Bilal Can; Ramazan’ı selamladı…
***
Açız. Susuz ve uykusuzuz. Kimse dönüp bakmıyor açların yüzüne. Açların yüzüne kimse bakmıyor.
İnsan aç olmaya görsün herkesin yüzündeki o yalancı maskeleri, o iğreti duruşu görüyor.
Açız biz, kendi hüviyetini toklukta bulanlardan değiliz. Olamayız da. Olmak gibi bir gayretimiz yok.
Perhiz diyoruz bunun adına. Ama bu bir mecburi perhiz. Konuşmaya, uyumaya ve yemeye.
Perhizin iki çeşidine alışıktır çoğu: uyumaya ve yemeye. Alışır çünkü. Fakat susmanın perhizini çoğu kişi bilmez.
Bilmiyor çoğu kişi inzivaya çekilen dervişlerin halini.
İnziva bir perhiz şeklidir. Ruhlarını cilalatmak isteyen dervişlerin susuz, uykusuz, sözsüz ve taamsız geçirdiği bir evredir.
Açız diyoruz ya, bu açlık bir isyan şekli değildir. Bu isyan olamaz.
Açız fakat açlığımızın lezzetini de biliyoruz. Açlık insanı diri tutan, insanı güçlendiren, insanı, insani niteliklerle donatan bir hesap girişimidir.
Kendini hesaba çekmek isteyenler açlığa daldırsın kendini.
Açlık bir iştiyaktır. Suya doymama halidir balığın.
Açlık bir özlemdir, neyi ve kimi özlediğini belirginleştirmenin ve bu belirginleştirme evresinde “asıl” olanın “murad” olana düşkünlüğünün ibraz edilmesidir.
İnsanoğlu kendi tescilini açlıkla gösterebilir. Dünyanın taamlarına, lezzetlerine dalmış ve midesini ateş ile doldurmuş bir insandan çok şey beklememek lâzım.
Açlık bir felsefe biçimidir. Ancak aç olanlar dünyanın varoluşuna dair sözler biriktirebilir ve ruh’un, o nadide cevherin tözünü ispat edebilir.
Aç olan bir insanın felsefesi dünyanın tüm bilimlerini yıkıp, üzerine hakikat eksenli düşünceler kurmasını sağlar.
Açlardan bu yüzden korkar insan. Kapitalizmin tek korktuğu şeydir; aç olan insanın durumu.
Yani kapitalizm her şeyi al, kullan, ye buyurganlığı içerisinde olduğu için kendini açlığa alıştıranlara tahammül etmez. Onları ortadan kaldırmanın yolunu arar.
Kapitalizm tokluk nedir bilmeyen bu yüzden de sürekli yiyen insan modelini yüceltir, önemser, onu daha besili bir hale getirmek için tüm dişli çarklarını çalıştırır.
Not: Aç insan mütevazı ölür. Mütevazılık sadeliktir. Büyük harflerle konuşmaz. Sadeliğin ihtişamını bilenler açlığın ne kadar kıymetli olduğunu da bilirler.
6 Yorum