Yazılar:
  • Düşün Düşüşü
  • Kültürün İktidarı Şiirin Piyasası
  • Radyo Dersleri: Hikem-i Atâiyye Şerhi
  • Aşkar’ın 57. Sayısı Çıktı
  • Edebifikir Radyo
  • Kendini Kandırmak Yahut Bir Şehrin Uyandırdıkları
EdebiFikir logo
eylem bir kız ismi değildir!
  • Anasayfa
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • İletişim
  • Kategoriler
    • Buz Gibi Ofsayt!
    • Deneme
    • Dergi
    • Edebifikir Haber Ajansı
    • Fikir
    • Günlük
    • Haber
    • Hatıra Saklama Ofisi
    • Haykırış
    • Hikâye
    • Hikmet
    • Karikatür
    • Mektup
    • Mısra Güzeli
    • Kitap
    • Nümayiş
    • Poetika
    • Portre
    • Söyleşi
    • Şiir
    • Sinema
    • Sorgulama
    • Video
  • Dosyalar
    • Cemil Meriç
    • İsmet Özel
    • Kitap Pusulası
    • Sezai Karakoç
    • Vasiyetim
    • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
    • Sözlük
    • 2119
    • 2050
  • Anasayfa
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • İletişim
  • Kategoriler
    • Buz Gibi Ofsayt!
    • Deneme
    • Dergi
    • Edebifikir Haber Ajansı
    • Fikir
    • Günlük
    • Haber
    • Hatıra Saklama Ofisi
    • Haykırış
    • Hikâye
    • Hikmet
    • Karikatür
    • Mektup
    • Mısra Güzeli
    • Kitap
    • Nümayiş
    • Poetika
    • Portre
    • Söyleşi
    • Şiir
    • Sinema
    • Sorgulama
    • Video
  • Dosyalar
    • Cemil Meriç
    • İsmet Özel
    • Kitap Pusulası
    • Sezai Karakoç
    • Vasiyetim
    • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
    • Sözlük
    • 2119
    • 2050

Savannah’ta Kükreyen Aslanlar, Cebimde Patlayan Bombalar!

Süleyman Mete  |  16/05/2013  |  Kategori : Hikâye   |  Okunma:3.237

1

Süleyman Mete, yine metaforlarla yüklü bir hikâyesiyle karşımızda. İnsan neden her sorunun ardından cebini yoklar?

***

Savannah’ta bir aslan, yavruları için bir antilobu pençelerime nasıl düşürürüm diye plan yaparken, güzel olmaya aday bir günde şehrin kalabalığına doğru süzüldüm. Çift şeritli yolda arabalar birbirlerine gözdağı verirken, insanlar kaldırımlarda hız denemesi yapıyordu. Saniyeler adımlara yetişmek için koşuyordu. Bense yavaş adımlarımla zamanın gerisinde kalıyordum.

Zamanın gerisinde kalmış adımlarım dışında, tokluğun güneşinde ezilen midemle, kaldırımları aşındırmaya devam ediyordum. Güzel olmaya aday olan gün, cüzdanımın boşluğunda adaylıktan çekiliyor ve kötü gün zaferini ilan ediyordu. Pahalı restoranlarda yemekler veriliyor, son model arabaların camlarından kaliteli puroların dumanı yükseliyordu gökyüzüne. Her cadde tüketimi, her tüketim bir çılgınlığı promosyon olarak sunuyordu. Birçok insan tüketerek tükeniyor, patronlar ise tükenen insan kalabalığına bakıp sinsice gülümsüyor, göbeklerini kaşıyor, kahvelerini söylüyor, kurmaylarını topluyor ve yeni gökdelen projesini masaya yatırıyordu. Herkes bilir ki ne kadar çok gökdelenin olursa o kadar medenisindir.

Tüm bu gördüklerimin, duyduklarımın, hissettiklerimin ışığında, çayının ucuz, tadının ise paha biçilemez olduğu Manitvar Şehri’nin en iyi çaycısına demir atmayı başardım. Masaya oturduktan bir iki dakika sonra Çaycı Lukaku hiçbir şey sormadan, masama çayımı bıraktı. Gözlerime baktı ve ihtiyacım olan tebessümü fırlattı yüzüme. Çayı kadar sıcak bir adamdı Lukaku. “Teşekkürler Luka” dedim. Kafasını hafifçe öne eğerek teşekkürümü kabul etti ve sabırsız Derba’ya “Tamam Derb! Boşları toplayıp arzu ettiğin çayı getireceğim.” dedi.

Çayların fütursuzca içildiği vakitlerin ortasında, kuzeyli dostum Monrei kıvrak bir hareketle masama oturdu. “Yorgun görünüyorsun Andre. Uyumadın mı?” dedi ve Luka’ya Türk usulü çay talebinde bulundu. Çayımdan bir yudum alıp “Uykumla aram bozuk Monrei” dedim. Bir süre konuşmadık. Tepemizde bulunan serçelerin melankolik şarkılarını dinledik. Çay bardağını tabağa koyup “Söylesene Monrei biz nereye gidiyoruz? Ne düşünüyoruz? Ne istiyoruz? Bu kadar insanın içindeki yerimiz ne?” dedim ve Luka’ya Çin usulü çay talebinde bulundum. Monrei sigarasını yakıp “Kâinat sorularla dolu Andre. Sorularla doğduk, yaşıyoruz ve öleceğiz.” dedi. Bir sigara isteyip “Her sorunun bir cevabı olmalı. Neden her cevap bir soruyu doğuruyor Monrei? Kafam çok karışık.” dedim ve masadan kalkıp yürümeye başladım. Her sorunun ardından cebimi yokluyor, yürümeye devam ediyordum. Uzun süre, sorular ve cebim arasında gel-gitler yaşandı. Anlaşma, anlaşılma bir türlü sağlanamamıştı. 3. Dünya Savaşı ülkeler arasında değil, sorularım ve cebim arasında çıkmıştı. Kanlı bir savaş başlamıştı. Cebim, atılan bombalara karşılık veremiyor ve sessiz çığlıklar atıyordu. Midemin isyanıyla, yenilgiye bir adım daha yaklaşıyordum.

Savaş bütün hızıyla devam ederken, Manitvar Halk Ekmek Fırınının önünde durdum. Camekândaki ekmeklere bir süre baktıktan sonra, elimi yavaşça kaldırıp savaş alanına sokmak için mevzi aldım. Estetik bir hareketle kargaşanın içerisine adım attım. Yavaş ve emin parmak hareketleriyle etrafı yoklamaya başladım. Her parmağım ucunda bir umut taşıyordu. Her boğum biraz mutluluk istiyordu. Çünkü midemden gelen, bitmek bilmeyen bir baskı var ve diğer organlarımda bundan etkilenmeye başlamıştı. Mideme biraz rüşvet vermem gerekiyordu.

Her şey yolun sonunda beni bekleyen mayına basmamla son buldu ve büyük bir sinirle elimi cebimden çıkardım. Hiçbir şey düşünmeden, sormadan, sorgulamadan yoluma devam ettim. Tek yaptığım şey, restoranları, mağazaları kendilerine mabet olarak benimsemiş insanlara nefretle bakmak oldu.

Tweet

1 Yorum

  1. Niğde Gazozu 20.05.2013 14:39:34

    fakirlik iyi şeydir. sevdalık daha iyi şeydir. dağa kara yemişe gitmek de fakirlik belirtisi olduğu için ikisi de kol kola girip gözümün önünden geçiş töreni yaparken mızıkalarıyla böyle iş mi olur gersin yerin dibine dediler yazı boyunca.

