Yazılar:
  • 1. Ümraniye Kitap Fuarı
  • Duatepe
  • Mantık Atölyesi Ders Notları (11. Hafta)
  • sana kanayan yarasını ısmarlamış bir şarkı
  • İzlenmesi Gereken On Beş Tarih Belgeseli
  • Yeni Kitaplar, Yeni Ufuklar
EdebiFikir logo
eylem bir kız ismi değildir!
  • Anasayfa
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • İletişim
  • Kategoriler
    • Buz Gibi Ofsayt!
    • Deneme
    • Dergi
    • Edebifikir Haber Ajansı
    • Fikir
    • Günlük
    • Haber
    • Hatıra Saklama Ofisi
    • Haykırış
    • Hikâye
    • Hikmet
    • Karikatür
    • Mektup
    • Mısra Güzeli
    • Kitap
    • Nümayiş
    • Poetika
    • Portre
    • Söyleşi
    • Şiir
    • Sinema
    • Sorgulama
    • Video
  • Dosyalar
    • Cemil Meriç
    • İsmet Özel
    • Kitap Pusulası
    • Sezai Karakoç
    • Vasiyetim
    • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
    • Sözlük
    • 2119
  • Anasayfa
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • İletişim
  • Kategoriler
    • Buz Gibi Ofsayt!
    • Deneme
    • Dergi
    • Edebifikir Haber Ajansı
    • Fikir
    • Günlük
    • Haber
    • Hatıra Saklama Ofisi
    • Haykırış
    • Hikâye
    • Hikmet
    • Karikatür
    • Mektup
    • Mısra Güzeli
    • Kitap
    • Nümayiş
    • Poetika
    • Portre
    • Söyleşi
    • Şiir
    • Sinema
    • Sorgulama
    • Video
  • Dosyalar
    • Cemil Meriç
    • İsmet Özel
    • Kitap Pusulası
    • Sezai Karakoç
    • Vasiyetim
    • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
    • Sözlük
    • 2119

Şiirin anlatılmayan miir’i

Sedat Umran  |  29/10/2018  |  Kategori : Poetika   |  Okunma:650

1

1) Şiir avcumuza aldığımızda bir sabun köpüğünün o ince cidarında dünyanın düşsel görünümünü seyrettiğimiz şeydir, o dünya bir an sonra silinip gitsin de gözümüze, gönlümüze sergilediği renklerle bizi bir süre avutur.

2) Nasıl ki gök kuşağının renklerinde bir tanesini çıkardığımızda ondan eser kalmazsa, gerçek bir şiirden de değil bir sözcük bir virgül, bir nokta,  bir soru işareti bile çıkarılıp atılmaz, ya da ona dıştan eklenmez. Gerçek şiir buna göre bir matematik, ya da kimya formülünün değiştirilmez kesinliğini taşır.

3) Şiir yaratış sürecinin içinde değişen, her ân akıp giden hayatı bir ânın içinde durdurup dondurma girişimidir. Onun katılığı varlığının vazgeçilmez yanıdır, aksi halde havada görünmeyen bir cinin duyulmasın sesi olur. Şiirde bu gövdeye ihtiyacı vardır, bu onun plâstik yanıdır. Klopstock’da eksik olan bu tablomsu yandır, onda özne estetik bir değiştirmeye uğrayarak tablolaşmamıştır. Goethe’nin belirttiği üzere Klopstock Alman şiirinde bir merhaledir, ama orada kalınmamalıdır. Buna göre şiirin malzemesi beş duyu diyoruz, çünkü zihni de ona dâhil ediyoruz. Bu tablolaştırma olayı bizde bölük-pörçük Abdülhak Hâmid ile başlamıştır, şiirin hayta gelmesi Sahra ile başlar, ama o yer yer güzel kısımlarına rağmen,  zayıf bir eserdir, Makber’in bazı yerlerde bu tablolar mücevherler gibi ışıldar. Şiirde tablolaşma özelden nesnel olana geçiştir, şâir kendi Ben’ini dolaylı yoldan, dünyayı plazmasından yansıtarak, hayal gücünün facetlerinde renklendirerek şiirde düş dünyasını gerçekleştirir

4) Şiiri yapan iki öğe var:  Şiddetli tutku (yaratmak tutkusu) ve yetenek, yani şiir yazmaya elverişli olan bir şâir mizacı. Tutku yeteneğin gerisinden gelmesidir, yoksa şiirin oluşumunu engelleyen bir bilinçli müdahale ile onun doğal doğuşunu engellemiş oluruz.

5) Şiiri en iyi anlatan biri de Arthur Schopenhauer olmuştur. Onun Kant’ı eleştiren bölümünde şiirin akan zaman çağlayanın meydana getirdiği o renkli gökkuşağı olduğu belirtilmişi. Akan zamanda mucizesini ortaya koyan bir gökkuşağı, o renkli kavsi kuzâh. Bir barok şâiri gökkuşağı adlı şiirinde Tanrının varlığına nasıl inandığına, onu seyrederken böyle bir düşünceye yöneldiğini anlatmaktadır.

6) Şiiri bir türlü açamadığımız bir kutunun gizli bir düğmesine parmağımızın rastlantıyla değivermesiyle açılıveren bir durumudur. Bununla şiirin ortaya çıkışındaki rastlantıları şiirin oluşumundaki rolüne işaret etmek istiyoruz. O kutuyu istediğimiz kadar kurcalayalım, onu ya bozarız, ya da sonuçsuz kalan bir çabanın içinde oluruz. Bir eşref saatinde şiir şâire kendini sunuverir, ilham dediğimiz şey acaba içimizdeki şiir yazma tutkusunun sağladığı bir birikimin bir kanal bularak sözcüklere akması mıdır? Şiir acı hayatın tatlı tortusudur.

7) Şiirin ne olduğunu anlamak mümkün değildir, biz onu ancak sezgimize taşıyabiliriz. Esasen şiir bir iç-sezgisinin eseridir, çünkü Intuition şâirin dehâsıdır,  lâtince ifade edersek ‘ingenium’udur.

8) Gerçek şiire en çok yaklaşanlar simgeciler (sembolistler) oluşmuştur, çünkü onlar resimle müzikten yararlanmışlardır şiirlerinde, sonra tabiattaki gizleri şiirlerdeki belirsizliği gerçekleştirmekle bir tür ifade etmeyi başarmışlardır, renkli dünyaları, serbest koşukla yeni bir özgürlüğün avantajlarından yararlanmışlardır. Simgecilik şâirde bir mizaç işi olduğundan hâlâ varlığını sürdürmektedir. Goethe’nin Faust eserinde realizm, romantizm, klâsizm, sembolizm, hepsi de yer yer karşımıza çıkmaktadır, Faust’un yüksekliği modern insanın gerçeği araştırma, öğrenme tutkusuyla ve günahlardan geçerken arınmışlığı yönelmesiyle, zevkin içinde atâlete düşmeden hatâlardan yararlanarak, manevi dünyası güçlendirmesi sayesinde mümkün olmuştur. Goethe değiştirdiği Yunan mitolojisinde de yararlanarak geniş bir tefekkür alanında at koşturmuştur. Goethe öğrenmeğe doyamayan Faust’da kendi öğrenmek, anlamak tutkusunu dile getirmiştir. O orada bilge kişidir, Kuğular tablosunda ortaya koyduğu tablo Rilke’nin Kuğu şiiriyle karşılaştırılsa üstünlüğünü belli eder. Goethe nafil bir dehâdır. Schiller’in şiirleri balladları dışında, İdealizmin çökmesiyle bütün çekiciliği yitirmiştir, ama Goethe’nin şiirlerinin her dem tazeliğini zaman içinde varlığını sürdürecek görünmektedir. …

9) En büyük şiirler, yazmak için özlem duyduğumuz, ama kâğıda daha dökemediklerimizdir.

10) Şiirde sözcükleri yapıştıran yaşantının macunudur; şâir bu macunu acıların havanında döğerek hazırlayan, onu yalnızlığın tokmağıyla ezerek kıvamlandıran ve ondan zekâsının da kullanarak figürler yapan kişidir. Onun için şiir bir eğlence değil, bir denge işidir, şâir kendini tehdit eden aşırı rûh momentlerinin baskısından böylece kurtulur, içindeki zenginliğin rahatsız eden ağırlığından sayılır, onun için gerçek şâirde şiir bir ölüm ve kalım savaşıdır.

 

Sedat Umran

 

Kaynak: şiirde metafizik gerçek, Sedat Umran, Timaş Yayınları, İstanbul, 1997, Sayfa: 13-15.

 

 

 

 

Tweet

1 Yorum

  1. emekçilerin dostu 29.10.2018 13:21:12

    29 Ekim’de bile çalıştırılan emekçi edebifikir editörünün ağır çalışma şartlarını protesto için tüm halkı sokaklara davet ediyorum.

    Cevapla

Bir cevap yazın Cancel reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki Yazı

Yeni Kitaplar, Yeni Ufuklar

Sonraki Yazı

Edebifikir Kitap Pusulası: Osmanlı Tarihi

İlgili Yazılar

  • 4

    Şiir Yazmak Öğrenilir mi?

    Cahit Zarifoğlu
    Genç bir şair adayı bana: -Şiir...
  • 8

    Ahubunboğaz, Gabcuk böölce, Şambılada daldı

    EdebiFikir
    Ordu – Akkuş’un her esnafının...
  • 1

    Sezai Karakoç’un Poetikası – 2

    Davut Bayraklı
    İkinci Yeni şairlerinde pek sık...
  • 1

    Sezai Karakoç’un Poetikası – 1

    Davut Bayraklı
      1950 sonrasında, bir ön...
Facebook
Twitter
YouTube
Instagram

Son Yorumlar

  • Duatepe için sıkıntolog
  • Duatepe için analist
  • Aklı Kullanma Kılavuzu için Yolcu
  • Muhafazakâr Entelektüel Olmanın 10 Şartı için gergin muhafız
  • 03:50 için Hatice Kızıltoprak
  • Muhafazakâr Entelektüel Olmanın 10 Şartı için Hava kaçıran sibop
  • Horasan’da Şeytan Bulunur mu? için Yolcu
  • Yarası olana bant, olmayana yara için Yolcu
  • İzlenmesi Gereken On Beş Tarih Belgeseli için Pörsümüş Beyaz Kulaklık Cakı
  • İzlenmesi Gereken On Beş Tarih Belgeseli için Yolcu

Çok Okunanlar

  • Türkçe Sözlükleri
  • Doğruluk ve Gerçeklik
  • Ayrılık Sevdaya Dahil
  • “Kuyruklu Yıldız Altında Bir İzdivaç” Romanında Kadın
  • Niçin Sevdiniz?
  • “İyi de çocuk pencereden de düşebilir!”
  • Herkese Selam Sana Hasret
  • Poetika Kelimesinin Tanımı ve Mahiyeti
  • Suyum Unum Buğdayım
  • Ölüm Risalesi

Yazarlar

  1. Adem Suvağcı
  2. Bahadır Dadak
  3. Bilal Can
  4. Celal Kuru
  5. Cüneyt Dal
  6. Davut Bayraklı
  7. Feyyaz Kandemir
  8. İbrahim Halil Aslan
  9. Mehmet Erikli
  10. Mehmet Raşit Küçükkürtül
  11. Mücahit Emin Türk
  12. Muhammed Furkan Kâhya
  13. Muhammet Emin Oyar
  14. Ömer Ertürk
  15. Ömer Can Coşkun
  16. Sizden Gelenler
  17. Süleyman Mete
  18. Sulhi Ceylan

Son Eklenenler

  • 1. Ümraniye Kitap Fuarı

    EdebiFikir
    12.12.2019

  • Duatepe

    Sulhi Ceylan
    11.12.2019

  • Mantık Atölyesi Ders Notları (11. Hafta)

    EdebiFikir
    10.12.2019

  • sana kanayan yarasını ısmarlamış bir şarkı

    Bilal Can
    09.12.2019

  • İzlenmesi Gereken On Beş Tarih Belgeseli

    Ömer Ertürk
    06.12.2019

Çok Okunanlar

  • Türkçe Sözlükleri
  • Doğruluk ve Gerçeklik
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • Ayrılık Sevdaya Dahil
  • İletişim
  • “Kuyruklu Yıldız Altında Bir İzdivaç” Romanında Kadın
  • Niçin Sevdiniz?
  • “İyi de çocuk pencereden de düşebilir!”

Kategoriler

  • 2119
  • Buz Gibi Ofsayt!
  • Cemil Meriç
  • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
  • Deneme
  • Dergi
  • Dosyalar
  • Edebifikir Haber Ajansı
  • Fikir
  • Günlük
  • Haber
  • Hatıra Saklama Ofisi
  • Haykırış
  • Hikâye
  • Hikmet
  • İsmet Özel
  • Karikatür
  • Kitap
  • Kitap Pusulası
  • Mektup
  • Mısra Güzeli
  • Nümayiş
  • Orada Neler Oluyor?
  • Poetika
  • Portre
  • Sezai Karakoç
  • Şiir
  • Sinema
  • Sorgulama
  • Söyleşi
  • Sözlük
  • Vasiyetim
  • Video

Sayfalar

  • Ana Sayfa
  • Derin Yapılanma
  • Dosyalar
  • İletişim
  • Racon
  • Sen de Yaz

Seçmeler

  • 6

    Teoman’a Açık Mektup

    By EdebiFikir
    “N'apim Tabiatım Böyle” şarkında...
  • Anasayfa
  • İletişim
Copyright 2017 - Tüm hakları Edebifikir.com'a aittir...