Çiçekli Elbise

İnsan deyince aklımıza yolculuk gelir. Yolculuk maddi olduğu gibi aynı zamanda manevidir de. Maddi yolculuk da aslında manevi yolculuğun bir süreğidir. Yani kişi kendi dışında ve kendi içinde sürekli seyahat edendir. Kendi dışında (âfak) yaptığı seyahatler, kendi içinde (enfüs) yapacağı seyahatlere kılavuz olur.

İnsanın yolculuğun ana sebebi ise arayıştır. Bazen kişi neyi aradığını bile bilmeyebilir ama yoldadır. Aramaktadır. Başladığı yere gelmek istemektedir. Fakat insan bir yandan değişimden korkarken diğer yandan durağanlıktan sıkılır. Yoldur kişinin ilacı. Yolda olma bilincidir. Ama insan genelde bunun da farkına varamayabilir.

Arayan kişi, bazen bulduğunun aradığı olduğunun farkında olmayabilir. Çünkü yolculuk başlı başına bir idrak gerektirir.

Yolculuk esnasında kişinin başından geçenler bir mârifet oluşturmak içindir. Bu başa gelen hâdiseler eğer kişide farkındalık şuuru oluşturmuyorsa bu yolculuk gaflet içinde geçirilen bir yolculuktur ve sonu ise ansızın Azrail’le tanışmaktır. Bir sürü heves içinde…

Yol son tahlilde yol değildir. Yol aslında kişinin kendini bilme, sonsuza varma isteğinin tecessüm etmiş halidir.

***

Yolu okumak; kişinin öncelikle kendi hikâyesini okumasıdır. Çünkü insana giden yol yine insandan geçer. Edebiyat adına ortaya konan her ürüne, insanın kendisini okumasının bir süreci olarak bakabiliriz. Bu süreçte meraktır ellerimizden tutan. Tutan ve bildiklerimizden bilinmeyenleri devşirmemizi sağlayan…

İşte “Edebifikir Hikâye Seçkisi” bu saiklerle ortaya çıktı. Anlatmak istediğimiz çok şey var, hakkını vermemiz gereken hikâyeler…

***

Seslerin o anlamsız bütünlüğünde kendimize bir ses, bir renk, bir yurt arıyorduk. Tenhamıza kalabalık, sesimize ses, kendimize bir ben arıyorduk. Bu arayışın bir sonucu olarak ortaya çıkan Edebifikir, 6 yıl önce rahatsız ruhlar tarafından yayın hayatına başlatıldı, sene 2010. Dünya enlem ve boylamında kendi rotasında ilerlemeye devam ediyordu. “Rahat ol”da duran tüm zihinlerin harekete geçirilmesi için bir sözün yeterli olduğunu biliyorduk. Sözün gücünün mihrakı olmak ve edebiyat vadisinin ateş hattında yel değirmenleri ile değil rüzgârın önünde set olunabileceğini iddia edenlere karşı bir duruş geliştirdik. Hikâye, şiir, deneme, eleştiri ve haykırış metinleriyle sesimize ses aradık.

Ve yıl 2015…  6 yıl boyunca kendine gelme biçimleri üzerine düşündük ve yazdık. Kendini bulma ve bulduğunu tanımak adına bir platform olduk. Ve işte elinizde tuttuğunuz “Edebifikir Hikâye Seçkisi” kendini bulma derdinin ilk ürünü…  2010 yılından bugüne yayınladığımız hikâyelerden bir seçki…

Sulhi Ceylan

DİĞER YAZILAR

2 Yorum

  • Adımı Enfüs Koydum , 10/01/2017

    Neyin farkında olmalıyız?
    Hiçliğimizin mi?
    Ya da bütün günahlarımıza rağmen Enel Hak demek için bu kadar acının gerekli olduğunun mu?

    (Dört kere iki sekiz :) )

  • Adımı Enfüs Koydum , 10/01/2017

    Hayatınızda sahip olduğunuzu sandığınız herşeyi terk edebildiniz mi?
    Annenizi,babanızı,kardeşlerinizi..
    Sonra eşinizi,
    Doğurmadığınız çocuğunuzu..
    Bırakıp bırakıp döndünüz mü?
    Hep terk ettim hep..
    Neyi kimi bilmeden,,
    Hep o otobüse binip gittim, yittim..
    Yazsam elbette ticari amaçlı bir kitap olurdu yaşamım.
    Ben yaşadım.!

    Eee Çocuk?
    Yolculuk nereye?

Adımı Enfüs Koydum için bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir