Yazılar:
  • Üç İstanbul Tek Devrim
  • Yalnızlığın Mabedi
  • Geçmiş Zaman Sancısı
  • Küçüklüğümün Sayrılarevinde Yangın
  • Peri Masalı Felakete Dönüşürse
  • Yahyâ’ya Mektup - 4
EdebiFikir logo
eylem bir kız ismi değildir!
  • Anasayfa
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • İletişim
  • Kategoriler
    • Buz Gibi Ofsayt!
    • Deneme
    • Dergi
    • Edebifikir Haber Ajansı
    • Fikir
    • Günlük
    • Haber
    • Hatıra Saklama Ofisi
    • Haykırış
    • Hikâye
    • Hikmet
    • Karikatür
    • Mektup
    • Mısra Güzeli
    • Kitap
    • Nümayiş
    • Poetika
    • Portre
    • Söyleşi
    • Şiir
    • Sinema
    • Sorgulama
    • Video
  • Dosyalar
    • Cemil Meriç
    • İsmet Özel
    • Kitap Pusulası
    • Sezai Karakoç
    • Vasiyetim
    • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
    • Sözlük
    • 2119
    • 2050
    • Devrim
    • Yenilgi
  • Anasayfa
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • İletişim
  • Kategoriler
    • Buz Gibi Ofsayt!
    • Deneme
    • Dergi
    • Edebifikir Haber Ajansı
    • Fikir
    • Günlük
    • Haber
    • Hatıra Saklama Ofisi
    • Haykırış
    • Hikâye
    • Hikmet
    • Karikatür
    • Mektup
    • Mısra Güzeli
    • Kitap
    • Nümayiş
    • Poetika
    • Portre
    • Söyleşi
    • Şiir
    • Sinema
    • Sorgulama
    • Video
  • Dosyalar
    • Cemil Meriç
    • İsmet Özel
    • Kitap Pusulası
    • Sezai Karakoç
    • Vasiyetim
    • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
    • Sözlük
    • 2119
    • 2050
    • Devrim
    • Yenilgi

Lanetli Sınıf

Bilal Can  |  08/05/2013  |  Kategori : Kitap   |  Okunma:3.860

1

Bilal Can, Lanetli Sınıf’ı yazdı. Ne mutlu bana ki lahmacun yiyebiliyorum!

***

Sakinliği ve sükûneti içilen bir yudum çayın tadında arar onlar. Kara çocuklar. Onlar beyaz karın dondurduğu içli bir türküde boy gösteren düğün başlarında mendili en yükseklerde sallayan ve çıkmaz sokaklara kurdukları evleriyle siyah benizli ama beyaz yürekli çocuklar. En çok bizler. Bizler kentlerin varoş mahallelerinde büyüyen ve ellerindeki salçalı ekmeği en güzel yemeğe karşı kullanan. Açlığın ve susuzluğun boy gösterdiği bir sevme arifesinde sevmeyi kalbinin on ikisinden hedef tahtası gibi kullanan. En hüzünlü, en serkeş, ama kalbindeki iman ve yüzünde sadaka niyetine taşıdığı gülücüklerle metropol kaldırımlarında boy gösteren, delik ayakkabılı, onurunu yerlerde gezdirmeyen, haklı gururunu, toprakla bir eden, toprak gibi insanlar… Kara çocuklar.

Kara çocuklar bir manifestodur. Başkalarının lanetli sınıf diye adlandırdığı insanlardır onlar. Onlar kara lastikleri yakıp yüzlerinin esmerliğini daha da esmerleştirip bir zenci gibi ortalıkta gezenlerdir. Bir zencinin esmerle arasındaki tek fark belki de budur.

İdris Özyol bu ülkenin insanları arasında yüreği yananlardan. Hayatına sığdırdığı iki kitabı var. Lanetli sınıf diye adlandırdığı seri 1 ve 2. Biri “Ne Mutlu Lahmacun Yiyebiliyorum” diye mutluluğunu o kadar büyük şeylerde aramayan bir adamın resmi diğeri ise  “Overlokçu Kıza İlan-ı Aşk” diye sevdalı bir sahifeler birleşimi.

Lanetli Sınıf 1- Ne Mutlu Lahmacun Yiyebiliyorum

126 sayfalık bir kitapta 58 başlık altında birleştirmiş yazılarını. Yazıları deneme türünde ama şiirselliği ve agresif cümleleri ile kalpte yer edinen, sert, muzip, delikanlı, sataşan, savaşan cümleler birleşimden oluşmuş bir kitap.

Yazdıkları savaşır gibi, kavga eder gibi, dövüşür gibidir Özyol’un. O öyle bilindik naif cümlelerle konuşmaz. Kurduğu cümlelerinde içi acıyan, sızlayan, yanan, içinde bir kor taşıyan bir adamın -adamların- resmini çizmeye çalışır. Kara çocukların. Kara çocukların destancısıdır o. Belki biraz abartı gibi gelecek ama o Homores’un İlyada’sının Kara Çocuklar versiyonunu yazmıştır. Onun yazdıklarının toplamını birleştirdiğimizde karşımıza bir cümle çıkar ki o da Sezai Karakoç’un  “Yenilgi yenilgi büyüyen bir zafer vardır” ifadesiyle belirttiği cümledir.

Yenilgi Yenilgi Büyüyen Bir Zafer Vardır

Sırların sırrına ermek için o anahtarı kalbinin en ücrasında aşk ile tutar yazar. O anahtarla açar diğer kalpleri. Bir sırrı olduğu açık.  “Derdime vakıf olan simurg bile çaresiz” sözünü bir şairin ağzından kendi kalemiyle aşikâr etmeye çalışır.

İdris Özyol’un yazılarında biz’i okur insan. Biz’in kim olduğunu, biz’in nerden geldiğini, biz’in yaşayış tarzını, kısaca her şeyini görebilirsiniz. Kara çocuklar’ın efsaneleşmiş hikâyesini bu kısa kısa ama etkili denemelerle okuduk ve gördük. O anlatılan kentin varoş sokaklarında büyüyen biz’lerdi, hepsi biz’di.  “Çünkü biz’e bencillik değmeyecek kadar ekmeğimizi, ocağımızı, badanalı odalarımızı paylaşacağımız kalplerimiz vardı.”

Özyol’un dili savaş açar gibi serttir. Yozlaşmaya ve kapitalist düzenin çarkına çomak koymak kadar eylemsel sözleri ve cümleleri barındırır içinde. Ama bu sertlik içindeki şiirsellik, akıcılık, insanın beynine değerken kalbini de okşayan türden.

“Bir insanın ihaneti gözlerini, saçlarını, bıyıklarını, elbiselerini, çocukluğunu reddettiği gün başlar” diyecek kadar özlü, anlamlı ve düşünceli sözlerle bize mesaj veren ve bizi bizden biri olarak kendiliğinden anlatan bir yazardır Özyol.

Lanetli Sınıf 2-  Bir Overlokçu Kıza İlan-ı Aşk

“Ey bana, aynalara karşı acımasız olmayı ve tıraş olurken yüzümü kesmeyi öğreten isim, gel ve kandan korkmadığımı gör. Kanamak hoşuma gidiyor benim. Bu nedir! Her soruya parmak kaldıranları vurun be! Vurun kendini tarifte zorlananları.”

İkinci kitabı olan ”Bir Overlokçu Kıza İlan-ı Aşk” kitabı birinci kitabın hem devamı niteliğinde hem de değil. Ele aldığı konular bakımından benzerlik gösterse de. Yine sert ve agresif cümle örgüsü içinde birinci öznesi kara çocuklar olan bir manifesto niteliğinde kitap.

48 denemeyi sıra sıra okuyoruz. Hiçbir satırını atlamadan. Çünkü her satır birbirine zincirle bağlı. Hangisini çekerseniz cümle ile birlikte içinize düşer.

İlk kitabına göre daha güncel yazılarla karşılaştığımız bu kitabında sert ünsüzlerin çokluğu yine karşımıza çıkmaktadır biraz ironiyle birlikte.

“Katilimi seçme hakkı tanınsaydı bana, ürkekliği ve gaddarlığı aynı anda yaşayan ve her iki haleti ruhiye içinde yanardöner bir eşya gibi gidip gelen bu halkı seçerdim. En sahicisi bu olurdu herhalde ölümün”

Tweet

1 Yorum

  1. yenidoğan 12.09.2013 08:43:07

    bilal can’a beni bu kitaptan haberdar ettiği için teşekkür ediyorum.

    Cevapla

Bir cevap yazın Cancel reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki Yazı

İki Miras

Sonraki Yazı

Babalar Bir Kere Sevildi mi Hemen Kısalıp Ölüyor

İlgili Yazılar

  • Üç İstanbul Tek Devrim

    EdebiFikir
    Kimi romanlar sayesinde girift...
  • Peri Masalı Felakete Dönüşürse

    Adem Suvağcı
    Gerçek adı Eric Arthur Blair olan...
  • Yetişin Gençler

    EdebiFikir
    Yetişin Gençler, Ergenlikten...
  • Yeni Tür Bir “Aradalık” Olarak: Küreselleşme ve Postmodernizm

    Sizden Gelenler
    Hodgson, “Eğer XVI. yüzyılda...
Facebook
Twitter
YouTube
Instagram

Edebifikir Radyo

Son Yorumlar

  • Geçmiş Zaman Sancısı için İhsanbul
  • Yahyâ’ya Mektup – 4 için körlük
  • Midye Karanlığı için Bilmesendeolur
  • Mutlu Olma Sakın için bu havaya bir attar dükkanı
  • Midye Karanlığı için EdebiFikir
  • Midye Karanlığı için sümeyye
  • Midye Karanlığı için Dilşad
  • Kitap Ödüllü Absürt Test için Galip
  • Edebifikir Anketi: Yunus Emre Özsaray için Abdullah Yalın
  • Kitap Ödüllü Absürt Test için ihsan

Çok Okunanlar

  • Ayrılık Sevdaya Dahil
  • Türkçe Sözlükleri
  • Doğruluk ve Gerçeklik
  • Poetika Kelimesinin Tanımı ve Mahiyeti
  • Niçin Sevdiniz?
  • Suyum Unum Buğdayım
  • Ölüm Risalesi
  • “İyi de çocuk pencereden de düşebilir!”
  • Herkese Selam Sana Hasret
  • Genç Werther’in Acıları

Yazarlar

  1. Abdullah Karaca
  2. Adem Suvağcı
  3. Bahadır Dadak
  4. Bilal Can
  5. Celal Kuru
  6. Cüneyt Dal
  7. Davut Bayraklı
  8. Feyyaz Kandemir
  9. İbrahim Halil Aslan
  10. Mehmet Erikli
  11. Mehmet Raşit Küçükkürtül
  12. Mücahit Emin Türk
  13. Muhammed Furkan Kâhya
  14. Muhammet Emin Oyar
  15. Ömer Ertürk
  16. Ömer Can Coşkun
  17. Sizden Gelenler
  18. Süleyman Mete
  19. Sulhi Ceylan

Son Eklenenler

  • Üç İstanbul Tek Devrim

    EdebiFikir
    15.04.2021

  • Yalnızlığın Mabedi

    Sulhi Ceylan
    14.04.2021

  • Geçmiş Zaman Sancısı

    Sizden Gelenler
    09.04.2021

  • Küçüklüğümün Sayrılarevinde Yangın

    Sizden Gelenler
    08.04.2021

  • Peri Masalı Felakete Dönüşürse

    Adem Suvağcı
    07.04.2021

Çok Okunanlar

  • Ayrılık Sevdaya Dahil
  • Türkçe Sözlükleri
  • Doğruluk ve Gerçeklik
  • Poetika Kelimesinin Tanımı ve Mahiyeti
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Niçin Sevdiniz?
  • Derin Yapılanma
  • Suyum Unum Buğdayım
  • Ölüm Risalesi

Kategoriler

  • 2050
  • 2119
  • Buz Gibi Ofsayt!
  • Cemil Meriç
  • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
  • Deneme
  • Dergi
  • Devrim
  • Dosyalar
  • Edebifikir Haber Ajansı
  • Fikir
  • Genel
  • Günlük
  • Haber
  • Hatıra Saklama Ofisi
  • Haykırış
  • Hikâye
  • Hikmet
  • İsmet Özel
  • Karikatür
  • Kitap
  • Kitap Pusulası
  • Mektup
  • Mısra Güzeli
  • Nümayiş
  • Orada Neler Oluyor?
  • Poetika
  • Portre
  • Sezai Karakoç
  • Şiir
  • Sinema
  • Sorgulama
  • Söyleşi
  • Sözlük
  • Vasiyetim
  • Video
  • Yenilgi

Sayfalar

  • Ana Sayfa
  • Derin Yapılanma
  • Dosyalar
  • İletişim
  • Racon
  • Sen de Yaz

Seçmeler

  • 4

    Ontolojik Bir Sorunsal Olarak Sulhi Ceylan Öykücülüğünde Nutella’sızlık Sendromu

    By Bahadır Dadak
      Bahadır Dadak,  Sulhi Ceylan...
  • Anasayfa
  • İletişim
Copyright 2017 - Tüm hakları Edebifikir.com'a aittir...