Yazılar:
  • Üç Yüz Yirmi Altı Adım
  • Hal Bu ki
  • Sorgulama Dosyası: Ölüm deyince...
  • Ah Kılıcı - II
  • İlk Taşı Kim Atsın?
  • O Belde
EdebiFikir logo
eylem bir kız ismi değildir!
  • Anasayfa
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • İletişim
  • Kategoriler
    • Buz Gibi Ofsayt!
    • Deneme
    • Dergi
    • Edebifikir Haber Ajansı
    • Fikir
    • Günlük
    • Haber
    • Hatıra Saklama Ofisi
    • Haykırış
    • Hikâye
    • Hikmet
    • Karikatür
    • Mektup
    • Mısra Güzeli
    • Kitap
    • Nümayiş
    • Poetika
    • Portre
    • Söyleşi
    • Şiir
    • Sinema
    • Sokağın Nabzı
    • Sorgulama
    • Video
  • Dosyalar
    • Cemil Meriç
    • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
    • Devrim
    • İsmet Özel
    • Kitap Pusulası
    • Sâdî Şirâzî
    • Sezai Karakoç
    • Sözlük
    • Vasiyetim
    • Yenilgi
    • 2119
    • 2050
  • Anasayfa
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • İletişim
  • Kategoriler
    • Buz Gibi Ofsayt!
    • Deneme
    • Dergi
    • Edebifikir Haber Ajansı
    • Fikir
    • Günlük
    • Haber
    • Hatıra Saklama Ofisi
    • Haykırış
    • Hikâye
    • Hikmet
    • Karikatür
    • Mektup
    • Mısra Güzeli
    • Kitap
    • Nümayiş
    • Poetika
    • Portre
    • Söyleşi
    • Şiir
    • Sinema
    • Sokağın Nabzı
    • Sorgulama
    • Video
  • Dosyalar
    • Cemil Meriç
    • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
    • Devrim
    • İsmet Özel
    • Kitap Pusulası
    • Sâdî Şirâzî
    • Sezai Karakoç
    • Sözlük
    • Vasiyetim
    • Yenilgi
    • 2119
    • 2050

Şehrin Çocukları

Onur Peyk  |  15/02/2013  |  Kategori : Hikâye   |  Okunma:

mihrimah sultan camii

 

Onur Peyk, hayatın içinden konuşuyor.

***

Üsküdar İskelesi’nde oturuyordum. Şehrin ışıkları Boğaz’ın karanlığına karışmış, hava soğuktu. Şehir adeta kaskatı kesilmişti. Kuşkonmaz Cami kendi kubbesine sığınmış, Üsküdar Çeşmesi eteklerini toplamıştı. Ağaçlar büyük bir derde gark olmuş da başlarını sallıyor gibiydiler.

Vapurlar iskeleye yanaştıkça önümden adeta insan yığını akıyordu. Şehir her zamanki gibi insan kusuyordu. Ama umarsızdı. O kadar insan üzerinden geçiyordu da bana mısın demiyordu. Belki de kusmaktan başka bir şey yapamıyordu: Sahilde bekleyen vapur, dolmuş, otobüs, taksi, büfeler ve önlerinde dikelen insanlar, cadde kenarında bekleyen ablalar, korsan film satıcıları ve çiçekçiler, hoparlörle yardım kampanyası düzenleyen insanlar, korna sesleri, egsoz dumanı, küfürler, kavgalar…

Sağ tarafımdan bir melodi işittim. Sesin geldiği tarafa göz gezdirince bir karış boyuyla, arkası dönük halde yerde oturan bir çocuğu fark ettim. Koca koca insanların arasında ne kadar ufak duruyorsa, bir o kadar da ayırt ediciliği söz konusuydu.

Aklımdan geçen düşüncelerin yakasını bıraktım. Boğazı tekrar seyre daldım. Ne kadar büyüleyici gözüküyordu. “Üsküdar mutasarrıfının denize atılmasından önceki yıllara gittim.” desem yeridir. Boğazda küçük tekneler, Üsküdar Çeşmesi etrafında birkaç satıcı vardı. Mihrimah Cami karmaşada kaybolmamıştı. Cumbalı evler, toprak yollar… Sokağın girişinde beş kadar çocuk oyun oynuyordu. Evlerden mis gibi yemek kokuları geliyordu.

Birden bütün hayalim darmaduman oldu. Çünkü biraz evvel yerde oturan çocuk beş on metre ilerime, karşıma gelip durdu. Söyleyebileceğim o kadar çok şey vardı ki, aralarından hangisini seçeceğime karar veremedim. Sadece gel işareti yapabildim. Hemen geldi. Göz göze gelince, ne yalan söyleyeyim, korktum. Elimi geri çektim. Gözlerinde çocuksu bir bakış arıyordum. Ama ne çare! Feleğin çarkından geçmiş bir çift gözle karşılaştım. Yüzü hiç yaz görmemiş gibiydi. Sarı saçları kir pas içindeydi. “Adın ne?” diyecektim. Sanki alacağım cevapla çocuğun bütün hayatını öğretecekmişim gibi hissettim. O kadar emindim! Bir çığıltı yükseldi. Ne olduğunu ben anlamadım ama çocuk anladı. Hemen geri döndü. Yere oturdu. Mızıkasını çıkardı. Vapur yanaşmıştı.

Kat kat elbise vardı üzerimde. Çocukta ise kuru bir kazak, ince bir pantolon, ayakkabısı ise yazlık… Üstelik yerde oturuyordu. Minicik ellerinin, kalburabastı ayaklarının derisi sertleşmişti. Yüzünde en ufak bir mimik yoktu. Sertti yani, soğuktu. Para kazandığı müddetçe mutluydu. Aksi halde hoyratlaşıyordu. Boşa harcayacak vakti yoktu. Kendisiyle konuşmaya yeltenenleri para vermeyeceklerini anlayınca kendisinden uzaklaştırmayı biliyordu.

Dayanamadım. Yanına gittim. Onun boyuna kadar çömeldim. Ses tonumu incelttim. Karşımda koca bir adam olduğunu kabullenmek istemiyordum. Basit cümleler kurmak, onun anlayabileceği şekilde konuşmak istiyordum.

– Adın ne?

Cevap vermedi. O çalmaya devam ediyordu. Ben de bekleşiyordum başında. Kalabalık geçip gittikçe yoğunluk azaldı.

– Nerelisin?

– Malatya.

– Sen orayı hiç gördün mü, bilir misin?

– Görmez miyim? Daha geçen hafta geldik.

– Neden geldiniz ki? Burada ne iş yapacaksınız?

– Olur mu abi? Sadece bir Eminönü Malatya eder!

Kalktım. Valide Cami’ne yöneldim. Martılar avazları çıkana kadar bağırıyorlardı. Haklıydılar.

 

 

 

Tweet

Bir cevap yazın Cancel reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki Yazı

Türk Şiirinin Künyesi

Sonraki Yazı

Karşılaştırmalı Tarih ve Şiir

İlgili Yazılar

  • Üç Yüz Yirmi Altı Adım

    Bilal Bahadır Kuzucuk
    Telaşla asansöre bindim. O kulak...
  • 1

    Hal Bu ki

    Ömer Can Coşkun
    Sokaklar, varı yoğu birbirine...
  • 2

    O Belde

    Tahir Tarık Balıkçı
    Ben, abim, yani Rimbaud, ablam yani...
  • 5

    Balığın Karnı

    Sizden Gelenler
    “Kendisini (büyük bir) balık...
Facebook
Twitter
YouTube
Instagram

Son Yorumlar

  • Ankara Beni Bulsun! için General
  • Hal Bu ki için Biryolcu
  • Ah Kılıcı – II için serhat
  • Sorgulama Dosyası: Ölüm deyince… için Peder bey
  • Sorgulama Dosyası: Ölüm deyince… için Tahir Tarık
  • Ah Kılıcı – II için A.b
  • Ah Kılıcı – II için ca-hill
  • Ah Kılıcı – II için Yolcu
  • Ah Kılıcı – II için gizli örgüt
  • Ah Kılıcı – II için Dıngıl Osman Tezvaran

Yazarlar

  1. Abdullah Karaca
  2. Adem Suvağcı
  3. Bahadır Dadak
  4. Bilal Can
  5. Celal Kuru
  6. Cüneyt Dal
  7. Davut Bayraklı
  8. Feyyaz Kandemir
  9. İbrahim Halil Aslan
  10. İbrahim Orhun Kaplan
  11. Mehmet Emir
  12. Mehmet Erikli
  13. Mehmet Raşit Küçükkürtül
  14. Mücahit Emin Türk
  15. Muhammed Furkan Kâhya
  16. Muhammet Emin Oyar
  17. Ömer Ertürk
  18. Ömer Can Coşkun
  19. Şadiye Sare Kaplan
  20. Sizden Gelenler
  21. Süleyman Mete
  22. Sulhi Ceylan

Son Eklenenler

  • Üç Yüz Yirmi Altı Adım

    Bilal Bahadır Kuzucuk
    19.05.2022

  • Hal Bu ki

    Ömer Can Coşkun
    18.05.2022

  • Sorgulama Dosyası: Ölüm deyince…

    EdebiFikir
    17.05.2022

  • Ah Kılıcı – II

    EdebiFikir
    15.05.2022

  • İlk Taşı Kim Atsın?

    Sulhi Ceylan
    13.05.2022

Kategoriler

  • 2050
  • 2119
  • Buz Gibi Ofsayt!
  • Cemil Meriç
  • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
  • Deneme
  • Dergi
  • Devrim
  • Dosyalar
  • Edebifikir Haber Ajansı
  • Fikir
  • Genel
  • Günlük
  • Haber
  • Hatıra Saklama Ofisi
  • Haykırış
  • Hikâye
  • Hikmet
  • İsmet Özel
  • Karikatür
  • Kitap
  • Kitap Pusulası
  • Mektup
  • Mısra Güzeli
  • Nümayiş
  • Orada Neler Oluyor?
  • Poetika
  • Portre
  • Sâdî Şirâzî
  • Sezai Karakoç
  • Şiir
  • Sinema
  • Sokağın Nabzı
  • Sorgulama
  • Söyleşi
  • Sözlük
  • Vasiyetim
  • Video
  • Yenilgi

Sayfalar

  • Ana Sayfa
  • Derin Yapılanma
  • Dosyalar
  • İletişim
  • Racon
  • Sen de Yaz

Seçmeler

  • Hermann Hesse’den Aforizmalar…

    By Hermann Hesse
      Sızlanıp yakınacaksın da...
  • Anasayfa
  • İletişim
Copyright 2017 - Tüm hakları Edebifikir.com'a aittir...