özleyişin kabarttığı kan inceltip inceltip çeperi
soluğumu merdiven bilip tırmandı şah bir damara
etimdeki kımıltı, gagasında kafes eriten kuşların
söylediği yamalı şarkı uzadıkça uzadı dağlara
dağlar mağaralarını hep dolu tuttu.
örümceği ve güvercini öptüm karnından
kurnasından emdim çeşmenin mayasını
ilk doğanların derilerini işaret diye koyduğu
göç yollarından geçip, gelmekteyim.
ilk doğan ilk acısını incirin sütüyle tattı.
yeşil cemre kırmızı yakut düşen heybenin
çoğalan azığıyla yürüdüm, bir iklim boyu
tutmayı değil tutunmayı dilediğim kaselere
yumdum sağanaklarla yıkadığım ağzı, gelmekteyim.
ağzımı bir kalbi öpebilmek için büyüttüm.
pusulam güneş saati ve ay takvimi
sen kana köpüğüyle ağarmasını öğreten
ben oğulluğun. . . gelmekteyim.
Rasül Bengi
2 Yorum