Yazılar:
  • Revü Gülütü
  • Bilgi ve Düşünce Faaliyeti
  • Sırrı Fâş Eylemek
  • yekinen
  • Tarhana İçen Çocukların Sosyolojisi II
  • Batlamyus ve Bilimsel Gerçekler!
EdebiFikir logo
eylem bir kız ismi değildir!
  • Anasayfa
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • İletişim
  • Kategoriler
    • Buz Gibi Ofsayt!
    • Deneme
    • Dergi
    • Edebifikir Haber Ajansı
    • Fikir
    • Günlük
    • Haber
    • Hatıra Saklama Ofisi
    • Haykırış
    • Hikâye
    • Hikmet
    • Karikatür
    • Mektup
    • Mısra Güzeli
    • Kitap
    • Nümayiş
    • Poetika
    • Portre
    • Söyleşi
    • Şiir
    • Sinema
    • Sorgulama
    • Video
  • Dosyalar
    • Cemil Meriç
    • İsmet Özel
    • Kitap Pusulası
    • Sezai Karakoç
    • Vasiyetim
    • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
    • Sözlük
    • 2119
    • 2050
  • Anasayfa
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • İletişim
  • Kategoriler
    • Buz Gibi Ofsayt!
    • Deneme
    • Dergi
    • Edebifikir Haber Ajansı
    • Fikir
    • Günlük
    • Haber
    • Hatıra Saklama Ofisi
    • Haykırış
    • Hikâye
    • Hikmet
    • Karikatür
    • Mektup
    • Mısra Güzeli
    • Kitap
    • Nümayiş
    • Poetika
    • Portre
    • Söyleşi
    • Şiir
    • Sinema
    • Sorgulama
    • Video
  • Dosyalar
    • Cemil Meriç
    • İsmet Özel
    • Kitap Pusulası
    • Sezai Karakoç
    • Vasiyetim
    • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
    • Sözlük
    • 2119
    • 2050

Yedi Adımda Karantina

Ömer Can Coşkun  |  02/05/2020  |  Kategori : Hikâye   |  Okunma:2.967

4

1.

Karşı apartmanın birinci katında ihtiyar bir adam oturuyor. Evinde onunla birlikte yaşayan var mı, henüz görmedim. Her yatsı ezanında pencereyi açıyor. Pencerenin önüne oturuyor ezanın bitmesini bekliyor. Sonra ardından gelecek duayı beklediğini göstermek için başını öne eğiyor. Tahmin ediyorum, duaya açık ellerini inceliyor o sırada. Çünkü ellerini göremiyorum. İmam dua esnasında ne zaman es verse başını “âmin” dediğini belli edecek şekilde sallıyor. Benim her günümün nasıl geçtiğini önemsemiyorum artık. Tam karşımda duran o pencerenin nasıl açılıp kapandığını biliyorum sadece. Dua bitince pencere kapanıyor. Evin ışıkları hiç kapanmıyor.

2.

Güneş küçük balkonumuzun köşesine vurduğunda oğlumla birlikte balkona çıkıyoruz. Biraz güneş alalım, evde dura dura patladık çünkü. Güneşin nerden doğup nereden battığını balkona çıkanlardan tayin edebiliyorsunuz artık. Herkes çocuğunu güneşe tutuyor. Evet, tutuyor.

Öğle ezanından sonra vuruyor balkonumuza güneş ışığı. Oğlum caddeden geçen arabalara şaşırarak bakıyor. Uzun süredir araç görmüyormuş gibi. Helikopter, uçak geçerse heyecandan kendinden geçiyor. Televizyonda seyrettiğim bin ayrı doktorun milyon tane açıklamasının birbirine girmesi sonucu edindiğim tedirginlikle balkon demirlerine bile elimi süremiyorum. Kimseye de dokundurmuyorum. Dokunurlarsa cebimde taşıdığım kolonya ile hemen ellerini siliyorum. Bir ara balkon demirlerini yaladığını gördüm oğlumun. Bir endişe balonu şişmeye başladı içimde. Gidip ağzını yüzünü yıkadım. Neredeyse çamaşır suyu içireceğim sabiye. Olur mu öyle şey!

3.

Ezan her okunduğunda camiye gidesim geliyor. Sonra aklıma Ahmet Kutsi Tecer’in bir şiiri düşüyor ki ben anlamam şiir okumaktan:

Orada bir köy var, uzakta
O köy bizim köyümüzdür
Gezmesek de, tozmasak da
O köy bizim köyümüzdür.
 

Dörtlüğü eskiden işten güçten köyüne gidemeyen bir adamın köyünü özlemesi, sahiplenmesi olarak düşünürdüm. Şimdiyse bir utanç vesilesi oluyor bana. Sanki her namaz vaktinde camide cemaatle namaz kılıyormuşum da, şimdi karantinada olunca bu kıymet elimden alınmış rolünü çok iyi oynuyorum kendime. Abdesti iki dakikada alan, namazı beş dakikada kılan, tesbihatı ve duayı başına bir bela geldiyse yapan biri olarak oskarlık (doğru yazdım oskar o, hani köpeklere de veriyorlar ismini, o işte!) performans. Kendi kendimin suratına tükürüyorum. Kendime tükürmekten korona kapar mıyım, bilmiyorum. Kaparsam hak etmişimdir. Karantina bitince koşa koşa camiye gideceğim. Sonra her şeyin normale döndüğünü göreceğim. Sonra büyük bir hafıza kaybı yaşayacağım. Tüm karantina destansı bir maceraya dönüşünce: Orada bir cami var uzakta…

Allah bizi affetsin.

4.

Annem aradı, “ne yapıyorsunuz”, dedi. “Oturuyoruz”, dedim. “İyi”, dedi. “Elinizi yıkayın, dışardan aldıklarınızı dezenfekte edin, balkonda bekletin iki üç gün hemen dokunmayın, siz sokağa çıkabiliyorsunuz ama yine de çıkmayın, aklım siz de kalıyor oğlum, bir de uzaktasınız zaten”, dedi. Bunlar benim hatırladıklarım. Daha doğrusu duyabildiklerim. Duyabildiklerime, “tamam anne”, dedikten sonra; “anne seni pek duyamıyorum, çok gürültü var”, dedim. Bunaldım biraz dışarı çıktım “oğlum, akşam gene ararım, hadi dikkat edin kendinize”, dedi.

Tamam, dedim.

5.

Evden sıkılıp balkona kaçtım oğlumla. Sonra balkondan sıkılıp oturma odasına kaçtım. Oturma odasından sıkılıp salona kaçtım. Ramazan gelene kadar mutfağa da kaçıyordum. Ama o kapı da akşam ezanına kadar kapandığı için şimdilik bir oda eksiği ile devam ediyoruz yolumuza. Çocuk odasına girdiğimizde yapboz falan yapıyoruz. Çabuk sıkılıyorum ama. Sinir basıyor. Birbirine uymayan parçaları birbirine zorla uydurmaya çalışıyorum. Sonra anlamlı bir resimden çok anlamsız bir renk cümbüşü kalıyor önümde. Oğlum bana bakıyor. Ne yapıyorsun, diyecek de dili varmıyor. Gel, diyorum balkona çıkalım. Araba geçince şaşıralım, helikopter geçince heyecandan nefes alamayalım. Sokağın gerçek sahipleri olarak adlarını değiştirdiğimiz kedi, köpek, kuş görürsek ne ala! Pisi pisi, kuçu kuçu derken balkon etkinliğimizi sonlandırırız.

Balkona çıkıyoruz. Köşede yine biraz güneş var. Oraya doğru geçiyorum. Oğlum anlamsızca gülümsemeye başlıyor. Gözler karşıdaki apartmanın balkonuna kilitlenmiş. El sallamaya başlıyor. “Dede”, diyor. Karşı pencerenin müdavimi ihtiyar amcamız balkona çıkmış, oğluma el sallıyor. Oğlumdan daha çok seviniyor bu selamlaşmaya. Saçları dağınık, taramaya lüzum görmüyor sanırım. Uzun süredir aynı kıyafetlerle görüyorum onu. Gülümsemesi yeni ama. Ben de el sallayayım, diyorum. Aralarına girmeye çekinip vazgeçiyorum.

6.

Balkondan balkona yapılan konuşmalara şahit oluyorum arada. Bugünkü ölüm sayısı, yoğun bakım, maskeler, solunum cihazları, diğer ülkeler, bizim durumumuz… Hatırı sayılır bir grubu bir araya getirdiği anda bir halı saha maçı planlayan insanımız, evde futbolsuz otursa da herhangi bir durumu müsabakaya dönüştürebiliyor. Ülkeler arası ölüm sayıları, kim ne kadar kaybetti. Böyle giderse İtalya lider, averajla Amerika belki bir üst tura… tövbe tövbe.

İbret neydi?!

7.

Her şey bittiğinde, hazır mıyız peki?

Karantinayı kastetmiyorum!

Ömer Can Coşkun

Tweet

4 Yorum

  1. Özgür Özdemir 11.12.2020 17:32:24

    Hazır değilim.
    Hayat hazırlanmama izin vermiyor çok engel var

    Cevapla
  2. Özge Coşkun 10.05.2020 16:51:44

    Gözümüzün gördüğü ,kulağımızın duyduğu şeyi kalbimiz ne kadar anlıyor? Kalbimize geç olmadan sevgiyi öğretmemiz lazım ama hakiki sevgiyi..

