Yazılar:
  • Yenilgi Yenilgi Büyüyen Yıllar Vardır
  • Yenileyen Yenilgi
  • Gölgeler Âlemi ve Yenilgi
  • "Başkalarının Talihsizlikleri Baldan Tatlıdır"
  • Müsâbaka
  • Yenmek(!) = Yenilmek(?)
EdebiFikir logo
eylem bir kız ismi değildir!
  • Anasayfa
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • İletişim
  • Kategoriler
    • Buz Gibi Ofsayt!
    • Deneme
    • Dergi
    • Edebifikir Haber Ajansı
    • Fikir
    • Günlük
    • Haber
    • Hatıra Saklama Ofisi
    • Haykırış
    • Hikâye
    • Hikmet
    • Karikatür
    • Mektup
    • Mısra Güzeli
    • Kitap
    • Nümayiş
    • Poetika
    • Portre
    • Söyleşi
    • Şiir
    • Sinema
    • Sorgulama
    • Video
  • Dosyalar
    • Cemil Meriç
    • İsmet Özel
    • Kitap Pusulası
    • Sezai Karakoç
    • Vasiyetim
    • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
    • Sözlük
    • 2119
    • 2050
    • Devrim
    • Yenilgi
  • Anasayfa
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Derin Yapılanma
  • İletişim
  • Kategoriler
    • Buz Gibi Ofsayt!
    • Deneme
    • Dergi
    • Edebifikir Haber Ajansı
    • Fikir
    • Günlük
    • Haber
    • Hatıra Saklama Ofisi
    • Haykırış
    • Hikâye
    • Hikmet
    • Karikatür
    • Mektup
    • Mısra Güzeli
    • Kitap
    • Nümayiş
    • Poetika
    • Portre
    • Söyleşi
    • Şiir
    • Sinema
    • Sorgulama
    • Video
  • Dosyalar
    • Cemil Meriç
    • İsmet Özel
    • Kitap Pusulası
    • Sezai Karakoç
    • Vasiyetim
    • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
    • Sözlük
    • 2119
    • 2050
    • Devrim
    • Yenilgi

Kaybettiğiniz ve aramaktan vazgeçmediğiniz bir hatıranız var mı?

EdebiFikir  |  05/11/2013  |  Kategori : Sorgulama   |  Okunma:7.560

11

Hatıralar; zamanın üzerinde bıraktığımız izdüşümleridir ya da modern tabirle check-pointler. Kaybetmek; bize aramayı öğreten, ayakta tutan.  Aramak ise kıymet bilmemekten pişman oluşumuz, özlemimiz ve istenilen her şeyin kolaylıkla elde edildiği anlayışına karşı dik duruşumuz. Hatıraları sevdiğimiz kadar kaybetmeyi ve aramayı da severiz. Ve soruyoruz:

“Kaybettiğiniz ve aramaktan vazgeçmediğiniz bir hatıranız var mı?”

***

Melek Özlem Sezet: İnsan çok acı bir olay yaşadığında, sevdiği birini yitirdiğinde ya da o ilişki kendiliğinde yitip gittiğinde, bir ismin anlamı değiştiğinde, çok sevilen bir beden ölümün kıyısına çekildiğinde kalbinde kırk tane mum yanarmış.  Zamanla bu mumlar teker teker sönermiş. Alevle birlikte acı da azalırmış. Ama bir mum hep yanarmış. İyi ki de yanarmış. Çünkü o yaşadığımızın kanıtıymış…

Seçil Yaren Kopuz: Kayıplar veriyorum zaman zaman. Bazen ümidimi, bazen gülüşümü, bazen gözyaşlarımı, bazen dostumu… Çok sürmez ama bu kayıplar. Kazanılmış derslere dönüştürmeyi öğreniyorum yavaş yavaş. Fakat anılarımı hiç kaybetmedim, onlar hep benimle.

Serdar Kocabaş: Ah hatıralar, insan hatıralarına tutunmaz mı hiç… Biz yüzüstü bırakanlar ne yazık ki hatıraları ile bizde kalmaya devam ederler ve bu ise bir ömür kanamak demektir. Keşke o hatıralarını alsalar da gitseler de biz de kendimize gelebilsek. Ama şimdi her gece ayrı bir hüzün… Her sabah ayrı bir hüzne merhaba… Ah ki ne ah! Bu hatıralar yok mu!

İbrahim Halil Aslan: Evet; gümüş işlemeli fiber tespihim. İki buçuk yıl aradan sonra buldum. Şimdi de kaybetme korkusu bir an çıkmıyor aklımdan. Bulmak; bazen, kaybetmiş olmaktan daha zor.

Aslı Ceren Özgür: İki yıl önceki saflığımı ve çocuksuluğumu arıyorum. Üniversite sınavına hazırlanan, güzel bir bölüm kazanıp işe girdikten sonra ailesine bakacak olan o kızı arıyorum. İstanbul’a geldiğim günkü o saf hayallerimi arıyorum. Kirlenmiş ruhumu kezzap dökerek arınmayı arıyorum. Her şeye yeniden başladığım o günü, doğduğum günü arıyorum. Bulacağım için değil, bulamayacağım için arıyorum.

Abdullah Karaca: Dört yaşındaydım. Alabildiğine kıvırcık ve altın sarısı saçlarım bir roman karakterinin masumluğunu betimliyordu. Yeryüzü tarlasında küçük parmaklarını bir kâşif merakıyla gezdiren bu çocuk büyüdü. Şimdi ise huzursuz bedeninde, aramaya koyulduğu o kıvırcık ve altın sarısı saçlarıyla bir kaç bin ışık yılı geride kalan küçük bir çocuk vardı. O neşeli çocuğun her gün kalbinde uçurduğu beyaz büyük balonlar.

Şimdi… Elimde tuttuğum fotoğrafa ilişmiş bütün bir çocukluğumun sahip olduğu zenginlikler var. O varlığı arıyorum bir sahil kasabası kulübemde. Denizlerle konuştuğum bu yüzdendir. Belki bir sandalla o kıvırcık saçlı çocuk gelir diye.

Süleyman Salih Şahin: Cevabımdır; deli gibi sevmek ve rahat bir uyku.

Mustafa Çolak: Gece yarıları kar veya yağmur yağarken sokağın başında titreye titreye beklediğim günleri aramaktan kendimi alamıyorum. Fakat bulamıyorum. Geçti ve gitti…

Özgür Seraplı: Bence insan, zaten geçmişte yaşar. Düşünsenize bir saniye öncemize geri dönemiyoruz ve an her an yokluğa gebe. Aslında anda yaşamak da söz konusu değil. O halde hayat başlıbaşına bir hatıra. Belki de önemli olan hatıraları kaybetmemek değil unutmamak.

Mehmet Necip: Allah’ım, siz romantikler yok mu! Böyle gereksiz soruları nereden buluyorsunuz? Siz inanmak istemeseniz de hayat romantik değildir. Gözlerinizi açın ve bakın hayata, hayat elle tutulan bir şeydir.

Mehmet Kemal Eminalioğlu: Kaybettiğim ve aramaktan vazgeçmediğim bir hatıram var. Olmaz olur mu? Hem insanın böyle bir hatırası yoksa nasıl ellerini gökyüzüne açar ki! Bu rasyonalistleri hiç anlamıyorum. Hayat mekanik değil halbuki ve hayatın ellerine değmek derken yaşamanın varoluşumuz üzerindeki etkisinin kalbi hakikatine atıf yapıyoruz. Ama anlamazlar ki! Neyse konudan uzaklaşmayayım. Ama o hatırayı da kendimle birlikte toprağa götürmek istiyorum. Ne olur beni zorlamayın.

Elif Çakmak: Kaybolan hatıra aranamaz, çünkü  kaybolduysa kaybolduğunun farkına varamayız. Üstelik zaten aramaya değecek hatıralar kaybolmayan hatıralardır. Bu soru kendi kendini naks etmektedir.

Tweet

11 Yorum

  1. dekar-ı aşina 11.12.2013 03:29:37

    Hatıralarımı kaybetmem. Önemli ve önemsiz, rutin ve sıradışı olarak 4’e ayırır ve saklarım.
    Önemli olanlar, notlarımda yer alır. Hayatıma yön verir, gerektiğinde tekrar kullanılmak üzere tarafımdan opsiyonellik kazandırılmış, çağrışımlara ve akıl yürütmelere olanak bırakılmış olarak arşivlenir. Hem bedenimdeki hafızalarda, hem de kağıtların, defterlerin aralarında.
    Önemsiz olanlar, belki lazım olacağı yerler/zamanlar gelir diyerek, kendimin belirlediği ve canımın istediğinde ya da gerekli gördüğümde uzatıp kısaltabileceğim bir süre kadar, sadece kağıtların üzerindeki notlarımda ve odamın herhangi bir yerinde dağınık olarak biriktirilir. Önemsiz oldukları için kafamı ve kalbimi meşgul etmelerine izin verilmez. Sadece ve sadece imha edilmek üzere toplanabilir ve toplandığında o gün bitmeden imha edilmesi gerekir.
    Rutin hatıralar, psikolojideki motor öğrenme denilen öğrenme biçimine denk düşen v günlük, aylık, yıllık olarak düzenli bir şekilde tekrar edilen şeyler olduğu için tecrübi değeri haizdir. Not olarak tutulmaz, not sistemiyle saklanmaz, atsan atılmaz, satsan satılmaz.
    Sıradışı hatıralar ise maalesef travmatik olayların neticesinde oluşan hatıralarımdır. Öyle çok travma yaşamış değilsem de, yaşadıklarımın peşinden gelişen duygu, düşünce, algı, tutum, davranış, niyet, söylem ve eylem değişikliklerini (bazen engelleyemesem dahi) dikkatle inceleyip “normal” olanlarından farkını ortaya koymak adına sistem dosyalarıma kaydederim. Böylelikle birçok olumsuz durumun önüne geçebilme ve mavzubahis travmatik durumların neticesinde gelişebilecek olası sürekli olumlu/olumsuz değişim ve gelişimleri kontrol edebilirim diye düşünmekteyim. Yanlış da olabilir. Ama örnekle açıklamak gerekirse, siz bir bilgisayarsınız, travmatik durumlar ise virüs saldırısı. Bunlar hakkında sakladığınız dosyalar, antivirüs yazılımınıza destek mahiyetinde çokça önemli olabiliyor.

    Sorunun cevabına gelince; kaybedip aramaktan vazgeçemediğim hatıram yok doğal olarak. İşinize yarar mı bilmem ama, önemsiz olup kalabalık etmesin diye imha ettiklerim var. Hoş imha ettiğim için onlar da yok sayılır ya, laf ola beri gele.

    Cevapla
  2. büşra'nın yengesi 21.11.2013 10:28:08

    Büşra’yı siteden atın. Derslerine çalışmak yerine sürekli burada yorum yazıyor.

    Cevapla
  3. Niğde Gazozu 20.11.2013 19:30:00

    insan yegane hazinesinin eksildiğini farkeder de aramaktan vazgeçer mi hiç!

    Cevapla
  4. busra 19.11.2013 21:54:11

    Ifade edecek baska bir sey bulamadm o kdar fecaat yani. Ama bn bu kelimeyi gunlk hyatta da ck kllaniyorm hrkes ya guluyor ya da laf ediyorlar. Nden ki.. gerci gecen bir dergide ayriksilik kelimesne rastladm hic tanimadgnz bir yzar tarafndan. Dedm bn de kullanablrm yani kendi kelimelerimi. Valla edebifikre kan geldi can geldi bn sze yazayim hep. Hem ders cabk geciyor;)

    Cevapla
  5. ehli fikir 19.11.2013 20:11:31

    Aramaya başladığımızda kaybetmişizdir zaten,hem de çok şeyi;en çok da geçmişimizin işaretleri kaybolmuştur.En içte en ücra bir köşemizde…

    Cevapla
  6. kaşgarlı mahmut 19.11.2013 18:40:00

    “sorunsallı yapı” ne demek evladım? ben bugünler için mi yazdım o lügati!

    Cevapla
  7. gesi bağında bağban 06.11.2013 03:17:38

    yitirdim yari aranıyorum!

    Cevapla
  8. gülizar kalfa 06.11.2013 03:13:51

    muazzam bir kurabiye tarifim vardı bi türlü bulamıyorum!

    Cevapla
  9. Sophia 05.11.2013 23:59:52

    Kaybettiğim ve aramaktan da vazgeçtiğim hatıramdan bahsetmek isterdim belki ama soruya mukabil bir cevap olamayacak anlaşılan.Susalım o zaman.

    Cevapla
  10. Ağzından peynirini düşüren kuşu gören adam 05.11.2013 17:17:24

    “Kaybolmak” neydi sahi? İşte ben bu kavramın bende oluşturduğu boşluğu arıyorum. Etrafıma doğru bakınıyorum; yörem hep karmaşa! Bu keşmekeş ne kadar sürebilir daha? Meğer diyorum hepimiz, kendi ceplerimizde kaybolmuşuz da “Kaybolmak” eyleminin kendisi oluvermişiz. Kimin haberi var bundan? Size bütün kayboluşların sırrını veriyorum. Dikkat buyurun: “Balkanlardan gelen soğuk hava kütleleri.” Şuan en gerçekçi gündemimiz bu olmalı. Sır bu hava kütlesinin içinde. Lakin ki öyle değildir. Benim Yogumlamam bu gadar! Hadi hayırlı işler.

    Cevapla
  11. Mehmet Necip 05.11.2013 14:23:52

    Ne tekzib ne tasdik: Editöre bu sualin yanlış bir sual olduğunu ve meselenin baştan ele alınması gerektiğini ifade eden bir cevabi yazı göndermiş idim amma, kendisi benim namıma yukarıda mezkur cümleleri, bir diğer ifadeyle benden duymak istediği cümleleri serdeylemiş. Ne diyelim; ba’de harabi’l-Basra…
    Editörlük bu değil :)

    Cevapla

Bir cevap yazın Cancel reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki Yazı

Bunları Bilmiyorduk

Sonraki Yazı

IV / Göç Hazırlığı

İlgili Yazılar

  • 1

    Kütüphanemizde duran ama okumadığımız kitaplar bize ne öğretir? – 5

    Sulhi Ceylan
    Sorgulama...
  • Kütüphanemizde duran ama okumadığımız kitaplar bize ne öğretir? – 4

    Ömer Ertürk
    Sorgulama...
  • 2

    Kütüphanemizde duran ama okumadığımız kitaplar bize ne öğretir? – 3

    Celal Kuru
    Sorgulama...
  • 1

    Kütüphanemizde duran ama okumadığımız kitaplar bize ne öğretir? – 2

    Feyyaz Kandemir
    Sorgulama...
Facebook
Twitter
YouTube
Instagram

Edebifikir Radyo

Son Yorumlar

  • Yenilgi Yenilgi Büyüyen Yıllar Vardır için Obsidyen
  • Gölgeler Âlemi ve Yenilgi için Periferi
  • Yenilgi Yenilgi Büyüyen Yıllar Vardır için Ömer asaf
  • Yenilgi Yenilgi Büyüyen Yıllar Vardır için okur
  • Sermest Gezegeni Radyo Programı için .
  • Sermest Gezegeni Radyo Programı için Feyza
  • Sermest Gezegeni Radyo Programı için Abdullah
  • Mihrinaz için buradayımhep
  • Yenmek(!) = Yenilmek(?) için genel okuyucu
  • Dut Ağacı için hayri pıtır

Çok Okunanlar

  • Ayrılık Sevdaya Dahil
  • Doğruluk ve Gerçeklik
  • Türkçe Sözlükleri
  • Poetika Kelimesinin Tanımı ve Mahiyeti
  • Niçin Sevdiniz?
  • Suyum Unum Buğdayım
  • Ölüm Risalesi
  • “İyi de çocuk pencereden de düşebilir!”
  • Herkese Selam Sana Hasret
  • Genç Werther’in Acıları

Yazarlar

  1. Abdullah Karaca
  2. Adem Suvağcı
  3. Bahadır Dadak
  4. Bilal Can
  5. Celal Kuru
  6. Cüneyt Dal
  7. Davut Bayraklı
  8. Feyyaz Kandemir
  9. İbrahim Halil Aslan
  10. Mehmet Erikli
  11. Mehmet Raşit Küçükkürtül
  12. Mücahit Emin Türk
  13. Muhammed Furkan Kâhya
  14. Muhammet Emin Oyar
  15. Ömer Ertürk
  16. Ömer Can Coşkun
  17. Sizden Gelenler
  18. Süleyman Mete
  19. Sulhi Ceylan

Son Eklenenler

  • Yenilgi Yenilgi Büyüyen Yıllar Vardır

    Celal Kuru
    27.02.2021

  • Yenileyen Yenilgi

    Mehmet Emir
    26.02.2021

  • Gölgeler Âlemi ve Yenilgi

    Davut Bayraklı
    25.02.2021

  • “Başkalarının Talihsizlikleri Baldan Tatlıdır”

    Sulhi Ceylan
    24.02.2021

  • Müsâbaka

    Ömer Can Coşkun
    23.02.2021

Çok Okunanlar

  • Ayrılık Sevdaya Dahil
  • Doğruluk ve Gerçeklik
  • Türkçe Sözlükleri
  • Racon
  • Sen de Yaz
  • Poetika Kelimesinin Tanımı ve Mahiyeti
  • Derin Yapılanma
  • Niçin Sevdiniz?
  • Suyum Unum Buğdayım
  • Ölüm Risalesi

Kategoriler

  • 2050
  • 2119
  • Buz Gibi Ofsayt!
  • Cemil Meriç
  • Darbe Gecesi Ne Yaptınız?
  • Deneme
  • Dergi
  • Devrim
  • Dosyalar
  • Edebifikir Haber Ajansı
  • Fikir
  • Günlük
  • Haber
  • Hatıra Saklama Ofisi
  • Haykırış
  • Hikâye
  • Hikmet
  • İsmet Özel
  • Karikatür
  • Kitap
  • Kitap Pusulası
  • Mektup
  • Mısra Güzeli
  • Nümayiş
  • Orada Neler Oluyor?
  • Poetika
  • Portre
  • Sezai Karakoç
  • Şiir
  • Sinema
  • Sorgulama
  • Söyleşi
  • Sözlük
  • Vasiyetim
  • Video
  • Yenilgi

Sayfalar

  • Ana Sayfa
  • Derin Yapılanma
  • Dosyalar
  • İletişim
  • Racon
  • Sen de Yaz

Seçmeler

  • 4

    10 – 7

    By Ömer Can Coşkun
    Yaklaşık on dakikadır, kitaplığımın...
  • Anasayfa
  • İletişim
Copyright 2017 - Tüm hakları Edebifikir.com'a aittir...