Espritüel Konuşmalar II: Hukukun Esprisi
14 Mart’ta “Demokrasinin Esprisi” başlığıyla, üç yazıdan oluşacak bir serinin ilkini neşretmiştim. Dürüst olmak gerekirse “Demokrasinin Esprisi”nden sonra tenkitçi yazıların
14 Mart’ta “Demokrasinin Esprisi” başlığıyla, üç yazıdan oluşacak bir serinin ilkini neşretmiştim. Dürüst olmak gerekirse “Demokrasinin Esprisi”nden sonra tenkitçi yazıların
Hayatın dinamizmi içinde kavramlar birçok farklı anlam kalıbına girer. Bazen kabına sığmaz ve taşar bazen de girdiği kabın derinliğinde yok
edebifikir yazarlarından ferhat inan, anlaşılan bir seri yazıya başlamış. “espritüel konuşmalar 1: demokrasinin esprisi” başlıklı yazı, bu serinin ilk yazısı.
Esasen Türkiye’de değme demokrasileri kıskandıracak bir siyasi kültüre sahibiz. Bu kültür “katılma”dır. Yani seçmenler siyasete duyarlı, bir partiye üye olma,
Genetik mühendisliği hakkında menfi mi yoksa müspet mi düşünmemiz gerekir? Mevcut “bilimsel” çalışmaların müspet açıklamaları yanında, karşı olanların antitezleri de
Ünlü Yunanlı düşünür Sokrates M.Ö. 469-399 yılları arasında yaşamış yetiştirdiği öğrencilerle tarihe geçmiş bir filozoftur. Platon’un üstadı olan Sokrates, herhangi
Onlar mükemmeller. Ciltleri pürüzsüz, sütten kesilen bebeklerin yanakları misali pespembeler. Onlar ışıl ışıllar, sistematikler, heyecanlılar, kanlı canlı ve diriler. Omuzları
“soru sormak aklın dindarlığıdır” Heidegger İnsan dünyaya gözlerini açtığı andan itibaren kendini bir arayışın içinde bulur. Varlığını anlamlı kılabilmek için
Yazarlarımızdan Mehmet Raşit Küçükkürtül’ün bu yazısı Mostar dergisinde 2016’nın Ekim ayında neşredilmişti. İstanbul’da yaşanan emlâk buhranı üzerine yazıyı hatırladık ve
“Tanrı düşüncesinin yerinden edilerek insanın merkeze alınması teşebbüsü” diyebileceğimiz Hümanizm, 1970 sonrasında bilimsel arenada yaşanan “Yüksek Teknoloji (High Tech)” süreciyle
Geleceğin dünyasını ve teknolojisi konuşulduğunda en önemli başlıklardan birisi hiç kuşkusuz geliştirilmiş yapay zekâ ve akıllı robotlar meselesidir. Yapay zekâyı
Teknolojik gelişmeler ilerledikçe dünyanın yaşadığı değişim hepimizi şaşırtır mı bilemiyoruz ancak korkutmalı. Çünkü bugünden yarını kurgulayan güç, öyle bir dünya
Gerçekliğin ne olduğuna dair birçok insanın bir fikri vardır. Yalın, görünür, aklımızı kurcalayan haliyle aslında çok da fazla izaha muhtaç
50 yıl sonrasını düşündüğümüz zaman aklımıza “Peki, yüz yıl sonra neler olacak? Teknoloji nereye evrilecek?” soruları geliyor. Fütüristlerin iddia ettiği