    Cevapla
  3. Hümeyra 02.05.2020 22:15:39

    Nefesimizi çiçeklendirelim diye edebifikire gelince gündemle karşılaşmasaymıydık? Biz acaba baharlı hikâyeleri hak etmiyor muyuz? Umutlu

    Cevapla
  4. Yolcu 02.05.2020 21:42:15

    Hürmetle komşunuz olan yaşlı amcanın ellerinden öperim, Rabbim büyüklerimizi başımızdan eksik etmesin.🤲🏻

    Cevapla

Yolcu için bir cevap yazın Cancel reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki Yazı

İllüstrasyon

Sonraki Yazı

Bugün de Monteigne Olamadım

İlgili Yazılar

  • 1

    Gerçek Kesit

    Mehmet Emir
    I. Uyananlar uydu. Paçasın...
  • Maske

    Mükerrem Mete
    Görmek bu değildi. Perde yoktu...
  • 3

    Döküntü

    Enes Can
    Rızk Çay Ocağı’nın emektar...
  • 1

    Aklın Odaları ve Saklı Huzursuzluklar

    Mehmet Erikli
    Gece yarısı. Ayağına doğru bir...
Facebook
Twitter
YouTube
Instagram

Son Yorumlar

  • Sırrı Fâş Eylemek için Nagehan
  • Revü Gülütü için Nesnâs
  • Revü Gülütü için Yarı donuk hevesimi ellerine veriyorum
  • Tarhana İçen Çocukların Sosyolojisi II için Kardeş
  • Sırrı Fâş Eylemek için Meclis-i Mebusan
  • Bir Başka Açıdan “Yedinci Gün” için zeynep
  • yekinen için m. fatih
  • Kütüphanemizde duran ama okumadığımız kitaplar bize ne öğretir? – 5 için kütüphanesinden uzak üniversiteli
  • yekinen için Meclis-i Şuara
  • Birilerinin Suyu ve Ateşi Olmak için Nesnâs

Çok Okunanlar

  • Ayrılık Sevdaya Dahil
  • Doğruluk ve Gerçeklik
  • Türkçe Sözlükleri
  • Poetika Kelimesinin Tanımı ve Mahiyeti
  • Niçin Sevdiniz?
  • Suyum Unum Buğdayım
  • Ölüm Risalesi
  • “İyi de çocuk pencereden de düşebilir!”
  • Herkese Selam Sana Hasret
  • Genç Werther’in Acıları

Yazarlar

  1. Abdullah Karaca
  2. Adem Suvağcı
  3. Bahadır Dadak
  4. Bilal Can
  5. Celal Kuru
  6. Cüneyt Dal
  7. Davut Bayraklı
  8. Feyyaz Kandemir
  9. İbrahim Halil Aslan
  10. Mehmet Erikli
  11. Mehmet Raşit Küçükkürtül
  12. Mücahit Emin Türk
  13. Muhammed Furkan Kâhya
  14. Muhammet Emin Oyar
  15. Ömer Ertürk
  16. Ömer Can Coşkun
  17. Sizden Gelenler
  18. Süleyman Mete
  19. Sulhi Ceylan

Son Eklenenler

  • Revü Gülütü

    Sizden Gelenler
    16.01.2021

  • Bilgi ve Düşünce Faaliyeti

    Salih Mirzabeyoğlu
    15.01.2021

  • Sırrı Fâş Eylemek

    Sulhi Ceylan
    14.01.2021

  • yekinen

    Feyyaz Kandemir
    13.01.2021

  • Tarhana İçen Çocukların Sosyolojisi II

    Bilal Can
    12.01.2021

Çok Okunanlar

  • Ayrılık Sevdaya Dahil
  • Doğruluk ve Gerçeklik
  • Türkçe Sözlükleri
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • Poetika Kelimesinin Tanımı ve Mahiyeti
  • Niçin Sevdiniz?
  • İletişim
  • Suyum Unum Buğdayım

Kategoriler

  • 2050
  • 2119
  • Buz Gibi Ofsayt!
  • Cemil Meriç
  • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
  • Deneme
  • Dergi
  • Dosyalar
  • Edebifikir Haber Ajansı
  • Fikir
  • Günlük
  • Haber
  • Hatıra Saklama Ofisi
  • Haykırış
  • Hikâye
  • Hikmet
  • İsmet Özel
  • Karikatür
  • Kitap
  • Kitap Pusulası
  • Mektup
  • Mısra Güzeli
  • Nümayiş
  • Orada Neler Oluyor?
  • Poetika
  • Portre
  • Sezai Karakoç
  • Şiir
  • Sinema
  • Sorgulama
  • Söyleşi
  • Sözlük
  • Vasiyetim
  • Video

Sayfalar

  • Ana Sayfa
  • Derin Yapılanma
  • Dosyalar
  • İletişim
  • Racon
  • Sen de Yaz

Seçmeler

  • 3

    Teori ve Pratik

    By Ömer Can Coşkun
    “İnsanda büyüme ve gelişme belli...
  • Anasayfa
  • İletişim
Copyright 2017 - Tüm hakları Edebifikir.com'a aittir...