Yazılar:
  • Demli Demlik
  • Edebiyat ve Utanç
  • Yeni Kitaplar, Yeni Ufuklar...
  • Mutlu Olma Sakın
  • Reel Politiğin Kâhini: Carl Schmitt
  • Tarih Nedir?
EdebiFikir logo
eylem bir kız ismi değildir!
  • Anasayfa
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • İletişim
  • Kategoriler
    • Buz Gibi Ofsayt!
    • Deneme
    • Dergi
    • Edebifikir Haber Ajansı
    • Fikir
    • Günlük
    • Haber
    • Hatıra Saklama Ofisi
    • Haykırış
    • Hikâye
    • Hikmet
    • Karikatür
    • Mektup
    • Mısra Güzeli
    • Kitap
    • Nümayiş
    • Poetika
    • Portre
    • Söyleşi
    • Şiir
    • Sinema
    • Sorgulama
    • Video
  • Dosyalar
    • Cemil Meriç
    • İsmet Özel
    • Kitap Pusulası
    • Sezai Karakoç
    • Vasiyetim
    • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
    • Sözlük
    • 2119
    • 2050
    • Devrim
    • Yenilgi
  • Anasayfa
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • İletişim
  • Kategoriler
    • Buz Gibi Ofsayt!
    • Deneme
    • Dergi
    • Edebifikir Haber Ajansı
    • Fikir
    • Günlük
    • Haber
    • Hatıra Saklama Ofisi
    • Haykırış
    • Hikâye
    • Hikmet
    • Karikatür
    • Mektup
    • Mısra Güzeli
    • Kitap
    • Nümayiş
    • Poetika
    • Portre
    • Söyleşi
    • Şiir
    • Sinema
    • Sorgulama
    • Video
  • Dosyalar
    • Cemil Meriç
    • İsmet Özel
    • Kitap Pusulası
    • Sezai Karakoç
    • Vasiyetim
    • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
    • Sözlük
    • 2119
    • 2050
    • Devrim
    • Yenilgi

Babaannem’e Mektup II

Melike Dadak  |  09/09/2015  |  Kategori : Mektup   |  Okunma:3.677

2
babaanne

Kartaldan Gebze-Harem minibüslerine biniyorum. Bir çılgınlık yapıp bütün İstanbul’un havası ile kafa bulmuş boş suratlara bir inkılap tadında gülümsüyorum.
“Bir Pendik uzatır mısınız?”
“Hooop bu gülüş nereye? Bir sorunun mu var? Varsa bilelim hanımefendi.  Biz burada gülenleri sevmeyiz. Yoksa bize savaş mı ilan ediyorsun?”
“Ne münasebet efendim! Sizinle savaşmak isterdim ama görüyorum ki benimle savaşmak için yeterince güçsüz değilsiniz. Afedersiniz.”

Gülümsemek bencil toplumlarda nadir görülen hastalıklardan biridir. Belirtileri aşırı sıkılma, yüz kaslarının ağrıması (İnsanılar surat asarken 43, gülümserken 17 adet kas çalıştırır.) ya da yakın zamanda tatile çıkma gibi şeyler. Maalesef İstanbul’da bulaşıcı reaksiyonlar bulunmamakta. Aksine bu şehrin insanları gülümseyene racon keser,  kafa keser,  bilek keser…  Keser yani.

Sonra aralara sıkışmaya çalışıyorum. Camları açtırmıyor teyzemler. Bizim Afrika sıcaklarından ölmemiz onların cereyandan ölmemesinden daha efdal geliyor. Burun kıvırıp beton yığınını görebileceğim bir ara arıyorum.  Bulutlara bakıyorum, sık sık içim “of” çekiyor. Ben değil. Ben diye bir şey yok İstanbul’da. İstanbul zulüm.

“Herkese benden bir şiir” demek istiyorum. Altını çizdiğim yerleri insanlarla paylaşmak istiyorum. Saçmalamak istiyorum. Hem de alabildiğine. Ben saçmalarım ama toplum buna hazır değil.
Kulaklığın kablolarını bir elimle çözmeye çalışıyorum. Nihayet kulaklığımı takıyorum kulaklarıma.

Dinlediğim şarkı, delirmem için yeterli imkânları  sunuyor bana. Delirsem mi acaba? Deliler özgürdür ya hani. Sabah simit arabalarına sataşırım, minibüs durdurur “Pardon şoför bey acaba minibüsünüzde hayallerime de yer ayırır mısınız?” gibi mürteci isteklerimi sunarım. Suriyelilere döner ısmarlar, sonra da kaçarım.  Aman, şimdi kim uğraşacak delirmekle. Ben bu şehirde delirmeyi bile organize ve planlı olarak eyleme dönüştürürüm. Hem babaannem ne der sonra. Düşünmek bile yorucu geliyor bu şehirde. Sen düşünme, belediye düşünsün. Çukurlar açsın göğsünde belediye. Not yazsın “Topluma verdiğimiz rahatsızlıktan ötürü af ve mağfiret dileriz.”

İnsanların arasında kayboluyorum.

Gözlüklerim ve ben.

Herkesten çok derdim varmış gibi bencil düşüncelere kapılıyorum. Sonra minibüs fren yapıyor yanımdaki bey amca üstüme devrilip tutunamayanlara dâhil oluyor. Gözlüklerimin cama yapışması ile kendime geliyorum.

Uyuyunca geçer mi acaba bu şehrin zatürresi üstümden. Tatlı mı gerçekten rüyalar? Pablo Picasso gibi bu dünyada tekrar yaşamak istediğim anların, rüyalarım olduğunu mu düşünüyorum yoksa?
Arkadaşım aradı az önce.

“E, heyecanlı mısın?” diyor. Sebebini soruyorum.
“Yarın doğum günün ya hani!”
“Neden heyecanlanayım canım bir daha mı doğacağım sanki. Yine dünün aynısı. Hem bu şehre bir ben daha fazla” diyorum. Gülüyor, susuyor, sonra anlıyorum bu şehre bir ben zaten fazla.
Bence bu şehir, son kullanma tarihini doldurmuş.  Bu şehrin taşı toprağı insan olmuş.

Yağmur yağıyor, günah çıkarıyor İstanbul.

İnsan pasını siliyor.

Fonda İstanbul trafiği ben köyüme gidiyorum.

 

Melike Dadak

 

 

 

Tweet

2 Yorum

  1. Sayın Okur 30.12.2015 21:34:25

    Güzel, çok güzel.

    Cevapla
  2. Okur Yazmaz 12.09.2015 14:44:23

    Okunmaya değer diye yorum yapmak istedim.
    Sonra baktım ki; Edebifikir.com paylaşmış okunmaz mı?

    Cevapla

Okur Yazmaz için bir cevap yazın Cancel reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki Yazı

İbrahim Halil Aslan: Vasiyetim

Sonraki Yazı

Celal Kuru: Vasiyetim

İlgili Yazılar

  • Dizdara Savrulan Gülleler: Seyfullah’a Mektup

    Sizden Gelenler
    seyfullah; gel seninle yazarak...
  • 5

    Birilerinin Suyu ve Ateşi Olmak

    Sulhi Ceylan
    Sevgili Meryem; Salih Mirzabeyoğlu,...
  • 3

    Gemileri Yakmak

    Sulhi Ceylan
    Sevgili Elif; Mektubuma bir itiraf...
  • 4

    Hayat İnanınca Güzelleşir

    Sulhi Ceylan
    Sevgili Feyyaz; Senin gibi hüsn-i zan...
Facebook
Twitter
YouTube
Instagram

Edebifikir Radyo

Son Yorumlar

  • Demli Demlik için Pars
  • Sermest Gezegeni Radyo Programı için EdebiFikir
  • Sermest Gezegeni Radyo Programı için Nagehan
  • yekinen için furkan
  • Hayat Denen Soru İşareti için bu fotoğraflar
  • Bu Yazı Sadece Öğretmenler İçin Yazılmadı! için canevinden
  • Yenilgi Yenilgi Büyüyen Yıllar Vardır için Reel okur
  • Yenilgi Yenilgi Büyüyen Yıllar Vardır için Obsidyen
  • Gölgeler Âlemi ve Yenilgi için Periferi
  • Yenilgi Yenilgi Büyüyen Yıllar Vardır için Ömer asaf

Çok Okunanlar

  • Ayrılık Sevdaya Dahil
  • Doğruluk ve Gerçeklik
  • Türkçe Sözlükleri
  • Poetika Kelimesinin Tanımı ve Mahiyeti
  • Niçin Sevdiniz?
  • Suyum Unum Buğdayım
  • Ölüm Risalesi
  • “İyi de çocuk pencereden de düşebilir!”
  • Herkese Selam Sana Hasret
  • Genç Werther’in Acıları

Yazarlar

  1. Abdullah Karaca
  2. Adem Suvağcı
  3. Bahadır Dadak
  4. Bilal Can
  5. Celal Kuru
  6. Cüneyt Dal
  7. Davut Bayraklı
  8. Feyyaz Kandemir
  9. İbrahim Halil Aslan
  10. Mehmet Erikli
  11. Mehmet Raşit Küçükkürtül
  12. Mücahit Emin Türk
  13. Muhammed Furkan Kâhya
  14. Muhammet Emin Oyar
  15. Ömer Ertürk
  16. Ömer Can Coşkun
  17. Sizden Gelenler
  18. Süleyman Mete
  19. Sulhi Ceylan

Son Eklenenler

  • Demli Demlik

    Davut Bayraklı
    07.03.2021

  • Edebiyat ve Utanç

    EdebiFikir
    06.03.2021

  • Yeni Kitaplar, Yeni Ufuklar…

    Cüneyt Dal
    05.03.2021

  • Mutlu Olma Sakın

    Sulhi Ceylan
    04.03.2021

  • Reel Politiğin Kâhini: Carl Schmitt

    Muhammed Furkan Kâhya
    03.03.2021

Çok Okunanlar

  • Ayrılık Sevdaya Dahil
  • Doğruluk ve Gerçeklik
  • Türkçe Sözlükleri
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Poetika Kelimesinin Tanımı ve Mahiyeti
  • Derin Yapılanma
  • Niçin Sevdiniz?
  • Suyum Unum Buğdayım
  • Ölüm Risalesi

Kategoriler

  • 2050
  • 2119
  • Buz Gibi Ofsayt!
  • Cemil Meriç
  • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
  • Deneme
  • Dergi
  • Devrim
  • Dosyalar
  • Edebifikir Haber Ajansı
  • Fikir
  • Günlük
  • Haber
  • Hatıra Saklama Ofisi
  • Haykırış
  • Hikâye
  • Hikmet
  • İsmet Özel
  • Karikatür
  • Kitap
  • Kitap Pusulası
  • Mektup
  • Mısra Güzeli
  • Nümayiş
  • Orada Neler Oluyor?
  • Poetika
  • Portre
  • Sezai Karakoç
  • Şiir
  • Sinema
  • Sorgulama
  • Söyleşi
  • Sözlük
  • Vasiyetim
  • Video
  • Yenilgi

Sayfalar

  • Ana Sayfa
  • Derin Yapılanma
  • Dosyalar
  • İletişim
  • Racon
  • Sen de Yaz

Seçmeler

  • Pandora’nın Kutusu Cennet Bahçesidir Zamane Karşısında

    By Yusuf Asaf
      Dünya bir keşmekeşin...
  • Anasayfa
  • İletişim
Copyright 2017 - Tüm hakları Edebifikir.com'a aittir...