Yazılar:
  • Tarhana İçen Çocukların Sosyolojisi III
  • Sezai Karakoç'un Hatıraları - 2
  • Edebifikir Kitap Pusulası: Hatırat
  • Revü Gülütü
  • Bilgi ve Düşünce Faaliyeti
  • Sırrı Fâş Eylemek
EdebiFikir logo
eylem bir kız ismi değildir!
  • Anasayfa
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • İletişim
  • Kategoriler
    • Buz Gibi Ofsayt!
    • Deneme
    • Dergi
    • Edebifikir Haber Ajansı
    • Fikir
    • Günlük
    • Haber
    • Hatıra Saklama Ofisi
    • Haykırış
    • Hikâye
    • Hikmet
    • Karikatür
    • Mektup
    • Mısra Güzeli
    • Kitap
    • Nümayiş
    • Poetika
    • Portre
    • Söyleşi
    • Şiir
    • Sinema
    • Sorgulama
    • Video
  • Dosyalar
    • Cemil Meriç
    • İsmet Özel
    • Kitap Pusulası
    • Sezai Karakoç
    • Vasiyetim
    • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
    • Sözlük
    • 2119
    • 2050
  • Anasayfa
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • İletişim
  • Kategoriler
    • Buz Gibi Ofsayt!
    • Deneme
    • Dergi
    • Edebifikir Haber Ajansı
    • Fikir
    • Günlük
    • Haber
    • Hatıra Saklama Ofisi
    • Haykırış
    • Hikâye
    • Hikmet
    • Karikatür
    • Mektup
    • Mısra Güzeli
    • Kitap
    • Nümayiş
    • Poetika
    • Portre
    • Söyleşi
    • Şiir
    • Sinema
    • Sorgulama
    • Video
  • Dosyalar
    • Cemil Meriç
    • İsmet Özel
    • Kitap Pusulası
    • Sezai Karakoç
    • Vasiyetim
    • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
    • Sözlük
    • 2119
    • 2050

Pulsuz Mektup

Sizden Gelenler  |  31/03/2016  |  Kategori : Hikâye   |  Okunma:2.569

tabanekmegi

Saydım, tam yirmi altı gün olmuş oturup da sana -sonu çekmece olsa da- mektup yazmayalı. Aylak günler geride kaldı, artık tarlaya gidip geliyoruz. Tarla işleri pert ediyor adamı, bilirsin. Hele tepemizdeki güneşin; şu masallardaki, marabalarının sırtlarını kırbaçla yağlayan ağalar gibi, ateşiyle, ensemizi, omuzlarımızı, sırtımızı, dahası baştan aşağı tüm vücudumuzu yakışı yok mu, posamızı çıkartıyor alimallah.

Akşam eve gelip direk yatağa gömülen ben miyim, yoksa tam çürüyememiş kefeniyle, artık kemiklerine yapışmış, kırmızı toprağa bulanmış derisiyle, nasıl olmuşsa olmuş, mezarından kalkıp eskisinden az bir farkla, kendisine hazırlanmış başka bir mezara girmek için gelen, rahmetli Ökkeş dedem mi ayırt edemez, korkarsın. E sabah desen onun hikâyesi de ayrı bir hengame. Daha fecr-i kâzib bile görünmeden anam gelip başıma, o tüm uykumu, rüyalarımı delip geçen, ama gene de merhametten zerre kaybetmeyen serin sesini döküyor üzerime her seferinde: “Rıfat! Rıfat! Hadi kalk oğlum. Rıfat! Hadi guzum.” -Kaç yaşıma gelirsem geleyim hâlâ “guzu”suyumdur onun, artık kabullendim.- Ve bir kaç saniye önce, içinde kendimden biihaber olduğum minik cennetimden çağrılıyorum böylece. Sonrasında da malum yemekti, namazdı, toparlanmaktı derken anca çıkıyoruz evden. Düşüyoruz yola ve doğru tarlaya.

Tarladayken bizimkilerin, arada bir çaktırmadan bana baktığını seziyorum bazen. Neden böyle freni patlamış makine gibi, iki kişinin anca yapabileceği işlere tek başıma yetişmeye çalıştığıma bir anlam veremiyor, şaşırıyorlar. Ne bilsinler Rahime? Nereden bilecekler uykum ne kadar derin olursa seni o kadar gerçek gördüğümü; ne kadar uzun uyursam seninle o kadar uzun vakit geçirebileceğimi rüyamda.

Bugüne, yani kalemi elime alıp da sana yazdığım bugüne gelecek olursak, nasıl yazmaya fırsat bulduğumla alakalı. Ekmek yapacakmış da bizimkiler, yardım lâzım olur diye gitmedim tarlaya.

Onların ekmek yapışlarını izlerken, gayriihtiyari hatırıma, birçok defa duyduğum şu “insan – hamur benzetmesi” geldi. Yoğruluyorum bu seviyle, inceliyorum, büyüyorum, pişiyorum, yer yer küçük yanıklarla yanıyorum -olmazsa olmaz, tadı çıkmaz- ve nihayet bir mana kazanıyorum. Ne var ki yetmedi Rahime. Bu hakikat, teselli etmiyor; içimdeki o yorgun ve eski tıngırtıyı kesmiyordu. Ama dedim bu defa; bu hamur yoğrulmazsa; oklava onu eze eze, sara aça açmazsa; kızgın saca sermezse; sacda -yanmayı da göze alıp- pişene dek sabretmezse… Yani hamur, ekmek olmanın bedelini ödemezse ve ekmeğimiz olmazsa; soframızın, pilavımızın, ayranımızın tadı,bereketi kaçmaz mı? Keyfimiz dağılmaz mı?. İşte tam o an kalbime şu cümle geldi: “Peki ekmek pişince, Rahime gelecek mi?”

