Yazılar:
  • Geçmiş Zaman Sancısı
  • Küçüklüğümün Sayrılarevinde Yangın
  • Peri Masalı Felakete Dönüşürse
  • Yahyâ’ya Mektup - 4
  • Edebifikir Anketi: Abdullah Yalın Karadağ
  • Olağan Hikâye’nin Dördüncü Sayısı Çıktı
EdebiFikir logo
eylem bir kız ismi değildir!
  • Anasayfa
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • İletişim
  • Kategoriler
    • Buz Gibi Ofsayt!
    • Deneme
    • Dergi
    • Edebifikir Haber Ajansı
    • Fikir
    • Günlük
    • Haber
    • Hatıra Saklama Ofisi
    • Haykırış
    • Hikâye
    • Hikmet
    • Karikatür
    • Mektup
    • Mısra Güzeli
    • Kitap
    • Nümayiş
    • Poetika
    • Portre
    • Söyleşi
    • Şiir
    • Sinema
    • Sorgulama
    • Video
  • Dosyalar
    • Cemil Meriç
    • İsmet Özel
    • Kitap Pusulası
    • Sezai Karakoç
    • Vasiyetim
    • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
    • Sözlük
    • 2119
    • 2050
    • Devrim
    • Yenilgi
  • Anasayfa
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • İletişim
  • Kategoriler
    • Buz Gibi Ofsayt!
    • Deneme
    • Dergi
    • Edebifikir Haber Ajansı
    • Fikir
    • Günlük
    • Haber
    • Hatıra Saklama Ofisi
    • Haykırış
    • Hikâye
    • Hikmet
    • Karikatür
    • Mektup
    • Mısra Güzeli
    • Kitap
    • Nümayiş
    • Poetika
    • Portre
    • Söyleşi
    • Şiir
    • Sinema
    • Sorgulama
    • Video
  • Dosyalar
    • Cemil Meriç
    • İsmet Özel
    • Kitap Pusulası
    • Sezai Karakoç
    • Vasiyetim
    • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
    • Sözlük
    • 2119
    • 2050
    • Devrim
    • Yenilgi

Küreselleştikçe Batılılaşan Dünya

EdebiFikir  |  02/01/2021  |  Kategori : Kitap   |  Okunma:1.688

1

Künye: Küreselleştikçe Batılılaşan Dünya, İbrahim Aksu, Mostar Yayınları, 1. Baskı, Nisan 2020, İstanbul.

***

Kelimeler kaybolduğunda, onların işarette bulunduğu olgular, anlamlar ve duygular da hafızalardan kaybolmaya yüz tutar. Dilimizde olmayanın dünyamızda da olması mümkün değildir. Bundan dolayı da dilimizin sınırlarının dünyamızın sınırları olduğu ileri sürülmüştür. (Sayfa 36)

(…) her kelimenin sahip olduğu kendine has bir kimlik, bir doku bulunmaktadır: Fonetik, içerik ve ağırlık. Fonetik ile kastedilen, kelimenin sesi ve ritmi, diğer bir deyişle tınısıdır. İçerik ile anlatılmak istenen, bünyesinde barındırdığı anlamlardır. Ağırlık ise, kelimenin yıllar içerisinde kazandığı etki kapasitesidir. (Sayfa 38)

Latin harflerine geçişin dil devriminin yalnızca ilk ayağını oluşturduğu gerçeğini bu noktada önemle vurgulamamız gerekmektedir. Sonraki süreçte, bu ilk adımı dilde sözcük ve kavram düzeyinde gerçekleştirilecek inkılap takip edecektir. İlkine nazaran bunun sessiz bir devrim olduğunu belirtebiliriz. (Sayfa 46)

Tıpkı tek tek bireyler gibi, gerçekleştirilmiş her türden eylemin de manevi bir kimliğinin bulunduğunu varsayabiliriz. Çünkü onlar da biriciktir ve bütünüyle aynı şekilde tekrar edilmeleri mümkün değildir. (Sayfa 57)

Şayet kötülüğü gidermekte samimi isek kötülüğün kimliğini tespit, bizim için iyi bir başlangıç noktası olabilir. Kamuyu ilgilendiren bir kötülük söz konusu olduğunda bunu yapmamanın orta ve uzun vadede bir topluma ödettiği paha ise “nemelazımcılık”tır. (Sayfa 59)

 (…) tıpkı maddi cesaret gibi fikri cesaretin varlığı da er meydanında yani menfaatlerin tehlikede ve zararların muhtemel olduğu hallerde sınanır. Onu erdem yapan da zaten bu özelliğidir. (Sayfa 64)

 (…) nasıl ki maddi cesaret için asgarî bir maddi kuvvet, savaş bilgisi ve tecrübesi gerekiyorsa ve bunlar olmadığı vakit sergilenecek eylemler gözü karalık yahut cahil cesareti halini alacaksa –ki bunlar erdem değildir- fikrî cesaret için de benzer bir durum söz konusudur. Onun için de asgarî bir fikrî kuvvet, bilgi ve de tecrübe gerekmektedir. (Sayfa 65)

Ancak unutmamak gerekir, herhangi bir eylemin erdeme uygun kabul edilebilmesinin bazı şartları bulunmaktadır ve bu şartlar şüphe için uygulandığında şöyle bir tabloyla karşılaşmaktayız. Öncelikle erdem kabul edilecek şüphe, aklın sınırlarını zorlamamalı, makul olmalıdır. Bir diğeri ve en önemlisi ise, şüphe hakikatle karşı karşıya gelmemelidir. Başka bir deyişle, bir yerde sahih ve muteber kaynakların şahitliği bulunuyorsa, orada şüpheye yer yoktur! (Sayfa 70)

(…) bizler ve daha geniş çerçevede de içinde yaşadığımız tüm bu âlem, Allah Teâlâ’nın sonsuz cömertliğinin bir neticesidir. (Sayfa 73-74)

(…) metafizik anlamı itibariyle denilebilir ki, en cömert kişi, kalbini manevi hastalıklardan en çok arındıran ve nefsini dünyevî emellerden kurtarıp en iyi terbiye eden kimsedir. (Sayfa 74)

(…) tabiat, ilahî kudretin hükmü altında kendisini tüm imkânları ve faydaları ile kesintisiz biçimde ve hiçbir karşılık beklemeksizin cömertçe insana sunmaktadır. Tabiatın insana karşı cömertliğinden bahsedildiğinde işte bu olguya işaret edilmektedir. (Sayfa 75)

Kelime kökü itibariyle “itaat etmek, boyun eğmek, mütevazı olmak” manalarını taşıyan huşû, sözlükte “kişinin kendi varlığının dahi farkına varamayacak derecede karşısında bulunduğu şeyin heybetine ve cazibesine kapılması” anlamına gelmektedir. (Sayfa 80-81)

Ancak saygı, yalnızca gerçeğin ve doğrunun, iyinin ve güzelin hakkıdır. Bu nedenle de bizler sadece hakikat, doğru, iyi ve güzel gördüğümüz kişilere ve şeylere, fikirlere ve eylemlere saygı, hürmet duyarız. Bunların dışındakiler ancak nezaketin konusu olabilirler. Kaldı ki ne nezaketin ne de saygının nesnesi olabilecek şeyler ve durumlar da vardır. (Sayfa 87)

Kapitalizm; dinleri, dinî inanışları, pek çok noktada takip etmektedir. Dinlerin, insanlardan kayıtsız iman talep ettikleri gibi kapitalizm de onlardan mutlak bir bağlılık bekler; alternatif bir ekonomik sisteme yönelmek suretiyle kendisine ortak koşulmasını kabullenmez. (Sayfa 100)

Bilge mimar Turgut Cansever’in söylediği gibi, sadelik aza razı olmak demek ise, zühd de bunu bir yaşama üslubu seviyesine çıkarmanın adıdır. (Sayfa 103)

Modernizm insanı ziyadesiyle bireyselleştirmiş ve insanî ilişkileri ahlâkî boyutu da olan bir hadise olmaktan çıkarıp basit ve değersiz bir ihtiyaç alışverişi haline getirmiştir. (Sayfa 114)

(…) popüler kültür husûsen ahlâk çerçevesinde özgürlük iddiasında bulunduğunda bununla kastettiği, manevi değerlerden kurtulabilme, insanî hassasiyetlerden sıyrılabilme, ahlâkın çizdiği sınırlardan âzâde olabilme imtiyazıdır. (Sayfa 126)

(…) bilim ve ilerlemenin olguculuk tarafından yeni otorite haline getirilişi, önce genel anlamıyla tarihî ve sonrasında da tarihsel sayılabilecek her şeyi yerinden etmiştir. Onun koltuğunun yeni sahibi artık yüzü yalnızca geleceğe bakmakta olan ve geleceğin yani mutlak iyinin vasıtası kabul edilen bir şimdidir. (Sayfa 136-137)

Her ne kadar hukuk ve ahlâk arasında ilk bakışta kategorik olarak belirli bir ayrım yapılabilmesi söz konusu ise de hukukun aynı zamanda ahlâkî değer de üreteceği, altı çizilmesi gereken mühim bir noktadır. (Sayfa 150)

Mutasavvıflar kalbin, insanın maddî yönünün, yani bedeninin hayatiyetini devam ettiren bir organ olmasının yanında; duygu, idrak, vicdan ve iradenin merkezi kabul edilmesi hasebiyle insanın manevi yönünün, yani ruhunun da canlılığını temin ettiğini belirtmişlerdir. (Sayfa 156)

Dolayısıyla kalp ile düşünmek, vicdan sahibi olmak demektir. Diğer bir deyişle hem düşüncemizin hem de o düşüncenin neticesi olacak eylemimizin her anında vicdanımıza danışmayı bir meleke haline getirmektir. Aralarına uzak mesafeler girmiş akıl ve vicdanı buluşturmaktır. (Sayfa 158)

Edebifikir

Tweet

1 Yorum

  1. anti kapitalist sistem 02.01.2021 15:29:56

    dün gece okumayı bitirdiğim kitap. tavsiye edebileceğim kitaplar listesine eklenmiştir. tevafuk odur ki sabah edebifikir’de bu yazıyı gördüm.

    kitabın içinde yer alan bazı kavramların daha derin işleneceği eserlerin de gelmesini bekliyorum. genelde konular yeterli düzeyde ilenmiş gibi görünüyor. kapitalist sistem, beklentileri, bizlere getirdiği alışkanlıklar güzel irdelenmiş. bu açıdan genel hatları güzel çiziyor. ancak bir kitap yada bir bölüm ile çözüm önerisi de sunulmalı diye düşünüyorum.

    Cevapla

Bir cevap yazın Cancel reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki Yazı

Edebifikir Oku, Kendi Nefsine Alaycı Bir Tebessüm Bırak

Sonraki Yazı

Birilerinin Suyu ve Ateşi Olmak

İlgili Yazılar

  • Peri Masalı Felakete Dönüşürse

    Adem Suvağcı
    Gerçek adı Eric Arthur Blair olan...
  • Yetişin Gençler

    EdebiFikir
    Yetişin Gençler, Ergenlikten...
  • Yeni Tür Bir “Aradalık” Olarak: Küreselleşme ve Postmodernizm

    Sizden Gelenler
    Hodgson, “Eğer XVI. yüzyılda...
  • 1

    “İtiraf Et! Artık Tek Gerçekliğe İnanmıyorsun”

    Adem Suvağcı
    Platon’un modern mağara alegorisi...
Facebook
Twitter
YouTube
Instagram

Edebifikir Radyo

Son Yorumlar

  • Geçmiş Zaman Sancısı için İhsanbul
  • Yahyâ’ya Mektup – 4 için körlük
  • Midye Karanlığı için Bilmesendeolur
  • Mutlu Olma Sakın için bu havaya bir attar dükkanı
  • Midye Karanlığı için EdebiFikir
  • Midye Karanlığı için sümeyye
  • Midye Karanlığı için Dilşad
  • Kitap Ödüllü Absürt Test için Galip
  • Edebifikir Anketi: Yunus Emre Özsaray için Abdullah Yalın
  • Kitap Ödüllü Absürt Test için ihsan

Çok Okunanlar

  • Ayrılık Sevdaya Dahil
  • Türkçe Sözlükleri
  • Doğruluk ve Gerçeklik
  • Poetika Kelimesinin Tanımı ve Mahiyeti
  • Niçin Sevdiniz?
  • Suyum Unum Buğdayım
  • Ölüm Risalesi
  • “İyi de çocuk pencereden de düşebilir!”
  • Herkese Selam Sana Hasret
  • Genç Werther’in Acıları

Yazarlar

  1. Abdullah Karaca
  2. Adem Suvağcı
  3. Bahadır Dadak
  4. Bilal Can
  5. Celal Kuru
  6. Cüneyt Dal
  7. Davut Bayraklı
  8. Feyyaz Kandemir
  9. İbrahim Halil Aslan
  10. Mehmet Erikli
  11. Mehmet Raşit Küçükkürtül
  12. Mücahit Emin Türk
  13. Muhammed Furkan Kâhya
  14. Muhammet Emin Oyar
  15. Ömer Ertürk
  16. Ömer Can Coşkun
  17. Sizden Gelenler
  18. Süleyman Mete
  19. Sulhi Ceylan

Son Eklenenler

  • Geçmiş Zaman Sancısı

    Sizden Gelenler
    09.04.2021

  • Küçüklüğümün Sayrılarevinde Yangın

    Sizden Gelenler
    08.04.2021

  • Peri Masalı Felakete Dönüşürse

    Adem Suvağcı
    07.04.2021

  • Yahyâ’ya Mektup – 4

    Celal Kuru
    06.04.2021

  • Edebifikir Anketi: Abdullah Yalın Karadağ

    EdebiFikir
    05.04.2021

Çok Okunanlar

  • Ayrılık Sevdaya Dahil
  • Türkçe Sözlükleri
  • Doğruluk ve Gerçeklik
  • Poetika Kelimesinin Tanımı ve Mahiyeti
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Niçin Sevdiniz?
  • Derin Yapılanma
  • Suyum Unum Buğdayım
  • Ölüm Risalesi

Kategoriler

  • 2050
  • 2119
  • Buz Gibi Ofsayt!
  • Cemil Meriç
  • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
  • Deneme
  • Dergi
  • Devrim
  • Dosyalar
  • Edebifikir Haber Ajansı
  • Fikir
  • Genel
  • Günlük
  • Haber
  • Hatıra Saklama Ofisi
  • Haykırış
  • Hikâye
  • Hikmet
  • İsmet Özel
  • Karikatür
  • Kitap
  • Kitap Pusulası
  • Mektup
  • Mısra Güzeli
  • Nümayiş
  • Orada Neler Oluyor?
  • Poetika
  • Portre
  • Sezai Karakoç
  • Şiir
  • Sinema
  • Sorgulama
  • Söyleşi
  • Sözlük
  • Vasiyetim
  • Video
  • Yenilgi

Sayfalar

  • Ana Sayfa
  • Derin Yapılanma
  • Dosyalar
  • İletişim
  • Racon
  • Sen de Yaz

Seçmeler

  • 4

    Edebifikir Kitap Sohbetleri Başlıyor

    By EdebiFikir
    Edebifikir kitap okuma programlarına...
  • Anasayfa
  • İletişim
Copyright 2017 - Tüm hakları Edebifikir.com'a aittir...