Edebifikir, Davut Bayraklı’nın Nikâhına Neden Katılıyor?

Ne yazık ki pazar günü 15.45’te Bahçelievler Belediyesi Piramit Nikâh Salonu’nda olacağız. Evet, tahmin ettiğiniz üzere bir kayıp daha verdik: Davut Bayraklı…

Şimdi biz nikâha gidiyorsak, o nikâhı karıştırmayacağımızı kim garanti edebilir.

Ah Davut, ah! Son tren de kaçtı…

*** 

Mehmet Raşit Küçükkürtül: Abdullah Karaca ile buluşmak için daha uygun bir vakit ve yer bulamadık. Bir de Davut Bayraklı’nın papyon takacağı söyleniyor. Açıkçası provokasyona açık bir durum… Ayrıca bir erkeğin sakalını kesmesi ve papyon takması hususunda zulme maruz kaldığı bir dünyada yaşamak kalbimi kırıyor.

Onur Peyk: Geliyorum çünkü o da benim nikâhıma gelmişti.

Ömer Ertürk: Ben de yeni nişanlı biri olarak gelmek isterdim ama yol çok uzak. Hem nişanlı olmak ne güzel bir şey! Nişan diyorum, ben nişanlandım. Ben, ben nişanlandım. Size söylemiş miydim nişanlandığımı. Söylemediysem söyleyeyim: Ben nişanlandım. Nişanlandım. Nişanlandım.

Abdullah Karaca: Davut Bayraklı başına gelenlerden habersiz pişkin tavırlarıyla Edebifikir Cemiyeti’ni düğününe davet etmişti. Sayın Bayraklı, bu umarsız davetle eşi benzeri görülmemiş bir düğün eylemine kapı aralayacağını bilemezdi. Takvimler düğün gününü sayıklıyordu. Geliyoruz…

Muharrem Cezbe: Davut Bey evladıma yazık oldu. Erkeklik günden güne pay ü mâl oluyor. Buradan devlet erkanına deyorum ki “Evladım, ‘Erkek Adam Nezareti’ tesis edin, başına geçeyim. Memleket hâlâsa kavuşsun.”

Sulhi Ceylan: Açıkçası benim hiç bir nedenim yok nikâha katılmak için. Hem nikâh organizasyonları bende alerji yapıyor. Ama nikâh için bir takım eylemler yapmayı düşünüyoruz ve ben de bu eylemlere katılmak için gidiyorum. Davut’u hepimiz tanırız. Davası olan, heyecanı olan bir insandı. Kadıköy sokaklarında az eylem yapmadık kendisiyle. Bir gün gelecek bu sokakları alacağız derdi, bir gün gelecek… Ve bu yolda canhıraş çalışırdı. Yani uğruna ölebileceği bir davası vardı ama biz Davut’u nişanlandığından beri göremez olduk. Yoksa bizim gözlerimiz mi kapalı? Ya da Kadıköy yolları mı? Yoksa eylem bir kız ismi mi?

Aydoğan K: Davet edilmedim.

İbrahim Halil Aslan:  Her ayrılık bizi kendimize getiriyor. Korkarım zaman gelecek ‘biz’  kalmayacağız. Ta ki iki kişi kalıncaya dek… Biri bu cümleleri yazan öyleyse diğeri kim?

Mücahit Emin Türk:  Tek tek dökülüyor yapraklar, tek tek düşüyor civanlar. “Bu savaş meydanında erler vardı.” diyecek kan terleyen kılıçlarımız…

Mustafa Çolak: Gelmeyeceğim. Davut Bayraklı beni davet etmedi. Ayrıca davet etse bile ona çeyrek altın takacak param yok. Ben ki Aydoğan K’nın nikahına gelip hiçbir şey takmadan kaçan adamım. Ama yine de davet ederse gelip gelmemeyi düşünürüm.

DİĞER YAZILAR

4 Yorum

  • papyon , 29/09/2013

    sirf o papyonu gorebilmek icin 1500 km yol geldim.

  • bizi de kandirdilar , 27/09/2013

    Ugur Cumaoglu nun kirilgan sessizlik adli oykusunden sonra boyle aci bir haber gelmesi cok manidar oldu.zira o oyku bu durumun gelecegi hakkinda bir cok ip ucu veriyor.

  • Sayın Aydoğan K , 27/09/2013

    Sayın Mustafa Çolak, henüz çok geç değil. Bir yanlış yaptın ama bunu telafi etme imkanın çok şükür ki var.

    Bir de olaylara çeyrek, yarım, buçuk olarak bakmayalım. Bütünü görmeye ve vermeye çalışalım. TAM olsun bakış açımız inşallah kardeşim.

  • Bilal KILIÇ , 27/09/2013

    Ben Davut Bayraklı’yı tanımıyorum. Bir EdebiFikir okuyucusu olarak yazmak istedim. Doğal olarak davet edilmedim. Ama çok geçmiş olsun be ağabey. Yazık olmuş. EdebiFikir ekibi düğünü sabote edip seni kaçırabilirse ne mutlu sana. Ama kurtaramazlarsa da ne olur papyon takma!!!

Sayın Aydoğan K için bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir