15 Maddede Necip Fazıl Kısakürek

1. 1904 yılının 26 Mayıs’ında Çemberlitaş’taki bir konakta, Abdülbâki Fâzıl Bey ve Mediha Hanım’ın ilk çocukları olarak dünyaya gelir. Soyu Dulkadiroğulları’na dayanan Necip Fazıl’ın çocukluk dönemleri hastalıklarla doludur. Hiperaktif bir çocuktur. Bu durumdan muzdarip olan büyükannesi Necip Fazıl’ın eline romanlar, şiirler tutuşturur ve böylece onu oyalarlar. 8 yaşındayken Fransız Okulu’na başlar fakat burada devam edemeyip Amerikan Kolejine geçer, burada da sıkıntı yaşadığı için başka bir okulda öğrenimine devam eder. Bahriyelidir. Okulda tarih derslerini Yahya Kemal Beyatlı’dan, edebiyat derslerini Hamdullah Suphi Tanrıöver’den, din derslerini Ahmet Hamdi Akseki’den alır. Okul sistemine karşı çıkarak 16 yaşında eğitimini bitirmeden ayrılır. İstanbul Üniversitesi Felsefe Bölümü’ne kayıt yapar, son sınıftayken Sorbonne Üniversitesi’ne felsefe okumak için gider. Paris, onun için bohem yaşantının da başlangıcıdır. Babıâli adlı eserinde bu bohem yaşantısını şu şekilde özetler: “Bütün bir mevsim, Paris’te gündüz ışığını görmedim. Paris’te gündüz nasıldır; haberim olmadı. Gün doğarken yatıyor, gecenin başlangıcında da hafakanlarla yatağımdan fırlayıp kulübe koşuyordum”. Bu ifadeler yakalandığı kumar illetiyle de alakalıdır. İstanbul’a döner, Osmanlı Bankası’nda memuriyet görevine başlar.

2.Tam otuz yıl saatim işlemiş, ben durmuşum / Gökyüzünden habersiz uçurtma uçurtmuşum” dediğinde bir dönüm noktasındadır. Şirketi Hayriye vapurunda eline hızlıca biri tarafından sıkıştırılan adrese Abidin Dino ile birlikte gider. Eyüp sırtlarındaki bu adreste “Büyük Veli” dediği Nakşibendi Şeyhi Abdülhakim Arvasi hazretleri ile tanışır. Ankara Devlet Konservatuarı, Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesinde hocalık yapar. Daha sonra İstanbul Güzel Sanat Akademisi’ne kendi isteğiyle tayin edilir.

3. İlk şiirleri Yakup Kadri’nin yönetiminde çıkan Yeni Mecmua Dergisi’nde çıkar. Yayınlanmış ilk şiiri “Bir Mezar Taşı” adlı şiirdir. Şiirlerine dair yapılan ilk yorumlardan biri tasavvufi neşve taşıdığıdır. Ahmet Haşim, Necip Fazıl’ın ‘Mezar Kitabesi’ adlı şiirini okuduktan sonra “çocuk, bu sesi nereden buldun” der. Milli Mecmua, Anadolu, Hayat ve Varlık dergileriyle Cumhuriyet gazetesinde şiirleri ve hikâyeleri çıkar. İlk kitabı Örümcek Ağı 1925’te, ikinci şiir kitabı Kaldırımlar 1928’de yayınlanır. Ağaç Mecmuası adı altında bir edebiyat dergisi çıkartır. 1936-1937 yılları arasında 17 sayı yayınlanır. Ağaç Mecmuası kadrosu çok geniş olup bu dergide yazıları ve şiirleri sıklıkla görülen isimler şunlardır: Ahmet Kudsi Tecer, Ahmet Hamdi Tanpınar, Abdülhak Şinası Hisar, Mustafa Şekip Tunç, Burhan Toprak, Sabahattin Ali, Fikret Adil, Asaf Halet Çelebi, Suut Kemal Yetkin, Ziya Osman Saba, Falih Rıfkı Atay. Ardından Büyük Doğu Dergisi macerası başlar.

4. Sanatkârlığına büyük önem verdiği Muhsin Ertuğrul’un teşviki ile tiyatroya ilgi duymaya başlar. 1935 yılında yazdığı “Tohum”, Maraş’ın Milli Mücadele devrine ait epik tarzda bir tiyatrodur. Ardından “Bir Adam Yaratmak” adlı oyunu yazar. Bu oyun uzun bir müddet ilgiyle karşılanır ve kapalı gişe oynar. Bu süreçte ayrıca Çerçeve (1940), Namık Kemâl (1940) ve diğer tiyatro eserleri olan Künye (1940), Sabırtaşı (1940) ve Para (1942) adlı çalışmaları yayınlanır.

5. Fikir ve aksiyon dergisi olan Büyük Doğu Dergisi’nin ilk sayısı 1 Eylül 1943’te yayınlanır. Dergi önce haftalık, bazen aylık, bazen de günlük olmak üzere çeşitli periyotlarla Türkiye’nin en uzun süreli yayınlanan dergisi unvanına sahiptir. Derginin son sayısı 512. sayı olup 14 Haziran 1978 tarihlidir. Periyodik olarak kapatılan derginin davalık olma sebebi “Allah’a itaat etmeyene itaat edilmez” anlamındaki bir yazıdır. Bu dava nedeniyle öğretim üyeliğinden uzaklaştırılır ve derginin sahibi gözüken eşi Neslihan Hanım ile birlikte 1 ay üç gün hapis yatar. 1950’de hakkında başka bir dava açılır, dava önceden beraatla sonuçlanan davası ile birlikte tekrardan hukuka aykırı bir biçimde dava görülmeye başlanır ve hamile olan eşiyle birlikte yeniden cezaevine konulur. 3 aylık bir hapsin ardından Demokrat Parti’nin çıkardığı af kapsamında tahliye edilirler. 8 ay sonra dergide yayınlanan bir yazı nedeniyle Necip Fazıl tekrardan tutuklanır. Sağlık problemleri dolayısıyla bu cezayı ertelerler. Fakat 22 Kasım 1952’de Hüseyin Üzmez’in Vatan Gazetesi sahibi ve başyazarı Ahmet Emin Yalman’a suikast girişimi yapması sonucunda, olayla bir ilgisi olmamasına rağmen Necip Fazıl da tutuklanarak Malatya’ya sevk edilir. Bu davada unutulmaz bir savunma yapması sonucunda olayla herhangi bir ilgisi olmadığı anlaşılır. -Malatya Hadisesi ile ilgili olarak Yusuf Turan Günaydın’ın bir çalışma hazırlığı içerisinde olduğunu, bu çalışmanın da adını “Vatan Gazetesinde Malatya Hadisesi ve Necip Fazıl, 1952-1953” olarak koyduğunu, fakat çalışmanın akıbeti hakkında çok malumatımız olmadığını bildirelim.- Necip Fazıl’ın bir başka mahkûmiyetini de sekiz aylık cezayla tamamlandıktan sonra 1959 yılında yeniden tutuklanır ve bu kez 100 yıl hapsi istenmektedir. Fakat dönemin Başbakanı Adnan Menderes’in talimatıyla serbest bırakılır. 27 Mayıs 1960 yılında, “Demokrat Parti’nin Türkiye’yi baskı rejimine ve kardeş kavgasına götürdüğü” gerekçesiyle bir grup subayın yönetime el koyması neticesinde Cumhuriyet tarihinin ilk darbesi gerçekleşir. Bu dönemde birçok düşünür, yazar, akademisyen gibi Necip Fazıl da tevkif edilerek çok kötü koşullar altında 4 ay mahkûm edilir. Cezasını tamamlayarak hapisten çıktığı aynı gün, bu sefer de Atatürk’e hakaretten yeniden tutuklanarak 1 yıldan fazla bir süreyi cezaevinde geçirmek üzere içeri alınır. Tüm bunlar olurken yazmaya, konuşmaya devam eder. O iflah olmaz tedirgin bir ruhtur. İçerisindeki ateşi en yakınlarından başlayarak en uzaklara iletebilecek güçtedir. Mazlum edasında değildir ve bunun edebiyatını yapmaz.

6. 1947 yılının Kasım-Aralık aylarında yalnızca 3 sayı çıkabilen Borazan adlı mizah dergisini çıkartır.

7. İlhan Berk’in Şairin Toprağı adlı eserinde aktardığı üzere; Necip Fazıl bir radyo programında “Dünyada yazılan şiirler içinde şu mısrayı ben yazsaydım dediğimi hiç hatırlamıyorum” demiş ve “Niçin şiir çevirmiyorsunuz?” sorusuna da “Ben kimsenin çeşmesine yalak olamam” diye cevaplamıştır.

8. Şiirle bu denli haşır neşir olmasını şu şekilde anlatır: “Annem hastanedeydi. Ziyaretine gitmiştim. Beyaz yatak örtüsünde, siyah kaplı, küçük ve eski bir defter… Bitişikte yatan veremli genç kızın şiirleri varmış defterde… Haberi veren annem, bir an gözlerimin içini tarayıp: Senin dedi: şair olmanı ne kadar isterdim! Annemin dileği bana, içimde besleyip de on iki yaşıma kadar farkında olmadığım bir şey gibi göründü. Varlık hikmetinin ta kendisi… Gözlerim, hastane odasının penceresinde, savrulan kar ve uluyan rüzgâra karşı, içimden kararımı verdim: Şair olacağım!” Bunun akabinde iflah olmaz bir şiir çalışması içerisine girer. Hecenin son şairidir. Şiirlerini öyle renkli ve düzenli defterlere değil, bulduğu her kağıda -buna gazetelerin boş kısımları, sigara paketleri dâhildir- yazar. Çile isimli eseri, şiirlerini topladığı hem bir poetika hem de şiir kitabıdır.

9. 22 Kasım 1975’te sanat hayatının 50. yılı MTTB tarafından bir programla anılır. Doğumunun 75. yılı dolayısıyla 25 Mayıs 1980 tarihinde “Büyük Kültür Armağanı” verilir. Yine 1980 yılında Türk Edebiyatı Vakfı tarafından kendisine “Türkçe’nin En Büyük Şairi: Sultan üş-Şuara” unvanı verilir.

10. Yazılarında kullandığı müstear isimler: Ahmet Abdülbaki, Ne-Fe-Ka, Hi-ab-Ka, Ha-A-Ka, Prof. Ş.Ü., Bankacı, Be-De, Adı Değmez, Neslihan Kısakürek, Ozan.

11. Eserleri:

Şiir

  • Örümcek Ağı (1925)
  • Kaldırımlar (1928)
  • Ben ve Ötesi (1932)
  • 101 Hadis (1951)
  • Sonsuzluk Kervanı (1955)
  • Çile (1962)
  • Şiirlerim (1969)
  • Esselâm -Mukaddes Hayattan Levhalar (1973)
  • Öfke ve Hiciv (1988)

Hikâye ve Romanları

  • Meşum Yakut (1928)
  • Birkaç Hikâye Birkaç Tahlil (1933)
  • Ruh Burkuntularından Hikâyeler (1965)
  • Hikâyelerim (1970)
  • Aynadaki Yalan (1980)
  • Kafa Kâğıdı (1984)

Tiyatro ve Senaryo Romanları

  • Tohum (1935)
  • Bir Adam Yaratmak (1938)
  • Künye (1938)
  • Sabır Taşı (1940)
  • Para (1942)
  • Vatan Şairi Namık Kemal (1944)
  • Nâm-ı Diğer Parmaksız Salih (1949)
  • Reis Bey (1964)
  • Ahşap Konak (1964)
  • Siyah Pelerinli Adam (1964)
  • Ulu Hakan Abdülhamid Han (1969)
  • Yunus Emre (1969)
  • Mukaddes Emanet (1971)
  • Senaryo Romanları (1972)
  • İbrahim Edhem (1978)

Hatıralar

  • Cinnet Mustatili (1955)
  • Büyük Kapı (1965)
  • Yılanlı Kuyudan (1970)
  • Hac’dan Çizgiler, Renkler ve Sesler ve Nur Mahyaları (1973)
  • O ve Ben (1974)
  • Bâbıâli (1975)

Dini ve Tasavvufi Eserleri

  • Halkadan Pırıltılar (1948)
  • O ki O Yüzden Varız (1961)
  • İman ve Aksiyon (1964)
  • Hazret-i Ali (1964)
  • Peygamber Halkası (1968)
  • Çöle İnen Nur (1969)
  • Son Devrin Din Mazlumları (1969)
  • Nur Harmanı (1970)
  • Doğru Yolun Sapık Kolları (1978)
  • İman ve İslâm Atlası (1981)
  • Batı Tefekkürü ve İslâm Tasavvufu (1982)

Deneme, Fıkra ve Siyasi-Tarihi İncelemeleri

  • Abdülhak Hamid ve Dolayısiyle (1937)
  • Çerçeve (1940)
  • Müdafaa (1946)
  • Maskenizi Yırtıyorum (1953)
  • At’a Senfoni (1958)
  • Büyük Doğu’ya Doğru (1959)
  • Türkiye’de Komünizma ve Köy Enstitüleri (1962)
  • Ulu Hakan Abdülhamid Han (1965, 1970)
  • Büyük Mazlumlar (1966)
  • Türkiye’nin Manzarası (1968, 1973)
  • Tanrıkulu’ndan Dinlediklerim (I-II, 1968)
  • Bin Bir Çerçeve (I-V, 1968-1969)
  • Vahîdüddin (1968)
  • İdeolocya Örgüsü (1968)
  • Benim Gözümle Menderes (1970)
  • Tarihimizde Moskof (1973)
  • Rapor (I-XIII, 1976-1980)
  • Yolumuz, Halimiz, Çaremiz (1977)
  • İhtilâl (1977)
  • Yeniçeri (1977)
  • Sahte Kahramanlar (1984

12. Hakkında yazılan önemli eserler:

  • Necip Fazıl Kısakürek Büyük Doğu Irmağı, Ali Haydar Haksal, İnsan Yayınları
  • Necip Fazıl Kısakürek, Şiiri, Sanatı, Aksiyonu, A. Arif Bülendoğlu (Hilmi Oflaz)
  • Çiledeki İnsan Necip Fazıl, İhsan Kurt, Nobel Yayınevi
  • Necip Fazıl Kısakürek, Hakkı Karatekeli, Kaynak Kültür Yayınları
  • Üstad Necip Fazıl, Mustafa Özdamar, Kırk Kandil Yayınları
  • Necip Fazıl: Sıcak Yarada Kezzap, Orhan Okay, Dergâh Yayınları
  • Şairler Sultanı Necip Fazıl, Ahmet Kabaklı, Türk Edebiyat Vakfı Yayınları
  • Necip Fazıl Armağanı, Mustafa Miyasoğlu, Konak Yayınları
  • Necip Fazıl Gerçeği, Bekir Oğuzbaşaran, Nüve Kültür Merkezi
  • Gaibi Kucaklayan Çilingir Necip Fazıl Kısakürek, Abdullah Şengül
  • Necip Fazıl Kısakürek, Kollektif, Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları
  • Necip Fazıl’la Başbaşa, Salih Mirzabeyoğlu
  • Necip Fazıl Tenkitler, Polemikler, Kavgalar, Murat Ertaş, Birey Yayınları
  • Ordusunu Arayan Kumandan Necip Fazıl Kısakürek ve Büyük Doğu’su, Lütfi Şehsuvaroğlu, Elips Kitapları
  • Bütün Yönleriyle Necip Fazıl, Kollektif, Türkiye Yazarlar Birliği
  • Hece Dergisi Necip Fazıl Kısakürek Özel Sayısı
  • Mavera Dergisi 91. Sayı
  • Yedi İklim Dergisi Necip Fazıl Özel Sayısı (Ekim-Kasım-Aralık 2002)
  • Türk Dili Dergisi Necip Fazıl Özel Sayısı (737. Sayı Mayıs 2013)

13. Yunus Emre’nin “Behey yunus sana söyleme derler / Ya ben öleyim mi söylemeyince” ifadesine benzer bir ifadeyi Necip Fazıl Cinnet Mustatili kitabında şöyle aktarır: “Ya Rabbi nezdinde kendimi en aşağı müminlik mertebesinin ancak ayak tozlarını silmeye memur bir dereceye bile layık görmeyerek, böyle bir iddiadan bile kemiklerim ürpererek kaydediyorum, sadece senin dininden, hak olan yolundan, tek olan kapından nefretettikleri için nefret edilmek bana ne muazzam bir payedir. Bu payeyi bana sen hayatım ve bütün insanların hayatı gibi meccanen, yoktan, tek liyakat ve istihkakım olmadan verdin ve benim ağzımla değil, düşmanlarımın lisanıyla izhar ettin. Artık ben nasıl susabilirim?” Haksızlık karşısında asla eğilmemiş, yüklendiği davanın ağırlığını sürekli olarak omuzlarında hissetmiştir.

14. Büyük Doğu misyonu ortaya çıktığı dönemden bugüne kadar sayısız insana okul olmuştur. Milli ve manevi değerlere önem verirken entelektüel ve aksiyon boyutunu da aksatmadan bir gençlik yetiştirmiştir. Büyük Doğu’nun misyonu aksiyoner olmak ve milli ve manevi değerlere sahip olmaktır.

15. Ortaya koyduğu eserlerle bir neslin inşâsına büyük katkılar sağlamış, ruh ve düşünce bütünlüğünü savunmuştur. Bugün olduğu gibi yarının gençliğinin de Necip Fazıl’dan öğreneceği çok şey var.

Bilal Can

DİĞER YAZILAR

1 Yorum

  • Muhammet Fatih Korkmaz , 06/02/2018

    Salih Mirzabeyoğlu’ nun Necip Fazılla Başbaşa eseri hakkın da üstadın direk kendi onayı vardır.Hakkımda yazılan tek müthiş eser demiştir…

Muhammet Fatih Korkmaz için bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir