Çay
Çay kelimesi aslen Farsça olup, Burhân-ı Kâtı tercümesinde “ bu isimle bilinen yapraktır, Hıtâ diyarından gelir, kaynatılıp içilir” şeklinde tanımlanmıştır. Bu tanıma göre çay gerçek anlamıyla “Çin’de yetişen ağacın yaprakları” demektir ve bu halde cins isimdir. Çağdaş eserlerde ise mecaz olarak “o yaprağın üzerine kaynar su dökülmesiyle elde edilen içecek” anlamında kullanıla gelmiştir.
Farsça ve Türkçe ‘de “Fars ç’si”nin fetha okunması ve elif-i maksûre ile meydana gelen çay lafzı işte bu iki anlamı da karşılamaktadır. Elfâz-ı Edviyye adlı kitapta, bahsedilen yaprak “Fars ç’si” ile çay-ı Hıtâî şeklinde kaydedilmiştir. Eski kitapların bazısında ise “Fars ç’si”nin yerinde sad kullanılmak suretiyle sây-ı Hıtâîye dönüştürülmüştür. Öz Arapça kelimeler arasında çay anlamını karşılayan bir kelime yoktur. Söz konusu maddenin Arap yarımadasına girişinin hayli geç olması yani ilk çağlarda böyle bir bitkinin bilinmemesinden dolayı çay için özel bir kelime türetmeye ihtiyaç duyulmamıştır. Bununla birlikte Hicaz ve Mısır bölgelerindeki gramer kuralları gereğince “Fars çimi” “şın”a dönüştürülerek ve ismi olmasından ötürü sonuna yâ harfi eklenmek suretiyle şay; yahut sonuna keserli hâ ile uzatan yâ eklenerek şâhî kelimeleri türetilmiştir. Bazı kaynaklarda ise elif ve yâ arasında bir sad ilavesiyle sası şeklinde yazılmıştır. Nitekim Saydele-i Ebü’r Reyhân tercümesinde bu şekilde yazıldığını Ni’metü’t-Tây kasidesi şerhi belirtmektedir. Mağrib ahalisi arasında hemzenin kesre okunması ve “Fars çimi”nden bozma uzatmalı tâ ile ittâ; elif-i maksûre ve sonunda yâ ile itây; ya da birinci hemzenin kaldırılıp sonunda yâ eklenmesiyle tay kelimeleri kullanılmaktadır. Buna, adı geçen kasidenin ismi olan Nağmetü’n-Nây fî Şerh-i Ni’metü’t-Tây (Neyin nağmesi çay nimetinin açıklamasıdır) ibaresi ile “Ve yebkâ min muvâtin lâ muvât/Li kahvâtın havâhâ ke’l-itâi” (Kahve ne kadar zinde tutarsa çay da aynen öyledir) beyti delil olarak yeterlidir. Batılılar’ın çay için itay” ve “tay” kelimeleriyle ondan türeyen sözcükleri çay manasında kullanmaları mecaz yoluyladır. Fransızlar bu “tay” lafzından esinlenerek, te sözünü benimsemişlerdir.
Seyyid Mehmed İzzet Efendi
Kaynak: Çay Risalesi, Seyyid Mehmed İzzet Efendi, Eşik Yayınları, İstanbul, 2014, Sayfa: 31-33.