Yazılar:
  • Distopyadan Ütopyaya
  • Kahraman Öldüğünde
  • Zihniyet ve Din
  • Eski Bir Dosttan Gelen Mektup
  • Kısa Bir Anın Fotoğrafı Yahut Modern Babil Efsanesi
  • Mezar Saati
EdebiFikir logo
eylem bir kız ismi değildir!
  • Anasayfa
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • İletişim
  • Kategoriler
    • Buz Gibi Ofsayt!
    • Deneme
    • Dergi
    • Edebifikir Haber Ajansı
    • Fikir
    • Günlük
    • Haber
    • Hatıra Saklama Ofisi
    • Haykırış
    • Hikâye
    • Hikmet
    • Karikatür
    • Mektup
    • Mısra Güzeli
    • Kitap
    • Nümayiş
    • Poetika
    • Portre
    • Söyleşi
    • Şiir
    • Sinema
    • Sokağın Nabzı
    • Sorgulama
    • Video
  • Dosyalar
    • Cemil Meriç
    • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
    • Devrim
    • İsmet Özel
    • Kitap Pusulası
    • Sâdî Şirâzî
    • Sezai Karakoç
    • Sözlük
    • Vasiyetim
    • Yenilgi
    • 2119
    • 2050
  • Anasayfa
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • İletişim
  • Kategoriler
    • Buz Gibi Ofsayt!
    • Deneme
    • Dergi
    • Edebifikir Haber Ajansı
    • Fikir
    • Günlük
    • Haber
    • Hatıra Saklama Ofisi
    • Haykırış
    • Hikâye
    • Hikmet
    • Karikatür
    • Mektup
    • Mısra Güzeli
    • Kitap
    • Nümayiş
    • Poetika
    • Portre
    • Söyleşi
    • Şiir
    • Sinema
    • Sokağın Nabzı
    • Sorgulama
    • Video
  • Dosyalar
    • Cemil Meriç
    • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
    • Devrim
    • İsmet Özel
    • Kitap Pusulası
    • Sâdî Şirâzî
    • Sezai Karakoç
    • Sözlük
    • Vasiyetim
    • Yenilgi
    • 2119
    • 2050

Yazarlarımızla Hasbihal: Ömer Can Coşkun

Ömer Can Coşkun  |  22/11/2021  |  Kategori : Söyleşi   |  Okunma:

1

Edebifikir okurları için, yazarlarımızla yazı ve hayat merkezinde samimi bir hasbihal gerçekleştirdik. Her hafta bir yazarımızın cevaplarını yayınlayacağımız “Yazarlarımızla Hasbihal” serimizin ilk konuğu Ömer Can Coşkun. (Celal Kuru)

***

Sevgili Ömer, o bitmek tükenmek bilmeyen ve hiçbir zaman da cevabını tam olarak alamayacağımız klişeyle başlayalım. Bize biraz kendinden bahseder misin?

Askerlik şubesinde bir komutanın “Hocam sen kendine ne yaptın böyle yaa?” sözü üzerine hiç üşenmeden “Doğum Konya, ilkokul Mardin, ortaokul-lise Isparta, üniversite Afyon, yüksek lisans Manisa” dedikten sonra evraklardan başını kaldırıp “Biz neredeyiz şu an, İstanbul” diyerek yanındaki memurun gülmesine, aynı memurun “Kütük de Denizli komutanım, hocam hemşeriniz çıktı.” sözüyle komutanın “Hemşerim evrak ileri bitince çay içelim” teklifinde bulunduğu muhatab. Bunun üzerine bir de memuriyet nedeni ile gezdiği yerler var ama sayamıyor artık. Şu an Ankara’da. Öğretmen. Genelde öğrencileriyle oturduğu için pek öğretmen olarak göründüğü de söylenemez.

Bu arada işler bitince komutanla çay içmeyi unutan kişi de benim maalesef.

Yazmak için, ilk olarak hangi hadise kanını depreştirdi?

Benim belli bir yaşa kadar canımı sıkan hiçbir şey olmadı. Belli bir yaştan sonra da canımı sıkmayan hiçbir şey olmadı. Hikâye yazmayı istediğim zamanlar oldu ama hiçbir zaman böyle bir girişimde bulunmadım. Yaşamak yeterliydi o zamanlar. Yaşamak derken nefes alıyor olmak. Birkaç kez yazma girişiminde bulunduğumda ortaya çıkan metinler klişe idi. Çünkü canım cidden sıkılmıyordu. Sonra oğlum dünyaya geldi. Devamlı ağlıyordu. Kırkı çıkınca normale döner dediler, ben sayamadan altı aylık oldu ve ben sonrasını hiç sayamadım. Bu sırada zamanımın geçtiğini, ayrıldığım şehirlerin değiştiğini, kahkahaların eskidiğini gördüm. İşte insanın içine bir sıkıntı düşüyor oradan sonra.

Oğlan mı? Oğlan dokuz yaşında şimdi. Doğru saydıysam.

Ellerinizden öper…

Senin de gazete haberleri okumak, kahve içmek, yönünü kuzeye çevirmek, ayakta yazmak, yazmadan önce bir düzine kalem bulundurmak gibi ilginç yazma ritüellerin var mı?

Yüzüklerimi çıkarıyorum. Klavyenin tuşlarına rahat basamadığım için. Onun dışında iyilik sağlık.

Daha çok hangi vakitler kelime ve cümlelerle kavgaya tutuşursun?

Ders anlatırken sanırım. Hem etkileyici hem de öğretici olmak ve bu uğraşınızın talebelere geçmesini sağlayabilmek epey zor. Bunu yaparken aralara sıkıştırdığınız hikâyeler, menkıbeler, kahramanlar, kahramanlar(!) bir süre sonra kafanızda dönüp duruyor. Bu sırada yeni cümlelere açılan kapılar oluyor. Dersten derse koşarken yolda düşürdüğüm kelimeler, cümleler de oluyor. Düşmeyenler bazen hikâyeye dönüşüyor.

Yazarken beslendiğin kaynaklar nelerdir? Bize biraz da okuduklarından bahseder misin? Klasik deyince aklına ilk gelen kitaplar hangileridir mesela?

Hikâye yazabilmek içim hikâye okumak ilk başlarda mantıklıdır. Ara ara bunu tekrarlamak da mantıklıdır ama sadece hikâye okumak yeterli değildir. Ben de ilk zamanlarda geçmiş ve günümüz hikâyecilerinden okumalar yapmıştım. Bir süre sonra hayatımın hikâye okuyarak geçmesinden rahatsız oldum. İyi metinler, derinlikli metinler aramak ve bunları okumak için zaman ayırmak daha doğru geldi. Bunu hikâye yazamama riskini göze alarak yaptım çünkü bunu söyleyenler de oldu. Yazmak için okumak meseleyi bir yerden sonra menfaat ilişkisine döndürüyor. Niyeti tazelemek gerekiyor sonra. Niyet halis olursa ve yazı nasip olmuşsa gerisi geliyor. (bazen de gelmiyor, burası karışık)

Bir kitap ismi vermekten ziyade şunu söyleyebilirim. Bir Telegram yayını esnasında da anlatmaya çalışmıştım ama beceremedim sanırım. Kitap önerirken veya sen neleri okuyorsun anlat bakalım dendiğinde kendimizi sonuna kadar açabiliyor muyuz yoksa karşı tarafın okuduğumuz kitapları beğenmesi ve bizi eleştirmemesi için orta yollu, herkesin sevdiği kitapları mı sıralıyoruz? Okuduğum kitapları önerirken kibir karışıyor olabilir mi kanıma? Benim okuduğum kitaplar beni yola getirdi diye başka birini de yola getirir mi? Yoldan çıkarır mı? Bana yazdırır da seni bıktırır mı? (Burada bazı temel kitapları konu dışı bırakıyorum tabiî.)

Bu nedenle bu tarz sorulara cevap veremiyorum son zamanlarda.

Bugüne kadar tür olarak hikâyenin dışına çıkmadın. Bu bir tercih mi yoksa hikâye tarafından kuşatıldığını mı düşünüyorsun? Hikâyeden başka ne yazmak isterdin?

Bir dönem divan edebiyatı ile çok fazla ilgilenmiş ve kırık dökük birkaç şiir denemem olmuştu. Sonrasını hatırlamıyorum.

Roman yazmayı birkaç kez düşündüm, birkaç kez de denedim. Sonrasını hatırlamıyorum.

Hikâye bir oturuşta yazılmıyor. Ben aklıma gelen bir olayı veya durumu zihnimde evirip çevirmeyi seviyorum. Çok üretken biri değilim. Olmayı da istemedim açıkçası. Hadi bir öykü yaz bana demli olsun, iki de şeker koy yanına gibi denemeler içine düştüm bir dönem. Büyük hataydı. Ben derste hikâye anlatmayı seven biriyim. Anlatamadıklarımı da yazıyorum. Hepsi bu. Hikâyeler benim kaçış mekânım. Sanatsal kısmı ile ilgileniyorum tabiî ki ama bunları düşünerek kendimi bir biçim çukurunun içine itmiyorum. Olmuyorsa olmuyordur. Bu dünyada daha önemli şeyler var ve hiçbiri hikâye değil.

“Dünyanın Dönüş Hızı” ne âlemde? İlk kitabın için aldığın dönüşlerden müspet ya da menfî unutamadığın bir anektod var mı?

İlk kitap… Bilmiyorum. Arada bir aklıma geliyor kitaplıktan alıp sayfalarını çeviriyorum. Bazı cümlelere şaşırıyorum, bazı cümleler de bana şaşırıyordur büyük ihtimalle. Birkaç yakın arkadaşım misafir gittikleri evlerde benim kitabımla karşılaştıklarında fotoğrafını çekip atıyorlardı. Annem, anneanneme götürmüş kitabımı, torunun kitap yazdı diye anlatmış. O da bana selam yollamış. Anneannen çok sevindi oğlum, demişti annem. Sevinmiştir gerçekten. Okuma yazması yoktur ama sevinmiştir.

Son yazdığın hikâyelerin kurgu ve üslup bakımından bir ivme kazandığını müşahede ediyoruz. İkinci kitap ne zaman çıkacak?

Bir dosya haline getirdiğim hikâyeler şu anda yayınevinde incelemede. Bir kitap olmayı hak edecek nitelikte mi, bilmiyorum. Zaman bize ne gösterecek, bekliyoruz.

Bize son olarak neler söylemek istersin?

Hep beraber “bırakalım” derseniz bırakalım bu işleri. Ben muhabbetinizi çok sevdiğimden duruyorum buralarda. Çocukken arkadaşlarımın yanından ayrılamazdım, bensiz çok eğlenecekler ve ben orada olmayıp her şeyi kaçıracağım, diye endişelenirdim. Aynı işte. İnsan büyüyünce de aynı. Dua beklerim.

Her zamanki gibi: Gerisi hikâye.

Tweet

1 Yorum

  1. aksak 23.11.2021 01:22:32

    en çok son kısım etki etti. çünkü sanırım insanlarla birlik olmayalı çok oldu.

    Cevapla

Bir cevap yazın Cancel reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki Yazı

LexiQamus

Sonraki Yazı

Kırmızı

İlgili Yazılar

  • Yazarlarımızla Hasbihal: Muhammed Furkan Kâhya

    Muhammed Furkan Kâhya
    Edebifikir okurları için,...
  • 10

    Yazarlarımızla Hasbihal: Celal Kuru

    Celal Kuru
    Edebifikir okurları için,...
  • Muhammed Enes Topgül: “Yolculuk yoksa ilim yok denebilir.”

    EdebiFikir
    Muhammed Enes Topgül ile, bir...
  • 3

    Yazarlarımızla Hasbihal: Mehmet Raşit Küçükkürtül

    Mehmet Raşit Küçükkürtül
    Edebifikir okurları için,...
Facebook
Twitter
YouTube
Instagram

Son Yorumlar

  • Kahraman Öldüğünde için hasna para
  • Kahraman Öldüğünde için H. G.
  • Mezar Saati için A.
  • Örümcek Adamın Bundan Haberi Var mı? için Padavra
  • Kısa Bir Anın Fotoğrafı Yahut Modern Babil Efsanesi için can
  • Eski Bir Dosttan Gelen Mektup için A.b
  • Eski Bir Dosttan Gelen Mektup için #TTB
  • Tarhana İçen Çocukların Sosyolojisi VII için Tahir Tarık
  • Kısa Bir Anın Fotoğrafı Yahut Modern Babil Efsanesi için KöstekliSaatKösteği
  • ben bugün düşüyorum için Derya

Yazarlar

  1. Abdullah Karaca
  2. Adem Suvağcı
  3. Bahadır Dadak
  4. Bilal Can
  5. Celal Kuru
  6. Cüneyt Dal
  7. Davut Bayraklı
  8. Feyyaz Kandemir
  9. İbrahim Halil Aslan
  10. İbrahim Orhun Kaplan
  11. Mehmet Emir
  12. Mehmet Erikli
  13. Mehmet Raşit Küçükkürtül
  14. Mücahit Emin Türk
  15. Muhammed Furkan Kâhya
  16. Muhammet Emin Oyar
  17. Ömer Ertürk
  18. Ömer Can Coşkun
  19. Şadiye Sare Kaplan
  20. Sizden Gelenler
  21. Süleyman Mete
  22. Sulhi Ceylan

Son Eklenenler

  • Distopyadan Ütopyaya

    Cüneyt Dal
    01.07.2022

  • Kahraman Öldüğünde

    Sizden Gelenler
    30.06.2022

  • Zihniyet ve Din

    EdebiFikir
    29.06.2022

  • Eski Bir Dosttan Gelen Mektup

    Tahir Tarık Balıkçı
    28.06.2022

  • Kısa Bir Anın Fotoğrafı Yahut Modern Babil Efsanesi

    Mehmet Erikli
    27.06.2022

Kategoriler

  • 2050
  • 2119
  • Buz Gibi Ofsayt!
  • Cemil Meriç
  • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
  • Deneme
  • Dergi
  • Devrim
  • Dosyalar
  • Edebifikir Haber Ajansı
  • Fikir
  • Genel
  • Günlük
  • Haber
  • Hatıra Saklama Ofisi
  • Haykırış
  • Hikâye
  • Hikmet
  • İsmet Özel
  • Karikatür
  • Kitap
  • Kitap Pusulası
  • Mektup
  • Mısra Güzeli
  • Nümayiş
  • Orada Neler Oluyor?
  • Poetika
  • Portre
  • Sâdî Şirâzî
  • Sezai Karakoç
  • Şiir
  • Sinema
  • Sokağın Nabzı
  • Sorgulama
  • Söyleşi
  • Sözlük
  • Vasiyetim
  • Video
  • Yenilgi

Sayfalar

  • Ana Sayfa
  • Derin Yapılanma
  • Dosyalar
  • İletişim
  • Racon
  • Sen de Yaz

Seçmeler

  • 1

    Kilitli Çekmece

    By Hatip Ekinci
    Evet korkmuyorum ve söylüyorum: “Seni...
  • Anasayfa
  • İletişim
Copyright 2017 - Tüm hakları Edebifikir.com'a aittir...