Şiir Bir Bombadır!

Şairlerin şiir tanımları

***

Ahmet Haşim: “Şiir sıradan bir dil değildir. Şiir düzyazıya çevrilemeyen dildir.”

Salah Birsel: “Doğrusu şiirin hiçbir anlamı olmaması değil, şiirin o anlamı bağırmaması gerekir.”

Suut Kemal Yetkin: “Şiir bu kadar esrarlı ve çözülemez bir terkip olduğuna göre, nesre çevrildiği zaman şiirliğini koruyan bir şiir tasavvur olunamadığı gibi, nesrin nazma sokulmasıyla elde edilen bir şiir de öylece tasavvur olunamaz. Ve gene bir öylece bir şaire şunu veya bunu anlatmalısın demek kadar manasız bir şey olamaz. Zaten şair bir şey anlatmaz, anlattığı zaman da şair olmaz.”

J. Cocteau: “Ne masayı anlatacağım diye masa kelimesini kullanacaksınız, ne kuşu anlatacağım diye kuş kelimesini, ne de aşkı anlatacağım diye aşk kelimesini.”

Oktay Rifat: “Akılla yazılan şiir en kötüdür bence.”

Behçet Necatigil: “Şiir bir sorun, bir durum üzerine ölçülü konuşan, susunca da bizim düşünmemizi bekleyen bir olgunluktur, bir kıvamını bulmadır.”

Necip Fazıl: “Bizce şiir, mutlak hakikati arama işidir. Eşya ve hadiselerin, bütün mantık yasaklarına rağmen en mahrem, en mahcup, en nazik ve en hassas nahiyesini tutarak ve nispetlerini bularak mutlak hakikati arama işi…”

Nazım Hikmet: “Şiir, nesirden bambaşka bir kimliktedir. Musikiden başka türlü bir musikidir. Şiirde ‘nefes’ ve ‘ses’ iki temel öğedir. Dizenin ayakları yerden kopmazsa ve uçmazsa ya da ister en hafif perdeden olsun, ister İsrafil’in sûru kadar gür olsun, kulağı bir ses gibi doldurmazsa halis şiir değildir.”

Derya Çolpan: “İnsan günlük konuşma dilinin yanı sıra özellikle değiştirebileceği ya da yansıtabileceğini düşündüğü doğayı etkilemek için bir büyü dili oluşturmuştu. Bu dilin ritmik özellikleri şiir dilinin öncülü olarak algılanabilir. Platon da şiiri tanımlarken ‘büyülü söz’ ifadesini kullanmıştır.”

Cahit Sıtkı Tarancı: “Şiir, kelimelerle güzel şekiller kurmak sanatıdır.”

Montaiqne: “Şiirin kötüsü veya orta hallisi için kurallar, ustalıklar bir ölçü olabilir. Ama iyisi, yükseği, harikuladesi aklın kurallarını aşar.”

Baudlaire: “Şiirin ilkesi, insanın üstün bir güzelliği özlemesidir. Bu ilke, bir coşkunlukta, bir ruh taşkınlığında kendini gösterir. Bu coşkunluk, aklın yoğurduğu hakikatin dışındadır.”

Türk Dil Kurumu:

1. Zengin sembollerle, ritimli sözlerle, seslerin uyumlu kullanımıyla ortaya çıkan edebî anlatım biçimi.

2. Bir şairin, bir dönemin bu sanatı kullandığı özel biçim.

3. Manzume.

4. (mecaz) Düş gücüne, hayale, imgeye, gönle seslenen, anı, duygu, coşku uyandıran, etkileyen şey.

Edebifikir Kurumu:

1. Şiir bir vurma biçimidir. Rahatsızlığın dile getirilişi, duyumsananın nasıl ortaya çıktığına dair saf bir estetik kaygıyla yazılmış ve içinde sağlam bir niyet taşıyan eserdir.

2. Şiir, şairin hayata karşı red cevabını gösterdiği gibi varoluşsal bir anlamda klasik peotikaları red ederek red köküne vurgu yapar.

3. Şairler ve veliler kardeştir, ilham kardeşidir. O veli ki seyr-u süluk sonucu idrakini açmış, algısındaki perdeleri kaldırarak ilhamat-ı Rabbaniye’ye mazhar olmuştur. Aynı şekilde şair duyguların seyr-u süluk metodu yoluyla hayata ince bir bakış melekesini kazanmış, ruhanilerden ilham alır hale gelmiştir.

Hazırlayan: Mustafa Çolak 

DİĞER YAZILAR

1 Yorum

  • filbahri , 18/04/2013

    en güzel tanım edebifikir’İn tanımı olmuş. abartmıyorum.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir