Yazılar:
  • Üç Yüz Yirmi Altı Adım
  • Hal Bu ki
  • Sorgulama Dosyası: Ölüm deyince...
  • Ah Kılıcı - II
  • İlk Taşı Kim Atsın?
  • O Belde
EdebiFikir logo
eylem bir kız ismi değildir!
  • Anasayfa
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • İletişim
  • Kategoriler
    • Buz Gibi Ofsayt!
    • Deneme
    • Dergi
    • Edebifikir Haber Ajansı
    • Fikir
    • Günlük
    • Haber
    • Hatıra Saklama Ofisi
    • Haykırış
    • Hikâye
    • Hikmet
    • Karikatür
    • Mektup
    • Mısra Güzeli
    • Kitap
    • Nümayiş
    • Poetika
    • Portre
    • Söyleşi
    • Şiir
    • Sinema
    • Sokağın Nabzı
    • Sorgulama
    • Video
  • Dosyalar
    • Cemil Meriç
    • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
    • Devrim
    • İsmet Özel
    • Kitap Pusulası
    • Sâdî Şirâzî
    • Sezai Karakoç
    • Sözlük
    • Vasiyetim
    • Yenilgi
    • 2119
    • 2050
  • Anasayfa
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • İletişim
  • Kategoriler
    • Buz Gibi Ofsayt!
    • Deneme
    • Dergi
    • Edebifikir Haber Ajansı
    • Fikir
    • Günlük
    • Haber
    • Hatıra Saklama Ofisi
    • Haykırış
    • Hikâye
    • Hikmet
    • Karikatür
    • Mektup
    • Mısra Güzeli
    • Kitap
    • Nümayiş
    • Poetika
    • Portre
    • Söyleşi
    • Şiir
    • Sinema
    • Sokağın Nabzı
    • Sorgulama
    • Video
  • Dosyalar
    • Cemil Meriç
    • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
    • Devrim
    • İsmet Özel
    • Kitap Pusulası
    • Sâdî Şirâzî
    • Sezai Karakoç
    • Sözlük
    • Vasiyetim
    • Yenilgi
    • 2119
    • 2050

Fuzulî Ne Demek İstedi?

EdebiFikir  |  30/09/2021  |  Kategori : Kitap   |  Okunma:

Künye: Fuzulî Ne Demek İstedi? “Işk imiş her ne var Âlem’de, İlim bir kîl ü kal imiş ancak”, İhsan Fazlıoğlu, Papersense Yayınları, 2. Baskı, 2015, İstanbul.

***

Yazıda “yorum, doğru anlamaktan daha çok, yanlış anlamamak için verilen bir uğraşıdır” cümlesinin fehvasınca hareket edildiğinden ve doğru anlama, yanlış anlamamak için gösterilen uğraşının bizzat kendisi olarak görüldüğünden kadîm yanıtların arkasındaki sorular, kaygılar ve korkuların neler olduğu söylenilenlerin amacı açısından incelendi. (s. 13)

Batı dünyasının medeniyet yazıcılığını eleştirirken sıklıkla vurgulanan “Batı hafızasında İslâm medeniyetinin tarihî tecrübesinin yokluğu, hattan görmezden gelindiği” tespiti, Türkiye’de yaşayanlar için de geçerlidir. (s. 14)

Başta tabiat hakkında olmak üzere, varlık ve varolanlar hakkında kesin bilgi arayışının en temel nedeni, hayatta o bilgiye göre eylemektir. (s. 25)

İşte felsefe’nin/philosophia’nın kadîm gelenekteki anlamı budur: Belirli bir tür bilgi elde etmek ve ona göre eylemek. (s. 26)

Fuzulî, insanlar arasındaki eşitsizliğin kaynağını bilgiye bağlayarak şu vurguyu yapar: İnsanlar, tür olarak bir’dir; türselliklerinden kaynaklanan gereksinimler konusunda da ortaktır; bu nedenle aralarında bilgiden başka fark yoktur. (s. 31)

Işk vurgusu, büyük oranda, Horasan sûfîleri tarafından başlatıldı ve ışk-amel-hâl, akıl-nazar-kâle tercih edildi; böylece öncelik ilm’e değil ışk’a verildi. Bâyezîd-i Bistâmi’yle (874) başlatılabilecek bu ışk vurgusu, Cüneyd-i Bağdâdî (910), Hallâc-ı Mansûr (922), Ebu’l-Hasan Harakânî (1034), ve Ebû Saîd b. Ebi’l-Hayr (1045), Kuşeyrî (1073) ve Hucvirî (1075) üzerinden devam ederek, Sevânih adlı eserinde ışk’ın saf metafiziğini yapan Ahmed Gazâli’yle (1126) bir bakış-açısı/perspektif hâlini aldı. (s. 34)

Işk, saf bir birliktir ve küllîdir; Tanrı’da ve mevcûdât’ta tek bir gerçekliktir; bu nedenle bir dişi ile bir erilin ışk’ı ile kulun Tanrı’ya, Tanrı’nın yarattıklarına ışk’ı mahiyetçe aynı gerçeklik düzlemindedir; fark, tecellinin yoğunluğunda, tecelli ediş tarz ve tavrındadır. Benzer biçimde, ışk, ilâhî bir öz olduğundan tecellisi sürekli güzel olacağından, güzellik de çeşitli derecelerde tezahür eden tek bir gerçekliktir. İşte bu nedenledir ki, türü ve cinsi dikkate alınmaksızın bir güzelin yüzünü teemmül, sûfîyi, ilâhî güzelliğin ihsâsına götüren yola koyar. (s. 40)

İlm’in ulaşabileceği en ama en son sınır, ancak ve ancak Işk’ın kıyısıdır. Bu nedenle, kıyıda olan, Okyanus hakkında ancak ve ancak bir zann’a, bir kanaate sahip olabilir; kendisine değil. Işk ise tersidir; çünkü, Işk, İlm gibi kıyıda durup Okyanus’u betimlemez, tanımlamaz, açıklamaz, kavramaz; Okyanus’a dalar, O’nu yaşar. Kısaca, hâlde olur; kâl etmez. (s. 41)

Karşılıklı-cinsler(dişil-eril) arası ışk, kişinin, Tanrı’nın cemâl ve celâlini, kısaca kemâlini, en iyi cisimleştirdiğine inandığı, kendini cezb eden kişiye tutulmasıdır. (s. 48)

Kadîm bir kavramı lafzî olarak kullanmak, zorunlu olarak kadîm mefhumunu-mısdakını vermez. (s. 53)

Hâli içermeyen her kâl, mecazî ve kinâyî anlamın ifadesi şiir bile olsa, makbûl değildir. Hâl’in en önemli özelliği, bilmek değil tanımak; ilim değil yaşamaktır. (s. 67)

Nazar ile keşf, aynı memeden emen ikizler gibidir. (s. 70)

“Benzer, benzeri bilir.” (s. 81)

Sûfilerde ölüm, vatana dönüştür; hayat ise vatan hasreti. (s. 89)

Benlik üzerine düşünmek, bir iğneyi kendi deliğinden geçirmeye çalışmak gibi bir şey. (s. 90)

Heidegger’in deyişiyle “sınır bir kere çiğnendi mi, çiğnenecek başka bir sınır kalmaz.” Sonuç açıktır, insanlığını-sınırını-bir kere çiğneyen kişi, her şeyi çiğner, çiğneyebilir. (s. 93)

“Akıl, taş kadar maddî; taş da, akıl kadar manevîdir.” (s. 105)

Mızraklı İlmihâl’i, soru-kaygı-korku sürecini dikkate almadan mutlak bir hakikat kabul edenin sonu ya Mızrak-lı-lık’a takılıp İlmihâl’i atlamak ya da gerçekliğe karşılık gelmediğini görünce İlmihâl’i atlayıp Mızrak-sız-lık üzerine edebiyat yapmaktır; kısaca sorun -lı ya da -sız takılarından daha önemlidir. (s. 111)

Bilindiği üzere, Evren’de her şey ya doğal yerindedir ya da doğal yerine gitmek ister; insanın nefsinin doğal yeri faal akıl olduğundan -bedenin yeri aşağısı/dünya’dır-, oraya gitmek isteyen nefis, nazarî ve amelî bilkuvve güçlerini bilfiil hâle getirerek, faal akla doğru hareket eder. İttisal bu anlamda bilfiil hâline gelme, başka bir deyişle kemâle ulaşmadır. (s. 128)

Ancak Kutsal’ı, Tanrı’yı farklı bir bakış-açısı ile yorumlamak zorundayız; aksi takdirde mevcut dinî söylem hızla mitolojik bir yapıya dönüşecektir; çünkü “makûlu olmayan inançlar hurâfeye dönüşürler.” (s. 132)

Aktaran: İbrahim Orhun Kaplan

Tweet

Bir cevap yazın Cancel reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki Yazı

Kusursuz Yazarlar, Kâğıttan Metinler: TARİH-LENK

Sonraki Yazı

Osmanlı’nın Encamı Cumhuriyet’in Orijini

İlgili Yazılar

  • Yapıştırma Bıyık

    EdebiFikir
    Künye: Salah Birsel, Yapıştırma...
  • Taşları Yemek Yasak

    EdebiFikir
    Künye: Taşları Yemek Yasak, İsmet...
  • Düşman Kazanmak Sanatı

    EdebiFikir
    Künye: Düşman Kazanmak Sanatı,...
  • Osmanlı İstanbul’unda Ramazan Kültürü ve Ramazan Sofraları

    EdebiFikir
    Künye: Osmanlı İstanbul’unda...
Facebook
Twitter
YouTube
Instagram

Son Yorumlar

  • Ankara Beni Bulsun! için General
  • Hal Bu ki için Biryolcu
  • Ah Kılıcı – II için serhat
  • Sorgulama Dosyası: Ölüm deyince… için Peder bey
  • Sorgulama Dosyası: Ölüm deyince… için Tahir Tarık
  • Ah Kılıcı – II için A.b
  • Ah Kılıcı – II için ca-hill
  • Ah Kılıcı – II için Yolcu
  • Ah Kılıcı – II için gizli örgüt
  • Ah Kılıcı – II için Dıngıl Osman Tezvaran

Yazarlar

  1. Abdullah Karaca
  2. Adem Suvağcı
  3. Bahadır Dadak
  4. Bilal Can
  5. Celal Kuru
  6. Cüneyt Dal
  7. Davut Bayraklı
  8. Feyyaz Kandemir
  9. İbrahim Halil Aslan
  10. İbrahim Orhun Kaplan
  11. Mehmet Emir
  12. Mehmet Erikli
  13. Mehmet Raşit Küçükkürtül
  14. Mücahit Emin Türk
  15. Muhammed Furkan Kâhya
  16. Muhammet Emin Oyar
  17. Ömer Ertürk
  18. Ömer Can Coşkun
  19. Şadiye Sare Kaplan
  20. Sizden Gelenler
  21. Süleyman Mete
  22. Sulhi Ceylan

Son Eklenenler

  • Üç Yüz Yirmi Altı Adım

    Bilal Bahadır Kuzucuk
    19.05.2022

  • Hal Bu ki

    Ömer Can Coşkun
    18.05.2022

  • Sorgulama Dosyası: Ölüm deyince…

    EdebiFikir
    17.05.2022

  • Ah Kılıcı – II

    EdebiFikir
    15.05.2022

  • İlk Taşı Kim Atsın?

    Sulhi Ceylan
    13.05.2022

Kategoriler

  • 2050
  • 2119
  • Buz Gibi Ofsayt!
  • Cemil Meriç
  • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
  • Deneme
  • Dergi
  • Devrim
  • Dosyalar
  • Edebifikir Haber Ajansı
  • Fikir
  • Genel
  • Günlük
  • Haber
  • Hatıra Saklama Ofisi
  • Haykırış
  • Hikâye
  • Hikmet
  • İsmet Özel
  • Karikatür
  • Kitap
  • Kitap Pusulası
  • Mektup
  • Mısra Güzeli
  • Nümayiş
  • Orada Neler Oluyor?
  • Poetika
  • Portre
  • Sâdî Şirâzî
  • Sezai Karakoç
  • Şiir
  • Sinema
  • Sokağın Nabzı
  • Sorgulama
  • Söyleşi
  • Sözlük
  • Vasiyetim
  • Video
  • Yenilgi

Sayfalar

  • Ana Sayfa
  • Derin Yapılanma
  • Dosyalar
  • İletişim
  • Racon
  • Sen de Yaz

Seçmeler

  • 7

    Yeni Başlayanlar için Yazı Yazmanın İncelikleri

    By EdebiFikir
    * İyi bir yazar, son derece iyi bir...
  • Anasayfa
  • İletişim
Copyright 2017 - Tüm hakları Edebifikir.com'a aittir...