Soru İşareti 2

Vedat, buyur sor kardeşim, dedi. Tam buyuracaktım annem buyurdu. Balkondan aşağı sarkmış, neredeyse düşecek. Yüzüme yediğim yumruğun verdiği sarsıntıdan tam olarak ne dediğini anlamamış olsam da eve gitmem gerektiğini biliyordum. Sonuçta bir yumruk yedim ve bunun hesabı sorulmalıydı. Bu durumda annemin aşağı gelip Vedat’a hesap sorması gerekirdi ama annem olayın hesabını benden soracaktı. Neden yumruk yedin, diyecekti. Zaten ortada Vedat da kalmamıştı. Kesin saklanmıştır bir yere. Kendi kendime yumruk yemiş gibi hissediyorum şimdi de. Konuşmak yetmedi. Kendimi dövmeye de başladım. Pes!

– Neden yumruk yedin!?

Bir yandan bir şeyler söylemeye devam ediyor, diğer yandan buzdolabında bir şeyler arıyordu. Yüzümün üzerine, bir poşet dondurulmuş bezelye koydu. Bizim buzdolabında buz bulunmaz. Sırf donması için su koymak anlamsız geliyor. Dondurulmuş şeyler de aynı işi görüyor sonuçta. Birkaç hafta sonra sofraya konacak bezelyeler, ilk önce benim yüzümdeki şişliği almalıydı. Kırmızılıklar morluğa dönmesin diye yeşillik koyduk yüzüme, dedim kendi kendime. Yumruktan sonra dahi aynıyım. Hâlâ kendi kendime. Devam böyle. Aferin. Güldüm. Annem yüzüme baktı, sinirli. Gülümsememi geri aldım.

– Çok acıyor mu?

– …

– Neden rahat durmuyorsun sen anlamıyorum ki!

– …

Hâlbuki rahattım. Yani rahatsızdım sorularım yüzünden ama yüzüme gelen yumruğu rahat karşılamıştım. Vedat şu anda hiç böyle yumruk atmamıştım, diye kendi kendine övünüyor olabilirdi. Benim yanımda söylemezdi, ayıp olurdu sonuçta. Yüzüme tuttuğum poşeti biraz oynattım. Bezelyelerden birkaçı sağa sola kaçtı. Annem bezelyelerin arasından bulanık da olsa görünmeye başladı. Yüzüme bakıyordu. Soğuktu. Annem değil. Poşet soğuktu. Tutamıyordum artık, ellerim üşüyordu. İçi yanıyordur da belli etmemeye çalışıyordur şimdi. Derin bir nefes aldı; çözümsüz, çaresiz kaldı herhalde. İşte, diyecektim. Ben de böyle oluyorum anne. Sorular var, bir sürü sorular. Dönüp duruyorlar etrafımda. Gülüyorlar ben cevap bulamadıkça. Sonra kayboluyorlar. Gittiler sanıyorum. Hiç olmadık bir anda. Okulda dersin ortasında, uyurken uykumun ortasında. İlla ki bir işin tam ortasında. Nasıl oluyorsa en mutlu olduğum anda, en rahat olduğum anda; tak diye, çat diye, pat diye… Farklı farklı seslerde ve farklı farklı tonlarda ortaya çıkıyorlar. Vedat’ın attığı yumruk gibi hiç olmadık bir anda. Suratımın tam ortasına vurur gibi aklımın tam ortasına yerleşiyorlar. Eğer bir cevap bulursam Vedat’ın attığı yumruk vız gelir bana. Hissetmem artık yüzümdeki şişliği. Yüreğim kabarıyor bulamadıkça, beynim karıncalanıyor. Yüzümdeki şişlik ne ki?

Diyecektim.

Diyebilseydim.

Deseydim, ne diyorsun oğlum deli deli konuşma, derdi. Biraz daha ısrar etseydim durumun ciddi olduğunu düşünürdü. Sorulardan dolayı değil, yediğim yumruktan. Kafaya darbe aldı doktor bey, derdi. Tümörrafi çekebilirseniz iyi olur, derdi. Uzaktaki yakın akrabalardan duymuştu bu sözü de. Beyninde tümör varmış bir akrabamızın. Tümörrafi çekip öğrenmişler hasta olduğunu. Genelde akrabalar hasta olunca öğreniyoruz durumlarını. Yoksa kimse kimseyi arayıp sormuyor. Öldük mü kaldık mı bilen yok! Ölsek haberleri olur da kaldığımız için arayıp sormuyorlar. Benden de böyle haberdar olacaklar. Annem telefonda tümörrafi çektirdik çocuğa, diyecek. Şükür bir şeyi yokmuş, Allah korudu, diyecek. Doktor tümörrafi kâğıdında soru işaretleri gördü, demeyecek. Çocuğun durumu kritikmiş, demeyecek. Soru işaretleri orak şeklini almış ince ince kesiyormuş çocuğun beynini, demeyecek. Bu soru işaretlerine çözüm bulmamız lâzımmış, demeyecek. Zaten beni doktora da götürmeyecek. Ben hayali konuşmalarıma devam edeceğim. İçimden. Kızarıklığın sadece dışardan olanını görebildiklerinden buzdolabında dondurulmuş yiyecekler olduğu müddetçe tedavim devam edecek.

Ömer Can Coşkun

Hikâyenin ilk bölümü: Soru İşareti 1

DİĞER YAZILAR

4 Yorum

  • Ayşegül , 07/06/2020

    Dehşetli ve mühim bir soru bu ..

  • nevbahar , 16/12/2019

    peki hangisi güçlü; orak halindeki soru işaretleri mi yoksa cevap bulamamanın biçareliği mi ?

  • Yolcu , 15/12/2019

    Ah sorular sorular…

  • A.B. , 12/07/2019

    Kızarıklığın sadece dışardan olanını görebildiklerinden buzdolabında dondurulmuş yiyecekler olduğu müddetçe tedavim devam edecek…

    Hem tedavinin hem de hikayenin devamını bekliyoruz.

Yolcu için bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir