Yazılar:
  • Radyo Dersleri: Hikem-i Atâiyye Şerhi
  • Aşkar’ın 57. Sayısı Çıktı
  • Edebifikir Radyo
  • Kendini Kandırmak Yahut Bir Şehrin Uyandırdıkları
  • Hitler’in Sahte Günlükleri
  • Tarhana İçen Çocukların Sosyolojisi III
EdebiFikir logo
eylem bir kız ismi değildir!
  • Anasayfa
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • İletişim
  • Kategoriler
    • Buz Gibi Ofsayt!
    • Deneme
    • Dergi
    • Edebifikir Haber Ajansı
    • Fikir
    • Günlük
    • Haber
    • Hatıra Saklama Ofisi
    • Haykırış
    • Hikâye
    • Hikmet
    • Karikatür
    • Mektup
    • Mısra Güzeli
    • Kitap
    • Nümayiş
    • Poetika
    • Portre
    • Söyleşi
    • Şiir
    • Sinema
    • Sorgulama
    • Video
  • Dosyalar
    • Cemil Meriç
    • İsmet Özel
    • Kitap Pusulası
    • Sezai Karakoç
    • Vasiyetim
    • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
    • Sözlük
    • 2119
    • 2050
  • Anasayfa
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • İletişim
  • Kategoriler
    • Buz Gibi Ofsayt!
    • Deneme
    • Dergi
    • Edebifikir Haber Ajansı
    • Fikir
    • Günlük
    • Haber
    • Hatıra Saklama Ofisi
    • Haykırış
    • Hikâye
    • Hikmet
    • Karikatür
    • Mektup
    • Mısra Güzeli
    • Kitap
    • Nümayiş
    • Poetika
    • Portre
    • Söyleşi
    • Şiir
    • Sinema
    • Sorgulama
    • Video
  • Dosyalar
    • Cemil Meriç
    • İsmet Özel
    • Kitap Pusulası
    • Sezai Karakoç
    • Vasiyetim
    • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
    • Sözlük
    • 2119
    • 2050

Sıradan İnsanlar, İcat edilen Sıkıntılar ve Sırıtan Hakikatler

Mehmet Erikli  |  15/11/2017  |  Kategori : Hikâye   |  Okunma:1.770

“Sıkıntının yurdu zihindir. Kaygılar ise insandan bağımsız yaşar.
                                                            Onları ancak insan zihni bağımlı hale getirebilir.”
                                                                                                                                  Tevatürcü Ayfer

— Bir derdi varmış diyorlardı.

— Öyleymiş öyleymiş.

— Kimin derdi yok ki?

— Bu başkaymış.

Caddenin tüm gürültüsü eşikten içeri akıyor. Sel mübarek. Birazcık da güneş düşse ya içeri. Kuzeye bakıyor ev. Güneye baksa ne olacak sanki. Öyle olunca piştim Allah diyecek. Sonra da ekleyecek “Hiç esmiyor, hiç. Azcık esse ya.” Sıradan insanlar diye işaret edilenlerin sıradan sıkıntılarından başka sermayeleri olmazmış. Öyle derler. Kim sıradan değil ki? Önemli olan stresi yenebilmekmiş. Böylece depresif hallerden azat olunabiliyormuş.

— Biri varmış.

— Kim?

— Biri işte.

— Gönül işi miymiş?

— Öyle diyorlar.

— Kimin yok ki?

— Bu farklıymış.

— Heyder Baba sen de bizi iyice ütülüyon ha.

— Az sonra dürüp katlaycan.

— Beni dinle beni.

— Hep sen anlatıyon zati.

— Anlatıcı başka. Adı olup kendisi olmayan bir kuş o.

— Bu ne muğlaklıktır ya.

— Hasbi sen beni dinle beni.

Sabahları bir poğaça, öğlen simit ve zeytin, akşam yağlı ekmekle yaşayan bir adam varmış. Bu adam sabah iki poğaçaya, öğlen iki simite ve biraz zeytine, akşam ise iki yağlı ekmeğe burun kıvırmayacak bir kıza gönlünü açmış. Hemen her konuda mutabık kalmalarının ertesinde düğün kurmaya karar vermişler. Siz deyin beş gün ben diyeyim on güne dünya evine girmişler. Evleri de öyle güneye filan bakmıyormuş. Sokağın gürültüsü desen hepten evden içeri. Öyle bir hengâme ki çoluk çocuk evin orta yerinde tepinir sanırsın. Tüm imkânsızlıklara rağmen kadın hayatından memnun, adam hayatından memnun. Allah verdi, bir de çocukları olunca iyice gönülleri seyran olmuş. Her sıkıntıyı unutmuşlar çocuk sayesinde. Vara vara sıkıntısız bir hayata gelip toslamışlar. (Hâlbuki “kavuşmuşlar” demek daha doğru. Kısaca neden tosladıklarının izahı: Sıkıntısızlık kanunu, tüm çekim yasalarını yıkabilecek güçte bir ivmelenmeye sahip olduğu için bulunduğu mekânda küçük küçük boşluklar oluşturur. Bu boşluklar zaman içinde ancak ve ancak taze sıkıntılarla doldurulabildiği ölçüde kişiyi selamete çıkarır. Yani diyorum ki icat edilecek olan sıkıntılar, insanın dertlerinden azat olabilmesi içindir.) Çok geçmeden tahmin edeceğiniz gibi sıkıntılar icat etmeye başlamışlar. Bir müddet sonra çocukları bile dert olmuş. Okuluydu, hastanesiydi, yemeği, sütü peyniri, pabucu çantası kalemi, hani daha bizim masraflarımız nerde; faturalar, taksitler, yol parası, harçlıktı, çaydı çorbaydı derken rızıklarını sorgulamaya başlamışlar. Hoppala! O sabahları iki poğaça, öğlen iki simit ve biraz zeytin, akşamları iki yağlı ekmek gitmiş ve yerlerini sıradan sıkıntılar almıştı. Şu sıradan insanların icat ettikleri öldürülemeyen dert yok mu, işte o!

Mehmet Erikli

Tweet

Bir cevap yazın Cancel reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki Yazı

Bilgiyi Metalaştıranlara Notlar

Sonraki Yazı

Edebifikir Söyleşileri

İlgili Yazılar

  • 1

    Gerçek Kesit

    Mehmet Emir
    I. Uyananlar uydu. Paçasın...
  • Maske

    Mükerrem Mete
    Görmek bu değildi. Perde yoktu...
  • 3

    Döküntü

    Enes Can
    Rızk Çay Ocağı’nın emektar...
  • 1

    Aklın Odaları ve Saklı Huzursuzluklar

    Mehmet Erikli
    Gece yarısı. Ayağına doğru bir...
Facebook
Twitter
YouTube
Instagram

Edebifikir Radyo

Son Yorumlar

  • Radyo Dersleri: Hikem-i Atâiyye Şerhi için Züheyla BOYNUKALIN
  • Radyo Dersleri: Hikem-i Atâiyye Şerhi için Çaylak
  • Radyo Dersleri: Hikem-i Atâiyye Şerhi için Hamdullah
  • Radyo Dersleri: Hikem-i Atâiyye Şerhi için Tacettin
  • Radyo Dersleri: Hikem-i Atâiyye Şerhi için Sümeyye
  • Tarhana İçen Çocukların Sosyolojisi III için lamekan
  • Edebifikir Radyo için Hep Hiç
  • Edebifikir Radyo için eski bir radyocu
  • Edebifikir Radyo için Nazenin
  • Edebifikir Radyo için yemen illerinden

Çok Okunanlar

  • Ayrılık Sevdaya Dahil
  • Doğruluk ve Gerçeklik
  • Türkçe Sözlükleri
  • Poetika Kelimesinin Tanımı ve Mahiyeti
  • Niçin Sevdiniz?
  • Suyum Unum Buğdayım
  • Ölüm Risalesi
  • “İyi de çocuk pencereden de düşebilir!”
  • Herkese Selam Sana Hasret
  • Genç Werther’in Acıları

Yazarlar

  1. Abdullah Karaca
  2. Adem Suvağcı
  3. Bahadır Dadak
  4. Bilal Can
  5. Celal Kuru
  6. Cüneyt Dal
  7. Davut Bayraklı
  8. Feyyaz Kandemir
  9. İbrahim Halil Aslan
  10. Mehmet Erikli
  11. Mehmet Raşit Küçükkürtül
  12. Mücahit Emin Türk
  13. Muhammed Furkan Kâhya
  14. Muhammet Emin Oyar
  15. Ömer Ertürk
  16. Ömer Can Coşkun
  17. Sizden Gelenler
  18. Süleyman Mete
  19. Sulhi Ceylan

Son Eklenenler

  • Radyo Dersleri: Hikem-i Atâiyye Şerhi

    Sulhi Ceylan
    23.01.2021

  • Aşkar’ın 57. Sayısı Çıktı

    EdebiFikir
    23.01.2021

  • Edebifikir Radyo

    EdebiFikir
    22.01.2021

  • Kendini Kandırmak Yahut Bir Şehrin Uyandırdıkları

    Muhammed Furkan Kâhya
    22.01.2021

  • Hitler’in Sahte Günlükleri

    Davut Bayraklı
    21.01.2021

Çok Okunanlar

  • Ayrılık Sevdaya Dahil
  • Doğruluk ve Gerçeklik
  • Türkçe Sözlükleri
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • Poetika Kelimesinin Tanımı ve Mahiyeti
  • Niçin Sevdiniz?
  • İletişim
  • Suyum Unum Buğdayım

Kategoriler

  • 2050
  • 2119
  • Buz Gibi Ofsayt!
  • Cemil Meriç
  • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
  • Deneme
  • Dergi
  • Dosyalar
  • Edebifikir Haber Ajansı
  • Fikir
  • Günlük
  • Haber
  • Hatıra Saklama Ofisi
  • Haykırış
  • Hikâye
  • Hikmet
  • İsmet Özel
  • Karikatür
  • Kitap
  • Kitap Pusulası
  • Mektup
  • Mısra Güzeli
  • Nümayiş
  • Orada Neler Oluyor?
  • Poetika
  • Portre
  • Sezai Karakoç
  • Şiir
  • Sinema
  • Sorgulama
  • Söyleşi
  • Sözlük
  • Vasiyetim
  • Video

Sayfalar

  • Ana Sayfa
  • Derin Yapılanma
  • Dosyalar
  • İletişim
  • Racon
  • Sen de Yaz

Seçmeler

  • Edebifikir Söyleşileri

    By EdebiFikir
    Davetlisiniz… Yazar Mükerrem Mete, 12...
  • Anasayfa
  • İletişim
Copyright 2017 - Tüm hakları Edebifikir.com'a aittir...