Duramadım daha fazla yanlarında, kalktım doğru odama. Aklımda deli sorular, başımda türlü vaveylalar; olmaz bu böyle! İyisi mi bir mektup daha yazayım, dedim ve işte bu satırları yazmaya başladım. Merak ediyorum ekmeğimizi ne zaman sen yapacaksın, pilavı ne zaman sen pişireceksin, ayranı ne zaman sen karacaksın, soframızı ne zaman sen kuracaksın? Evimin diyorum, Rahime, evimin kapısını, akşam döndüğümde eve, ne zaman sen açacaksın?

 

Hatip Ekinci

 

 

Tweet

Bir cevap yazın Cancel reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki Yazı

Edebifikir Kitap Pusulası: Edebî Mektuplar

Sonraki Yazı

Şiir Yazıyorum Çünkü 8

İlgili Yazılar

  • 1

    Gerçek Kesit

    Mehmet Emir
    I. Uyananlar uydu. Paçasın...
  • Maske

    Mükerrem Mete
    Görmek bu değildi. Perde yoktu...
  • 3

    Döküntü

    Enes Can
    Rızk Çay Ocağı’nın emektar...
  • 1

    Aklın Odaları ve Saklı Huzursuzluklar

    Mehmet Erikli
    Gece yarısı. Ayağına doğru bir...
Facebook
Twitter
YouTube
Instagram

Son Yorumlar

  • Bana Verilen Armağan için dönem bitiyor ve ben
  • Şimdi ya Sonra Belki de Dün için Ketebet
  • En Sevdiğimiz Kitap İsimleri için Ambrosia
  • Sırrı Fâş Eylemek için Nagehan
  • Revü Gülütü için Nesnâs
  • Revü Gülütü için Yarı donuk hevesimi ellerine veriyorum
  • Tarhana İçen Çocukların Sosyolojisi II için Kardeş
  • Sırrı Fâş Eylemek için Meclis-i Mebusan
  • Bir Başka Açıdan “Yedinci Gün” için zeynep
  • yekinen için m. fatih

Çok Okunanlar

  • Ayrılık Sevdaya Dahil
  • Doğruluk ve Gerçeklik
  • Türkçe Sözlükleri
  • Poetika Kelimesinin Tanımı ve Mahiyeti
  • Niçin Sevdiniz?
  • Suyum Unum Buğdayım
  • Ölüm Risalesi
  • “İyi de çocuk pencereden de düşebilir!”
  • Herkese Selam Sana Hasret
  • Genç Werther’in Acıları

Yazarlar

  1. Abdullah Karaca
  2. Adem Suvağcı
  3. Bahadır Dadak
  4. Bilal Can
  5. Celal Kuru
  6. Cüneyt Dal
  7. Davut Bayraklı
  8. Feyyaz Kandemir
  9. İbrahim Halil Aslan
  10. Mehmet Erikli
  11. Mehmet Raşit Küçükkürtül
  12. Mücahit Emin Türk
  13. Muhammed Furkan Kâhya
  14. Muhammet Emin Oyar
  15. Ömer Ertürk
  16. Ömer Can Coşkun
  17. Sizden Gelenler
  18. Süleyman Mete
  19. Sulhi Ceylan

Son Eklenenler

  • Tarhana İçen Çocukların Sosyolojisi III

    Bilal Can
    20.01.2021

  • Sezai Karakoç’un Hatıraları – 2

    Sizden Gelenler
    19.01.2021

  • Edebifikir Kitap Pusulası: Hatırat

    Abdurrahman Mıhçıoğlu
    18.01.2021

  • Revü Gülütü

    Sizden Gelenler
    16.01.2021

  • Bilgi ve Düşünce Faaliyeti

    Salih Mirzabeyoğlu
    15.01.2021

Çok Okunanlar

  • Ayrılık Sevdaya Dahil
  • Doğruluk ve Gerçeklik
  • Türkçe Sözlükleri
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • Poetika Kelimesinin Tanımı ve Mahiyeti
  • Niçin Sevdiniz?
  • İletişim
  • Suyum Unum Buğdayım

Kategoriler

  • 2050
  • 2119
  • Buz Gibi Ofsayt!
  • Cemil Meriç
  • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
  • Deneme
  • Dergi
  • Dosyalar
  • Edebifikir Haber Ajansı
  • Fikir
  • Günlük
  • Haber
  • Hatıra Saklama Ofisi
  • Haykırış
  • Hikâye
  • Hikmet
  • İsmet Özel
  • Karikatür
  • Kitap
  • Kitap Pusulası
  • Mektup
  • Mısra Güzeli
  • Nümayiş
  • Orada Neler Oluyor?
  • Poetika
  • Portre
  • Sezai Karakoç
  • Şiir
  • Sinema
  • Sorgulama
  • Söyleşi
  • Sözlük
  • Vasiyetim
  • Video

Sayfalar

  • Ana Sayfa
  • Derin Yapılanma
  • Dosyalar
  • İletişim
  • Racon
  • Sen de Yaz

Seçmeler

  • Edebifikir Söyleşileri

    By EdebiFikir
    Davetlisiniz… Mükerrem Mete, 17...
  • Anasayfa
  • İletişim
Copyright 2017 - Tüm hakları Edebifikir.com'a aittir...