Yazılar:
  • Ölüm Var!
  • Üç Yüz Yirmi Altı Adım
  • Hal Bu ki
  • Sorgulama Dosyası: Ölüm deyince...
  • Ah Kılıcı - II
  • İlk Taşı Kim Atsın?
EdebiFikir logo
eylem bir kız ismi değildir!
  • Anasayfa
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • İletişim
  • Kategoriler
    • Buz Gibi Ofsayt!
    • Deneme
    • Dergi
    • Edebifikir Haber Ajansı
    • Fikir
    • Günlük
    • Haber
    • Hatıra Saklama Ofisi
    • Haykırış
    • Hikâye
    • Hikmet
    • Karikatür
    • Mektup
    • Mısra Güzeli
    • Kitap
    • Nümayiş
    • Poetika
    • Portre
    • Söyleşi
    • Şiir
    • Sinema
    • Sokağın Nabzı
    • Sorgulama
    • Video
  • Dosyalar
    • Cemil Meriç
    • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
    • Devrim
    • İsmet Özel
    • Kitap Pusulası
    • Sâdî Şirâzî
    • Sezai Karakoç
    • Sözlük
    • Vasiyetim
    • Yenilgi
    • 2119
    • 2050
  • Anasayfa
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • İletişim
  • Kategoriler
    • Buz Gibi Ofsayt!
    • Deneme
    • Dergi
    • Edebifikir Haber Ajansı
    • Fikir
    • Günlük
    • Haber
    • Hatıra Saklama Ofisi
    • Haykırış
    • Hikâye
    • Hikmet
    • Karikatür
    • Mektup
    • Mısra Güzeli
    • Kitap
    • Nümayiş
    • Poetika
    • Portre
    • Söyleşi
    • Şiir
    • Sinema
    • Sokağın Nabzı
    • Sorgulama
    • Video
  • Dosyalar
    • Cemil Meriç
    • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
    • Devrim
    • İsmet Özel
    • Kitap Pusulası
    • Sâdî Şirâzî
    • Sezai Karakoç
    • Sözlük
    • Vasiyetim
    • Yenilgi
    • 2119
    • 2050

Şiir Yazamama Notları – Şiirin Kor Kıyısı

EdebiFikir  |  17/08/2013  |  Kategori : Poetika   |  Okunma:

1.
Şiir anlıktır. Umulmadık anda, umulmadık yerde gösterir kendini. Bir biçimde varlığını belli eder. Bir dehlizden sızan ışıktır bazen. Bazen sessizliğe sonsuz megaton şiddetle düşen bir ses: bir öksürük, bir kapı çalınması, bir bebek ağlaması, bir fren sürtmesi, bir siren çığlığıdır.
Daha pek çok an olayıdır. Karanlığa çarpan telefon sesidir. Beklenmedik sevgili kokusu, insanı sendeleten büyülü şefkat tınısı… Kış güneşine aldanıp erken güneş açmış badem ağacıdır.

3.
Şiir anlık demiştim. An onun doğum ve ölüm süresidir. Geldiği gibi yakalandı, yakalandı, yoksa yitti sayılır. Yitmekse yazıya değmemişliktir şiir için. Geldiği o ilk andaki hazzı ve acıyı yeniden yakalamak olanaksızdır. Denebilir ki şiir tektir, yinelenmez, parçalanmaz, istiflenmez…

5.
Şiir anda duyumsatır kendini. Büyülü sestir. Yaşamcıl ışıktır. Ölümcül arayış… Şiir an’dır.

10.
Sıkça karşılaşılan bir soru: şiir yaşanır mı, yazılır mı? Yaşanır da, yazılır da, diye not düşmüşüm bir ara. Yaşanır, herkes yaşar, farklı, yumuşak yüzlerce gölge düşürür doğaya. Evet herkes yaşar, ama herkes paylaşamaz başkalarıyla. O çok özel şiirselliği, imge sözcüklerini bulup dillendiremez, açıklayamaz, belgeleyemez. Yani yaşadığını sakınır… Şairse yaşadığını da kurguladığını da paylaşandır. Paylaşmanın bedelini öder, ağırca öder, çoğu kez. Aynı nedenle belki iç dünyası tersyüz edilmiş sayılır.

11.
Şair, varoluşunu yaşamla ve doğayla koşut biçimde ve de biçemde özümseyip metne dönüştürendir. İmge dünyası ile gerçek dünyası arasında ki köprüdür kişiliği. Şiiriyse yanından yöresinden eksik etmediği can simididir.

13.
Bir sözcük için ne yıkımlar yaşanıyor şiirde. Evet evet, bazen bir sözcük insanın dünyasını zindana çevirebilir. Şiirin bitmemişliği kadar acı veren başka ne olabilir ki? Vazgeçilemeyen bir imge cehennem mengenesi gibi sıkar. Orda şiir durmuştur artık. İlerlemez. Zamanını bekleyecektir en büyük olasılıkla. Ya da ‘prematüre’ kayıtlı kalacaktır dosyasında.

14.
Sessizlik!.

En güzel şiir değil mi bazen? Bunu da düşündüm. Bir ara siz de düşünün dilerseniz. Hele hele bir kalabalığın içinde herkesin konuşma olasılığı eşitken. Ve bir süreliğine, ilk konuşan olmamak için herkesin sustuğu anı bir düşünün. Ne saygın bir çekingenliktir o, sanki bulaşıcıdır. Ki, herkes soluğunu tutup bekler… Müthiş bir şiir ucudur beyinden beyine dolaşan. Şiir suskunluğu gerektirir kimi hallerde; yok yok çoğu hallerde Susmanın ardındaki sessizlik kutsaldır, denecek kadar büyülü/gizemli görünür.

Bu kalabalıkta herkes susmuştu. An uzunca sürdü, şiir oluştu ve ben seslenmek zorunda kaldım. “Sessizlik en güzel şiirdir!” Ve bu notu araya girdim. Susmuş olan herkesin ürünüdür artık bu şiir filizi. İnsanlar birbirinin suskunluğunu daha güzel okusun istiyorum ol sebepten.

18.
Şiir dinmeyen bir sızıdır. O sızının nabzını duymakta bütün iş…

19.
Şiir en çok başka şiirden güç alır. Doğacak şiir için nektar en çok öncekinden gelir, daha önce yazılmış olandan. Bu yeni bir söz değil. Ustalar da çok söylemiş, söylüyorlar hâlâ. Belki o nedenle kendimi bildim bileli okuma açlığımı gideremiyorum ya… Hâlâ açım, hâlâ açım.

21.
Şiir mutluluk anlatır mı?

Bence anlatmaz. Hüzün sarnıcından çekilen suyla yoğrulduğu içindir ki, ne şiirin kendisi mutluluktur, ne de izleğinin taşıdığı herhangi bir duyu mutluluk kavramı… Kendimizi kandırmayalım. Yazan için de geçerli aynı şey; şiir mutluluk vermez, karın doyurmaz, gündelik yaşam içerisinde yıkımlar yaratır ancak, ve yıkımlara tanıklık eder. Bugün bir şiirle uğraştım, mutlu oldum, diyenle karşılaşmadım hiç. Karşılaşacağımı da sanmıyorum.

27.
Hiçbir şair tümüyle anlamsız şiirler, (hatta dizeler) yazamaz bence. İstese de istemese de yazamaz. Çünkü yazı, şiir-metin, ne denli gerçeğe yani bir olaya yaşama, kişisel soruna yaslanıyorsa, kilitleniyorsa o denli yakındır gerçekliğe. Başlangıcında kurgu da olsa, değişmez bir gelişmeydi bu.

Dikkat buyurulsun: sonuç demiyorum. Metnin anlamı ne oranda içselleştirdiğine de bakmalıyım hadi… İzlek, örttüğü imgesel alan ve şiire kazandırdığı son yargı ölçütlerinde anlamı da içselleştirmiştir, diye düşünüyorum. Şiir ki kapalılığı, gizemi anlama dönüştürebilendir. (Kimilerine göre anlamı anlamsızlığa dönüştürebilendir ya, neyse…)

32.
Şiirin oluşumunda üzüncün (bazen de buruk sevincin) etki oranı nedir? Sorun şiir yazıldıktan sonrasını kapsamıyor elbette. Şiirin yaratım süreci, yani kâğıda kaleme bulanmadan önceki aşamasıyla ilgili yanıtlanmalı soru. Öyle ya, herkes kendince duygu, düşünce ayrıntıları, yoksunluk ve zenginlikleri keşfedebilir yayımlanmış üründe. Okura verdiği hüzün veya haz, erinç veya düşün dozajı şiirin başarı grafiğini göstermez kesinlikle. Çünkü şiiri okuyacak kişinin metni algılama frekansı (hadi donanımı demeyeyim) önemli bir öğe. Şiirin oluşumunda olgunlaşma, zamanında üzüncün etkisi (katkısı demeye kimin dili varır?) yüzde doksan dokuz, sevincin payı ise yüzde birdir… Sevinç, şiirin doğumundan, dahası yayımlanışından sonra tadımlık bir anıdır ancak. Şiir sevincinden ölmüş var mı ki?

40.
Bu hengâmede… Şiir bir bilinmezliktir.

Bir dedim özellikle! Bir’ci yanımı inkâr etmiyorum. Bir’ in kutsallığına az kafa yormamış insanlık. Yadsımıyorum… Bir ben’dir. Ben, sonsuz bilinmezliğin peşindeki zerre.

45.
Bir hastalıktır. Tıpkı aşk gibi. Nedeni bilinmez, bilinemez. Hiçbir tıp uzmanınca tanı konamaz.

Müzmin hastalıktır.

Şiir konuşulacaksa sonsuz bir hastalığın konuşulacağı bilinsin. Bence yerkürenin tüm çıkmaz sokakları konuşulacaktır. Bunu benimsemeyenin şiir dışında diyecek sözü de yoktur pek. Evet yoktur.

51.
Sıcak bir iştir şiirle cebelleşmek.

İlk dize sıcağı sıcağına yazılmamışsa kayıt dışı kaldı demektir. Yüzde altmış unutulacağına inanılmalı, anında not alınamayan her sözcük, kurgu, olgu, imge, ayrıntı… Bellekte kalanla yetinirim dendiğindeyse şiir baştan zora girmiş sayılır. Biline, diye telkinde bulunuyorum kendime. Şiirin tavı sıcakken kavranamaz çünkü.

54.
Şair kendinden birçok şey koyar şiirine. Hatta kendini koyar. Okur ise kendinden bir şeyler arar şiirde. Bulduğuyla da yetinir. Sonra unutur gider belki. Ama o bulduğu an, yani okurken tattığı o sanatsal an duygusunu, düşüncesini karşılayan, okşayan ‘kendilik’ önemlidir. Şairle okur arasındaki benzerlik tam da o anda, o tuhaf örtüşmededir.
Sonuçta şair kendini koyar, yazdığı yayımladığı metinde. Farklı anlatı/söyleme yolları arar o amaçla.
Sonuçta, okur, yani şiir okuru, kendinden izdüşümler yakalarsa, ısınır, yüreğini ısıtır söz konusu metinde. Onlarca metin okumayı sürdürür o amaçla.

59.
İmge dişidir.
Şiirin içindeki tek güzel dişi.
Doğurgan, teni ve tini büyüleyen tütsü…
Sözcüklerin en cilvelisi: imge.

78.
Şiir ayrıntılarda can bulur. Umulmadık anda, umulmadık yerde, umulmadık koşulda gösterir kendini. İlk gelişte yazıldı yazıldı… Yazılmadıysa, ya unutulur ya da bir başka metin olur, olursa. Genleri belirsiz canlı gibi.

85.
Şiir bal şerbetidir. Göğün eflatun musluğundan dökülür. Biz yağmur yağdı sanırız.
Sanmak ne lezzetli, ne şehvetli bir duyu! Şiiri bile baştan çıkarır… Çıkarırmış. Çıkarmıştır.

Hilmi Haşal

Tweet

Bir cevap yazın Cancel reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki Yazı

Kambur

Sonraki Yazı

Edebiyat Kuramları ve Eleştiri

İlgili Yazılar

  • 1

    Şiir Nedir?

    Sulhi Ceylan
    Orhan Veli “Kolayca okunabilen bir...
  • 1

    Medfun Şiirler 7: Elveda

    Ali Söyler
    Fehîm-i Kadîm 17. yüzyılın İzzet...
  • Medfun Şiirler 6: Berg-i Hazân

    Ali Söyler
    Gelibolulu Mustafa Âli, Taşlıcalı...
  • Medfun Şiirler 5: Cünbiş-i Aheste

    Ali Söyler
    Mihr parmak ile ol mahın cemalin...
Facebook
Twitter
YouTube
Instagram

Son Yorumlar

  • Sorgulama Dosyası: Ölüm deyince… için vefati
  • Üç Yüz Yirmi Altı Adım için Sağlık ocağı
  • Üç Yüz Yirmi Altı Adım için Birsen T.
  • Ankara Beni Bulsun! için General
  • Hal Bu ki için Biryolcu
  • Ah Kılıcı – II için serhat
  • Sorgulama Dosyası: Ölüm deyince… için Peder bey
  • Sorgulama Dosyası: Ölüm deyince… için Tahir Tarık
  • Ah Kılıcı – II için A.b
  • Ah Kılıcı – II için ca-hill

Yazarlar

  1. Abdullah Karaca
  2. Adem Suvağcı
  3. Bahadır Dadak
  4. Bilal Can
  5. Celal Kuru
  6. Cüneyt Dal
  7. Davut Bayraklı
  8. Feyyaz Kandemir
  9. İbrahim Halil Aslan
  10. İbrahim Orhun Kaplan
  11. Mehmet Emir
  12. Mehmet Erikli
  13. Mehmet Raşit Küçükkürtül
  14. Mücahit Emin Türk
  15. Muhammed Furkan Kâhya
  16. Muhammet Emin Oyar
  17. Ömer Ertürk
  18. Ömer Can Coşkun
  19. Şadiye Sare Kaplan
  20. Sizden Gelenler
  21. Süleyman Mete
  22. Sulhi Ceylan

Son Eklenenler

  • Ölüm Var!

    Tahir Tarık Balıkçı
    20.05.2022

  • Üç Yüz Yirmi Altı Adım

    Bilal Bahadır Kuzucuk
    19.05.2022

  • Hal Bu ki

    Ömer Can Coşkun
    18.05.2022

  • Sorgulama Dosyası: Ölüm deyince…

    EdebiFikir
    17.05.2022

  • Ah Kılıcı – II

    EdebiFikir
    15.05.2022

Kategoriler

  • 2050
  • 2119
  • Buz Gibi Ofsayt!
  • Cemil Meriç
  • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
  • Deneme
  • Dergi
  • Devrim
  • Dosyalar
  • Edebifikir Haber Ajansı
  • Fikir
  • Genel
  • Günlük
  • Haber
  • Hatıra Saklama Ofisi
  • Haykırış
  • Hikâye
  • Hikmet
  • İsmet Özel
  • Karikatür
  • Kitap
  • Kitap Pusulası
  • Mektup
  • Mısra Güzeli
  • Nümayiş
  • Orada Neler Oluyor?
  • Poetika
  • Portre
  • Sâdî Şirâzî
  • Sezai Karakoç
  • Şiir
  • Sinema
  • Sokağın Nabzı
  • Sorgulama
  • Söyleşi
  • Sözlük
  • Vasiyetim
  • Video
  • Yenilgi

Sayfalar

  • Ana Sayfa
  • Derin Yapılanma
  • Dosyalar
  • İletişim
  • Racon
  • Sen de Yaz

Seçmeler

  • Beni Götürmeye Gelenler

    By Abdülkerim Kolat
    Kerim Kolat, Edebifikir için öykü...
  • Anasayfa
  • İletişim
Copyright 2017 - Tüm hakları Edebifikir.com'a aittir...