Yazılar:
  • Ah Kılıcı - II
  • İlk Taşı Kim Atsın?
  • O Belde
  • Nutellanâme
  • Balığın Karnı
  • Sorgulama Dosyası: Gökdelenler
EdebiFikir logo
eylem bir kız ismi değildir!
  • Anasayfa
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • İletişim
  • Kategoriler
    • Buz Gibi Ofsayt!
    • Deneme
    • Dergi
    • Edebifikir Haber Ajansı
    • Fikir
    • Günlük
    • Haber
    • Hatıra Saklama Ofisi
    • Haykırış
    • Hikâye
    • Hikmet
    • Karikatür
    • Mektup
    • Mısra Güzeli
    • Kitap
    • Nümayiş
    • Poetika
    • Portre
    • Söyleşi
    • Şiir
    • Sinema
    • Sokağın Nabzı
    • Sorgulama
    • Video
  • Dosyalar
    • Cemil Meriç
    • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
    • Devrim
    • İsmet Özel
    • Kitap Pusulası
    • Sâdî Şirâzî
    • Sezai Karakoç
    • Sözlük
    • Vasiyetim
    • Yenilgi
    • 2119
    • 2050
  • Anasayfa
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • İletişim
  • Kategoriler
    • Buz Gibi Ofsayt!
    • Deneme
    • Dergi
    • Edebifikir Haber Ajansı
    • Fikir
    • Günlük
    • Haber
    • Hatıra Saklama Ofisi
    • Haykırış
    • Hikâye
    • Hikmet
    • Karikatür
    • Mektup
    • Mısra Güzeli
    • Kitap
    • Nümayiş
    • Poetika
    • Portre
    • Söyleşi
    • Şiir
    • Sinema
    • Sokağın Nabzı
    • Sorgulama
    • Video
  • Dosyalar
    • Cemil Meriç
    • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
    • Devrim
    • İsmet Özel
    • Kitap Pusulası
    • Sâdî Şirâzî
    • Sezai Karakoç
    • Sözlük
    • Vasiyetim
    • Yenilgi
    • 2119
    • 2050

Tarihi Coğrafyaya Giriş

İbrahim Orhun Kaplan  |  20/02/2020  |  Kategori : Kitap   |  Okunma:

1

İbn Haldun’un, ilim adamlarının birçok meseleyi açıklığa kavuştururken kendilerine dayanak noktası belirledikleri bir tespiti vardır. Bu tespit devamlı kendisini yenileyen fakat özünde tekrarlanabilirlik gerçekliği olan tarihi süreç içerisinde, doğrudan birçok meseleyi anlama kavuşturuyor. Öyle ki bu tespit üzerine özlü söz söylenmiş ve şiir yazılmıştır. Mesela Edip Cansever’in “İnsan yaşadığı yere benzer, o yerin suyuna, o yerin toprağına benzer, suyunda yüzen balığa, toprağını iten çiçeğe; dağlarının, tepelerinin dumanlı eğimine, Konya’nın beyaz, Antep’in kırmızı düzlüğüne benzer.” dizeleri, bu tespitin bir açılımı niteliğindedir. Tespit şu: “Coğrafya kaderdir.” Gerçi bu sözün İbni Haldun’a ait olmadığı söylenir ama konumuz açısından sözün kime ait olduğunun bir önemi yok.

Coğrafya kaderdir, peki ya sonrası?

Gazeteci Tim Marshall, “Üzerinde yaşadığımız topraklar bizi her zaman şekillendirdi. Savaşlar, iktidar, siyaset ve artık yerkürenin neredeyse her yerini işgal eden halkların sosyal gelişimi, coğrafyanın etkisiyle biçimlendi.” diyor. Tarihin değişmeyen unsurları vardır: İnsan, mekân ve zaman… İnsan, zaman ve mekân içerisinde coğrafyanın imkânına göre şekil alır ve hareket eder. Gelişimini ve düzenini bozacak şartlar meydana geldiği vakit ise kendi coğrafyasından yola çıkarak başka coğrafyalara doğru hareket eder. Kendi yaşam gerekliliklerini karşılayamayan toplumlar, başka bir mekânda tutunabildiği gibi, başka mekânlardan göçenler de kendilerinin yerine geçerek, yerleşim devamlılığını sürdürmüşlerdir. Burda bir dönüşüm söz konusudur. Bu noktadan sonra “Coğrafya kaderdir” sözü yerini “Coğrafya etkidir” tespitine bırakıyor.

***

Tarihi süreci coğrafya açısından incelemek bir noktadan sonra kaçınılmaz. Çünkü göçlerin merkezinde genellikle coğrafi şartlar vardır. Ve bu da savaşlara yol açar. Savaşlar birlik olmayı, birlik olmak ise devlet organizasyonunu doğurur.

Coğrafi keşifler tarihi süreci bambaşka noktalara taşıyan ayrı bir noktadır. Keşifler; merak, yeni yerleşim yeri ihtiyacı ve hammadde temini gibi farklı nedenlerle ortaya çıkar. Böylece zaman içerisinde bir coğrafya ilmi meydana gelir.

Hal böyle olunca birçok devlet, coğrafya ilmine ayrı bir önem verdi. Bu bilgiyi iyi kullananlar, galip gelmeleri çok zor olan mücadelelerde bile büyük bir avantaj yakaldı. Örnek üzerinden gidersek, Osmanlı Devleti Kafkas Cephesinde her ne kadar yetersiz teçhizata sahip olsa da, o cephede Ruslarla yapılacak olan mücadele de galip gelmeye en yakın devletti. Kafkas cephesinde yaşanılan mağlubiyetin sebepleri arasında belki de en önemli etken, haritaların hatalı olmasıydı. Basit gibi gözüken bu nokta, Osmanlı birliklerinin yanlış yönlendirilmesine ve Ruslara hiç beklemedikleri bir yer ve zamanda büyük bir darbenin indirilmesinin önüne geçmiş oldu. Üzerine iletişimin kopukluğu ve bazı birliklerin etkisiz hale getirilmesiyle beraber komutanların karar noktasında sorun yaşaması da eklenince, Kafkas Cephesi mağlubiyetle sonlandı. Zamanında yapılacak coğrafi şartların tespiti ve haritalandırması büyük bir avantaj sağlayacakken, bir şekilde yapılamamış olması sayıca çok büyük kayıpların yaşanmasına yol açtı.

Türkiye’de, Tarihi Coğrafya meselesi henüz gerekli ilgi alakayı bulamadı. Bu alanda çok az eser bulunmakta. Ancak bir başlangıç olarak Prof. Dr. Ekrem Memiş’in Tarihi Coğrafyaya Giriş isimli eserini söyleyebilirim. Bu kitapta coğrafyanın neden önemli olduğuna dair doyurucu açıklamalar yapılmakla birlikte konu, eskiçağlardan örneklerle desteklenmiş.

İbrahim Orhun Kaplan

***

Tadımlık

“Bilindiği üzere, tarihin değişmeyen üç ana elemanı vardır. Bunlar; zaman, mekân ve insan unsurlarıdır. Bu unsurlardan biri olmadığı takdirde, tarihi olayları ilmi bir çerçeveye oturtmak imkânsız hale gelir.” (sayfa 1)

“Tarihin en eski devirlerden itibaren insan toplulukları, yerleşim merkezi olarak genellikle büyük akarsu ve göl kenarlarını tercih etmişlerdir.” (sayfa 5)

“Dünya siyasi tarihine bir göz gezdirecek olursak, coğrafi faktörlerin, savaşlarda ne denli önemli roller oynadıklarını rahatlıkla söyleyebiliriz.” (sayfa 9)

“Tarihte ekonomik sebeplere dayalı savaşlar ve göç hareketleri öylesine çoktur ki, bunların her birini buraya aktarmak mümkün değildir.” (sayfa 19)

“Bir memleketin fiziki şartlarının, iklim ve bitki örtüsünün, ırmak ve göllerinin, yerüstü ve yeraltı zenginliklerinin, o memleket üzerinde yaşayan insanların sosyal, siyasal, ekonomik, dini ve kültürel yaşantılarına yön vereceği muhakkaktır. Tarihin erken dönemlerinden günümüze kadar, bu hep böyle olmuştur.” (sayfa 29)

“Mısır medeniyeti demek, Nil nehri demektir. Nil hayattır, Nil tarımdır, ticarettir, ekonomidir. Nil, takvimdir. Mısırlının inancı gereği, Nil tanrıdır.” (sayfa 35)

“Yunanistan kavimleri, tarihin erken dönemlerinden itibaren denizin nimetlerinden yararlanmayı öğrenmişler, kısa zamanda da zenginleşmişlerdir. Deniz ticareti onlara sadece zenginlik ve refah getirmemiş, en büyük kültür aracı olan yazıyı da kazandırmıştır.” (sayfa 43)

“Eskiçağın büyük coğrafyacılarına gelince; Romalı ünlü hatip Cicero tarafından “Tarihin Babası” olarak nitelendirilen Herodotos, coğrafya ilminin de kurucusu kabul edilmelidir.” (sayfa 52)

“Eskiçağın önde gelen coğrafyacılarından biri de Eratosthenes’dir Eratosthenes, M.Ö. 275-194 yılları arasında yaşamıştır. Kendisi aynı zamanda matematikçi, tarihçi, filozof, ozan ve edebiyat eleştiricisidir. Uzun yıllar, çağının en ünlü kitaplığı olan İskenderiye Kütüphanesi’ni yönetmiştir.” (sayfa 61)

“O halde denilebilir ki, tarihi araştırma yapan kimselerin, ya da herhangi bir tarihi olayı nakledecek olanların, olaylar değerlendirirken, coğrafi şartları muhakkak surette göz önünde bulundurmaları gerekmektedir.” (sayfa 71)

Tweet

1 Yorum

  1. Emin 24.02.2020 14:30:32

    ekrem memiş, türkiye’de intihali normalleştiren, intihalcilere akademik kariyer yapma imkanı tanıyan kimselerden biridir.

    Cevapla

Bir cevap yazın Cancel reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki Yazı

Hikâye Atölyesi – Oda

Sonraki Yazı

Balkan Ruhlu Şehir: Sakarya

İlgili Yazılar

  • Yapıştırma Bıyık

    EdebiFikir
    Künye: Salah Birsel, Yapıştırma...
  • Taşları Yemek Yasak

    EdebiFikir
    Künye: Taşları Yemek Yasak, İsmet...
  • Düşman Kazanmak Sanatı

    EdebiFikir
    Künye: Düşman Kazanmak Sanatı,...
  • Osmanlı İstanbul’unda Ramazan Kültürü ve Ramazan Sofraları

    EdebiFikir
    Künye: Osmanlı İstanbul’unda...
Facebook
Twitter
YouTube
Instagram

Son Yorumlar

  • Ah Kılıcı – II için A.b
  • Ah Kılıcı – II için ca-hill
  • Ah Kılıcı – II için Yolcu
  • Ah Kılıcı – II için gizli örgüt
  • Ah Kılıcı – II için Dıngıl Osman Tezvaran
  • Ah Kılıcı – II için A.b
  • 15 Maddede Ali Emîrî Efendi için Seçil
  • Ahmet Haşim: Müslüman Saati için Seçil
  • Ahmet Haşim: Müslüman Saati için Burak
  • Ankara Beni Bulsun! için serdar

Yazarlar

  1. Abdullah Karaca
  2. Adem Suvağcı
  3. Bahadır Dadak
  4. Bilal Can
  5. Celal Kuru
  6. Cüneyt Dal
  7. Davut Bayraklı
  8. Feyyaz Kandemir
  9. İbrahim Halil Aslan
  10. İbrahim Orhun Kaplan
  11. Mehmet Emir
  12. Mehmet Erikli
  13. Mehmet Raşit Küçükkürtül
  14. Mücahit Emin Türk
  15. Muhammed Furkan Kâhya
  16. Muhammet Emin Oyar
  17. Ömer Ertürk
  18. Ömer Can Coşkun
  19. Şadiye Sare Kaplan
  20. Sizden Gelenler
  21. Süleyman Mete
  22. Sulhi Ceylan

Son Eklenenler

  • Ah Kılıcı – II

    EdebiFikir
    15.05.2022

  • İlk Taşı Kim Atsın?

    Sulhi Ceylan
    13.05.2022

  • O Belde

    Tahir Tarık Balıkçı
    12.05.2022

  • Nutellanâme

    Adem Suvağcı
    10.05.2022

  • Balığın Karnı

    Sizden Gelenler
    09.05.2022

Kategoriler

  • 2050
  • 2119
  • Buz Gibi Ofsayt!
  • Cemil Meriç
  • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
  • Deneme
  • Dergi
  • Devrim
  • Dosyalar
  • Edebifikir Haber Ajansı
  • Fikir
  • Genel
  • Günlük
  • Haber
  • Hatıra Saklama Ofisi
  • Haykırış
  • Hikâye
  • Hikmet
  • İsmet Özel
  • Karikatür
  • Kitap
  • Kitap Pusulası
  • Mektup
  • Mısra Güzeli
  • Nümayiş
  • Orada Neler Oluyor?
  • Poetika
  • Portre
  • Sâdî Şirâzî
  • Sezai Karakoç
  • Şiir
  • Sinema
  • Sokağın Nabzı
  • Sorgulama
  • Söyleşi
  • Sözlük
  • Vasiyetim
  • Video
  • Yenilgi

Sayfalar

  • Ana Sayfa
  • Derin Yapılanma
  • Dosyalar
  • İletişim
  • Racon
  • Sen de Yaz

Seçmeler

  • Çember

    By EdebiFikir
    Sen peşinde çocuğum Düşlerim yara...
  • Anasayfa
  • İletişim
Copyright 2017 - Tüm hakları Edebifikir.com'a aittir...