçok şeye geç kalmıştı. Ölümden de on üç adım geride yaşayacaktı.

 

 

Kübra Taşkıran
Tweet

Bir cevap yazın Cancel reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki Yazı

Sonbaharın Ruhu Zênê

Sonraki Yazı

İnsanlık Değil İnsandık

İlgili Yazılar

  • 1

    Gerçek Kesit

    Mehmet Emir
    I. Uyananlar uydu. Paçasın...
  • Maske

    Mükerrem Mete
    Görmek bu değildi. Perde yoktu...
  • 3

    Döküntü

    Enes Can
    Rızk Çay Ocağı’nın emektar...
  • 1

    Aklın Odaları ve Saklı Huzursuzluklar

    Mehmet Erikli
    Gece yarısı. Ayağına doğru bir...
Facebook
Twitter
YouTube
Instagram

Son Yorumlar

  • Bana Verilen Armağan için dönem bitiyor ve ben
  • Şimdi ya Sonra Belki de Dün için Ketebet
  • En Sevdiğimiz Kitap İsimleri için Ambrosia
  • Sırrı Fâş Eylemek için Nagehan
  • Revü Gülütü için Nesnâs
  • Revü Gülütü için Yarı donuk hevesimi ellerine veriyorum
  • Tarhana İçen Çocukların Sosyolojisi II için Kardeş
  • Sırrı Fâş Eylemek için Meclis-i Mebusan
  • Bir Başka Açıdan “Yedinci Gün” için zeynep
  • yekinen için m. fatih

Çok Okunanlar

  • Ayrılık Sevdaya Dahil
  • Doğruluk ve Gerçeklik
  • Türkçe Sözlükleri
  • Poetika Kelimesinin Tanımı ve Mahiyeti
  • Niçin Sevdiniz?
  • Suyum Unum Buğdayım
  • Ölüm Risalesi
  • “İyi de çocuk pencereden de düşebilir!”
  • Herkese Selam Sana Hasret
  • Genç Werther’in Acıları

Yazarlar

  1. Abdullah Karaca
  2. Adem Suvağcı
  3. Bahadır Dadak
  4. Bilal Can
  5. Celal Kuru
  6. Cüneyt Dal
  7. Davut Bayraklı
  8. Feyyaz Kandemir
  9. İbrahim Halil Aslan
  10. Mehmet Erikli
  11. Mehmet Raşit Küçükkürtül
  12. Mücahit Emin Türk
  13. Muhammed Furkan Kâhya
  14. Muhammet Emin Oyar
  15. Ömer Ertürk
  16. Ömer Can Coşkun
  17. Sizden Gelenler
  18. Süleyman Mete
  19. Sulhi Ceylan

Son Eklenenler

  • Tarhana İçen Çocukların Sosyolojisi III

    Bilal Can
    20.01.2021

  • Sezai Karakoç’un Hatıraları – 2

    Sizden Gelenler
    19.01.2021

  • Edebifikir Kitap Pusulası: Hatırat

    Abdurrahman Mıhçıoğlu
    18.01.2021

  • Revü Gülütü

    Sizden Gelenler
    16.01.2021

  • Bilgi ve Düşünce Faaliyeti

    Salih Mirzabeyoğlu
    15.01.2021

Çok Okunanlar

  • Ayrılık Sevdaya Dahil
  • Doğruluk ve Gerçeklik
  • Türkçe Sözlükleri
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • Poetika Kelimesinin Tanımı ve Mahiyeti
  • Niçin Sevdiniz?
  • İletişim
  • Suyum Unum Buğdayım

Kategoriler

  • 2050
  • 2119
  • Buz Gibi Ofsayt!
  • Cemil Meriç
  • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
  • Deneme
  • Dergi
  • Dosyalar
  • Edebifikir Haber Ajansı
  • Fikir
  • Günlük
  • Haber
  • Hatıra Saklama Ofisi
  • Haykırış
  • Hikâye
  • Hikmet
  • İsmet Özel
  • Karikatür
  • Kitap
  • Kitap Pusulası
  • Mektup
  • Mısra Güzeli
  • Nümayiş
  • Orada Neler Oluyor?
  • Poetika
  • Portre
  • Sezai Karakoç
  • Şiir
  • Sinema
  • Sorgulama
  • Söyleşi
  • Sözlük
  • Vasiyetim
  • Video

Sayfalar

  • Ana Sayfa
  • Derin Yapılanma
  • Dosyalar
  • İletişim
  • Racon
  • Sen de Yaz

Seçmeler

  • Yedi İklim – Ekim Sayısı

    By EdebiFikir
    Medeniyet Belleği Kültür, sanat ve...
  • Anasayfa
  • İletişim
Copyright 2017 - Tüm hakları Edebifikir.com'a aittir...