İradi Körlük
“Ve her kim burada (hakikatleri görmeyip kalben) kör oldu ise işte o, ahirette de kördür, (hatta) yol (bulma) bakımından (dünyadaki
“Ve her kim burada (hakikatleri görmeyip kalben) kör oldu ise işte o, ahirette de kördür, (hatta) yol (bulma) bakımından (dünyadaki
İmam Gazzâlî’nin risalelerden “Eyyühe’l-Veled” (Ey Oğul), talebelerinden birinin sorduğu bazı sorulara cevap olarak yazılmış. Soruları soran kişi, yıllar boyunca öğrendiği
Nerede olursanız olun, O sizinle beraberdir. (Hadîd Sûresi, 4) *** 1. İnsan var, çünkü Hakk var. Kâinat var, çünkü Hakk
“Yemin ederim zamana (asr): İnsanlar hüsranda. Ancak şunlar müstesna: İman edip makbul ve güzel işler yapanlar (salih amel), bir de
Kelime manası perde ve örtü demek olan “hicab” tasavvufi olarak Allah ile kul arasına giren her türlü engeli anlatmak için
Türklerin İslâmiyet’i kabul edip “diyâr-ı Rûm”u yurt edinmeye başladığı XI. yüzyıldan itibaren Orta Asya’daki Türk illerinden Anadolu’ya gaza erleriyle beraber
Onuncu Bahis Bu bahsi, dört mesele halinde anlatabiliriz: Birinci Mesele: Şeyh’in hal tercümesi ve hayat hikâyesidir. Adı geçen şeyhin tam
Hakk’ın hatta âlemdeki her bir varlığın hakikati aklın vehimleriyle ve vehim güçleriyle[1] bilinemez. Zîra vehim gücü, insan memleketindeki enfüsî İblis’tir
“Allah’ın bilmesi, yaratması demektir.” Allah her şeyi tümel ve tikel olarak bilir. O’nun bilgisi âlemi yaratmasının ilkesidir. Hz. Peygamber “Allah’ın
Bismillâhirrahmânirrahîm Her kim vâsılların* mertebesine ulaşmak için kolları sıvarsa, Allâhü Teâlâ’yı zikretme silahına sonuna kadar sarılsın. Çünkü o, nefsi ve
Fahreddin Râzî (543-544/1149-1150 Reyy – 606/1210 Herât) İslâm düşünce tarihinin en önemli simalarından birisidir. Kelam başta olmak üzere tarih, Arap
Aşkınla çâk olsa bu ten ben yine “illallah” direm Yansa kül olsa bu beden ben yine “illallah” direm İşim gücüm
Kelimelerin özü harflerdir. Harflerin birleşmesi ile oluşan kelime aslında bir simgeden ibarettir. Manayı saklayan ve koruyan kelime dediğimiz kap sayesinde
Diyojen (Diogenes ho Sinopeus, Sinoplu Diyojen), döneminin bilgesiydi. Zâhîd ve kendi köşesine çekilmiş biriydi. Ne evi, de yatacak bir yeri