Yazılar:
  • 1. Ümraniye Kitap Fuarı
  • Duatepe
  • Mantık Atölyesi Ders Notları (11. Hafta)
  • sana kanayan yarasını ısmarlamış bir şarkı
  • İzlenmesi Gereken On Beş Tarih Belgeseli
  • Yeni Kitaplar, Yeni Ufuklar
EdebiFikir logo
eylem bir kız ismi değildir!
  • Anasayfa
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • İletişim
  • Kategoriler
    • Buz Gibi Ofsayt!
    • Deneme
    • Dergi
    • Edebifikir Haber Ajansı
    • Fikir
    • Günlük
    • Haber
    • Hatıra Saklama Ofisi
    • Haykırış
    • Hikâye
    • Hikmet
    • Karikatür
    • Mektup
    • Mısra Güzeli
    • Kitap
    • Nümayiş
    • Poetika
    • Portre
    • Söyleşi
    • Şiir
    • Sinema
    • Sorgulama
    • Video
  • Dosyalar
    • Cemil Meriç
    • İsmet Özel
    • Kitap Pusulası
    • Sezai Karakoç
    • Vasiyetim
    • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
    • Sözlük
    • 2119
  • Anasayfa
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • İletişim
  • Kategoriler
    • Buz Gibi Ofsayt!
    • Deneme
    • Dergi
    • Edebifikir Haber Ajansı
    • Fikir
    • Günlük
    • Haber
    • Hatıra Saklama Ofisi
    • Haykırış
    • Hikâye
    • Hikmet
    • Karikatür
    • Mektup
    • Mısra Güzeli
    • Kitap
    • Nümayiş
    • Poetika
    • Portre
    • Söyleşi
    • Şiir
    • Sinema
    • Sorgulama
    • Video
  • Dosyalar
    • Cemil Meriç
    • İsmet Özel
    • Kitap Pusulası
    • Sezai Karakoç
    • Vasiyetim
    • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
    • Sözlük
    • 2119

Kimin Tarihi, Neyin Tarihi?

Arif Akbaş  |  13/10/2016  |  Kategori : Kitap   |  Okunma:1.660

davut-bayrakli

Tarih ne anlatır? Bir şeyler anlatır bize, anlatır ama anlatanın bakış açısıyladır çoğu zaman bu süreç. Bayraklı, bu soruyu cevaplarken özellikle bir olayın nakledilme şeklinin çok şeyi değiştirdiği üzerine odaklanıyor. Aynı kavgayı izleyen iki kişiden birini dinlersin, döveni haklı bulursun; diğerini dinlersin, dayak yiyeni haklı bulursun. Tarihi de çoğu zaman dövenler yazar. Eflatun’a sormuşlar, doğru nedir diye, “Doğru, güçlü olanın söylediği şeydir.” demiş. Bu durum sanıyorum ki çoğu zaman tarih anlayışı için de geçerlidir.

Davut Bayraklı, söz konusu duruma dair birçok ilginç örnekler de veriyor. Mesela Osmanlı Devleti’nin hâkimiyeti ele alınırsa şöyle bir durumla karşılaşıyoruz: Batılılar bize sömürgeci diyorlar, biz de kabul etmiyoruz. Bununla ilgili güzel bir tespiti geçenlerde vefat eden tarihçimiz Halil İnalcık yapmıştı. Gazetelerdeki son söyleşilerinden birisinde: “Osmanlı İmparatorluğu uydurma bir laftır. Osmanlı kendine imparatorluk demedi, ‘Devlet-i Aliye-yi Osmaniye’ dedi. Yani ‘Yüce Osmanlı Devleti.’ Aliye’nin a’sını da uzatmadan söyleyeceksiniz.” (Hürriyet) Burada İnalcık ve Bayraklı’nın aynı minvalde konuştuğunu düşünüyorum. Yazar, bizim bu emperyal durumu kabul etmediğimizi, örnek olarak da yönettiğimiz ülkelerdeki insanların hâlâ Türkçe bilmemelerini gösterdiğimizi şu cümlelerle ifade ediyor: “Mesela Afrika’nın neredeyse yarısı İngilizce, diğer yarısı da Fransızca konuşuyor. Ama Sırplar hem Hıristiyanlıklarını koruyorlar hem de Türkçe bilmiyorlar. Bu binlerce Türk tarihçiye göre sömürmediğimizi kanıtlıyor. On binlerce Batılı tarihçi içinse hiçbir anlam ifade etmiyor. İngilizlere sorarsan Çanakkale Savaşı yüzünden Birinci Dünya Savaşı iki yıl uzadı ve yüzbinlerce insan boş yere öldü. Bunun sorumlusu da Türkler!”

