Yazılar:
  • Yeni Kitaplar, Yeni Ufuklar
  • Kadim Bir Kültür Mozaiği: Hatay
  • Mantık Atölyesi Ders Notları (10. Hafta)
  • Rüzgâra Tutulmuş Günler – 23
  • İslam Tarih Felsefesi Bibliyografyası
  • Metinler ve Kusurlar
EdebiFikir logo
eylem bir kız ismi değildir!
  • Anasayfa
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • İletişim
  • Kategoriler
    • Buz Gibi Ofsayt!
    • Deneme
    • Dergi
    • Edebifikir Haber Ajansı
    • Fikir
    • Günlük
    • Haber
    • Hatıra Saklama Ofisi
    • Haykırış
    • Hikâye
    • Hikmet
    • Karikatür
    • Mektup
    • Mısra Güzeli
    • Kitap
    • Nümayiş
    • Poetika
    • Portre
    • Söyleşi
    • Şiir
    • Sinema
    • Sorgulama
    • Video
  • Dosyalar
    • Cemil Meriç
    • İsmet Özel
    • Kitap Pusulası
    • Sezai Karakoç
    • Vasiyetim
    • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
    • Sözlük
    • 2119
  • Anasayfa
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • İletişim
  • Kategoriler
    • Buz Gibi Ofsayt!
    • Deneme
    • Dergi
    • Edebifikir Haber Ajansı
    • Fikir
    • Günlük
    • Haber
    • Hatıra Saklama Ofisi
    • Haykırış
    • Hikâye
    • Hikmet
    • Karikatür
    • Mektup
    • Mısra Güzeli
    • Kitap
    • Nümayiş
    • Poetika
    • Portre
    • Söyleşi
    • Şiir
    • Sinema
    • Sorgulama
    • Video
  • Dosyalar
    • Cemil Meriç
    • İsmet Özel
    • Kitap Pusulası
    • Sezai Karakoç
    • Vasiyetim
    • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
    • Sözlük
    • 2119

Fütûhât-ı Mekkiyye

EdebiFikir  |  14/09/2013  |  Kategori : Hikmet   |  Okunma:3.770

4
futuhati mekkiyye

“Ey kardeşlerim, dostlarım! Allah’ın rızasına eresiniz. Ben zayıf, miskin ve her lahza Allah’a muhtaç bir kul ve bu kitabın yazarı olarak Allah’ı ve meleklerini ve yanımda hazır olup ta sözümü işiten müminleri ve nihayet sizi de şâhid tutarak dil ve gönül ile şahâdet ederim ki: Allah Teâlâ bir tek ilâhtır. Ulûhiyyetinde ikincisi yoktur. Eşten ve çocuktan münezzehtir. Her şeyin sahibi ve mâlikidir. Ortağı yoktur. Öyle bir sultandır ki veziri yoktur. Öyle bir yapıp yaratıcıdır ki beraberinde işlerinin düzenleyicisi ve yardımcısı yoktur. Vâcibü’l‐Vücûddur. Varlığı bir başkasının varlığına bağlı değildir. Bir başkasının var etmesine ihtiyâcı olmadan vardır. O tek olarak kendi kendine vardır. Varlığının başlangıcı yoktur. Nihayeti de yoktur. O Bakî’dir. Hiç bir şeye bağlı olmayan vücud‐i mutlaktır. Varlığının devamı da kendindendir. Belli bir mekâna sığan, bir mekânla sınırlandırılan bir cevher olmadığı gibi, bekası düşünülemeyen araz da değildir. Ciheti ve yönü olan bir cisim de değildir. Mahlûkatı koruyup gözetmek O’na zor gelmez. Mahlûkatı yaratması sebebiyle, kendisinde daha önceden var olmayan bir sıfatı kazanmış değildir. O’nun sıfatları hadis değil kadîmdir. Sonradan olan şeylerin O’na hululü, ya da O’nun sonradan olan şeylere hululü gibi şeylerden O münezzehtir. O, hadis (sonradan olan) şeylerin O’ndan sonra olması ya da O’nun onlardan önce olması gibi bir durumdan müberrâdır. Ancak şöyle denilebilir: O vardı, ancak beraberinde hiçbir şey yoktu. Öncelik ve sonralık O’nun yarattığı zaman parçalarını ifâde eden kelimelerden ibarettir. O’dur uyumayan (her şeyin kendisiyle kaim olduğu) Kayyûm O’dur. Kendisine kimsenin zarar eriştiremeyeceği Kahhârdır. O’nun gibisi yoktur. Eşyaya hükmetmesini dilediği kimse yine ancak O’nunla hükmeder. Külliyâtı bildiğinde şüphe yoktur.

Doğru ve sağlam görüş serdeden ulemanın ittifakı ve icmaı ile cüz’iyyâtı da tam olarak bilir. Bu varlık âleminde ne varsa, hepsi muradı ilâhinin bir neticesidir. Taat‐isyân, kâr‐zarar, kölelik‐hürriyet, soğuk‐sıcak, hayat ölüm, ele geçirmek‐fevt etmek, gündüz‐gece, doğruluk‐eğrilik, kara-deniz, çift‐tek, cevher‐araz, hastalık‐sıhhat, üzüntü‐sevinç, ruh‐cesed, karanlık‐

aydınlık, yer‐gök, birleşme‐ayrışma, az‐çok, sabah‐akşam, siyah-beyaz, uyku‐uyanıklık, açık‐gizli, hareketli‐hareketsiz, kuru‐yaş, kabuk‐öz gibi böyle birbirine zıt, aynı ve benzer ne varsa hepsi Cenâb‐ı Hakk’ın dilemesi neticesidir. Nasıl olmasın ki onları hep Allah Teâlâ yaratmıştır. Dilemeyen, irade etmeyen nasıl fâli‐i muhtar olabilir ki?

Hak sübhânehu Teâlâ, her şeyi ezelî olarak bildiği gibi, aynı zamanda hükmetmiş, murâd etmiş, tahsis etmiş, takdir etmiş ve icad etmiştir. Yine böylece, hareket edeni ve duranı, görür, işitir. En alt ve en yüce âlemlerin ötesinden konuşur. Uzaklık, duymasına engel değildir. Çünkü O, her şeyden yakındır. Yakınlık, görmesine engel teşkil etmez. Zira O, aynı zamanda uzaktır. Nefsin derinliklerindeki fısıltıları işittiği gibi, çok hafif bir dokunmayla çıkan sesi dahi işitir. Gece karanlığında siyahı gördüğü gibi, su içinde suyu görür. Karışım, aydınlık, karanlık O’nun için bir engel değildir. O Semî, Basîr’dir. Hak Sübhânehû’nun konuşması, sükûttan sonra oluşmuş bir kelâm değil, ya da vehmedilen bir suskunluktan sonra gerçekleşmiş bir kelâm olmayıp, diğer sıfatları gibi ezelî olan, ezelî kelâm sıfatıyla olmuştur. Mûsa aleyhisselâma bu vasıftaki sıfatıyla konuşmuştur. Bu kelâmını Yüce Allah Teâlâ, tenzil, Zebur, Tevrat ve İncil diye isimlendirmiştir. Bu kelâm, harfsiz, savtsız, nağmesiz ve lügatsiz olmuştur. Yüce Allah Teâlâ, seslerin, harflerin ve lügatlerin de yaratıcısıdır. Nefislere takvayı ve fücuru ilham eden O Allah Teâlâ’dır. Dilediğinin hatalarından vazgeçer, cezalandırmaz. Dilediğini de muaheze eder. Dünyada da edebilir, ukbada da. Adaleti, fazlı ve ihsanı içinde değerlendirilemediği gibi, fazlı ve ihsanı da adaleti içinde değerlendirilemez. Âlemi iki kabza (tecelli) halinde varlık âlemine çıkarmış ve onlara iki konak yeri yaratmış, sonra da, “şunlar cennetlik, şunlar da cehennemliktir, başka bir şeye aldırmam” buyurmuştur. Burada O’na hiç bir kimse kalkıp da itiraz etmemiştir. Zira orada O’ndan başka varlık sahnesinde hiç bir şey yoktu.

Dolayısıyla bütün her şey, O’nun esmasının tasarrufu altında olmuştur. Bir kabzası Celâl esmasının, bir kabzası Cemâl esmasının tasarrufu altına girmiş, kimi nimetler içinde, kimi de belâlar içinde olmuştur. Kendisinden başka fâil olmayan ve varlığı için kendi zâtından başka bir varlık bulunmayan Allah Teâlâ’yı noksan sıfatlardan tenzih ve teşbih ederim.”

İbn Arabî

 

Kaynak: Ebu Bekr Muhyiddin İbn Arabî, el‐Fütuhâtu’l‐Mekkiyye, Daru’l‐kütübi’l‐‘ilmiyye, Beyrut 1420/1999, c. I, ss. 62‐65, Çeviren: Prof Dr. İbrahim Coşkun.

Kitabın tamamının çevirisi için: Fütûhât-ı Mekkiyye, Litera Yayınları, 18 cilt, Çeviren:Ekrem Demirli.

 

 

Tweet

4 Yorum

  1. dudullu kurye 21.11.2018 22:18:57

    Elhamdülillah

    Cevapla
  2. Acil Moto Kurye 04.05.2018 20:56:40

    Elhamdülillah…! ALLAHIM Sen Çok Büyüksün

    Cevapla
  3. ümraniye kurye 15.10.2017 13:17:00

    Allahım Sen Çok BÜYÜKSÜN….

    Cevapla
  4. Hasan Peker 11.04.2017 02:44:31

    Elhamdülillah…!

    Cevapla

Bir cevap yazın Cancel reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki Yazı

Bakmaklar

Sonraki Yazı

Kerem

İlgili Yazılar

  • Münzevi Diyojen’in Haberleri

    EdebiFikir
    Diyojen (Diogenes ho Sinopeus, Sinoplu...
  • Ölümü Yastığının Altına Koy

    EdebiFikir
    Karenliler, Kûfe'den...
  • 1

    Horasan’da Şeytan Bulunur mu?

    EdebiFikir
    Müfessir İsmail Hakkı Bursevi (rah),...
  • İmam Gazzali’den Mektup

    EdebiFikir
    On Dokuzuncu Mektup İmam Ahmed el-...
Facebook
Twitter
YouTube
Instagram

Son Yorumlar

  • senin kelimelerinde is var huzura çıkamaz için A.İhsan
  • Kadim Bir Kültür Mozaiği: Hatay için Mehmet
  • Barınağın Fethi için nmss
  • Bir İhtiyarın Kendini Oynarken Sufle Bekleyişi için Yolcu
  • Sevgili’nin Hak Dilli Arkadaşı Hz. Ömer (r.a.) için HÂCE
  • Rüzgâra Tutulmuş Günler – 23 için Şirin
  • Rüzgâra Tutulmuş Günler – 23 için kafkali
  • Rüzgâra Tutulmuş Günler – 23 için Pörsümüş Beyaz Kulaklık Cakı
  • Rüzgâra Tutulmuş Günler – 23 için -Hüsrev:
  • Eşeğinin Ayağında Nal Yok, Hasan Dağı’na Oduna Gider için Talebe

Çok Okunanlar

  • Türkçe Sözlükleri
  • Doğruluk ve Gerçeklik
  • Ayrılık Sevdaya Dahil
  • “Kuyruklu Yıldız Altında Bir İzdivaç” Romanında Kadın
  • Niçin Sevdiniz?
  • “İyi de çocuk pencereden de düşebilir!”
  • Herkese Selam Sana Hasret
  • Poetika Kelimesinin Tanımı ve Mahiyeti
  • Suyum Unum Buğdayım
  • Ölüm Risalesi

Yazarlar

  1. Adem Suvağcı
  2. Bahadır Dadak
  3. Bilal Can
  4. Celal Kuru
  5. Cüneyt Dal
  6. Davut Bayraklı
  7. Feyyaz Kandemir
  8. İbrahim Halil Aslan
  9. Mehmet Erikli
  10. Mehmet Raşit Küçükkürtül
  11. Mücahit Emin Türk
  12. Muhammed Furkan Kâhya
  13. Muhammet Emin Oyar
  14. Ömer Ertürk
  15. Ömer Can Coşkun
  16. Sizden Gelenler
  17. Süleyman Mete
  18. Sulhi Ceylan

Son Eklenenler

  • Yeni Kitaplar, Yeni Ufuklar

    EdebiFikir
    04.12.2019

  • Kadim Bir Kültür Mozaiği: Hatay

    Muhammed Furkan Kâhya
    03.12.2019

  • Mantık Atölyesi Ders Notları (10. Hafta)

    EdebiFikir
    02.12.2019

  • Rüzgâra Tutulmuş Günler – 23

    Sulhi Ceylan
    29.11.2019

  • İslam Tarih Felsefesi Bibliyografyası

    Sizden Gelenler
    28.11.2019

Çok Okunanlar

  • Türkçe Sözlükleri
  • Doğruluk ve Gerçeklik
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • Ayrılık Sevdaya Dahil
  • İletişim
  • “Kuyruklu Yıldız Altında Bir İzdivaç” Romanında Kadın
  • Niçin Sevdiniz?
  • “İyi de çocuk pencereden de düşebilir!”

Kategoriler

  • 2119
  • Buz Gibi Ofsayt!
  • Cemil Meriç
  • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
  • Deneme
  • Dergi
  • Dosyalar
  • Edebifikir Haber Ajansı
  • Fikir
  • Günlük
  • Haber
  • Hatıra Saklama Ofisi
  • Haykırış
  • Hikâye
  • Hikmet
  • İsmet Özel
  • Karikatür
  • Kitap
  • Kitap Pusulası
  • Mektup
  • Mısra Güzeli
  • Nümayiş
  • Orada Neler Oluyor?
  • Poetika
  • Portre
  • Sezai Karakoç
  • Şiir
  • Sinema
  • Sorgulama
  • Söyleşi
  • Sözlük
  • Vasiyetim
  • Video

Sayfalar

  • Ana Sayfa
  • Derin Yapılanma
  • Dosyalar
  • İletişim
  • Racon
  • Sen de Yaz

Seçmeler

  • Türkiye’yi Kötülemek

    By Mehmet Raşit Küçükkürtül
      İki alıntı aktarmak...
  • Anasayfa
  • İletişim
Copyright 2017 - Tüm hakları Edebifikir.com'a aittir...