Kitap Hediye Ediyoruz

Kimseyi kırmayayım diyorum,
Bir de bakıyorum kendim paramparçayım.

(İlhan Berk)

***

Bugünlerde yine canımız sıkılıyor… Attığımız yumruklar dönüp bir şekilde kendi yüzümüzü buluyor. Zaten yıllardır kendimizle konuşuyoruz. Dünyanın altına el bombası atma düşüncemizden hiç vazgeçmedik ve umuda bakmaktan… Fakat yine de canımız çok sıkılıyor. Biz de can sıkıntımızın nasıl geçeceğini merak ederken birden aklımıza bu nedeni okuyucularımıza sormak geldi ve de sorduk: “Sizce can sıkıntımız nasıl geçer?”

En güzel cevap veren üç beş okurumuza aşağıda isimleri yazan kitaplardan istediği birini hediye ediyoruz… “Sizce can sıkıntımız nasıl geçer?”

Cevaplar : editor@edebifikir.com

Kitaplar:

1. Alacakaranlık Düşleri (Servet Gündoğdu) – Yeni

2. Milli Devlet Kültür (Ömer Say) – Okunmamış

3. Bakmaklar Dergisi (3. Sayı) – Yazarlarımız tarafından okunmuş

4. Yeni Bir Postmodern İhsan Oktay Anar (Ahmet Koçakoğlu) – Editörümüz tarafından okunmuş ve çiziktirilmiş

5. Türkü Öyküleri (Hulusi Üstün) – (4 – 5 yıldır bekletilmiş)

6. Birey Burjuva ve Zengin (Mustafa Özel) –  Editörümüz tarafından okunmuş ve çiziktirilmiş

7. Tercüme ve Tercüme Prensipleri (Faruk Gürbüz) – Eskimiş

8. Osmanlı Sultanları Albümü (Mustafa Armağan) – Timaş tarafından Edebifikir’e hediye edilmiş

9. Hiçbirini beğenmedim, siz bana başka bir kitap gönderin

10. Ben seçemedim siz karar verin

DİĞER YAZILAR

19 Yorum

  • nuaym , 04/05/2014

    sam adlı kullanıcıya ithaf ederek şu konu başlığı altındaki son yorumumu yazıyorum.

    karşımda ene’si kendisini yormuş bir birey görüyorum. İnsanların idrakte aciz kalması sadece Allah’a mahsus. hatırlatayım! belki vicdanınız şevke gelir.

    başkasının aşkıyla aşık olunmaz derler bilirsiniz. buna kıyasla üstat olarak nitelediğiniz kimsenin libası üzerinizde durmuyor bunu belirterek sizi saygıya davet ediyorum.
    selametle kalın.

    • sam , 05/05/2014

      bizi yoran bambaşka şeyler nuaym bey, bunu evvela tesbit edelim.
      saniyen, insanların idrakten aciz kaldığı değil, sizin idrakten aciz kaldığınız bahse konu olan; siz şahsında tüm insanlığın vücud bulduğu bir dürr-i yekta iseniz orasını bilemeyeceğim tabi ki…
      ayrıca aşk ile akıldan neşet eden efkârı bir kefeye koymanız da açıkçası beni pek şaşırtmadı. bir başka üstadın diline pelesenk ettiğidir: el-kıyas yeltezimu nazîruhu…
      binaenaleyh, başkasının fikri ile tefekkür etmenin önünde ne mahzur ne de mani var. üstadımın libası bana bol gelir, ne haddime. biz hala onun paltosunun bir köşesinde sığınmış halde bekliyoruz. gün gelmiş ve o paltodan çıkmış olsa idik, bu mükalemenin seyrini havsalanız al(a)mazdı, bilesiz…

  • chetur , 02/05/2014

    tam geçiyor diyorsun bidaha…

  • Erkan Terzi , 02/05/2014

    Kitap hediye etmek sıkıntıyı artırır..

  • tuco , 02/05/2014

    Can sıkıntısı bir durumdur,geçicidir. Kendinize bir anlam arayışı bulun,bulursanız bizimle de paylaşın.Hayatınızı o ölçüde şekillendirin.Ne yapmak istediğinize karar verin ve yapmak istemeyeceğiniz işleri yapmayın,sevmediğiniz yemekleri yemeyin,zorunlulukmuş gibi gezmeyin,resmedin,düşünün,yazın. Ve can sıkıntınızı bize nasıl atlattığınızı anlatın,belki de sevdiğiniz kız/erkek ile konuşmaktır sıkıntınızı giderecek olan,belki de dertleşeceğiniz bir-iki kadim dosttur.Ama yeter ki resmi çizilmiş olan,kendi halinde olmayan insanlardan olmayın;çünkü resmi çizilmiş olmayan kendi halinde insancıklar güzeldir..

  • tankut tiran , 02/05/2014

    amuda kalkmak iyidir. amuda kalkıp ayaklarınızı duvara dayayın ve beş dakika bekleyin. can sıkıntınız geçmez ama iyi gelir.

  • hayalifingolfin , 02/05/2014

    Dünyada hiç bir mazlum ölmediği zaman, herkes doğruları söylediği zaman, zalimler hepsi yok olduğu zaman.
    Ve yolun sonuna geldiğimiz zaman.

  • Sophia , 02/05/2014

    Ölün efendim, ölmeden önce ölün, bir an önce ölün!

  • . , 02/05/2014

    Yaa bu kitaplar çok güzeeeeeeeeeelll! Çiziktirilmiş falan :D yazılarımızı gönderebileceğimiz son tarihi öğrenebilir miyim acaba?

  • nuaym , 01/05/2014

    1) geçmez. siz ondan geçmeye bakacaksınız.

    2) seveceksiniz.

    3) dua ile bertaraf edeceksiniz. zira tecrübelerle sabittir.(işin kaynak kısmına girmeyip sadece tecrübeleri öne sürüyorum. meraklısına ise Allah dostlarının kitaplarını tavsiye ediyorum) dua ediyorum ama yine geçmiyor deniliyorsa, henüz halis bir dua kişinin bünyesinde vuku bulmamış demektir. dua’ya devam…

    • sam , 02/05/2014

      bu mübarek cuma günü, cuma vaazımızı da dinlediğimize göre dağılabiliriz arkadaşlar. saygılar…

    • nuaym , 03/05/2014

      ileti 1 mayısta yazılmıştır sayın sam. dikkatinizi celp ederek o yorumun bir vaaz olmadığını belirtmek isterim. zira burası bir cami değil buna mukabil siz de cemaatte değilsiniz. ayrıca sitenin anlam ve önemine binaen bize musallat olmamanız da tavsiye ediyorum.

    • sam , 03/05/2014

      Biz cuma günü işittik, mühim olan da bu. Yoksa siz sanat sanat içindir, diyenlerden misiniz?
      Ayrıca çok ayıp; “tavsiye ediyorum” ne demek. Sizin haddinize mi düştü bu sam’e tavsiyede bulunmak!!! Buyruğunuz üzere size ilişmemeyi vazife addediverdik nuaym bey!
      Neyse, şu an çok fena gaza geldim. Gidip Moda’da “tek yol devrim” sloganını çığıracağım. İnzibatlara da her şey nuaym’ın yüzünden diyeceğim. Gördün mü bak yaptığını, bir Mayıs’ta yediğim gaz ayak yolunda yeni yeni çıkıyorken…
      Tavsiye ediyormuş, peh…

    • nuaym , 04/05/2014

      umulur ki kendinizden kurtulursunuz.

    • sam , 04/05/2014

      üç günden beri ilk kez doğru bir söz ettiniz nuaym ben. “kendimden kaçabilsem…”
      amma, bunu evvela kendiniz için umunuz, haddinize mi düştü benim için ummak!

    • nuaym , 04/05/2014

      evvela bunu kendim için uzun zamandır istiyorum. :D kaçmak yerine karşılaşıp tanışın kendinizle :) ayrıca anlamadığım şu ki siz kimsiniz ve ne maksatla bu şekilde konuşuyorsunuz ki benimle? evet bizzat bana düştü bu ummak meselesi. şu posizyon da başka bir alternatif görmüyorum çünki! doğru konuşmadığımı iddia ediyorsunuz. peki ne amaçla yorumlarıma cevap yazıyorsunuz?! madem asılsız sözler ediyorum neden muhatap alıyorsunuz?! deli saçması deyin ve geçin.

    • sam , 04/05/2014

      biz Üstadımızın sözü üstüne söz etmez, haddimizi biliriz. o “kendimden kaçabilsem” diyorsa öyledir.
      sam’im ben sam. detroit’ten harlem’e; ohio’dan berkeley’e; napoli’den cambrigde’e adımı duymayan yok. sizin bîhaber oluşunuza şaşırmadım desem hak yerini bulur mu, bulur. benim kim olduğumu idrak ettiğiniz gün, işte o gün hayatın anlamına dair zihninizde bir kıpraşma olacak, demedi demeyin…
      biz reiscumhurun haşim bey olması için kırk takla atalım, alternatif üretelim, siz tanımadığınız, idrakten aciz kaldığınız bir kimesneye hitap için alternatif üretemeyin öyle mi? geçiniz efenim oraları, geçiniz…
      şimdi meydanlara inemediğim günlerde, edebifikir’e filan takılıyorum. azıcık marjinallik bulaştırayım diyorum. yoksa inanın moda’da, taksim’de, kadıköy’d esağ yumruk havada “tek yol devrim” haykırışından daha enfes bir şey yok. maksat devrim ruhumuz pörsümesin…
      denizler ölmedi, içimizde yaşıyor!!!

  • neslihan , 01/05/2014

    Canımın sıkıntısı sizin göndereceğiniz kitaplardan birini okursam geçer böylece birinin sıkıntısını giderdiğiniz için sizin de canınızın sıkıntısı gider

    • mucahid sarıca , 02/05/2014

      @neslihan, can sıkıntısına en büyük çare kalbin gerçek istediği şeyi vermektir. onuda iyi bilmek gerekir.
      her dem onu ister. ama insanlık onu o kadar sıkar ki…

Sophia için bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir