İstanbul’un 100 Esnafı

 

İstanbul esnafı Bizans döneminden itibaren halkın ihtiyacı, yaşama koşulları ve teknolojik gelişmeye paralel olarak çeşitli değişikliklere uğradı. Örnek olarak mumculuk her iki imparatorlukta da en önemli mesleklerden biriydi. Ancak sonraları gazyağı ve elektriğin yaygınlaşmasıyla beraber önemini yitirdi. Vapur seferlerinin başlamasıyla kayıkçılık sekteye uğradı; bir esnafın iş alanının daralmasına neden olan bu durum, diğer taraftan ağızlıkçılığın önem kazanmasına yol açtı.

Osmanlı döneminde, ordu mensubu olmayan hemen herkes bir esnaf loncasına kaydolurdu Esnaf loncalarının ticaret hayatında olduğu kadar sosyal hayatta da oldukça önemli bir yeri vardı. Bir esnaf bir loncaya çırak olarak kaydedildikten sonra belli bir grubun üyesi sayılır ve lonca tarafından her türlü ihtiyacı gözetilirdi. Her loncanın “taavun sandığı” denen bir fonu vardı. Burada biriken “üye aidatları” ihtiyacı olan lonca üyelerine dağıtılır, bu sandık genelde yardımlaşma için kullanılırdı. Bir üye işleri bozulup maddi sıkıntıya düştüğünde bu fondan yardım alır; yoksul bir üye öldüğünde cenaze masrafları, bekâr üyelerin düğün masrafları da bu fondan karşılanırdı.

İstanbul’un 100 Esnafı kitabı bilinen ve bugün de varlığını sürdüren esnafların yanında, günümüzde çok nadir olan veya hiç rastlanmayan esnafları, seyyar satıcıları da içermekte, okurun gözünde genel bir İstanbul esnafı resmi çizmeyi amaçlamaktadır.

             

   Künye:

  • İstanbul’un 100 Esnafı
  • Uğur Aktaş
  • İBB Kültür A. Ş. Yayınları
  • 169 Sayfa
  • 14 TL

 

 

DİĞER YAZILAR

2 Yorum

  • ömer ertürk'ün arkadaşı , 09/10/2013

    iletişim yayınlarını arayıp ömer ertürk’ün bu sitemini kendilerine ilettim, yayın evi iyi de kardeşim biz yüz işçi çalıştırıyoruz diye cevap verdi. bunu ömer ertürk’e ilettim o da; “iyi de kardeşim bu kitapları alanların patron olduğunu kim söyledi biz de çalışan işçileriz” deyip yılın lafını iletişime göndermiş oldu.

  • ömer ertürk'ün dublörü , 09/10/2013

    Sezai Karakoç; “Komunizm kapitalizmin öteki yüzüdür der.” ülkemizde sözde komunist, sosyalist veya her neyseler geçinen bazı yayın evleri (isim vermeden geçemeyeceğim ( İLETİŞİM YAYINLARI) yukarıdaki mezkur cümleyi kanıtlayan bir yayın evidir. 130 sayfalık kitabı 18 liraya satan bir yayın evinin neresi sosyalist merak ediyorum.

    YERİN 7 KAT DİBİ NOT: bu yorumun bu yazıyla herhangi bir alakası yoktur kitap tanıtımı olunca burdan yazdım.

ömer ertürk'ün dublörü için bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir