Helâl Lokmanın Düşmanlarından Biri: Kumar

Bu yazı geçen yıl (2018), üç farklı dergiye gönderilmiş fakat çeşitli sebeplerle neşredilmesi mümkün olmamıştır. Yazıdaki tarih ifadeleri, bu husus dikkate alınarak değerlendirilmelidir. Yazarımız, yazıyı “dör döktüntü defteri” dosyasına dâhil etmeyi tercih etmiştir.

(dör döküntü defteri – 24)

Sezai Karakoç’un “Farklar” kitabında yer alan Kumarbaz serlevhalı yazıda insanı ürperten bir kumarbaz tasviri vardır. Karakoç şöyle der: “Ruhumu infilâk ettiren manzaralardan biri şudur: elbisesini bile artık giymesini beceremeyen, muhatabının sözünü anlayamadığı için mutlaka tekrarlatan, belki birkaç saat belki birkaç gün sonra ölecek olan, nefes kokusundan ve sigara dumanından teneşir kokusunu andıran bir kokuyla dolu, insanların birbirini zorla seçtiği kahvelerde, yetmişlik ihtiyarların, ağzında, sigara, yüzü kırış kırış, elinde kâğıt veya zar kumar oynamaları…” (sy.30, 6. Baskı) Sezai Karakoç’un bu yazıyı 1963-64 yıllarında yazdığını biliyoruz. Bugün ise bizi karşılayan yeni bir manzara var. Bilhassa liselerin, ortaokulların çevrelerinde görebilirsiniz bu manzarayı. Yaklaşık on yıldan beri gündelik hayatımızda görebildiğimiz yeni bir kumar çeşidini aksettiren bir manzara… Bilhassa genç erkeklerin takip ettiği, teveccüh ettiği futbol müsabakalarına dayalı bahis oyunlarından söz ediyorum. Futbolun yaygın olmasına dayanılarak üretilen bu kumar çeşidi, dayanağından hayli besleniyor olacak ki gençler arasında oldukça yaygın. Lise çağındaki, ortaokul çağındaki gençler için bu kumar, bir sosyalleşme ve sohbet zemini olma özelliği de taşıyor. Birlikte vakit geçirme, futbol müsabakalarını takip etme ve bahis oyunlarının oynandığı dükkânlara devam etme bu kumarın doğurduğu bir sosyalleşme biçimi olarak hepimizin gözlemlediği bir vakıadır. Okulların etrafındaki parklarda, bu kumarın oynandığı dükkânlarda gülüşerek, tartışarak koyu bir kumar lafına dalmış bu tür gençlerden siz de görmüş olmalısınız.

Hak Tealâ’ya isyan etme saydığımız davranışlardan biri olan kumarın, gençleri çelip kendine çekmeye daha müsait olduğunu düşünüyorum. Kökü itibarıyla kumarda Hak Tealâ’ya şirk koşma, onun rızık vericiliğine başka bir şeyi ortak kabul etme anlayışı dolaylı olarak vardır. Kişi, kumar oynadığı araçlara oyunun şehveti ve heyecanıyla bir put gibi yönelip dileyeceğini onlardan diler. Zar tuttuğu yumruğunu öpüp elindeki zar taşıyla konuşan bir insanın hâli, ibadet eder gibidir. Sebepler üzerine yaratılmış bu âlemde insanın hayatı ve imtihanı da sebeplere bağlıdır. Kendisi için takdir edilmiş olana rıza göstermeyen, imtihan dünyasını kuşatan sebeplere isyan eden nefsin düşebileceği çukurlardan biri kumardır. Hak etmenin sebebi olarak çalışmak, emek vermek kumara tenezzül eden kişi için kaybedilmeye başlanan bir hassasiyet olur. Sabırsızlığın, aceleciliğin daha belirgin olduğu gençlik çağları için kumar, kısa yoldan ve çabuk servet elde etme arzusunu körükleyen özelliğiyle cezbedici bir günah olarak görünür. Buna gençlerin rekabet etmeye, kendini göstermeye ve kabul ettirmeye daha meyilli olduklarını da ilave edersek gençlerin kumar tehlikesine daha açık oldukları görülecektir.

Hıristiyan takviminin 2018 yılına girmesi münasebetiyle tertip edilen piyangonun haram olduğu ve Müslümanların kesinlikle piyango çekilişinden uzak durması gerektiği geçen haftalarda dile getirilmiş, Diyanet İşleri Başkanlığı da bir hutbeyi bu konuya ayırmıştı. Benzer şekilde, yukarıda anlattığımız bahis oyunlarının da kumar olduğu izah edilmeli ve sakınılması gereken haramlardan biri olduğu vurgulanmalı. Çünkü bu bahis oyunlarının basit bir eğlence olduğunu düşünen ve haram olduğunu bilmeyen birçok genç var. Aslında gençlerin birçoğu da bu bahis oyunlarını bir eğlence, arkadaşlarıyla vakit geçirme vesilesi olarak görüyor. Fakat ellerindeki az miktarda parayı bilmeden, şuursuzca bu oyunlara yatırıyor ve gencecik yaşta boğazlarından haram lokmanın geçmesine sebep oluyorlar. Çevremde bu konuya dikkat eden bir öğretmene veya anne-babaya rastlamadım. Takip edebildiğim kadarıyla yayın olarak veya bir program olarak Diyanet İşleri Başkanlığı’nın, Milli Eğitim Bakanlığı’nın veya sivil kuruluşların bu konuda bir çalışması yok. Kimse bir şey yapmasa da bizler fert fert, inanış ve yaşayışımızı doğrultmaya gayret etmekle yükümlüyüz. O bakımdan çevremizdeki gençlere bu konudan ötürü de dikkat etmeliyiz. Bu bahsi, önemli bulduğum bir hassasiyeti hatırlatarak kapatmak istiyorum: Bizler kendi inanç ve düşüncelerimizi hayata geçirmek için harekete geçmekte birçok eksiklikleri olan bir milletiz. Bâtıl tarafta olanlar, din-i mübine mugayir iş tutan talihsizler ise kendilerine mahsus hayatı genişleten işleri artırdıkça artırıyor. Bu durumda Müslümanların çoğu, zuhur eden yeni haram yollarına karşı çıkmakla enerjisini harcayıp duruyor. Böyle olunca gençlerin nazarında, din-i mübin hep birtakım yasaklarla anılagelmiş oluyor. Beden ve zihin kuvveti bakımından taze olan gençlerin “neleri yapmamaları gerektiği”ni işitmekten ziyade “neler yapabilecekleri, hangi imkânların olduğunu” işitmeleri taşıdıkları potansiyelden ötürü daha memnuniyet vericidir. O bakımdan yasakçı bir üslûp kullanmaktan ziyade, gençlere kumarın anlayış ve inanış bakımdan kalpte hangi tahribatlara sebep olduğunu duyurabilecek bir tefekkür alanı açmalıyız.

(27 Rebiyülahir 1439 Pazar – 14 Ocak 2018, Kahramanmaraş)

 

Mehmet Raşit Küçükkürtül

 

 

 

DİĞER YAZILAR

2 Yorum

  • A.B. , 13/06/2019

    Rabb’im kalemine kuvvet versin Mehmet Reşit Hocam. Dert edinip dile getiremedigimiz konulardan birisi. Malum bu yüz yılın en önemli icatlarındandir futbol. Futbol sahesinde insanlar bir yandan ciddi paralar kazanmak duygusu ile gudulurken, bir yandan da kamplara ayrılmaya başladılar. Her nesil bir öncekinden daha fanatik bir şekilde maçları takip eder oldu. Önceleri sadece bir iki tane skor tahminine dayanan kumar oyunları varken artık yasaklı yasa dışı sayısız hâle geldi.
    Diğer taraftan ise futbol sadece sahada oynanıp, maçlar taraftarlar karışık izleyebilir iken artık meydan muharebesi kıvamında mücadelelere döndü. Bir magazin ile birleşince fuhuşa da kapıları ardına kadar açtılar.
    Gençler genelde bilmiyorlar. Kumar oynadiklarinin, günaha girdiklerinin farkında değiller. Farkına vardıklarında dönüşü olmadığını düşünüp umutsuzluğa dusuyorlar.
    Gençlere uzanacak eller gerekiyor. Hem resmi hem de ilmî…

  • Feyyaz Kandemir , 13/06/2019

    Mehmet Raşit Küçükkürtül’e uyarıcı yazısından dolayı şükranlarımı sunuyorum. Onun müslümana yaraşır bu sahici derdini okurlara ulaştıran Edebifikir’in “Bohemyalı” editörüne de teşekkürler.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir