Mezar Saati – IX
Haftalardır mektup yazamadım sana. Üzgünüm. Çok… Ama sürekli aklımdasın. Zihnimde sana mektuplar yazıyorum, sadece harflere dökülmüyor. Bazen yazmanın herhangi bir
Haftalardır mektup yazamadım sana. Üzgünüm. Çok… Ama sürekli aklımdasın. Zihnimde sana mektuplar yazıyorum, sadece harflere dökülmüyor. Bazen yazmanın herhangi bir
Felsefe tarihinin vurucu cümleleri var. Bunlardan biri de “Dil varlığın evidir” sözü olup Martin Heidegger’e ait. Filozofun neyi kastettiğini bilmek
“Gönül ve aşk meselelerinde akıl, bataklığa düşmüş eşek gibidir, çırpındıkça daha da batar.” Ömer Tuğrul İnançer Sana, her pazar
Hep ayrılık, keder ve hüzünden bahsedecek değilim ya! Biraz da erenlerin hallerinden anlatmak istiyorum sana. Onların görklü nazarından… Bilginin güç
İçimde tarif edemediğim bir acı var. Tarif edemiyorum çünkü sebebini bilmiyorum. Sadece hissediyorum. Belki de yokluğunla başlayan sürecin bir sonucu
Bazen sohbetlerimizde sana İbn Sina’dan bahsederdim. Büyük filozofun, Ebu Said hazretlerinin müridi olduğunu söylediğimde çok şaşırmış ve olmaz öyle şey
Yokluğunda olanlara dair… Durum hiç iyi değil. Her geçen gün toplumsal cinnetimiz artıyor. Yıllardır dünyanın altına kocaman bir el bombası
Dört bir yanım ölümle çevrili. Sevdiklerim birer birer görünmez oluyor. Vadesi dolan her dostumla birlikte hatırlarım da ölüyor. Hatırladıklarım ve
Yıllar var ki sana mektup yazmadım. On üç koca yıldan bahsediyorum. Çünkü yazdıkça yanlış anlaşıldım, yanlış anlaşıldıkça kendime kızdım. Sen
https://youtu.be/IdlSv66x7QE Her şey o elmanın düşmesiyle başladı… Kadim dostum 3310, Yanlış hatırlamıyorsam, yirmi birinci yüzyılın ilk senesiydi. Tüm gazete, televizyon
– Hey Siri! Office Word dosyasını aç! – Tamam ama çok kırıcı konuşma tamam mı? *** Dedeciğim; Esasen sana e-posta
Seni özlüyorum. Kıymetini bilememişim. Sen varken insanlar daha huzurlu, evler daha sıcak, mahalleler daha samimi idi. Babaların ağırbaşlı; annelerin sevgi