Yazılar:
  • Ölüm Var!
  • Üç Yüz Yirmi Altı Adım
  • Hal Bu ki
  • Sorgulama Dosyası: Ölüm deyince...
  • Ah Kılıcı - II
  • İlk Taşı Kim Atsın?
EdebiFikir logo
eylem bir kız ismi değildir!
  • Anasayfa
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • İletişim
  • Kategoriler
    • Buz Gibi Ofsayt!
    • Deneme
    • Dergi
    • Edebifikir Haber Ajansı
    • Fikir
    • Günlük
    • Haber
    • Hatıra Saklama Ofisi
    • Haykırış
    • Hikâye
    • Hikmet
    • Karikatür
    • Mektup
    • Mısra Güzeli
    • Kitap
    • Nümayiş
    • Poetika
    • Portre
    • Söyleşi
    • Şiir
    • Sinema
    • Sokağın Nabzı
    • Sorgulama
    • Video
  • Dosyalar
    • Cemil Meriç
    • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
    • Devrim
    • İsmet Özel
    • Kitap Pusulası
    • Sâdî Şirâzî
    • Sezai Karakoç
    • Sözlük
    • Vasiyetim
    • Yenilgi
    • 2119
    • 2050
  • Anasayfa
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • İletişim
  • Kategoriler
    • Buz Gibi Ofsayt!
    • Deneme
    • Dergi
    • Edebifikir Haber Ajansı
    • Fikir
    • Günlük
    • Haber
    • Hatıra Saklama Ofisi
    • Haykırış
    • Hikâye
    • Hikmet
    • Karikatür
    • Mektup
    • Mısra Güzeli
    • Kitap
    • Nümayiş
    • Poetika
    • Portre
    • Söyleşi
    • Şiir
    • Sinema
    • Sokağın Nabzı
    • Sorgulama
    • Video
  • Dosyalar
    • Cemil Meriç
    • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
    • Devrim
    • İsmet Özel
    • Kitap Pusulası
    • Sâdî Şirâzî
    • Sezai Karakoç
    • Sözlük
    • Vasiyetim
    • Yenilgi
    • 2119
    • 2050

Kent İlişkileri

EdebiFikir  |  26/08/2014  |  Kategori : Kitap   |  Okunma:

Künye: Rasim Özdenören, Kent İlişkileri, İz Yayıncılık, 2011, İstanbul.

***

Her ne kadar ben saadetin ve huzurun dile getirilemezliğine kani olsam da, bu zor işin, birileri tarafından üstesinden gelinmesini isterdim. (Sf. 9)

“Modern hayat” hiç bilmediğin bir kentte, dünyanın en büyük kentinde bile olsanız, hiç kimseyle hiçbir şey konuşmadan, size asla kimseyle konuşma ihtiyacı hissettirmeden, gündelik işinizi kendi kendinize yapmanızı sağlıyor. Yeter ki, sizin yerinize konuşmanın işlevini yerine getirebilecek parasal tedarikinizi hazırlamış olun. (Sf. 21)

Baktığı aynada kendini göremeyen birinin kaderi bitirilmemiş olarak kalacaktır. Çünkü görüntü yansıtmayan bir nesneye -eskiden ayna olmuş olsa bile- şimdi ayna denip denilmeyeceği; eğer ona ayna denilecekse niçin görüntü yansıtmadığı ve nihayet başından böyle bir yaşantı geçmiş birinin kendi varlığını inkâr etmeye hakkı olup olmadığı hususları bilinmeden kalacaktır. (Sf. 34)

İnsan kaçarak bir yere vardığını sanabilir: oysa o, kaçarken, nereden ve neden kaçıyorsa onları da yanında sürüklemiş olduğunu ancak o son ânda ayrımsayabilecektir. (Sf. 67)

İnsan, bir çarkın bir dişlisi olarak o çarkın bir yöne dönmesi durumuna müdahale edemez, çarkın dişlisi de, çarkla birlikte döner. Çarkın dönüşüne müdahale edebilmek için onun dışına çıkmak gerekir: ancak başka bir çarkla o dönüşü hızlandırmak veya tersine çevirmek istikametinde müdahale mümkün olabilir. (Sf. 74)

Hedef, hareket halindeki bir otomobilin farları gibi, daima ilerleyen ve önde duran bir yerdedir: insanın kendisi durmadıkça ulaşmak istediği hedefi sabitleştiremez. (Sf. 83)

Avlanmayan avcı o avdan sadece eli boş dönmüş olur; oysa kazanamayan tüccar yalnızca eli boş kalmış olmaz, kayıp da etmiş olur. (Sf. 111-112)

Kent, sefaletle safahat tarafından dengesizleştirilmiş olmakla birlikte, görebilen için fırsatların da daima hazır bulunduğu bir yerdir. (Sf. 113)

Bizi özgür kılan, bizim özgürlük bilincimizdir. (Sf. 117)

Şimdi artık sokaklarda oynandığına rastlamadığımız topaç, çelik çomak, körebe, saklambaç.. gibi oyunlar, çocuğun ev içiyle olduğu kadar evin dışıyla da ünsiyetini pekiştirmesini sağlardı. Sokak, tıpkı yağmur gibi, kar gibi, fırtına gibi, kendisinden kaçılan ve düşmanca tavır alınan bir olgu olarak telakki edilmez, bilakis bütün bunlar farklı düzlemlerde dostlukların gelişmesine yardımcı olurdu. Sokak düşman değildi, dosttu. (Sf. 138)

İnsanlar ellerini uzatınca istediği bir yıldızı tutabileceği duygusunu elden bırakmazken, bir yandan da yıldızların onların erişemeyeceği bir mesafede durduğu gerçeğine gözlerini kapatmazlar. (Sf. 142-143)

Modern zamanlarda yaşayan insanlar olarak, içinde yaşadığımız şartların dayattığı değerlere ortak çıkmasak da, bilincimizin derinliklerinde tavanarası yaşantılarına duyduğumuz eğilimin içinde, bu yaşantı biçimini dışarıya çıkartıp güneş ışığında yuyup arıtma arzusunda olduğunu hem keşfetmeliyiz, hem de bu arzumuzu itiraf etmeliyiz. (Sf. 155)

Bir yalnızlık aramak ya da bulmak için kırlara koşuşan insanlara şaşıyorum doğrusu. Her türlü yalnızlığın daniskası kentlerde bulunur ve orada yaşanır. Böyle bir yalnızlığın hastalık olduğu söylenebilir, ama bu, bence söyleyene ait bir iddia olarak öylece kalmak ve öylece bırakılmak durumundadır. (Sf. 171)

Benim doğduğum kentte, yakın zamanlara kadar cenazeler, kentin hemen hemen tam orta yerinde konumlanmış olan Ulu Cami’de kılınan namazdan sonra, çarşı içinden geçirilirdi. Cenaze alayı çarşıdan geçerken hemen bütün esnaf bir şekilde cenazeye katılırdı. “Allah rahmet etsin! Mekânı cennet olsun!” gibi dualarla herkes tabutun taşınmasına yardımcı olurdu. Hemen her gün tekrarlanan bu olay, ölümü insanların gözünde munisleştirir, insancıllaştırır; daha da önemlisi insanın kendini irdelemesine fırsat sağlardı. (Sf. 183-184)

Yozlaşma, bir şeyin kendi doğasına uygunluğunu yitirmesi demekse, bu anlamda reddedilen yalnızca yozlaşma olmalıdır; yoksa bir şey yozlaştı diye onun hakikatini reddetmeye kalkışmak aptalca ve gülünç bir şey olurdu. (Sf. 197)

Aktaran: Muhammet Emin Oyar

Tweet

Bir cevap yazın Cancel reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki Yazı

Seni Unuturum

Sonraki Yazı

“Katibim Dergi Günleri”

İlgili Yazılar

  • Yapıştırma Bıyık

    EdebiFikir
    Künye: Salah Birsel, Yapıştırma...
  • Taşları Yemek Yasak

    EdebiFikir
    Künye: Taşları Yemek Yasak, İsmet...
  • Düşman Kazanmak Sanatı

    EdebiFikir
    Künye: Düşman Kazanmak Sanatı,...
  • Osmanlı İstanbul’unda Ramazan Kültürü ve Ramazan Sofraları

    EdebiFikir
    Künye: Osmanlı İstanbul’unda...
Facebook
Twitter
YouTube
Instagram

Son Yorumlar

  • Ufacık Tefecik İçi Dolu Öykücük için Tarık Günersel
  • Ölüm Var! için Serhad
  • Sorgulama Dosyası: Ölüm deyince… için vefati
  • Üç Yüz Yirmi Altı Adım için Sağlık ocağı
  • Üç Yüz Yirmi Altı Adım için Birsen T.
  • Ankara Beni Bulsun! için General
  • Hal Bu ki için Biryolcu
  • Ah Kılıcı – II için serhat
  • Sorgulama Dosyası: Ölüm deyince… için Peder bey
  • Sorgulama Dosyası: Ölüm deyince… için Tahir Tarık

Yazarlar

  1. Abdullah Karaca
  2. Adem Suvağcı
  3. Bahadır Dadak
  4. Bilal Can
  5. Celal Kuru
  6. Cüneyt Dal
  7. Davut Bayraklı
  8. Feyyaz Kandemir
  9. İbrahim Halil Aslan
  10. İbrahim Orhun Kaplan
  11. Mehmet Emir
  12. Mehmet Erikli
  13. Mehmet Raşit Küçükkürtül
  14. Mücahit Emin Türk
  15. Muhammed Furkan Kâhya
  16. Muhammet Emin Oyar
  17. Ömer Ertürk
  18. Ömer Can Coşkun
  19. Şadiye Sare Kaplan
  20. Sizden Gelenler
  21. Süleyman Mete
  22. Sulhi Ceylan

Son Eklenenler

  • Ölüm Var!

    Tahir Tarık Balıkçı
    20.05.2022

  • Üç Yüz Yirmi Altı Adım

    Bilal Bahadır Kuzucuk
    19.05.2022

  • Hal Bu ki

    Ömer Can Coşkun
    18.05.2022

  • Sorgulama Dosyası: Ölüm deyince…

    EdebiFikir
    17.05.2022

  • Ah Kılıcı – II

    EdebiFikir
    15.05.2022

Kategoriler

  • 2050
  • 2119
  • Buz Gibi Ofsayt!
  • Cemil Meriç
  • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
  • Deneme
  • Dergi
  • Devrim
  • Dosyalar
  • Edebifikir Haber Ajansı
  • Fikir
  • Genel
  • Günlük
  • Haber
  • Hatıra Saklama Ofisi
  • Haykırış
  • Hikâye
  • Hikmet
  • İsmet Özel
  • Karikatür
  • Kitap
  • Kitap Pusulası
  • Mektup
  • Mısra Güzeli
  • Nümayiş
  • Orada Neler Oluyor?
  • Poetika
  • Portre
  • Sâdî Şirâzî
  • Sezai Karakoç
  • Şiir
  • Sinema
  • Sokağın Nabzı
  • Sorgulama
  • Söyleşi
  • Sözlük
  • Vasiyetim
  • Video
  • Yenilgi

Sayfalar

  • Ana Sayfa
  • Derin Yapılanma
  • Dosyalar
  • İletişim
  • Racon
  • Sen de Yaz

Seçmeler

  • 13

    hatıra saklama ofisi

    By Mehmet Raşit Küçükkürtül
    kıymetli okur, bir müddettir yazar...
  • Anasayfa
  • İletişim
Copyright 2017 - Tüm hakları Edebifikir.com'a aittir...