Yazılar:
  • Gölgeler Âlemi ve Yenilgi
  • "Başkalarının Talihsizlikleri Baldan Tatlıdır"
  • Müsâbaka
  • Yenmek(!) = Yenilmek(?)
  • Sabahattin Âli’yi Kimler Öldürdü?
  • Sermest Gezegeni Radyo Programı
EdebiFikir logo
eylem bir kız ismi değildir!
  • Anasayfa
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • İletişim
  • Kategoriler
    • Buz Gibi Ofsayt!
    • Deneme
    • Dergi
    • Edebifikir Haber Ajansı
    • Fikir
    • Günlük
    • Haber
    • Hatıra Saklama Ofisi
    • Haykırış
    • Hikâye
    • Hikmet
    • Karikatür
    • Mektup
    • Mısra Güzeli
    • Kitap
    • Nümayiş
    • Poetika
    • Portre
    • Söyleşi
    • Şiir
    • Sinema
    • Sorgulama
    • Video
  • Dosyalar
    • Cemil Meriç
    • İsmet Özel
    • Kitap Pusulası
    • Sezai Karakoç
    • Vasiyetim
    • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
    • Sözlük
    • 2119
    • 2050
    • Devrim
    • Yenilgi
  • Anasayfa
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • İletişim
  • Kategoriler
    • Buz Gibi Ofsayt!
    • Deneme
    • Dergi
    • Edebifikir Haber Ajansı
    • Fikir
    • Günlük
    • Haber
    • Hatıra Saklama Ofisi
    • Haykırış
    • Hikâye
    • Hikmet
    • Karikatür
    • Mektup
    • Mısra Güzeli
    • Kitap
    • Nümayiş
    • Poetika
    • Portre
    • Söyleşi
    • Şiir
    • Sinema
    • Sorgulama
    • Video
  • Dosyalar
    • Cemil Meriç
    • İsmet Özel
    • Kitap Pusulası
    • Sezai Karakoç
    • Vasiyetim
    • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
    • Sözlük
    • 2119
    • 2050
    • Devrim
    • Yenilgi

Fesüphanallah ve Hafazanallah

Muhammed Furkan Kâhya  |  09/09/2019  |  Kategori : Kitap   |  Okunma:2.761

4

Alev Alatlı’nın “Fesüphanallah!” ve “Hafazanallah!” adlı kitapları satışa çıkar çıkmaz soluğu Cağaloğlu’nda aldım. Kitapların, alışılmışın dışında bir içeriğe sahip olduğunu sadece kapaklarını inceleyen birisi bile sezebilir. Önce içindekiler bölümünü inceledim. İçindekiler bölümlere, bölümler kendi içinde pencerelere ayrılmıştı. Bazı pencerelerin aralarına “necefli maşrapa” alt başlığını taşıyan malumatfuruşların seveceği çerçeveler yerleştirilmişti.

Kitabı okumaya başlar başlamaz bir devrik cümle ile karşılaştım ki, bu üsluptan kitabın beni zorlayacağını çıkardım. Bahsedilen konular ilgi çekiciydi ama cümleler insanı yoruyordu. Kitabın, konuşma dilinden uzaklaşarak daha ciddi bir üslup kazanmasını umarak okumayı sürdürdüm. İlk on sayfadan sonra kitabın bu formatta yazıldığını anladım.

Alev Alatlı, Amerika’yı yazmış. Çoğu insanın görmeye çalıştığı, kimilerinin gördüğünü iddia ettiği büyük resmi Antik Yunan ve Roma’dan bugüne adım adım ilerleyerek anlatmış. Her iki kitapta da o kadar çok malumat var ki okurken insanın başının dönmemesi mümkün değil. Konuların birbirleriyle bağlantısı haddinden fazla olduğu için bölümler arasında perde çok ince kalmış. Bazen okurken yazarın tekrara düştüğü sanılabilir ama genelde o tekrar kısmı önemli bir bağlantı veya hatırlatma niteliğinde oluyor. Kitabın sadece necefli maşrapa yazan alt başlıklarının değil tamamı malumatfuruşların seveceği türden… Ama yazarın verdiği nasihatleri o bilgilerin arasından ayıklamak gerekiyor.

Nasihatler, kitabın yüzde beşinden fazlasını oluşturmuyor. Bende en çok yer eden nasihati, Amerikalıların ‘evrensel ahlak’ kavramıyla oynamayı çok sevdiğini bilmemizi istemesi oldu. Bu durumun bir şekilde Locke’un ‘Tabula Rasa’ yani boş levha kuramına bağlanacağını tahmin ediyordum. İtiraf etmeliyim ki kitabı okuduktan sonra Locke’a başka bir gözle bakmaya başladım. Zira artık Alev Alatlı gibi evrensel ahlak diye bir kavramın olmadığına inanıyordum. Alatlı, Avro-Amerikan aydınlarının Sir Francis Bacon’a bir çağ açıcı gözüyle baktığını söylüyor. Bacon’ın ABD’nin kurulmasına fikirleriyle öncülük ettiğini, Avrupa’yı silkeleyip durağanlıktan kurtaran kişi olduğunu belirtiyor.

Yazarın şunu mutlaka bilin dediği nasihati ABD’nin İsrail’e bu kadar yakın durmasının sebebinin oluşturulmak istenen yeni dünya düzeni ile ilgili olması. Yeni dünya düzeninde tek din ilkesi olduğunu ve bu tek dinin ‘Evangelizm’ olduğunu söylüyor. Evangelizm nedir sorusuna ise Hıristiyanlık ve Yahudiliğin füzyonundan oluşan bir din olarak cevap veriyor. Kitaplarda yer yer çevirilere ve alıntılara da yer verilmiş.

Alev Alatlı, herkesin üzerinde mutabık olduğu bir “kimliğimizin” olmamasından daha doğrusu “Müslüman Türk” denilince burun kıvıranların olmasından yakınıyor. Amerika’nın yükselişinde ortak bir kimliğe sahip olmanın önemli bir etken olduğunu ileri sürüyor. Bu cümleleri okuyunca aklıma Rahmetli Ali Fuad Başgil geldi. Başgil hoca da memleket olarak ana meselelerde bir türlü uzlaşamadığımızı söylüyordu. Aradan yarım asırdan fazla bir zaman geçmesine rağmen benzer bir sorunun güncelliğini koruduğu kimsenin yadsıyamayacağı bir gerçek.

Kitaptaki anlatı örgüsünün nereye uzanacağını hiç kestirilemiyor. Mesela kitapta dünya çapında izlenen dizilerden biri olan Vikings’in karakterlerinden biri olan Rollo’dan bile bahsediliyor. Dizinin genelinde Rollo ön planda yer alan bir karakter değil ama yazar bilinen Avrupa tarihinde önemli bir yere sahip olduğunu belirtiyor.

Alev Alatlı’nın yazdıkları arasında dikkatimi çeken başka bir husus Avrupa’da bütün hanedanların birbirleriyle akraba olduğu iddiası. Yazar ara ara farklı hanedanlardan bahsetmekle birlikte en çok Habsburg ve Bourbon hanedanlarından söz açmış. Kitapta, Fransa, Almanya, İngiltere, İspanya gibi ülkelerin hanedanlarının sürekli birbirleri arasından evlilik yaptığı birçok yerde vurgulanıyor. Alatlı; şu an bile Avusturya, Hollanda, Almanya gibi ülkelerdeki dişli partilerin yönetim kadrolarında bu hanedanların torunlarının olduğunu söylüyor. Kitabın içinde bu hanedanlıklara dair dedikodular da mevcut. Kim kimin gayrimeşru çocuğu, kim kiminle neden evlenmiş, akraba evliliklerinin perde arkaları ve sonuçları gibi konulardan bahsedilmiş.

Alatlı, Türkiye’ye siyasal İslamcı damgasını yapıştırmalarına rağmen Avrupa’da azizlik mertebesinin siyasal bir etkinlik olarak nasıl kullanıldığının gözler önüne serilmesini de anlatmış. Katolik ve Ortodoks Kiliseleri azizlik unvanını geriye dönük olarak verme yetkisine sahipmiş. Düşünsenize, 1000 yıl önce ölmüş biri şu an aziz ilan edilebiliyor! Şunu da hatırlatayım; azizler Hıristiyan itikadına göre doğrudan Cennet’e gider.

Kitapta ağdalı bir dil kullanılmış. Yazar, kitaplarında Osmanlıca kelimeleri kullanmasının sebebini, durumu daha yerinde ve iyi ifade eden Türkçe kelimelerin bulunmaması olarak açıklamış. Türkçenin bu konuda yetersiz oluşundan ve çeviri yaparken bazen tek kavram için en az üç kelime kullanmak zorunda kaldığından bahsetmiş. Hâlbuki ben, konuşma dilinde yazılan ve az sözle çok meram anlatma kaygısı taşımayan bu iki kitapta günümüz Türkçesinin cesurca kullanılmasını beklerdim. Eğer bir yerde bir kavram eksikliği göze batıyorsa kavramsallaştırma denemelerinin Alev Alatlı gibi aydınlar tarafından yapılması gerekmez mi? Alev Alatlı’nın, çağın dışında bir şeyler söylenebilir mi kaygısını taşıdığı kanaatindeyim. Ama çağın dışında bir şeyler söylemek için çağın dilini yakalamak gerekiyor sanırım.

Alatlı, yazılan birçok eser ve makalesinin sükût suikastına kurban gittiğini ifade etmiş. Kendisine hak verdim. Edebiyat ve akademi camialarına kayıtsız kalmak artık kanıksanan bir durum. Kimse kimsenin yazdığıyla ciddi manada ilgilenmiyor. Hâlbuki daha iyi, iyinin düşmanıdır. Daha iyiye ulaşmak gibi bir kaygı taşıyanların kayıtsız kalmak gibi bir lüksü yoktur.

Doğrusu ben, bu kitapların bir nasihatnameden ziyade yenidünyayı öğrenme ve anlama kılavuzu olduğunu ve bu sebeple bilhassa okunması gerektiğini düşünüyorum.

Muhammed Furkan Kâhya

Tweet

4 Yorum

  1. Alev Alatlı' yı seviyorum 10.09.2019 15:34:41

    Kitabı genel hatlarıyla gayet iyi anlatmışsınız. Teşekkürler.

    Yalnız birkaç şeyin uzerinden geçmek gerekiyor. Mesela “….Türkçenin bu konuda yetersiz oluşundan ve çeviri yaparken bazen tek kavram için en az üç kelime kullanmak zorunda kaldığından bahsetmiş.” demişsiniz. Türkçe’ nin yetersiz oluşu derken yüzyıllardır konuşulan “Türk lîsânı” nden bahsetmiyor. Günümüz konuşma dili olarak nerdeyse gönüllü sömürgeleşmiş halihazırda kullanılan dilden bahsediyor. Matematik, fizik de ki birçok kavramın Türkçeleştirilebileceğini fakat yapılmadığını ifade ederek bir programda söylediği şu sözleri üzerinde düşünmeliyiz:

    ” Eğer bana şu kadar güveniyorsanız, bütün şerefimle temin ederim ki, Türkçeyle anlatılmayacak felsefe, çözülemeyecek matematik, fizik yoktur. Çünkü Türkçe böyle bir dildir. Türetebilirsiniz aklınızı başınıza toplarsanız. Türetemeyeceğiniz kavram yoktur buna kuantum fiziği kavramları da dahil”

    Ayrıca Muhammed Furkan Kahya yazısında, kitapların malumatfuruşlarla dolu olduğunu yazmış. Bu değerlendirmesi, kimler için malumatfuruş olabilir bu kitaplar diye sormak isterim. Anlatacak o kadar çok şeyi var ki yazarın, malumatfuruşları doğru tayin edemezsek çocuklarımızı çağa uygun yetiştiremeyiz.

    Cevapla
    • Muhammed Furkan 11.09.2019 22:13:07

      Bendeniz yazımda kitabın malumatfuruşlarla dolu olduğuna dair bir cümle kullanmadım. Sadece iki yerde kitabın malumatfuruşların seveceği türden olduğunu yazdım. Ayrıca kitapta insanın başını döndürecek seviyede malumat olduğunu belirttim. Yazıyı biraz daha dikkatli okumanızda fayda var.

      Cevapla
      • Alev Alatlı' yı seviyorum 13.09.2019 23:13:23

        “Kitabın sadece necefli maşrapa yazan alt başlıklarının değil TAMAMI malumatfuruşların seveceği türden…” bu cümleden “malumatfuruşlarla dolu” çıkarımı yapmak pek de yadırganacak bir şey olmasa gerek. Fakat yorum yazmak, soru sormak gibi bir imkan olduğu için bunun böyle olmadığını anlamış oldum. Teşekkürler

        Cevapla
  2. Emrah Denizer 09.09.2019 14:40:58

    Baktım ki bunu okursam kitabı okumayacağım, vazgeçtim!

    Cevapla

Bir cevap yazın Cancel reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki Yazı

Mantık Atölyesi Başlıyor

Sonraki Yazı

Sorgulama Dosyası: Hiç gelmeyecek olanı beklediniz mi?

İlgili Yazılar

  • Göğü Delen Adam

    EdebiFikir
    Künye: Göğü Delen Adam, Erich...
  • Felsefe, Bilim ve Hakikat

    EdebiFikir
    I. Bilginin Kaynağına İlişkin İki...
  • 1

    Konuşan Tarih 4

    Davut Bayraklı
    Yazarımız Davut Bayraklı'nın yeni...
  • 1

    Küreselleştikçe Batılılaşan Dünya

    EdebiFikir
    Künye: Küreselleştikçe...
Facebook
Twitter
YouTube
Instagram

Edebifikir Radyo

Son Yorumlar

  • Mihrinaz için buradayımhep
  • Yenmek(!) = Yenilmek(?) için genel okuyucu
  • Dut Ağacı için hayri pıtır
  • Yenmek(!) = Yenilmek(?) için Cüneyd Dal'ı Okur
  • Yenmek(!) = Yenilmek(?) için Sühan perver
  • Yenmek(!) = Yenilmek(?) için Feyyaz Kandemir
  • Yenmek(!) = Yenilmek(?) için Celâl Kuru
  • Dut Ağacı için Eksi Beş Karış Miyop
  • Sermest Gezegeni Radyo Programı için sıkı can iyidir
  • Sermest Gezegeni Radyo Programı için EdebiFikir

Çok Okunanlar

  • Ayrılık Sevdaya Dahil
  • Doğruluk ve Gerçeklik
  • Türkçe Sözlükleri
  • Poetika Kelimesinin Tanımı ve Mahiyeti
  • Niçin Sevdiniz?
  • Suyum Unum Buğdayım
  • Ölüm Risalesi
  • “İyi de çocuk pencereden de düşebilir!”
  • Herkese Selam Sana Hasret
  • Genç Werther’in Acıları

Yazarlar

  1. Abdullah Karaca
  2. Adem Suvağcı
  3. Bahadır Dadak
  4. Bilal Can
  5. Celal Kuru
  6. Cüneyt Dal
  7. Davut Bayraklı
  8. Feyyaz Kandemir
  9. İbrahim Halil Aslan
  10. Mehmet Erikli
  11. Mehmet Raşit Küçükkürtül
  12. Mücahit Emin Türk
  13. Muhammed Furkan Kâhya
  14. Muhammet Emin Oyar
  15. Ömer Ertürk
  16. Ömer Can Coşkun
  17. Sizden Gelenler
  18. Süleyman Mete
  19. Sulhi Ceylan

Son Eklenenler

  • Gölgeler Âlemi ve Yenilgi

    Davut Bayraklı
    25.02.2021

  • “Başkalarının Talihsizlikleri Baldan Tatlıdır”

    Sulhi Ceylan
    24.02.2021

  • Müsâbaka

    Ömer Can Coşkun
    23.02.2021

  • Yenmek(!) = Yenilmek(?)

    Cüneyt Dal
    22.02.2021

  • Sabahattin Âli’yi Kimler Öldürdü?

    Davut Bayraklı
    20.02.2021

Çok Okunanlar

  • Ayrılık Sevdaya Dahil
  • Doğruluk ve Gerçeklik
  • Türkçe Sözlükleri
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Poetika Kelimesinin Tanımı ve Mahiyeti
  • Derin Yapılanma
  • Niçin Sevdiniz?
  • Suyum Unum Buğdayım
  • Ölüm Risalesi

Kategoriler

  • 2050
  • 2119
  • Buz Gibi Ofsayt!
  • Cemil Meriç
  • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
  • Deneme
  • Dergi
  • Devrim
  • Dosyalar
  • Edebifikir Haber Ajansı
  • Fikir
  • Günlük
  • Haber
  • Hatıra Saklama Ofisi
  • Haykırış
  • Hikâye
  • Hikmet
  • İsmet Özel
  • Karikatür
  • Kitap
  • Kitap Pusulası
  • Mektup
  • Mısra Güzeli
  • Nümayiş
  • Orada Neler Oluyor?
  • Poetika
  • Portre
  • Sezai Karakoç
  • Şiir
  • Sinema
  • Sorgulama
  • Söyleşi
  • Sözlük
  • Vasiyetim
  • Video
  • Yenilgi

Sayfalar

  • Ana Sayfa
  • Derin Yapılanma
  • Dosyalar
  • İletişim
  • Racon
  • Sen de Yaz

Seçmeler

  • 4

    Aklımızı Başımızdan Alacak Öyküyü Arıyoruz

    By EdebiFikir
    Aklımızı başımızdan alacak kısa...
  • Anasayfa
  • İletişim
Copyright 2017 - Tüm hakları Edebifikir.com'a aittir...