Yazılar:
  • Yenileyen Yenilgi
  • Gölgeler Âlemi ve Yenilgi
  • "Başkalarının Talihsizlikleri Baldan Tatlıdır"
  • Müsâbaka
  • Yenmek(!) = Yenilmek(?)
  • Sabahattin Âli’yi Kimler Öldürdü?
EdebiFikir logo
eylem bir kız ismi değildir!
  • Anasayfa
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • İletişim
  • Kategoriler
    • Buz Gibi Ofsayt!
    • Deneme
    • Dergi
    • Edebifikir Haber Ajansı
    • Fikir
    • Günlük
    • Haber
    • Hatıra Saklama Ofisi
    • Haykırış
    • Hikâye
    • Hikmet
    • Karikatür
    • Mektup
    • Mısra Güzeli
    • Kitap
    • Nümayiş
    • Poetika
    • Portre
    • Söyleşi
    • Şiir
    • Sinema
    • Sorgulama
    • Video
  • Dosyalar
    • Cemil Meriç
    • İsmet Özel
    • Kitap Pusulası
    • Sezai Karakoç
    • Vasiyetim
    • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
    • Sözlük
    • 2119
    • 2050
    • Devrim
    • Yenilgi
  • Anasayfa
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • İletişim
  • Kategoriler
    • Buz Gibi Ofsayt!
    • Deneme
    • Dergi
    • Edebifikir Haber Ajansı
    • Fikir
    • Günlük
    • Haber
    • Hatıra Saklama Ofisi
    • Haykırış
    • Hikâye
    • Hikmet
    • Karikatür
    • Mektup
    • Mısra Güzeli
    • Kitap
    • Nümayiş
    • Poetika
    • Portre
    • Söyleşi
    • Şiir
    • Sinema
    • Sorgulama
    • Video
  • Dosyalar
    • Cemil Meriç
    • İsmet Özel
    • Kitap Pusulası
    • Sezai Karakoç
    • Vasiyetim
    • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
    • Sözlük
    • 2119
    • 2050
    • Devrim
    • Yenilgi

Taşları Yemek Yasak

EdebiFikir  |  02/06/2014  |  Kategori : Kitap   |  Okunma:5.343

4
taslari yemek yasak

Künye: Taşları Yemek Yasak, İsmet Özel, Şule Yayınları, 2009, İstanbul.

***

Özgürlük kelimesi bize “ÖZ”ün “GÜR”lüğünden sözediyor. İnsanlar sözkonusu olduğunda öz dediğimiz zaman, o insanın kendini zâtını anlarız. İnsanlardan gayrı nesneler için asıl, esas anlamına gelir “öz”. Hâlis olana cevhere öz deriz. İnsanlar arasında en makbul karakteri “özü sözü bir” olmak sayarız. Bir şeyin gür olması demek onun bollukla ve güçlü olarak çıkıp fışkırması demektir. Yani özgürlük insan olarak aslımızda bizim hâlis cevherimizde fıtratımızda bulunan şeyin fışkırması, serpilip hayat bulmasıdır. (Sayfa 35)

Batı medeniyeti insanın ne olduğunu hangi vasıflarla donatılmış olduğunu, İlahî bilgilerin dışında ve onlara karşı duran bir anlayışla yeniden tanımladığı için özgürlüğe varan yolda ciddi bir engeldir. İşte bu tanımları geçersiz kılmak öz-gür olmanın ön şartı durumuna geliyor. (Sayfa 35-36)

Çünkü özü gür olmayan insanın hakikatle teması mümkün değildir. O ancak dünya hayatında avunmayı ve dünya hayatı tarafından yüceltilmiş bir tatmin bölgesinde uyuşmayı seçmiştir. (Sayfa 36)

Özümüzü kaybetmek ve onu yeniden bulmak mümkündür. Hâlbuki kâfirlerin hürriyet anlayışı böyle değildir. Eğer bir odada yaşamak zorunda iseler daha az hür. İki katlı müstakil evde daha fazla hür olduklarına inanırlar. Daha hür olabilmek için toprağın derinliklerine inmek gerektiğine, gökyüzünün ötesine geçmek gerektiğine inanırlar. Ne kadar alete hükümran iseler o kadar hürdürler. Kısacası kâfirlerin hürriyeti marjinal sınırlara ilişkin bir hürriyettir ama hangi sınırda durması gerekeceği hususunda onlarında bir bilgisi yoktur. (Sayfa 38)

İşte en çok benimsediğimiz örneğin ölçüsünde birer Müslüman olmasak bile bizi özgür kılabilecek husus bizim doğru ve yanlış, helâl ve haram, meşrû ve gayr-i meşrû olan hakkındaki şuurumuzdur. Önce özgür olmalıyız yani Müslüman olduğumuz ve bizi Müslüman kılan ayırıcı vasıflar hakkında kesinliklere, sarahate ve vuzuha ulaşmalıyız. Bu bizim özümüzü gür, zihnimizi selim, bedenimizi küfrün tasallutundan bağımsız kılacaktır. (Sayfa 39)

Ancak, biz kâinatta tuttuğumuz yerin değerini bize konulmuş sınırlarla kavrayabiliriz. (Sayfa 39)

Özgür insan akıllıdır ve akletmeyi bilir, çünkü akıl ona Yaradan’ın verdiği değerlerden biridir. Hürriyetini temin peşinde olan insan ise akılcı olmak zorundadır, yani içinde bulunulan şartların akılcı bir tarzda izah edilmiş uygun bir davranış ve düşünme yolunu benimsemek zorundadır. (Sayfa 40)

Hayatın pratik işleyişi, hayatın anlamını, yaşamaktan ve ölmekten edinilen değerleri, bireysel ve toplumsal hedefleri de tayin ettiği için barutu bilen, maden işçiliğinde çok ileri bir safhaya varmış olan, mekanizm alanında da çok ince farkları bilebilen Çinlilerin hiç ateşli silah icâd etmemiş olmaları bana kalırsa bireysel ve toplumsal hedeflerin bağlı olduğu ahlakî değerlerle ve bu ahlaki değerlerin çıktığı dünyayı anlayış ve yorumlayış biçimiyle açıklanabilir. (Sayfa 50)

Batı medeniyeti ve İslâm biri diğerine tehdit eden iki kavrayış ve açıklayış biçimi, evrenin düzeni hakkında iki zıt yaklaşım olarak canlılıklarını korurlarken yerküre üzerinde bulunan bütün diğer yorumlar ölü kültürler haline geldiler. Bu çok açık bir gerçek olduğundan Batı medeniyeti ölülere itibarını iade etmekte hiç sakınca görmedi. Bugün bile gerçek yüzü ile İslâm’ın Batı için ölümcül derecede korkutucu, Budizm, Şamanizm, Taoizm gibi inanışların ise sevimli sayılması bundandır. (Sayfa 51)

Bunun için yapılacak şey önce bilgilenmek istediğimiz kaynakların özgün biçimine bağlanmak, kendi düşüncemizde özgün bir ifade biçimi ele geçirmek ve temas ettiğimiz her düşüncenin kendi özgün düşünce alanımızda hangi yeri işgal ettiğini veya kendi düşünce alanımızın neresinde kaldığını bulmaktır. (Sayfa 63-64)

Kısacası modern dünyada bilgi ile doğruluk, ehliyet ile hakikat birbirinden kopmuş durumdadır. İnsanlar bilen ama dürüstlükten uzak, başarabilen ama yanlışa saplanmış halde bulunabilirler. Bunu sebebi modern çağda düşünce alanının davranış alanından ayrı kabul edilmesi ve bütün düzenlemenin bu ayrımı yerleştirecek şekilde yapılmasıdır. (Sayfa 65)

Ne kadar inanç sahibi olduğu düşüncelerinin davranışlarına, davranışlarını düşüncelerine ne kadar uyduğu ile anlaşılır. (Sayfa 66)

İslâm dışında kalan inançların düşünce ve davranış birliğini teminat altına alacak bir şirazesi yoktur. İslâm’da ise muhkem âyetler ve Sünnet-i Seniyye bizim davranışlarımızın olduğu kadar düşüncelerimizin de şirazesidir. (Sayfa 67)

Nitekim Sağ Hegelcilik Faşizme, Sol Hegelcilik de Komünizme varan gelişmelerin ilk merhalesi sayılmalıdır. Bu yönden bakıldığında modern dünyada birbirinin gırtlağına sarılan iktidar odaklarının aslında müşterek bir zemini pay edemeyişlerinden doğan bir kavga içinde olduklarını söyleyebiliriz. (Sayfa 72)

Sahici sağcı veya sahici solcu, o kimsenin gerçeği ne olarak gördüğünde, aklî olanın nerede bulunabileceğine dair inancındadır. Elbette bu zihnî çerçeve dışında kaldığı için Müslümanları (ve yalnızca Müslümanları) sağcı ve solcu kavramları ile damgalamak imkânsız oluyor. Zihni Hegel sonrası siyasî felsefe ile tahdid edilmiş kimseler de Müslümanları nasıl sınıflandıracaklarını bir türlü anlayamıyor zaten. (Sayfa 73)

Eğer yaşanan herhangi bir sistemin herhangi bir birimi olmayı reddetmek diye bir meselesi yoksa bir Müslümanın, Müslümanlığa ilişkin hiçbir meselesi de yok demektir. (Sayfa 83)

Batı medeniyeti yani bu medeniyetin işleyişine etkide bulunan insanlar kendi akıbetleri hakkında düşünüyor ve düşündükleri nispette tedbir alıyorlar. Buna karşılık İslâm camiası çoğunluk itibariyle kendi akıbetinin insanlığın (ve bu arada Batı medeniyetinin) akıbetiyle olan ilintisi üzerine hassas değil. Bu duyarsızlık Batılıların bize hâlâ “geri kalmış” gözüyle bakmasına sebep oluyor. Batı medeniyeti bütün cehaletine rağmen baskın bir unsur olarak yer sahibi ise bunun mümkün olmasını sağlayan İslâm camiasının sorumluluk yüklenmekten kaçınır olmasıdır. Bütün insanlığın yükü neden benim omuzlarımda olsun diyeceksiniz, ben de sizi Müslüman olarak hesaba katmamız nasıl mümkün olacak diyeceğim. (Sayfa 115)

 

Aktaran: Rıdvan Güngör

 

 

Tweet

4 Yorum

  1. Abdulgani MERT 03.06.2014 19:43:51

    ”Bütün insanlığın yükü neden benim omuzlarımda olsun diyeceksiniz, ben de sizi Müslüman olarak hesaba katmamız nasıl mümkün olacak diyeceğim.” (Sayfa 115)

    Yıllarca bu sözün altını çizdi, İsmet Bey

    Cevapla
  2. süttençıkmışakkaşık 02.06.2014 19:00:07

    Kendi sesini bulan ‘geyik’ ini çıkartan insan kişisi olmama rağmen, artık bunun bir klişeden de öteye geçmiş namütenahi bir bayağılık olduğunu bilmeme rağmen kendimi bu söylemden alıkoyamıyorum:

    Rıdvan Güngör aktarıcılığı kendi se… Hayırlı akşamlar…

    Cevapla
  3. Ağaçkakan Vudi 02.06.2014 18:17:34

    Rıdvan Güngör’e emeğinden dolayı teşekkür ederiz.

    Ağaçkakan Vudi
    / Çağdaş Yaşamı Köstekleme Derneği Sürücü Başkanı

    Cevapla
  4. zorunda mıyım 02.06.2014 15:05:35

    Rıdvan güngör çok güzel aktarmış

    Cevapla

Bir cevap yazın Cancel reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki Yazı

Örümcekleri Öldürecekler

Sonraki Yazı

Edebifikir Üniversitelerde Ders Olarak Okutulmalı

İlgili Yazılar

  • Göğü Delen Adam

    EdebiFikir
    Künye: Göğü Delen Adam, Erich...
  • Felsefe, Bilim ve Hakikat

    EdebiFikir
    I. Bilginin Kaynağına İlişkin İki...
  • 1

    Konuşan Tarih 4

    Davut Bayraklı
    Yazarımız Davut Bayraklı'nın yeni...
  • 1

    Küreselleştikçe Batılılaşan Dünya

    EdebiFikir
    Künye: Küreselleştikçe...
Facebook
Twitter
YouTube
Instagram

Edebifikir Radyo

Son Yorumlar

  • Mihrinaz için buradayımhep
  • Yenmek(!) = Yenilmek(?) için genel okuyucu
  • Dut Ağacı için hayri pıtır
  • Yenmek(!) = Yenilmek(?) için Cüneyd Dal'ı Okur
  • Yenmek(!) = Yenilmek(?) için Sühan perver
  • Yenmek(!) = Yenilmek(?) için Feyyaz Kandemir
  • Yenmek(!) = Yenilmek(?) için Celâl Kuru
  • Dut Ağacı için Eksi Beş Karış Miyop
  • Sermest Gezegeni Radyo Programı için sıkı can iyidir
  • Sermest Gezegeni Radyo Programı için EdebiFikir

Çok Okunanlar

  • Ayrılık Sevdaya Dahil
  • Doğruluk ve Gerçeklik
  • Türkçe Sözlükleri
  • Poetika Kelimesinin Tanımı ve Mahiyeti
  • Niçin Sevdiniz?
  • Suyum Unum Buğdayım
  • Ölüm Risalesi
  • “İyi de çocuk pencereden de düşebilir!”
  • Herkese Selam Sana Hasret
  • Genç Werther’in Acıları

Yazarlar

  1. Abdullah Karaca
  2. Adem Suvağcı
  3. Bahadır Dadak
  4. Bilal Can
  5. Celal Kuru
  6. Cüneyt Dal
  7. Davut Bayraklı
  8. Feyyaz Kandemir
  9. İbrahim Halil Aslan
  10. Mehmet Erikli
  11. Mehmet Raşit Küçükkürtül
  12. Mücahit Emin Türk
  13. Muhammed Furkan Kâhya
  14. Muhammet Emin Oyar
  15. Ömer Ertürk
  16. Ömer Can Coşkun
  17. Sizden Gelenler
  18. Süleyman Mete
  19. Sulhi Ceylan

Son Eklenenler

  • Yenileyen Yenilgi

    Mehmet Emir
    26.02.2021

  • Gölgeler Âlemi ve Yenilgi

    Davut Bayraklı
    25.02.2021

  • “Başkalarının Talihsizlikleri Baldan Tatlıdır”

    Sulhi Ceylan
    24.02.2021

  • Müsâbaka

    Ömer Can Coşkun
    23.02.2021

  • Yenmek(!) = Yenilmek(?)

    Cüneyt Dal
    22.02.2021

Çok Okunanlar

  • Ayrılık Sevdaya Dahil
  • Doğruluk ve Gerçeklik
  • Türkçe Sözlükleri
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Poetika Kelimesinin Tanımı ve Mahiyeti
  • Derin Yapılanma
  • Niçin Sevdiniz?
  • Suyum Unum Buğdayım
  • Ölüm Risalesi

Kategoriler

  • 2050
  • 2119
  • Buz Gibi Ofsayt!
  • Cemil Meriç
  • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
  • Deneme
  • Dergi
  • Devrim
  • Dosyalar
  • Edebifikir Haber Ajansı
  • Fikir
  • Günlük
  • Haber
  • Hatıra Saklama Ofisi
  • Haykırış
  • Hikâye
  • Hikmet
  • İsmet Özel
  • Karikatür
  • Kitap
  • Kitap Pusulası
  • Mektup
  • Mısra Güzeli
  • Nümayiş
  • Orada Neler Oluyor?
  • Poetika
  • Portre
  • Sezai Karakoç
  • Şiir
  • Sinema
  • Sorgulama
  • Söyleşi
  • Sözlük
  • Vasiyetim
  • Video
  • Yenilgi

Sayfalar

  • Ana Sayfa
  • Derin Yapılanma
  • Dosyalar
  • İletişim
  • Racon
  • Sen de Yaz

Seçmeler

  • Değişme

    By Sedat Umran
    Bütün umut raylarımı söktüler Bir...
  • Anasayfa
  • İletişim
Copyright 2017 - Tüm hakları Edebifikir.com'a aittir...