Yazılar:
  • Başarıya Ulaşmış Devrim Yoktur
  • Devrim
  • Düşün Düşüşü
  • Kültürün İktidarı Şiirin Piyasası
  • Radyo Dersleri: Hikem-i Atâiyye Şerhi
  • Aşkar’ın 57. Sayısı Çıktı
EdebiFikir logo
eylem bir kız ismi değildir!
  • Anasayfa
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • İletişim
  • Kategoriler
    • Buz Gibi Ofsayt!
    • Deneme
    • Dergi
    • Edebifikir Haber Ajansı
    • Fikir
    • Günlük
    • Haber
    • Hatıra Saklama Ofisi
    • Haykırış
    • Hikâye
    • Hikmet
    • Karikatür
    • Mektup
    • Mısra Güzeli
    • Kitap
    • Nümayiş
    • Poetika
    • Portre
    • Söyleşi
    • Şiir
    • Sinema
    • Sorgulama
    • Video
  • Dosyalar
    • Cemil Meriç
    • İsmet Özel
    • Kitap Pusulası
    • Sezai Karakoç
    • Vasiyetim
    • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
    • Sözlük
    • 2119
    • 2050
    • Devrim
  • Anasayfa
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • İletişim
  • Kategoriler
    • Buz Gibi Ofsayt!
    • Deneme
    • Dergi
    • Edebifikir Haber Ajansı
    • Fikir
    • Günlük
    • Haber
    • Hatıra Saklama Ofisi
    • Haykırış
    • Hikâye
    • Hikmet
    • Karikatür
    • Mektup
    • Mısra Güzeli
    • Kitap
    • Nümayiş
    • Poetika
    • Portre
    • Söyleşi
    • Şiir
    • Sinema
    • Sorgulama
    • Video
  • Dosyalar
    • Cemil Meriç
    • İsmet Özel
    • Kitap Pusulası
    • Sezai Karakoç
    • Vasiyetim
    • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
    • Sözlük
    • 2119
    • 2050
    • Devrim

7 Nisan’da Kadıköy’e Ruh Geldi

EdebiFikir  |  15/10/2012  |  Kategori : Nümayiş   |  Okunma:4.241

1

7 Nisan Cumartesi Kadıköy Rıhtımda yaptığımız eylemi, eyleme katılanların ağzından dinleyelim.

                                                                   *** 

Sulhi Ceylan

Saat 17.40’da ellerimde bildiriler ile Kadıköy rıhtımda yerimi almış ve gelecek arkadaşları bekliyordum. Ama gelen giden yoktu. Bir an umutsuzluğa kapıldım ve en olmadı bütün bildirileri kendim dağıtırım demeye başladım. Bir yandan da telefonla arkadaşları arıyordum. Malum, gecikeceklermiş… Neyse 18.00 da buluştuk. Toplam 6 kişi, getirdiğim 500 adet bildiriyi paylaştık. Hemen stratejik dağıtım metotlarına dair kısa bir konferans çektim ve herkes konumuna geçti. Ben rıhtımda bekleyip gemiden inen hayat yorgunu insanlara bildiriyi ulaştırıyordum. Aslında bildiri, bildirinin ötesindeydi. Açıkçası sen insansın ve kalbin var. Kalbini unutan hayatla bağlarını kesmiş demektir, diyorduk. Güzel şeyler söylüyorduk be…

Derken ilk gemi geldi ve başladım bildirileri dağıtmaya. Genelde insanlar almak istemiyorlar ama 3 numaralı bakışımı kullanıp kendimden emin bir tavırla bildirileri uzatınca almaya başladılar. Zaten mesele ilkini verebilmekmiş. Biri alınca diğerleri de almaya başladı ve en önce bildirilerini bitirmiş biri olarak arkadaşların ne yaptığını bakmaya gittim. Dağıtıma devam ediyorlardı. Kendilerine dağıtım metotlarını anlatıp ümitlendirdim. Sonrada Beşiktaş rıhtımının yanındaki kafeye gidip sessizce çayımı içmeye koyuldum. Derken Aydoğan K ufukta belirdi. Yatarken bile çıkarmadığı güneş gözlüğü ve ağzında sigarayla aheste aheste yürüyordu. Beni görür görmez sağ elini yumruk yapıp havaya kaldırdı ve bağırdı: Eylem, bir kız ismi değildir!

Dakikalar geçtikçe arkadaşlar gelmeye başladı. İki kişi henüz gelmemişti. Önce Mustafa Cemaleddin’i aradım. Hayırdır yoksa seni emniyete mi aldılar soruma “Ben seçkin kişilere veriyorum bildiriyi. Ayrıca bildiriyi vermeden önce, okuyor musunuz? diye de soruyorum. Bu yüzden bitmedi” deyince anladım Mustafa Cemaleddin’in işinin çok ama çok uzun süreceğini. Aradan yarım saat geçtiğinde Mustafa Cemaleddin nihayet geldi. Peşinden de Küpeli Hafız’ın gelmesiyle kadro tamamdı. Çaylarımızı içerken yeni eylemleri konuştuk. Türkiye bir kıvılcım bekliyordu ve biz benzin dökmeye hazırdık.

Vedalaşırken yumruklar tekrar havaya kalktı ve eylemin bir kız ismi olmadığı vurgusunu bütün Kadıköy’de seslendirdik.

***

Zafer Aydın

Cumartesi günü eylem vardı Kadıköy rıhtımda. Edebifikir sandalına bindik ve dağıttık bildirilerimizi. Belki de gemiden inenlere kalplerini hatırlattık, evlerini, şarkıları… Ya da hatırlatamadık, yalnızca öyle yürüyüp gittiler işlerine, güçlerine, mabetlerine. İşin ilginci kapitalizme isyan eden bir bildiri dağıtırken, ayağımda dockersmarka ayakkabı vardı. Bu beni bir sorgulamaya itti. Acaba ayakkabı sadece ayağımda mıydı yoksa kalbimde de yer edinmiş miydi?

***

Küpeli Hafız

7 Nisan sabahı kalkıp gençlik çalıştayına gitmek için hazırlık yaptım. Hayattan bezmiş ve sınav haftasından çıkan bir öğrenci olarak metrobüse yürürken sanki ayaklarım beni geri itiyordu. Çalıştayda ve sonrasında geçen 6 saatin ardından vapurla Kadıköy’e geçerken, Zafer’in “Kadıköy de manifesto dağıtalım mı?”demesiyle başlayan macera saat 18.00 da elimize geçen manifestolarla uygulamaya kondu.

Herkes dağıtıma başlamıştı ama ben hâlâ başlayamamıştım. Nefsimi yenip “Buyurun” demek zor geliyordu.  ‘’Rica etsem almaz mıydınız?’’ demeyi düşündüm. Sonradan birkaç kişiye bildiri verince biraz olsun rahatlar gibi oldum.  Ama yine de çok çekingen davranıp bildirileri uzatamıyordum. Bunu yenmenin tek çaresi var, diyerek kendimi rıhtımdaki İş Bankası’nın önüne attım. Dakikada yüzlerce kişinin geçtiği bankanın önünde dağıtmaya başladım bildirileri. Başta pek bir tepki gelmedi. İlerleyen vakitlerde ergenlik çağına yeni girmiş bir kız; ben alırım, deyip tam alacakken, yok kalsın almayayım, deyip kahkaha atması ve dalga geçmesi benim cinlerimi tepeme çıkardı.

Zaman hızla ilerliyordu ama benim elimde bulunan bildiriler hâlâ çok fazlaydı. Sonradan bir telefon geldi. Zafer, “Biz bitirdik sen neredesin?” deyince şok oldum. İş Bankası’nın önünde bir şey olmayacağını anlayıp iskelenin oraya ilerledim. İlerlerken de bildirileri dağıtmaya devam ediyordum. Orta yaşlarda bir adam bildiriyi aldı ve incelemeye başladı. Çok güzel olduğunu söyledi ve teşekkür edip gitti. Bu olay az önce kızla yaşadığım olayı bir nebze olsun bana unutturmuştu. Eminönü’ nden gelen ilk vapurla benim elimdeki bildirilerin neredeyse tamamı bitmişti. Daha sonra Sulhi abilerin yanına giderken elimde kalan son birkaç bildiriyi de dağıtmıştım. Artık rahat bir şekilde çayımı yudumlayabilirdim.

***

Ömer Ertürk

Kadıköy’de bir şey dağıtıyorsanız iki çeşit insanla karşılaşırsınız. Kim olursan ol, sana aldırış etmeyip kendisine sunulanı hor gören bir tavırla ona uzattığını şeyi görmemezlikten gelip geçenler ve senin dağıttığın şey her ne olursa olsun, sana onun hakkında verebilecek aşırı önemli bilgisi olan allame-i cihan kişiler. Örneğin cumartesi günü Kadıköy’de bildirileri dağıtırken bazı insanlarla yaşadığım diyaloglar şunlardı:

Bildiriyi alan bir amca 2 dakika sonra hızla yanıma gelip; “Bana verdiğiniz kâğıt AKP ile ilgili değil, değil mi?” dedi. Amcam merakından kâğıdı almış; ancak okuma zahmetine katlanmamış. Kendisine gerekli açıklamayı yaptıktan sonra ise tatmin olmuş bir şekilde “Zaten kâğıdı cebime koydum, evde okuyacağım.” deyince biraz olsun rahatladım.

Elinde gazete olan ve kendi tabiriyle entelektüel olan bir abi “Kâğıdı okudum, güzel cümleler var. Ancak siz mason değilsiniz değil mi?” demesi üzerine, bugünleri de gördüm ya ölsem de gam yemem, diye düşündüm. Bu zata da gerekli açıklamayı yaptıktan sonra “Ben de dergi çıkarıyorum bir ara yanıma uğra görüşelim, belki sizin dergiyi çıkarırız.” demesi beni biraz olsun yatıştırdı.

Ve Kadıköy’de çiçek satan kız… Yanıma yaklaşıp “Abi sen onları dağıtamıyorsun, istersen ver ben dağıtayım” deyince, aslında şunu demek istediğini gayet iyi anladım: “Bir saattir elinde bir tomar kâğıtla durup millete uzatıyorsun; ama bir türlü kabul ettiremiyorsun. Senden bir cacık olmaz. Ver şunları anamın babamın hayrına dağıtayım da sen de çek git.”

Tweet

1 Yorum

  1. Zaim 18.02.2013 06:36:23

    Şuan sekiz yaşında olan yeğenimin dört yaşındaki, elleri çenesinin altında bükülmüş dudaklar, edasını takınarak soruyorum; bitti mi bildiriler ? ^_^

    Cevapla

Bir cevap yazın Cancel reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki Yazı

Edebifikir Eylemden de Ötesine Geçiyor

Sonraki Yazı

Karetta Karetta Performansı

İlgili Yazılar

  • 4

    Orhan Pamuk’un Kitaplarını Türkçeye Çevirme Nümayişi

    EdebiFikir
    Ne mi oldu? Bahadır Dadak'ın kronik...
  • 12

    Bu Cuma Kadıköy’de Yağmur, Şiir ve Biz Varız

    EdebiFikir
    Duyduk ki birtakım dergiler, belediyelerin...
  • 9

    Aklımızı Başımızdan Alacak Şiiri Arıyoruz – 3

    EdebiFikir
    Üç yıl önce “Aklımızı Başımızdan...
  • 3

    Alanlara İnmek için Gerçek Sebepler

    EdebiFikir
    Bilindiği gibi Gezi Parkı’nı işgal...
Facebook
Twitter
YouTube
Instagram

Edebifikir Radyo

Son Yorumlar

  • Başarıya Ulaşmış Devrim Yoktur için Ömer Ertürk
  • Başarıya Ulaşmış Devrim Yoktur için Feyyaz Kandemir
  • Devrim için Tatar Ramazan
  • Rüzgâra Tutulmuş Günler – 35 için Mesti bezm-i elest
  • Edebifikir Radyo için okur
  • Edebifikir Radyo için nagehan
  • Edebifikir Radyo için nagehan
  • Edebifikir Radyo için nagehan
  • Edebifikir Radyo için .
  • Edebifikir Radyo için Ayşen

Çok Okunanlar

  • Ayrılık Sevdaya Dahil
  • Doğruluk ve Gerçeklik
  • Türkçe Sözlükleri
  • Poetika Kelimesinin Tanımı ve Mahiyeti
  • Niçin Sevdiniz?
  • Suyum Unum Buğdayım
  • Ölüm Risalesi
  • “İyi de çocuk pencereden de düşebilir!”
  • Herkese Selam Sana Hasret
  • Genç Werther’in Acıları

Yazarlar

  1. Abdullah Karaca
  2. Adem Suvağcı
  3. Bahadır Dadak
  4. Bilal Can
  5. Celal Kuru
  6. Cüneyt Dal
  7. Davut Bayraklı
  8. Feyyaz Kandemir
  9. İbrahim Halil Aslan
  10. Mehmet Erikli
  11. Mehmet Raşit Küçükkürtül
  12. Mücahit Emin Türk
  13. Muhammed Furkan Kâhya
  14. Muhammet Emin Oyar
  15. Ömer Ertürk
  16. Ömer Can Coşkun
  17. Sizden Gelenler
  18. Süleyman Mete
  19. Sulhi Ceylan

Son Eklenenler

  • Başarıya Ulaşmış Devrim Yoktur

    Ömer Ertürk
    28.01.2021

  • Devrim

    Mehmet Raşit Küçükkürtül
    27.01.2021

  • Düşün Düşüşü

    Mehmet Emir
    26.01.2021

  • Kültürün İktidarı Şiirin Piyasası

    Ali Sözer
    25.01.2021

  • Radyo Dersleri: Hikem-i Atâiyye Şerhi

    Sulhi Ceylan
    23.01.2021

Çok Okunanlar

  • Ayrılık Sevdaya Dahil
  • Doğruluk ve Gerçeklik
  • Türkçe Sözlükleri
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • Poetika Kelimesinin Tanımı ve Mahiyeti
  • Niçin Sevdiniz?
  • İletişim
  • Suyum Unum Buğdayım

Kategoriler

  • 2050
  • 2119
  • Buz Gibi Ofsayt!
  • Cemil Meriç
  • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
  • Deneme
  • Dergi
  • Devrim
  • Dosyalar
  • Edebifikir Haber Ajansı
  • Fikir
  • Günlük
  • Haber
  • Hatıra Saklama Ofisi
  • Haykırış
  • Hikâye
  • Hikmet
  • İsmet Özel
  • Karikatür
  • Kitap
  • Kitap Pusulası
  • Mektup
  • Mısra Güzeli
  • Nümayiş
  • Orada Neler Oluyor?
  • Poetika
  • Portre
  • Sezai Karakoç
  • Şiir
  • Sinema
  • Sorgulama
  • Söyleşi
  • Sözlük
  • Vasiyetim
  • Video

Sayfalar

  • Ana Sayfa
  • Derin Yapılanma
  • Dosyalar
  • İletişim
  • Racon
  • Sen de Yaz

Seçmeler

  • 13

    anketör’e cevap

    By Mehmet Raşit Küçükkürtül
    edebifikir'e “anketör” müstearıyla...
  • Anasayfa
  • İletişim
Copyright 2017 - Tüm hakları Edebifikir.com'a aittir...