    Cevapla

Bir cevap yazın Cancel reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki Yazı

Büyük Kâinat

Sonraki Yazı

6. Geleneksel Fetih Şenliği Programına Davetlisiniz

İlgili Yazılar

  • 1

    Gerçek Kesit

    Mehmet Emir
    I. Uyananlar uydu. Paçasın...
  • Maske

    Mükerrem Mete
    Görmek bu değildi. Perde yoktu...
  • 3

    Döküntü

    Enes Can
    Rızk Çay Ocağı’nın emektar...
  • 1

    Aklın Odaları ve Saklı Huzursuzluklar

    Mehmet Erikli
    Gece yarısı. Ayağına doğru bir...
Facebook
Twitter
YouTube
Instagram

Edebifikir Radyo

Son Yorumlar

  • Rüzgâra Tutulmuş Günler – 35 için Mesti bezm-i elest
  • Edebifikir Radyo için okur
  • Edebifikir Radyo için nagehan
  • Edebifikir Radyo için nagehan
  • Edebifikir Radyo için nagehan
  • Edebifikir Radyo için .
  • Edebifikir Radyo için Ayşen
  • Edebifikir Radyo için nagehan
  • Edebifikir Radyo için nagehan
  • Edebifikir Radyo için EdebiFikir

Çok Okunanlar

  • Ayrılık Sevdaya Dahil
  • Doğruluk ve Gerçeklik
  • Türkçe Sözlükleri
  • Poetika Kelimesinin Tanımı ve Mahiyeti
  • Niçin Sevdiniz?
  • Suyum Unum Buğdayım
  • Ölüm Risalesi
  • “İyi de çocuk pencereden de düşebilir!”
  • Herkese Selam Sana Hasret
  • Genç Werther’in Acıları

Yazarlar

  1. Abdullah Karaca
  2. Adem Suvağcı
  3. Bahadır Dadak
  4. Bilal Can
  5. Celal Kuru
  6. Cüneyt Dal
  7. Davut Bayraklı
  8. Feyyaz Kandemir
  9. İbrahim Halil Aslan
  10. Mehmet Erikli
  11. Mehmet Raşit Küçükkürtül
  12. Mücahit Emin Türk
  13. Muhammed Furkan Kâhya
  14. Muhammet Emin Oyar
  15. Ömer Ertürk
  16. Ömer Can Coşkun
  17. Sizden Gelenler
  18. Süleyman Mete
  19. Sulhi Ceylan

Son Eklenenler

  • Düşün Düşüşü

    Mehmet Emir
    26.01.2021

  • Kültürün İktidarı Şiirin Piyasası

    Ali Sözer
    25.01.2021

  • Radyo Dersleri: Hikem-i Atâiyye Şerhi

    Sulhi Ceylan
    23.01.2021

  • Aşkar’ın 57. Sayısı Çıktı

    EdebiFikir
    23.01.2021

  • Edebifikir Radyo

    EdebiFikir
    22.01.2021

Çok Okunanlar

  • Ayrılık Sevdaya Dahil
  • Doğruluk ve Gerçeklik
  • Türkçe Sözlükleri
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • Poetika Kelimesinin Tanımı ve Mahiyeti
  • Niçin Sevdiniz?
  • İletişim
  • Suyum Unum Buğdayım

Kategoriler

  • 2050
  • 2119
  • Buz Gibi Ofsayt!
  • Cemil Meriç
  • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
  • Deneme
  • Dergi
  • Dosyalar
  • Edebifikir Haber Ajansı
  • Fikir
  • Günlük
  • Haber
  • Hatıra Saklama Ofisi
  • Haykırış
  • Hikâye
  • Hikmet
  • İsmet Özel
  • Karikatür
  • Kitap
  • Kitap Pusulası
  • Mektup
  • Mısra Güzeli
  • Nümayiş
  • Orada Neler Oluyor?
  • Poetika
  • Portre
  • Sezai Karakoç
  • Şiir
  • Sinema
  • Sorgulama
  • Söyleşi
  • Sözlük
  • Vasiyetim
  • Video

Sayfalar

  • Ana Sayfa
  • Derin Yapılanma
  • Dosyalar
  • İletişim
  • Racon
  • Sen de Yaz

Seçmeler

  • 2

    Ürpertici Kaygılarını Koynunda Saklayanlar

    By Sulhi Ceylan
    Seni severken çok şey...
  • Anasayfa
  • İletişim
Copyright 2017 - Tüm hakları Edebifikir.com'a aittir...