Kavga Başlıyor

bir ilkbaharı neden yapraklarından vurmalıyız bunu düşün
bir resim çizdik parmaklarımızla ve yeryüzünün bütün siyahlarını kullandık
birileri ölü evinde yasçı, tefçi düğün evinde, yani gri
dönsem yüzümü bilekleri kalın, kaşları çatık insanlara
benim de kalınlaşacak bileklerim, kaşlarım çatılacak
ve açarak kollarımı yürüyeceğim onların kavgasına

kırgınlığım beni dünyadan korurdu, buna inanırdım
kablolar sarkıyor bir yerlerimden, korkuyorum
cnc tezgalarında demir, ırzına geçerken ağacın
bu ıslak köpekler, bu logar kapakları, çimento kalıntıları
nefes alan insan gövdeleri neden kokmuyor düşün

diz kapaklarım asfalt sesleriyle aşındı bir düşün neden
düşün sol omzum nedenhep aşağıda yürüyorum
çizgiler, morluklar, yanıklar ve mukus
ki bir doktor bilmez halk dilinden konuşmayı. oysa doktorları
yalnızca çirkin yazılarından tanırız, alaycı bakışlarından

bir yanda hiç çikolata yememiş bir kakao işçisi
bir yanda logarın içine düşerek ölen fabrika bekçisi
fabrikalar gâvur işidir bunu anlamak için ölmeye gerek yok
izle, söylüyor televizyonlar yani lümpen gazinoları, gâvurun en gâvur icadı
müslüman olmuş bir alman futbolcu -ki bu önemli bir gelişmedir-
sevinelim, çığlık atalım, hoplayalım biri daha kurtuldu
tamam. emr-i bi’l-ma’ruf. tamam. tebliğ. tamam. ittihâd-ı islâm.
lehül mülk. ammena. ama kira?
şimdi, nehy-i ani’l-münker zamanı

ağızlarından lağım akan adamlara bir kılıç üşürüyorum
hem şimşir üşürüyorum hem zülfikâr üşürüyorum
biz bezirganlar ortasında kaldık, tellallar davul vuruyor:
internete rabtolmakla bir mürşide rabtolmayı bir tutanları ne yapalım düşün
bir çılgına inanamazken binlerce çılgın zincirler vurdu parmaklarımıza
benimse burnumda pis kokular; parfüm kokuları, duman kokuları, egzoz

düşün göğsümü delik deşik edeni, bi sor
bi sor kimmiş, kimin nesiymiş, gülmesi nedenmiş bi sor
nasıl bakarmış, türkmenliğinden miymiş bi sor

diyelim ki şartlar olgunlaştı sözgelimi hani her şey tamam
dileyim ki beni bu bed günlerden bed dualardan uzak tut Allah’ım
dileyim ki ölüm bana gelene kadar beni bir ağaç kovuğunda sakla
sesinle sesleneyim sana, hiç adı anılmamış ra ile mesela

Raşit Ulaş

(İtibar Dergisi, 42. Sayı)

DİĞER YAZILAR

2 Yorum

  • adma , 21/05/2015

    Düşün kelimesi olmadan da düşündürürdü bizi bence

  • Meraklı , 14/05/2015

    Bu doktorların şairlerin elinden çektiği nedir be kardeşim

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir