Mustafa Çolak’tan hayata dair çıkarımları az sonra okuyacaksınız. Editörümüz yazıyı okuduktan sonra “Böyle olmamalıydı, böyle olmamalıydı” diyerek kendini sokaklara vurdu. İşte söz konusu talihsiz yazı…
***
Hayatımın her evresinde ne zaman dönüp arkama baktıysam geçmişimi komik, basit ve çocukça buldum. Beş-on yıl sonra da şuan ki halimi komik, basit ve çocukça bulacağım. Ölürken de demek ki tüm yaşamımı komik, basit ve çocukça bulacağım.
***
Hayatıma girip çıkanlar hiçbiri bir anlam ifade etmiyor. Düşündüğümde, içimde herhangi bir duygu uyanmıyor. Bugüne kadar yazdığım tüm şeyler de öyle. Sokaklar, otobüsler, yollar, karanlık sessizlik de boş ve gereksiz.
***
Aidiyetmiş tüm mesele. Kendini bir yere, bir yuvaya ait hissedebilmek. Ve görev bilinci… Görevimizi ifa etmek. Tüm mesele bu.
Evden camiye gidip gelen ihtiyarlar… Meğer ne çok şeyin farkındalarmış.
***
Düdüklü tencere alırken Korkmaz markayı tercih edin. Klasik kapak olsun, yeni tipler çok tehlikeli ve çok pahalı. 6 litre bir ev için yeterlidir. 75 liradan da fazla vermeyin.
***
Yumurta alırken son kullanma tarihine bakın. Tarih yakınsa eşiniz sizi geri gönderip iade ettirebilir.
***
Semt pazarı her zaman ucuzdur ve sebze-meyveler çok daha tazedir. Elinizden geldiğince pazar kurulana kadar sebze-meyve almayın.
***
Bebek bezleri haftada bir muhakkak indirime giriyor, indirim günlerini takip edin. Mesela bizim markette cuma günleri indirim günü.
***
Faturalar hep aynı. Yalnız elektriği gece 22.00’dan sonra kullandığında yarı yarıya fark ediyor. Çamaşır makinenizi saat 22.00’den sonra çalıştırın. Ütüyü de öyle…
***
Bir yere gitmek için uçak biletinizi üç ay önceden alın. Otobüsten çok daha ucuza geliyor. Çocuk da varsa otobüs kesinlikle çekilmez.
***
Sigara içiyorsanız, sigaranızı para olunca stoklu alın. Sonra eşinizin gözü önünde bir paket alın ve haftada bir paketin anca bitirdiğinize eşinizi inandırın. Hayat kurtarır!
***
Ölmek için çok erken. Hayatı seviyorum!
11 Yorum