Yazılar:
  • Ah Kılıcı - II
  • İlk Taşı Kim Atsın?
  • O Belde
  • Nutellanâme
  • Balığın Karnı
  • Sorgulama Dosyası: Gökdelenler
EdebiFikir logo
eylem bir kız ismi değildir!
  • Anasayfa
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • İletişim
  • Kategoriler
    • Buz Gibi Ofsayt!
    • Deneme
    • Dergi
    • Edebifikir Haber Ajansı
    • Fikir
    • Günlük
    • Haber
    • Hatıra Saklama Ofisi
    • Haykırış
    • Hikâye
    • Hikmet
    • Karikatür
    • Mektup
    • Mısra Güzeli
    • Kitap
    • Nümayiş
    • Poetika
    • Portre
    • Söyleşi
    • Şiir
    • Sinema
    • Sokağın Nabzı
    • Sorgulama
    • Video
  • Dosyalar
    • Cemil Meriç
    • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
    • Devrim
    • İsmet Özel
    • Kitap Pusulası
    • Sâdî Şirâzî
    • Sezai Karakoç
    • Sözlük
    • Vasiyetim
    • Yenilgi
    • 2119
    • 2050
  • Anasayfa
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • İletişim
  • Kategoriler
    • Buz Gibi Ofsayt!
    • Deneme
    • Dergi
    • Edebifikir Haber Ajansı
    • Fikir
    • Günlük
    • Haber
    • Hatıra Saklama Ofisi
    • Haykırış
    • Hikâye
    • Hikmet
    • Karikatür
    • Mektup
    • Mısra Güzeli
    • Kitap
    • Nümayiş
    • Poetika
    • Portre
    • Söyleşi
    • Şiir
    • Sinema
    • Sokağın Nabzı
    • Sorgulama
    • Video
  • Dosyalar
    • Cemil Meriç
    • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
    • Devrim
    • İsmet Özel
    • Kitap Pusulası
    • Sâdî Şirâzî
    • Sezai Karakoç
    • Sözlük
    • Vasiyetim
    • Yenilgi
    • 2119
    • 2050

Şiir Yazmak Öğrenilir mi?

Cahit Zarifoğlu  |  31/10/2019  |  Kategori : Poetika   |  Okunma:

4

Genç bir şair adayı bana:

–Şiir yazmayı çok istiyorum, ancak henüz hiç yazmadım, bana bunun yolunu, ne yapmam gerektiğini anlatabilir misiniz? diye sordu.

Öyle geldi ki bana, şiirin nasıl yazılacağını biliyorum ve de bunu bir meraklısına anlatıp öğretebilirim. Öylesine saf ve tabii bir ricayla soruyordu delikanlı. Fakat hiç duraksamadan bunun mümkün olmadığını söyledim.

Gerçekten mümkün değil mi? Birlikte düşünelim: İnsanların konuştukları, fakat henüz yazının bulunmadığı çağlara bakalım. Yazılı bir belge elde olmakla beraber acaba o insanlar şiir söylemiyorlar mıydı? Ya o resimler. Şiirli resimler. Resimlerle yazılmış şiirler. İnsan hep o insan. Gelişen veya değişen bütün kültürlere rağmen o değişmeyen ölüm karşısında irkilen, doğum karşısında içlere sığmaz sevinçlere garkolan, kolkola girip düşmana saldırırken, bir eşkiyayı, bir kutsal emaneti, bir toprak parçasını, bir namusu korumak veya ileriye götürmek için kahramanlık hisleriyle dolup taşan insan, yazının bilinmediği çağlarda da, eğitim diye görünüşte bir çalışma olmadığı zamanlarda da şiirler söylemiyor muydu? Demek ki vardı şiir. Ancak kimdi şiiri söyleyenler? Bütün bu duyguları bütün insanlar adına dile getirenler. Kimdi bunların hocası, piri, üstadı?

“Şairler, şiir yazmaya mecbur olan insanlardır” diye anlattı kimileri. Onlara, “içinize sorunuz, ben yazmalı mıyım diye. Cevap evetse bir şairsiniz siz” diye karşılık verenler oldu. İlhamın uğrağı olan kişilerden söz edildi. Bunun bir vergi olduğu söylerdi. Mutlaka bir yetenek olmalı diye üzerinde duruldu. Sonuç olarak hiç kimse çıkıp da, şiiri öğretebileceğini, bunun dersini okutabileceğini veya okullara “şiir yazma dersi” konabileceğini söylemedi. İddia etmedi.

Ancak yine de edebiyat tarihlerinde sözü edilen şiir okulları, edebiyat okulları vardır.

Orta çağların Almanya’sında mesela: Esnaf kesiminde gelişen bir hareket, bir şiir hareketi. Şiiri bir takım kalıplardan ibaret sayan veya şiirin bu kalıplarını kendilerine göre belirlemiş olan insanlar yanlarına aldıkları çıraklarına şiiri öğretirler. Bu kalıpların dışında yazılmış şiirleri kesinlikle yok sayarlar. Aslolan bu kalıplardır. Böylece bu hareket içersinde çok uzun yıllar hep aynı tarz şiirler yazılır. Birbirine çok benzeyen yüzlerce, binlerce şiir! Zira ustalar çıraklarından zamanla muhteva bakımından da bazı kaidelere uymalarını isterler. Sonuç olarak bu şiir kalıplarının içini sözcüklerle en iyi dolduran şairler başarılı şairler, büyük şairler olarak alkışlanır, itibar görür. Ne var ki bunlardan, bir dönemin edebiyat tarihi bakımından belirttiği bir özelliğin dışında geriye bir şey kalmaz. Kalmaz ama, bu yapay şairlerin arasında, gerçekten şair olup da o dönemde yaşamış olanlar, sanatın böylesine boğuntuya getirildiği bir zamanda bile, o saçma sapan kalıpların içini şiirle doldurmasını bilirler.

O halde şiirin bazı kişilerde doğuştan bir yetenekle ortaya çıktığı noktasında karar kıldık demektir.

Bitti mi? Şiir eğitimi yok mu? Yetenek sadece, yetecek mi?

Yeteneğin eğitilmesi, şiirin büyümesi, şairin büyük şair olması konusunda artık çok girift etkenler rol oynamaya başlıyor. Söz konusu şiir okulları, kimbilir ne kadar şairi iğdiş edip attı bir köşeye. Belki dâhi çapında olanlar paçayı kurtarabildi bundan. Bir de çağımızı düşünün: Genç insanın içinden şiir için kabaran dalgaların nereye, hangi kolaylıklara, hangi kalıplara doğru aktığını düşünün. İdeolojik sloganların el koyduğu körpe yeteneklere bakın, şiir söylemeleri, yeteneklerine rağmen mümkün mü?

Şiir için sağlıklı bir sosyal ortam, kültür saldırılarından azâde bir uygarlık, şiire antenleri açık insanlar (şairler), bunların okuyarak, dinleyerek etkilenecekleri, özümleyip sürdürecekleri bir şiir geleneği ve şairi uyarılarla, hırpalamalarla, edebi dayaklarla yönlendirecek eleştirmenler, gerekli.

Eğer yeteneğiniz varsa, yukarıda saydıklarımızın hemen hepsinden mahrum olduğunuzu, bütün bunları kendi içinizde film seti kurar gibi inşa etmeniz gerektiğini bilmelisiniz. Kültür emperyalizminin ortalığı kasıp kavurduğu bir ortamda o azâde uygarlığı zihninizde canlandıracaksınız. Kâbe duvarlarında askıya çıkan şiirin macerasından itibaren bugüne kadar gelen şiiri bir duygu olarak dahi olsa bileceksiniz ve kendi şiirinizin uyarıcısı, hırpalayıcısı, eleştirmeni olacaksınız.

Zor gelmeyecekse buyrun başlayın..

Cahit Zarifoğlu

(Kaynak: Zengin Hayaller Peşinde, Cahit Zarifoğlu, Beyan Yayınları, 1. Baskı, 1999, İstanbul, Sayfa: 53-55.)
Tweet

4 Yorum

  1. r domestos 05.11.2019 18:40:34

    şiir belanın ta kendisi. ben şair olmak istiyorum demek bela istiyorum demek gibi bir şey. bunu en çok da yazmak zorunda olanlar bilir. yazarlık atölyesinin bağdegülleri ve sümbülşinasları, tarkovski yi patlamış mısır eşliğinde seyredenler ve boş vakitlerinde sıtarbaksa oturup cins cins şeyler okuyanlar değil. evrende bir boşluk olarak süzülüp durmaktansa yazmasaydım keşke, diyebilecek olanlar bilir. zor iş tabi Allah yardımcıları olsun

    Cevapla
  2. lisan-ı münasip 01.11.2019 20:06:46

    Teşekkür ederiz…

    Cevapla
  3. HÂCE 01.11.2019 00:03:51

    Bizim kelimelerimiz mahşere kaldı, dışa sızsa giyecek kelime bulamadığından.

    Cevapla
  4. kafkali 31.10.2019 11:29:46

    Şiir için sağlıklı bir sosyal ortam, kültür saldırılarından azâde bir uygarlık, şiire antenleri açık insanlar (şairler), bunların okuyarak, dinleyerek etkilenecekleri, özümleyip sürdürecekleri bir şiir geleneği ve şairi uyarılarla, hırpalamalarla, edebi dayaklarla yönlendirecek eleştirmenler, gerekli.

    Buradaki tanıma göre yeni dönemde yazılmış şiirlerin çoğu şiir kategorisine girmiyor gibi bir durum çıkıyor. Yoksa ben mi yanlış anladım? Bizim kültürümüzde Divan Edebiyatı sonrası çıkan şiir akımları ne kadar bu tanıma uymaktadır?

    Cevapla

Bir cevap yazın Cancel reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki Yazı

Dut Hatun

Sonraki Yazı

Kadife Dokunuşun Sertliği

İlgili Yazılar

  • 1

    Şiir Nedir?

    Sulhi Ceylan
    Orhan Veli “Kolayca okunabilen bir...
  • 1

    Medfun Şiirler 7: Elveda

    Ali Söyler
    Fehîm-i Kadîm 17. yüzyılın İzzet...
  • Medfun Şiirler 6: Berg-i Hazân

    Ali Söyler
    Gelibolulu Mustafa Âli, Taşlıcalı...
  • Medfun Şiirler 5: Cünbiş-i Aheste

    Ali Söyler
    Mihr parmak ile ol mahın cemalin...
Facebook
Twitter
YouTube
Instagram

Son Yorumlar

  • Ah Kılıcı – II için A.b
  • Ah Kılıcı – II için ca-hill
  • Ah Kılıcı – II için Yolcu
  • Ah Kılıcı – II için gizli örgüt
  • Ah Kılıcı – II için Dıngıl Osman Tezvaran
  • Ah Kılıcı – II için A.b
  • 15 Maddede Ali Emîrî Efendi için Seçil
  • Ahmet Haşim: Müslüman Saati için Seçil
  • Ahmet Haşim: Müslüman Saati için Burak
  • Ankara Beni Bulsun! için serdar

Yazarlar

  1. Abdullah Karaca
  2. Adem Suvağcı
  3. Bahadır Dadak
  4. Bilal Can
  5. Celal Kuru
  6. Cüneyt Dal
  7. Davut Bayraklı
  8. Feyyaz Kandemir
  9. İbrahim Halil Aslan
  10. İbrahim Orhun Kaplan
  11. Mehmet Emir
  12. Mehmet Erikli
  13. Mehmet Raşit Küçükkürtül
  14. Mücahit Emin Türk
  15. Muhammed Furkan Kâhya
  16. Muhammet Emin Oyar
  17. Ömer Ertürk
  18. Ömer Can Coşkun
  19. Şadiye Sare Kaplan
  20. Sizden Gelenler
  21. Süleyman Mete
  22. Sulhi Ceylan

Son Eklenenler

  • Ah Kılıcı – II

    EdebiFikir
    15.05.2022

  • İlk Taşı Kim Atsın?

    Sulhi Ceylan
    13.05.2022

  • O Belde

    Tahir Tarık Balıkçı
    12.05.2022

  • Nutellanâme

    Adem Suvağcı
    10.05.2022

  • Balığın Karnı

    Sizden Gelenler
    09.05.2022

Kategoriler

  • 2050
  • 2119
  • Buz Gibi Ofsayt!
  • Cemil Meriç
  • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
  • Deneme
  • Dergi
  • Devrim
  • Dosyalar
  • Edebifikir Haber Ajansı
  • Fikir
  • Genel
  • Günlük
  • Haber
  • Hatıra Saklama Ofisi
  • Haykırış
  • Hikâye
  • Hikmet
  • İsmet Özel
  • Karikatür
  • Kitap
  • Kitap Pusulası
  • Mektup
  • Mısra Güzeli
  • Nümayiş
  • Orada Neler Oluyor?
  • Poetika
  • Portre
  • Sâdî Şirâzî
  • Sezai Karakoç
  • Şiir
  • Sinema
  • Sokağın Nabzı
  • Sorgulama
  • Söyleşi
  • Sözlük
  • Vasiyetim
  • Video
  • Yenilgi

Sayfalar

  • Ana Sayfa
  • Derin Yapılanma
  • Dosyalar
  • İletişim
  • Racon
  • Sen de Yaz

Seçmeler

  • Kimse

    By EdebiFikir
    en çok kimsin dediklerinde...
  • Anasayfa
  • İletişim
Copyright 2017 - Tüm hakları Edebifikir.com'a aittir...