Konuşan Tarih’in Cevapları

Orta Çağ Dönemi, Osmanlı’nın nasıl durdurulacağı, Fransız Devrimi’nin bir burjuva devrimi olup olmadığı, İstanbul’un kurtuluşu, Sultan Abdülaziz Suikastı, Almanlarla niçin ittifak ettik, Srebrenitsa Soykırımı, bir Osmanlı aydını İbrahim Müteferrika, kitaptaki konulardan sadece birkaçı. Sosyal medyada, arkadaş ortamlarında, üniversite kantinlerinde her an açılabilecek başlıca tartışma konularına yönelik cevaplar, bu çalışmada fazlasıyla yer alıyor. Kitaba takdim yazan Mümin Munis, eserin farklı bir yönüne daha dikkat çekiyor: “Bilgi ve belge yığınları arasında ideolojik tartışmalara gömülürken tarihin esas fonksiyonunun göz ardı edilmesi de zihnimizdeki tarih felsefesi ile ilgili boşluğu doldurmadığımızı açıkça göstermektedir. Bayraklı’nın eseri, tarihi hadiselerin nasıl değerlendirilmesi konusunda farklı ve derin bir bakışı, orijinal bir üslupla ele almaktadır. Hem çalışmanın gerekliliği hem de yazılanların üslup ve tarzı bakımından bu çalışmanın diğerlerinden ayrılacağına şüphe yoktur.”

Sermayenin Zincir Kırma Cezası: Darbeler

Konuşan Tarih kitabındaki bana göre en ilginç bölümlerinden birisinde, darbeler konusuna değinilmiş. Bayraklı’nın bu konuda söylediği, meselenin yalnızca Amerika meselesi olmadığı konusudur. “Bugün Amerika, dün İngiltere, yarın Fransa! Gerçekteyse tam adı sermaye… Yani dünyada sermayeyi elinde tutan kesimin avucunun içine aldığı ve politikalarına yön verdiği devletler. Sermaye, bu devletleri kullanarak diğer devletlere sızıyor ve ne zaman birileri bu zinciri kırmaya kalkışsa sermaye, o devlet içindeki uzantılarını harekete geçiriyor.” (s.41) Türkiye’de yaşanan son olaylar ve darbe girişimi, bu konunun vahametini gösteriyor. Niçin bu işlerin başımıza geldiğinin de cevabı sanırım bu oluyor. Türkiye zincirlerini kırmaya çalıştıkça dünyadaki sermaye odakları bundan fazlasıyla rahatsız oluyorlar.

Yazar, 1960 darbesini de güzel ve özet bir şekilde açıklamış. Adnan Menderes, ABD başta olmak üzere, başlangıçta Batı’nın desteğine sahipti. Tek parti politikalarının kapalı yapısı kırılacak, Türkiye dünyaya daha fazla açılacaktı. Bu Türkiye için de bir ihtiyaçtı aslında. Dünyadaki gelişmelerin gerisinde kalıyorduk giderek. Bir açılım lazımdı ama bunun riski de Batı sermayesinin avucuna düşmekti. Ne var ki artık bu açılım kaçınılmaz olmuştu. Menderes iktidara geliyor ve Batılılarla ilişkiler iyileşiyor. Ancak kaçınılmaz şey gerçekleşti. Batılılar Türkiye’yi giderek daha fazla kontrol etmeye başlıyor, buna karşı doğal bir refleks harekete geçiyor ve işi dengelemek için Sovyetler Birliği’yle ilişkiler geliştirilmeye çalışılıyor. Sonra darbe geliyor. Bayraklı, darbenin tek sebebinin bu olmadığını fakat bizim için belli periyotlar halinde bu sürecin tekrarlanmasının adeta bir kanun haline geldiğini belirtiyor. Ne var ki 15 Temmuz akşamı ilk defa iki yüzyıllık darbeler geleneğinden ve zincirlerimizden kurtulduğumuza inanıyorum. Bu sefer halk darbecilere geçit vermemiştir. Bu yönüyle asıl şimdi tam anlamıyla bir millet olduğumuzu düşünüyorum.

 

 

Arif Akbaş

 

 

 

Tweet

Bir cevap yazın Cancel reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki Yazı

Edebifikir Söyleşileri

Sonraki Yazı

Derisini Değiştiren Yılanın Hayreti – 7

İlgili Yazılar

  • Yeni Kitaplar, Yeni Ufuklar

    EdebiFikir
    Ahlâk – Ömer Türker Bu kitap,...
  • İslam Tarih Felsefesi Bibliyografyası

    Sizden Gelenler
    Tarih felsefesi, tarihi süreçte rol...
  • 1

    Soruların Peşinde Bir Ömür

    Sizden Gelenler
    İhsan Fazlıoğlu’nu, ilk kez lise...
  • Medeniyetin Temelleri

    Sizden Gelenler
    Medeniyetin Temelleri, ünlü Amerikan...
Facebook
Twitter
YouTube
Instagram

Son Yorumlar

  • Duatepe için sıkıntolog
  • Duatepe için analist
  • Aklı Kullanma Kılavuzu için Yolcu
  • Muhafazakâr Entelektüel Olmanın 10 Şartı için gergin muhafız
  • 03:50 için Hatice Kızıltoprak
  • Muhafazakâr Entelektüel Olmanın 10 Şartı için Hava kaçıran sibop
  • Horasan’da Şeytan Bulunur mu? için Yolcu
  • Yarası olana bant, olmayana yara için Yolcu
  • İzlenmesi Gereken On Beş Tarih Belgeseli için Pörsümüş Beyaz Kulaklık Cakı
  • İzlenmesi Gereken On Beş Tarih Belgeseli için Yolcu

Çok Okunanlar

  • Türkçe Sözlükleri
  • Doğruluk ve Gerçeklik
  • Ayrılık Sevdaya Dahil
  • “Kuyruklu Yıldız Altında Bir İzdivaç” Romanında Kadın
  • Niçin Sevdiniz?
  • “İyi de çocuk pencereden de düşebilir!”
  • Herkese Selam Sana Hasret
  • Poetika Kelimesinin Tanımı ve Mahiyeti
  • Suyum Unum Buğdayım
  • Ölüm Risalesi

Yazarlar

  1. Adem Suvağcı
  2. Bahadır Dadak
  3. Bilal Can
  4. Celal Kuru
  5. Cüneyt Dal
  6. Davut Bayraklı
  7. Feyyaz Kandemir
  8. İbrahim Halil Aslan
  9. Mehmet Erikli
  10. Mehmet Raşit Küçükkürtül
  11. Mücahit Emin Türk
  12. Muhammed Furkan Kâhya
  13. Muhammet Emin Oyar
  14. Ömer Ertürk
  15. Ömer Can Coşkun
  16. Sizden Gelenler
  17. Süleyman Mete
  18. Sulhi Ceylan

Son Eklenenler

  • 1. Ümraniye Kitap Fuarı

    EdebiFikir
    12.12.2019

  • Duatepe

    Sulhi Ceylan
    11.12.2019

  • Mantık Atölyesi Ders Notları (11. Hafta)

    EdebiFikir
    10.12.2019

  • sana kanayan yarasını ısmarlamış bir şarkı

    Bilal Can
    09.12.2019

  • İzlenmesi Gereken On Beş Tarih Belgeseli

    Ömer Ertürk
    06.12.2019

Çok Okunanlar

  • Türkçe Sözlükleri
  • Doğruluk ve Gerçeklik
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • Ayrılık Sevdaya Dahil
  • İletişim
  • “Kuyruklu Yıldız Altında Bir İzdivaç” Romanında Kadın
  • Niçin Sevdiniz?
  • “İyi de çocuk pencereden de düşebilir!”

Kategoriler

  • 2119
  • Buz Gibi Ofsayt!
  • Cemil Meriç
  • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
  • Deneme
  • Dergi
  • Dosyalar
  • Edebifikir Haber Ajansı
  • Fikir
  • Günlük
  • Haber
  • Hatıra Saklama Ofisi
  • Haykırış
  • Hikâye
  • Hikmet
  • İsmet Özel
  • Karikatür
  • Kitap
  • Kitap Pusulası
  • Mektup
  • Mısra Güzeli
  • Nümayiş
  • Orada Neler Oluyor?
  • Poetika
  • Portre
  • Sezai Karakoç
  • Şiir
  • Sinema
  • Sorgulama
  • Söyleşi
  • Sözlük
  • Vasiyetim
  • Video

Sayfalar

  • Ana Sayfa
  • Derin Yapılanma
  • Dosyalar
  • İletişim
  • Racon
  • Sen de Yaz

Seçmeler

  • 4

    Yarası olana bant, olmayana yara

    By Sizden Gelenler
    Bir tıkanmışlığın içinde, bir...
  • Anasayfa
  • İletişim
Copyright 2017 - Tüm hakları Edebifikir.com'a aittir...